29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

likli olarak vurgulandığı göTANZtMAT l rülmektedır. Bu eserin mimarı^olan HasanÂli Yücel'in tarih bilinci de geçmişle bir kopukluğun söz konusu olamayacağının bir güvencesidir. Kütüphanelerimizdeki elyazmalarının IİTANBUL bilimsel kataMAAMF MAfgAAS loglarını hazırTanzlmat'ın yenl baskısı latıp yayımlaTanzlmat'ın 1940 baskısı tan oaur. Bugünkü tarihçilerin sosyal ve ekonomik tarih Üzerinde durmak istediğimiz bir başaçısından öve öve bitiremedikleri şer'i ka konu da bu eserin Tanzimat arastırmahkeme sicillerini adliye koridorlannmalarına geniş bir kapı açmasıdır. Niteda çürümekten kurtaran da Yücel'dir. kim yerli ve yabancı birçok tarihçi bu Jean Deny'nin Türk Dı'lı Gramerı'nin eserin yayımlanmasından sonra tezlerini (Osmanlı Lehçesi) çevirisini, Adnan Tanzimat döneminden seçmişler ya da Adıvar'ın Osmanlı Türklerinde îltm'ini, çalışmalarını bu dönem üzerinde yoğunIbnülemin'in Son Sadrazamlar'mı öncelaştırmışlardır. Prof. Halil Inalcık, Prof. likle bastıran da yine Yücel olmuştur. Ya Roderic H. Davison, Prof. Enver Ziya hlam Ansıklopedısı, ya Kâtip Çelebi'nin Karal, Prof. Niyazi Berkes bunlar arasınKesfüzzünun'u ya da Birinci Türk Neşda ilk akla gelen bilim adamlarıdır. Buriyat Kongresi... Bunlann hangisi geçgünkü araştırmaların çok daha ileri bomişle bağımızı koparmaya yöneliktir? yutlara ulaştığına şüphe yoktur. TanziOnun geçmişle bağlarımızı güçlendiren mat'ın 1963'te 125 vel989'dayıldönümdaha nice soylu atılımlarını unutmamak lerinin geniş bilimsel etkinliklerle anılgerekir. Ne yazık ki bugün doğrudan ması da 194O'lı yıllarda saçtlan tohumladoğruya Atatürk dönemine saldırma yürın bir verimidir(6). rekliliğini gösteremeyen kimi aydınlar, Şimdi günümüzden tam 60 yıl önce Inönü dönemini hedef seçtikleri için Yübasılan bir eser üzerine neden yazı yazcel'in yaptıklarını da bir kalemde silmek mak gereğini duyduğumuz sorusu akla aymazhğında bulunuyorlar. şelecektir. Çünkü söz konusu kitap, MilYücel geçmişte yaşayan bir insan dei Eğitim Bakanlığı Yayınları arasında yeöildi. Bu nedenle geçmişi de hümanist niden tıpkıbasım olarak basılmiş vegünbir açıdan değerlendiriyor ve böyle bir celleşmiştir (7). Daha önce, eğeryanılmıbilinçle ona sahip çıkıyordu. Neydi Yüorsam, Kültür Bakanlığı bu eseri tıpkıcel'in anladığı hümanizma? "Insanlığın asım olarak yayımlamak için girişimde en denn mazısınden bugüne kadar gecirbulunmuş, fakat sonuçlanamamıştır. dt'ği mana ve tecrübelerım tammak, hilMilli Eğitim Bakanlığı 'nın böyle bir kamek ve onu kısa ömrümüzde tekrarya$ararı alıp uygulamasını takdir etmemek, yıp yaşatmaktır." O, klasiklerin sistemli alkışlamamak elde değildir. Neden? olarak dilimize çevrilmesini sağlarken, Çünkü her şeyden önce bu kitabın yokülkeyi çağdaş eğitim kurumlarıyla donaluğu yıllardan beri kendini duyuruyor tırken, Tanzimat'ı, yeni bir bakış açısıyve Tanzimat I açık arttırmaların en pala değerlendirirken, tarih vesikalarını yahalı eserleri arasında yer alıyordu. Basılyımnlarken böyle bir anlayış ve bilinçle dığı yıllarda ortaokul kitaplıklanna kayola çıkmıştır. Yine bu görüş ve anlayışdar gönderilen bu kitabı bugün ne yazık ladır ki Yücel, Sclçuk devrinden kalma ki birçok üniversite kütüphanesinde bitaştan oyma bir kandille Selimiye gibi inle bulmak olanağı yoktur. san zekâsının en ileri eserlerini bu bağOte yandan bu kitabın yeniden yayilamda değerlendirmektedir. Aynı biçimnı, belleğimizin tazelenmesi açısından da de Çin Yulıklan'nda geçen birkaç Türkyararlı olmuştur. Bilindiği gibi geçen çe sözle Evliya Çelebi'nin ciltler tutan 1999 yılı Osmanlı devletinin (8) kuruluSeyahatnamesi'ni de yine bu çerçevede şunun 700. yıldönümü olarak kutlandı. ele almaktadır. Bakınız ne diyor bu büYapılan kimi bilimsel etkinlikler, kimi yük adam: tutarlı yayınlar ve sergiler dışında iş, çığırından çıkan bir niteliğe dönüştü. Bu"Hayattmızın bugünü ve yarınt için canun ayrıntıları üzerinde durmayı gerekItştr, inkılabın kurucu ruhuna baglı kalırsiz görüyoruz. Ancak şunu belirtmek geken geçmişimizin her cephesıne, bu ceprekir ki bu bağlamda sürekli olarak şu tez helerin en küçük noktalarına kadar dıkileri sürüldü ve işlendi: Türkiye Cumhukatimizi uzatmaktan gerı kalmıyoruz ve riyeti, Osmanlı mirasını reddetti. Tarihikalmamalıyız"• Yine Tarih Vesikalan'nın mizle bağlarımızı kopardı. Geçmişimizi ilk sayısının önsözünde şunları dile getiyadsıdı vb.. Oysa Milli Mücadele ve riyordu: Cumhuriyet tarihsel bir hakka dayan"Milli benlıg'imızın doğuşunda ve besmaktadır. Üzerinde yaşadığımız topraklenmesinde geniş bir dünya ve ınsaniyet lardaki hakkımız elbette bir tarihsel geçduyuşunun hissesini inkâr etmek, hiçdemişe dayanıvordu. Işte bu tarihsel hak ğilse aktl için giiçtür Onun ıçindır ki bir Milli Mücadele'nin çıkış noktası olmuştaraftan bugünkü varlıg'ımızın realitesını tur. Bu bakımdan Türk ulusunun geçmiarar ve tesbıte çaltjtrken, dığer cihetten şi yadsıması söz konusu olamaz. Anadodünümüzün izîerini aydınltğa çtkarmak fu'nun bir ölümkalım savaşı verdiği sıcephesindeyız" rada sarayın hıyanete kadar varan olumOsmanlı ImparatorluğuTürkiye suz tutumu, Osmanlı hanedanına karşı Cumhuriyeti arasındaki bağlantıyı açılculusal bir tepkinin doğmasına yol açmışlamaya çalışanlar, Osmanlı 'yı nereye tır. Bu da son derece doğaldır. Bu, Osoturtacaklarını bir türlü kestiremeyenfer manlı tarihiyle bağlarımızın koparıldığı bundan altmış yıl önceyazılmış bu satıranlamına gelmez. Şimdi tıpkıbasımı yalan ibretle gözden geçirmek zorundapılan Tanzimat I, yıllardan beri ileri südırlar. Bugün söylenmek istenen her şerülen bu gibi iddialara en iyi yanıtı veryin bundan altmış yetmiş yıl önce çok damektedir. Nerede reddi miras? Nerede ha sağlıklı bir biçimde dıle getirildiğini geçmişle koparılan bağlarımız? Kaldı ki unutmamalıyız. O yüların bir baska aybu kitaptaki yazılarda özellikle yenileşdınlık kafası, genç yaşta yitiraiğimiz me tarinimiz açısından sürekliliğin önceProf. Orhan Burian bakınız ne diyor: TANZIMAT f E "Bir tarihımiz var kı yaztlmamtjtır, bir edebiyatımız var ki ele ahnmamıştır, bir toplumsal bünyemiz var ki nanl tslemış ara$tırılmamışttr".. Biz hümanizma ile komünizma arasında bir denklem kurduğumuz için ne yazık ki altmış yıldan beri bir tarih bilincine ulaşamadık. Geçmişi nasıl değerlendireceğimizi bir türlü kavrayamadık. Bu nedenle Cumhuriyetin getirdiği değerleri anlayamadık ve Cumnuriyetin bizi geçmişimizden kopardığını ileri sürmekten geri kalmadık ve kalmıyoruz. Tanzimat I'in yeniden basımını sağlayan Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu çabasını son derece olumlu bulurken birkaç ayrıntıya da dikkat etmek gerektiği kanısındayız. Her şeyden önce eserin tıpkıbasımı yapılırken bunun 1940yılında basılan bir eserin tıpkibasunı olduğunu belirtmek gerekirdi. Kitabın özgün kapağının niçin basılmadığı ve çıkarıldığını anlamak son derece güçtür. Bu nedenle bu yeni baskının 1940 yılında basılmiş bir kitabın tıpkıbasımı olduğunu anlamak olanağı da ortadan kaldırılmıştır. Tanzimat I başlığının altına sadece komisyon sözü eklenmiştir ki asıl baslcıda böylece bir şey yoktur. Kitabın yukarıda andığımız Milli Se/îsmet Inönü'ye 'ithaf edilen sayfasının neden çıkarıldığı anlaşılamamaktadır. Bunun nedeni acaba Ismet Inönü'ye o tarihlerde "Milli Şef" denilmesinin bugün yarattığı rahatsızhk mıdır? Anlaşılmıyor. Ama tıpkıbasımı yapılan bir eserin hoşa gitmeyen sayfalannın çıkarılması hak ve yetlcisine kimse sahip değildir. Bir diğer nokta, kitaba bir iki sayfa ekleyip bu eserin hazırlandığı koşullar, önemi, yeniden basılmasına niçin gerek duyulduğu açıklanamaz mıydı? Nedense bu da yapılmamıstır. Dahası 1940'ların Türkiyesi'ndeki basım tekniğini altmış yıl sonra yakalama'k olanağı da bulunamamıştır. Niteldm tıpkıbasımdaki resimler son derece kötü çıkmış, belgeler okunamaz hale gelmiştir. Bövle bir eserin basımına teknik yönden de biraz özen gösterilmesi gerekirdi. Bu ayrıntılar bir yana Tanzimat I'in yeniden basılmasını ve bugünkü kuşaklara ulaştınlmasını savgıya değer bir hizmet ve önemli bir çaba olarak algılıyoruz. (1) Engelhardt, Türkiye ve Tanzimat Devleti Osmaniyenin Tarihi hlahatı (18261882), Çev.: Ali Reşat, Istanbul 1328(1912). (2) Abdurrahman Şeref, Tarih Muhasebelen, Istanbul, 1339 (1923). (3) Tanzimat I Yüzüncü YılMünasebettyle, îstanbul Maarif Matbaası, 1940. (4) Ömer Lütfi Barkan, "Tanzimat Tetkiklerinin Ortaya Koyduğu Bazı Meseleler" Iktisat Fakültesi Mecmuast, 11/2 (1941), 288319. (5) M. Şükrü Hanioğlu, "Cumhuriyet'in Tanzimat'ı Yargılaması: Tanzimat I (1940) Argos Yeryüzü Kültürü, 15 Kasım 1989,6365. (6) 1963'teki bilimsel çalışmalar Delleten 112'de (1964) toplanmıştır. 150. yıldönümün toplantı ve yayın açısından çok kapsamlı olduğunu belirtmek gerekir. (7) Tanzimat I Komisyon Araştırma înceleme Dizisi, 76, Istanbul, 1999,2 cilt halinde. (8) Bugün birçok bilim adamı, Osmanlı devletine imparatorluk denilemeyeceğini, inatla savunmaktadır. Çünkü imparatorluk, lmperıum'dan geliyormuş ve bunun anlamı da buyurmakmış; oysa devlette esas olan, buyurmak değil, hizmetmiş. Bunu savunanlar bütün Osmanlı fermanlarının "Buyurdum ki" diye devam ettiğini unutmuş görünüyorlar. • OYKUSEL DüYGUSALı.lK Üstün Akmen YARtM NEREYt MESKEN TUTTUN "Öyküsel Duygusallık" Gene benzersiz bir biçem deneyen yazarın bu kitabında anlattıkları, alışılagelmiş gezi notu ya da gezi izlenimi değil... Anlatılanlar ülkelerinin çiçek böcek kentleri ve o kentlerde yaşanan duygular, duyarlılıklar, duyumsananlar... Hepsi de öykü tekniği içinde ve öykü tadında. Aksoy Yayıncılık San. ve Tic. A.S. Aytar Cad. F. Ebcioglu Sok. 25/1 2(80600) 1. Levenl/islanbul Tel:(0212) 284 84 36,284 90 41 42 Faks:(0212) 284 84 37 SAYFA 15 AKSO Y YAYINCILIK CUMHURİYET KİTAP SAYI 567
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle