Katalog

Vitrindekiler Şanlıurfa Halk Müziği / Abuzer Akbıyık, Salih Turhan, Sabrı Kürkçüoğlu, Osman Güzelgöz, Kubılay Dökmetaş / Şanlıurfa Valtlığı Yayım / 640 s. +24 s Urfalı sanatçtlar albümiı. Osmanlı Imparatorluğu'nun kuruluşunun 700. yılı nedeniyle yayımlanan bu önemli çalışma Urfa halk müziğini neredeyse tümüyle elimizin altına getiriyor. Dansı diğer valiliklerimizin başına diyerek sözü Şanlıurfa Valisi Sayın Şahabettin Harput'a bırakalım: "Şanlıurfa halk müziği, 'Türk Halk Müziği' içinde ezgi yapısı ve türkülerinin zenginliği, kaliteli icrası ile seçkin bir konuma sahip olmuştur. Yöre sanatçılannın ses rengi ve ağız özellikleriyle bütünleşen bu müzik, bir güzellikler dünyasının kapısını açmıştır. Öyle ki; geçmişte ve günümüzde Şanlıurfa, ülkemizde adeta bir Türk Halk Müziği Konservatuan rolü oynamıştır. Şanlıurfalı bir çok halk müziği sanatçısı bugün Türkiye'nin en gözde sanatçıları durumundadır." Evet Halk müziği dağarımızın bu önemli bölgesinin melodilerini topluca el altında bulundurmak isteyen ilgililerin bu çalışmaya kayıtsız kalmayacaklarını sanıyor, Şanlıurfa Valiliği'ni ortaya koydukları bu üründen dolayı kutluyoruz. Emanet ÇocuklarSoykmmın Gizli Tanıkları//tf«e Marks/ Çeviren Öder Ünsal/ Doğan Kıtapçltk/ 270 s Nicole Davis, Kristine Keren, Heon Ginsburg, Joseph Steiner, Astrid Jakubowicz... Milyonlarca insana unutulmaz acüar yaşatan II. Dünya Savaşı'nın bir başka tanıkları çocuklar... Ailelerinden ayrı ılüşmek zorunda kalmış binlerce Yahudi çocuktan bir kaçı... Onlar ya bırakıldıkları Hıristiyan aileler yanında gerçek kimliklerini bir yana atarak yaşadılar, ya da lağımlarda, tuvaletlerde, ahırlarda gizlenerek hayatta kalmanın kavgasını verdiler yıllarca. ilk kez 1991 Mayıs'ında, dünyanın her yanından, 1600 insan New York'ta bir araya gelerek, "Ikinci Dünya Savaşı'nda Emanet Edilen Çocuklann Uluslararası Toplantısı"nı gerçekleştirdiler. Ve ilk kez Hitler'in ölüm makinesinden nasıl kurtulduklarının sessizliğini bozdular. Bu yetişkinler, yıllarca unutmaya çalıştıkları anılarını, savaş sırasındaki acı deneyimlerini de ilk kez başkalarıyla paylaştılar. Kanuni Sultan Süleyman Devrinde Osmanlı tmparatorluğu'nun Yönetimi/ Albert Hotve Lybyer/ Çeviren: Seçkin Cılızog'lu/ Sarmal Yaytnevt/ 344 s. Amerikalı yazar Arnold Howe Hybyer Kanuni Sultan Süleyman Devrinde Osmanlı Imparatorluğu'nun Yönetimi adlı kitabında, Osmanlılann güçlerinin ve itibarlarının en yüksek olduğu bir dönemdeki örgütlenme yapılannı inceliyor. Arnold Howe Lybyer kitapta Osmanlı împaratorluğu'nu yönetim ve din kurumu olarak ikiye ayırıyor. Her iki kurum içindeki örgütlenmeleri, örgütlenmelerin birbirine etkilerini ele alıyor. Kitabın sonunda yönetim ve din kurumunun karşılaştırması bulunuyor. Aynca Moğol Imparatorluğu'nun yönetimiyle ilgili bir bölüm de yer alıyor. Yazar bu kitabı önce Hanvard Üniversitesi Felsefe Doktorası tezi olarak hazırladı ve 1913 yılında ilk baskısı yapıldı. Çiçeklerin Meryem Anası/ Jean Genet/ Çeviren: Yaşar Avunç/ Aynntı Yaytnlart/ 234 s 16 yaşındaki bir katilin öyküsünü, geriye dönüşlerle, onu Genet'ye özgü bir dille kutsayarak anlatıyor kitap. Fransız edebiyatında Villon'dan Rimbaud'ya toplumdışı kişiliklerin ön plana geçtiği olmuştur. Ama CUMHURİYET KİTAP SAYI 523 takma adı NotreDameDes Fleurs (Çiçeklerin Meryem Anası) olan bu kişilik önümüzde okuyucu için sadece aklanmakla kalmıyor, gitgide mutlak bir azize, üst düzeydeki bir ermişe dönüşüyor. Oysa toplum için hep aynı katil olarak kalması, sonunda da gülünç bir mahkemede yargılanması hepimizi derinden sarsıyor. Toplumdışı bir kesimin, hırsızlar, katiller, kaçakçılar, fahişeler, eşcinsellerle dolu bir dünyanın olanca karanlığı ve şiddeti Genet'nin güçlü anlatımıyla şaşırtıcı bir güzellik kazanırken, arada bir ağdalı, arada bir kendini ciddiye almayan bir savunma dizisi içerisinde edebiyatın doruk noktalarına ulaşıyoruz. Genet'nin toplumla anlaşmazlığının uzlaşmazlığa dönüştüğü nokta işte bu: Onun için Meryem Âna Kilisesi'nin aradığı yerde değildir, 16 yaşındaki bir katilin suçlu gibi görünen, kirlendikçe aklanan çiçeğindedir. Edebiyat, bu bağlamda artık bir durumu anlatma, bir çizgiye yerleşip hesap verme değil; düpedüz bir çığlığa yaklaşıyor. Tam çığlık atacakken, yazmaya başlarsanız ne olur? Işte bu kitabın sizi davet ettiği çığırından çıkmış maceralar dizisi. Arzu ÇağıRadikal Bir Psikanalistin Gözlemlerl/Joel Kovel/ Çevırenler Fermâ Lekesızalın Abdullah YılmazJ Aynntı Yayınları/ 352 s. Arzu bürokrasiyi yenebilir mi? Arzu bizi özgürleştirebilir mi? Marksizmin arzuyu sahiplenmesi mümkün müdür? Marksizmin ilkeleriyle bağdaşan bir psikanalitik terapi olabilir mi? Bu sorulara yanıt ararken ciltler dolusu teorı üretilebilir. Kovel, elinizdeki alçakgönüllü, ama aynı zamanda kendine özgü kaygıları olan bu kitapta yukarıdaki soruları yanıtlamaya çalışırken psikıyatri ve psikanalizdeki ana meseleleri radikal toplumsal düşünce açısından yeniden kurgulayıp teori ile praksisi bir araya getirmeyi deniyor. Anarşist bir Marksist olduğunu, kapitalizmin yıkıcılığına karşı tek alternatifin özgürlükçü bir sosyalizm olduğunu söyleyen Kovel daha önce yayımlanan 'Tarih ve Tin' adlı kitabında "tinsellik sorununu din dışı bir çerçevede geliştirme" projesiyle "hayran okurlar" edinmişti. Arzu Çağı'nda ise "daha iyi bir dünya" umudunu sımsıkı tuttuğu ellerini hiç gevşetmeden, "arzu"nun peşinde bir yolculuğa çıkıyor. Bindiği tren, bürokratik kurumlara hapsedilmiş olan psikiyatri; yol arkadaşlarıysa patoloji kaynağı kapitalist kültürden mustarip "hasta" tabir edilen kişiler. Kovel, yolculuğunda arzunun nesnelerini çocukluğa uzanan ve bilinçaltından fırlayıp gelen patoloji kaynaklarını araştırıyor. Kolonyalizm Postkolonyalizm/ Ania Loomba/ Çeviren Mehmet Küçük/ Aynntı Yaytnlart/ 310 s. James Cook ve adamları Pasifik Kolonyalizm Adaları'na ayak bastıklarında açPosreoİonyalizm lıktan bitmiş, aylarca süren yolculuktan dolayı birer paçavraya dönmüşlerdi. Yerliler, adaya daha önce gelip kardeşlerini katletmiş olanlara benzeyen bu vahşi adamlara korkuyla bakıyordu. Britanyalılar, bir yandan yemeklere saldırıyor, bir yandan da dinledikleri "yamyamlık" hikâyelerinin etkisiyle soruyorlardı: "Siz de yamyam mısınız?" Yerliler bu beyaz adamların kendilerini çiğ çiğ yiyecekleri korkusu içinde "Evet" dediler, "biz de yamyamız". Ania Loomba, Kolonyalizm/Postkolonyalizm'de kolonyal ideolojilerin temellerine iniyor. Batı'nın, kendi "öteki"sini oluşturma sürecinde, Hindistan'dan Afrika'ya, oradan da Amerikala ra uzanan "bakir" toprakları hegemonyası altına alışını ve bu hegemonyayı kolonyal söylemle meşrulaştırma ve sürdürme çabalarını irdeliyor. Shakespeare'in Fırtına'sında, Avrupalı seyyahların seyahatnamelerinde, Rudyard Kipling'in romanları gibi pek çok edebi metinde kolonyal söylemi araştıran Loomba, aynca Michel Foucault, Edward Said, Jean Baudrillard, Stuart Hall, Frantz Fanon gibi postkolonyal çalışmalarda köşetaşı oluşturan yazarların kuramlarını da ayrıntılarıyla ele alıyor. Şairler ve Yazarlar Sözlüğü/ Şükran Kurdakul/ tnktlâp Kttabevi/ HOR s. Şükran Kurdakul'un hazırladığı bu sözlükte edebiyat ve kültür dünyamızın önde gelen 1300 dolayında şair, yazar ve düşünürü yaşamöyküleri, sanatkültür anlayışları ve yapıtları irdelenerek geniş bir biçimde tanıtılıyor. Yer verdiği isimleri tanıtırken yorum ve eleştirel değerlendirmeler de yapan Kurdakul'un bu yapıtı; geniş kaynakçasıyla, Cumhuriyet döneminde düşün ve edebiyatımıza yön veren 100'ü aşkın derginin tanıtıldığı bölümüyle öğretmen ve öğrenciler kadar, kitap okurları için de güvenilir, nitelikli bir kaynak olma özelliği taşıyor. Felsefe ve Sanat (Birinci Kitap)Diişünce Kozmosu (tkinci Kitap)/ Şahin Yenişebirlioğlu/ Ümtt Yayınctlık/245s Kitap, yazarın, ülkemizdeki bazı düşünce sanatedebiyat dergilerinde yazdığı, çeşith' konuları temel alan çalışmalarından oluşmakta. Daha çok sanat yüklü bu felsefe yazıları kendi içinde estetik değerler ve bilgilere yer vermekte. Onlan hem yöntem açısından sergilerken hem de yorumbilim (hermanotik) ve olgubilim (fenomenoloji) açısından da sergilemekte. Yazılar, bilgi ve sanat dünyasındaki birbirinden ayrı özel alanların verilerinden esinlenerek tasarlanmış olup, bizi, sinema, resim, roman ve felsefe evrenlerinde estetik anlatım boyutlarında dolaştırmakta. Kalem Artığı Oyküler/ Yılmaz Tekin/ Ümit Yaytnahk/216s. Tekin bu kitabı için "... siz siz olun, karşılaştığınız günlük olayları, ya da kitaplarda anlatılan kalem artığı öyküleri kulak arkası yapmayın!.. Üzerlerinde tekrar tekrar düşünün... Sonunda siz de, gülümserken kalbinizin ısındığını, sımsıcak olduğunu görecek ve mizahın kalp sıcaklığından doğduğunu anlayacaksınız.." diyor. Kalem Artığı Oyküler, Saddam'ın sırça köşkü için giden külçeleri... Kaçakçı Kerim'in öyküsünü, Şoför Hıdır'ı... Yüzbaşının delisini...Şıh Keramet'in kerametlerini... Rex'in babasını... Cin hattını... ve benzeri 30 öyküyü hem gülümseyerek, hem de düşünerek bir çırpıda okuyabileceğiniz bir kitap. Şifre: K.Ö.Ş.K/ Ercan Deva/. Ümit Yaymoltk/ 316 s. Şifre: K.Ö.Ş.K, meslek yaşamında 30. yüını dolduran gazeteci yazar Ercan Deva'nın dördüncü kitabı. 12 Eylül sonrası Hamzakoy'da Demirel'le ilk görüşen deneyimli gazeteci Ercan Deva, 12 Mart muhtırasının verildiği 1971 yılından "Gürler olayına", 1980 öncesi siyasi kaostan 12 Eylül'e 1983'ten 1987 siyasi yasakların kalkışına kadar ülkede yaşanan siyasi olayların gerisinde neler vardı, neleri nasıl unuttuk, bunların perde arkasını incelemiş. Kitabın önsözünü yazan deneyimli gazeteci Bekir Coşkun; "Bizim Ercan Deva, son otuz yıldır ilişkilerini, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi ve sonrası yaşanan olayları irdeleyip kitap haline getirmiş... iyi etmiş..." diyor. Tanrılar Kadınken/ Merlin Stone/ Çeviren. Nılgün Şarman/ Payel Yaytnevt'/ 294 s "Yiyecek toplama edimlerinin bir uzantısı olarak ta • SAYFA 21