Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İCAPAIU sen ellerini göğe kaldırdığında/ sağlık ya da ışık sunuyorsun karnın gibi/ karnın mektup yazıyor güneşe/ gölgenin duvarlarına yazıyor/ kemikleri topraktan çıkarılmış bir adam için yazıyor/ özgürlük sözcüğünü yazıyor/ "...güneşler ve aylar da vardır bir seste..." J uan Gelman Ispanyolca konuşulan ülkelerde Arjantin'in yaşayan en özgün ve en önemli şairlerinden biri sayıhyor. 1930'da Buenos Aires'de doğan şair ilk şiirlerini 1956'da yayımlamış. Bunu izleyen yıllarda bir yandan günlük gazetelerde ve çeşitli edebiyat dergilerinde köşe yazarı ve editör olarak çalışmış ve çok sayıda şiir kitabı yayımlamış. 1975'te siyasal nedenlerle Avrupa ülkelerinde gönüllü sürgün olarak yaşayan Gelman, oğlu ve gelini 1976'da askeri diktatörlük yönetimince tutuklanıp bir daha onlardan haber alamayınca, hapiste doğmuş olduğuna inandığı torununu bulmak için yoğun bir sava§ım başlatmış. 1988 de ülkesine dönme özgürlüğüne kavuştuysa da kendisi bir süredir Meksika'da yaşıyor. Gelman da, 1960'lıyıllaraan başlayarak aşağıda okuyacağınız "Ben de Öyküler Yazıyorum" şiirindeki Portekizli şair Fernando Pessoa gibi değişik adlarla şiirler yazmış, okurlarını şaşırtan metinlerarası deneylere girişmiş. Yakın arkadaşı Julio Cortazar'a göre Gelman'ın en çok hayranlık uyandıran özelliği akıl almaz sevecenliği. Bir başka arkadaşı, Eduardo Galeano ise, onun en büyük suçunun doğrulukla güzelliği başgöz etmesi olduğunu söylüyor. Ona göre, böyle tehlikeli ve verjmli bir evlilikten ister istemez genel bir tedirginlik doğar. Gelman bazı şiirlerini ilk kez Ülkü Tamer çevirmiş ve Çağdaş Latin Amerikan Şiiri Antolojisfndt yayımlamıştı. GÜNEYE DOĞRU Seni seviyorum/ senyora/ güneyi sevdiğim gibi/ bir sabah yükseliyor memâerinden/ memelerine dokunuyorum, güneyde bir sabaha dokunuyorum/ Iki güzel kokulu bir sabaha/ birinin güzel kokusundan öbürü doğuyor/ belki de iki mutluluk gibi bir şey senin memelerin/ güneyde ölen arkadaşlar dönüyor mutluluğun birinden/ o göz kamaştmcı parıltılarını belirliyorlar/ güneye geri dönüyorlar öbüründen/ senden yükselen mutlulukla dipdiri/ uçan küçük ruhlar gibi yansıttığın sabahla/ kendinle ruh kattığın sabaha/ SAYFA 18 Seni seviyorum çünkü evimsin sen benim ve oraya arkadaşlar gelebilirler/ güneyin göğünü taşıyorlar onlar/ güneyi kurtarmak için kollarını açıyorlar/ birinden öfkeli kadınlar düşüyor/ öbüründen çocukları tırmanıyor/ dünyanın atları girsin diye pencereyi açıyorlar/ alev saçan atları güneyin/ senin mutluluğunun atları/ senin sıcaklığının/ bir yerlerde sevgi var olsun diye var olan kadın/ arkadaşlar parlıyor güneyin pencerelerinde/ senin kalbin gibi parlıyor güney/ yıldızlar gibi dönüyor/ arkadaşlar gibi/ senin kalkman yeter/ ]uan Gelman/ Şiirler/ Çeviren: Cevat Çapan BAŞKA YERE Duyuyor musun, kalbim?/ başka yere gidiyoruz yenilgiyle/ bu hayvanla başka yere/ ölülerimizle başka yere/ kimse gürültü çıkarmasın/ herkes sussun susabildiğince/ kemiklerinin sessizliği bile duyulmasın/ kemiklerinin, o mavi gözlü hayvancıkların/ masada oturan uslu çocuklar gibi/ îstemeden acıya dokunan/ kurşun yaralanyla ilgili tek kelime konuşmayan/ ağızlarında küçük altından bir yıldız ve ay/ sevdiklerinın ağızlarında beliren/ düşlerini birbirlerine anlatıyorlar/ bir mendille gözyaşlarını siliyorlar/ acıyı süpürürcesine/ gözyaşlarıyla ıslanmasın diye/ çektikleri acı parlayıp yansın, yeniden düşünmek için oturacak bir yer bulsun diye/ u gidiyoruz/ kalbim/ başka yere/ ayaklarını hüzünden kurtaramaman ne acı/ tüfeği kavrayıp zafere ulaşan eli öpen o hüzün olsa bile/ kalbi olan ve kalbinde güney göğünün altından kaplanlar gibi geçen bir kadınla bir erkeği taşıyan o hüzün/ güneyin belleğinde kafese tılulmış kaplanlar gibi bir kadınla bir erkek/ hiç büyümeyecek çocukları öpen/ artık hiç büyümeyecek olan ve şu anda yeryüzünü rüzgâra teyelleyen o yoldaşları/ onlar ki senin kalbini/ benim kalbimi/ hayvanlannı dikiyorlar/ bir kadınla bir adam/ şarkı söyleyen bir kaplan gibi/ kaplanın göğü altınaan geçiyorlar/ alıp başka yere götürelim bu köpeği/ hakbmız yok kimseyi tedirgin etmeye/ tek hakkımız yeniden başlamak dingin güneşin aydınlığı altında/ > göğün sınırları değişti/ gök şimdi ağızlarında altından küçük bir yıldız ve ay/ birbiıine sanlan, birbirlerini koruyan, avutan, hüzünlerini paylaşan gövdelerle dolu/ ağızlarında bir hayvan/ kalplerini birbinne dikmiş ve o ateşli kalpleri/ öpücükler savuran bir halk gibi havaya kaldıran küçük yoldaşlanmızın kıvılcımlarını seyrediyorlar/ SENDE Tuzlusun senin teninde dingin denizi öptüğümde/ burada yaşadığımız saaderden değişik saatleri çalan bir saatin sesi geliyor kulağıma/ sesine tüneyen o kuşu getiren saatleri/ su kuşunu/ bulut kuşunu/ denizin tabanına uzanıp yatan kuşu/ geceleri yıldızlar gelebilsin ve gün yeniden başlayabüsin diye o küçük yolları açan kuşu/ bütün günler böyle başlar/ yoldaşların kemiklerini korumak için inen yıldızlarla/ korlaşmış bir kömür parçası almak için yanan bir yoldaştan/ bir yoldaşın aydınhk düşünden/ çıkıp gitmek/ yeniden yıldızlaşmak/ şunu yazmak için geceye ' CUMHURİYET KİTAP SAYI 523