22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Osmanlı'mn Manisa'dan görünusü •• •• •• •• SENNUR SEZER Tarihi romanda yeni bir isim Teoman Ergül T arihten söz etmek, tarihsel bir kişiden bir roman kahramanı yaratmak her zaman zor bir uğraştır. Gerçi kimi yazarlar, tarihsel kişilerin kurmaca kişilerden daha ilginç olduğunu ileri sürmüşlerdir, bu tezlerinde hakh da görünürler, ancak... Ancak, roman gerçeğinin yaşam gerçeğiyle örtüşmesi, dönemi iyi bifmek, roman kahramanını yaratırken varolan özgürlüğün, tarihsel kişiyi yeniden canlandırmada yitişi gibi sorunları düşünmemiş olmalılar. Bu sorunlara, tarihi konusunda hassas bir okur kitlesini de eklemek zorundasımz. Okullarda okutulan tarih kitaplarının doğrultusunda, bütün hükümtarların yurtsever, iyi yürekli, bütün yöneticilerin halkın iviliğini düşünür olması gerekli. Belki kötü yönetmekten, savaştan hoşlanmamaktan söz edebilirsiniz ama yeteneksizlikten asla. Bir şehzadenin başkaldırısını, ancak ülkenin iyiliği, varolan padişahın bunu farkedememesî gibi nedenlerle açıklayabilirsiniz. Idamları da, "nizam âlem"e bağlayacaksınız. Ruhsal ve cinsel sapmalar, iktidar hırsı, Osmanlı Tarihi'nde yer ailsa da, bizim okul tarihine girmez. Rüşvet, çıkan için adanı öldürme, kıyımlar, eğlenceye düşkünlük, büyük adamlara yakıştırılmaz. Üstelik, haîkımıza göre bütün padişahlar "büyük adamaır. Bu kadar engelden sonra, bizim yazarlarımızın tarihsel kişileri yazması olanaksızlaşır. Onlara kalan, dönemin dekor olarak kullanıldığı romanlardır. Bu tür romanlar ilgi çeker. Ahmet altan'ın, Orhan Pamuk'un yaptığı da budur. Nedim Gürsel, tarihi kişilikleri, günümüz kişılerine, sanılar, karabasanlarla yansıtmayı dener. Yine de eleştiriden kurtulamaz. Adnan Özyalçıner gibi, belgelerden yola çıkıp kişiliği tartışılan bir padişahı çagdaş bir yorumla yeniden yaratmak ise (Dördüncü Murat ve Mirgün Bahçeleri/ Doğan Kitapçılık), pek razla dikkati çekmez. Erol Toy'un Kuzgunlar ve Leşler'i de (Tekin Yayıncılık) bu dikkatsizlığin sessizliğinde yiten özgün romanlaroandır. Yabancı yazarların tarihimizle ilgili fantezileriyse, hem okur bulur, hem eleştirilmez. Nurbanu, bu yüzden cesur bir roman. Söylence kimliği kazanmış, Kanunî'nin dönemini anlatıyor. Bir padişah eşinin yaşam anlayışını irdeliyor. Yazarı da Türk. Teoman Ergül, daha önce, Manisa tarihinin antik çağdan bugüne çeşitli aşamaları üzerineçalışmalar yapnrnş bir hukukçu: Salihli Tarihi, Salihli/Sardes Kaynakçası, Mitoloji'de Manisa, Kurtuluş Savaşı'nda Manisa, Antik Uygarlıklann Mirasçısı Bir Kentin Özgün Tarihi. Manisa tarihini iyi bilişi, Manisa'nın (Amasya gibi) şehzade eğitimine avnlmış bir kent oluşu, onu II. Selim'le ilgili bir roman yazmaya hazırlamış. "Kadınlar saltanatı" diye tanımlanan ve Kanuni'nin yasal eşi Hürrem'in başlattığı sürecin bir bölümünü anlatıyor. Ana kahraman, ilerde II. Selim olacak Şehzade Selim'e, annesi Hürrem Sultan ın armağan ettiği cariye Nurbanu. Teoman Ergül, Nurbanu'da tarihsel kaynaklara dayanarak, yalnızca Nurbanu ve Şehzade Selim'i anlatmıyor. Osmanlı tahtının şehzadeleri, onlar arasındaki çekişmeler de, Selim'in durum saptaması yapması için verileh örneklerle, öğütlerle birlikte yansıyor romana. Şehzade Cem, Şehzade Korkud..Ancak oütün anlatılanlar, bir yanıyla Manisa'ya bağlanıyor. Çünkü Teoman Ergül'ün ana kahramanı Manisa. kendi durumu da değişecektir: "Manisa'da oğlumun gözüne girer, çocuğun olursa haseki olursun; benim yokluğumda Manisa haremini sen idare edersin." Hürrem Sultan, Nurbanu'ya bir de yardımcı atar, Divane Ibrahim Pasa'nın kızkardeşi, Canfeda Kalfa. Canfeda'ya verilen buyruk, daha açıklayıcıdır: "Canfeda, sana güvenirim. Selim'i çocuğun gibi sevdiğini bilirim. Selim, devlet işlerinden hazzetmiyor. Şimdiye kadar sürekli bir gönül bağı da kuramadı. Hâlâ çocuğu yok. Nurbanu'dan ümidim var. Manisa Sarayı'na onu sen götüreceksin. Selim'in gönlünü kazanır, çocuklan da olursa tahta hizmet etmiş olursun. Göreyim seni... Sana ne gerekiyorsa versinler. Hiçbir eksik bırakma. Hazırlanınca eidersiniz." Hürrem, dört oğul anası bir sultandır: Mehmet, Selim, Beyazıd, Cihangir. Mehmet genç yaşta ölmüştür. Cihangir sakattır. Mahiaevran'ın oğlu Mustafa'nın tahta çıkmasını engellemeye çalışacaktır elbet. Ama ya Beyazıd'ın da başına bir şey gelirse. O zaman, Selim'in çocuksuzluğu tahta çıkması için bir engel olarak görülecektir. II. Beyazıt'ın oğlu Korkud'un kısır (ya daescinsel sayılısı), taht için girdiği mücadelede yandaş bulamayışı nep çocuksuzluğu yüzünden değil miydi? Hürrem'in, Canfeda Kalfa'ya "Çocuklan da olursa, tahta hizmet etmiş olursun" deyişini bu kaygıya bağlamak gerek. Ona av peşinde koşmak, usta dizeler kurmak ve içkinin esrikliğiyle oyalanıp, babası ölür ölmez kendisini kimin öldüreceğını düşünmekten kurtulmak yeterli. Nurbanu, Selim'in ilgisini çekmeyi başaracaktır. Çocukları da olacaktır. Devlet Islerine Selim'den fazla ilgi duyacak, ticaretin Yahudilerce yürütülmesi için elinden geleni yapacaktır. Bu devlet işlerine karışma, onu Selim'i çekip çevirmesi için görevlendiren Hürrem Sultan'ın başlattığı bir geleneğin sürmesidir belki. Hürrem Sultan'ın Lehistan Kralı'na yazdığı mektupların benzeri mektuplar yazmadıysa, Yahudi krallığı olmayışından. îktidar yalnızca krallıkla olmaz. Paranın krallığını desteklemek de iktidarı sağlayacaktır. Nurbanu, iktidan bir başkasına özellikle bir kadına devretmemek için, oğlu Murad tahta geçtiğinde de, gelini durumundaki Baffo (Safiye Sultan) ile boğuşacaktır. maktadır. Bu da huzursuzluk ve hoşnutsuzluk kaynağıdır. Saruhan Sancağı'nda çiftçiler, çifderinin başındadırlar, çiftlerini Dozmuyorlar; üretim yapıyorlar. Para darlığından ve vergilerden bunalan köylüleryarıcı durum una düşmeyebaşlamıştır. Parası olan kapıkullan ve yüksek mevki sahipleri Manisa'da da küçük bir para karşılığında yarıcı olarak köylünün emeğine ye ürününe ortak olmaktadırlar. Zenginleşmektedirler. Bu devletimizin merkezi güc anlayışınaaykırı birgelişmeyeyol açmaktadır, açacaktır." Manisa'aakı (ya da Manisa'nın merezi olduğu Saruhan Sancağı'nda) sorunlar bu kadar değildir. Geçinemeyip topraklarını terkeden çiftçiler (çiftbozanlar), levender adam öldürüp, soygunlara kalkışıyorlar. Burayı bitirenler "ne yüksek medreselere gidebiliyorlar ne de iş bulabiliyorlar." Kapıkullarının zenginliği ise seferlere ve zaferlere, alınan ganimetlere bağlıdır. Divandaki tartışmalar, bu kargasayı padişah olarak yaşayacağı aklınabile gelmeyen Şehzade Selim'i sıkmaktadır. Yazann, Şeriye sicillerinden, tarihlerden yansıttığı kısa Osmanlı tarihi, romanın yapısı içinde, okuru aydınlatıcı ve eğlenerek öğretici bir kimhk kazanıyor. Tarihsel bir romanın görevi ya da işlevi tarihe ışık tutmak olçülemez elbet. Roman okuru bir tip, bir karakter tanımak, onunla özdeşleşmek de ister. Nurbanu'da bu kahramanlar, yazarın yarattığına kuşku olmayan Nergizeda ile Resul. Biri cariye olarak saraya gelmiş bir genç kız. öteki bir devşirme. Şehzade yatağına girme, onun gözdesi ofma şansını pulamayınca, dadıhğı seçen Nergizeda ile Tepedelen'den devşirilip sonunda şehzade sarayı görevlisi olan Resul'un yolları bir yerde kesişecektir. Ne var ki, Nergizeda, saray dışında yaşamayı göze alacak güçten ve cesaretten yoksundur. Üstelik, Canfeda Kalfa ona aşıktır, izletmektedir, Resul ise Türkce öğrenmesi için bırakıldığı köyü, oradaki yaşamı özlemektedir. Nergizeda'yla oraya, Sinop'a gitme düşleri kurar. Ancak evlilik için,' Yeniçeri yasası gereği, yaşı uygun değildir. Bu olanaksız aşk öyküsü, tannsel olayların yanında, belki roman gerçeği olduğu için, okur için daha çekici. Yazann Küçük ipuçlarıyla sezdirdiği polisiye olaylar, bir de şeriye sicilindeki bir notla birleşince iyice inanılırlık kazanıyor: "Sultan Selim Han, Tokmaklu'da yaylavub, sonra Hüseyin Ağa'yı boğdurdu, nışımla. Fi 13 Zil'kade/Eylül, sene 963/1555". Nurbanu, bence, Nurbanu'dan çok, Selim'in romanı. Bir başka deyişle, yaşamaktan tad almayı içmek, müzik ve şiir yazıp dinlemek sayan bir delikanhnın siyasetm incelik ve tuzaklarını öğrenişinin romanı. Onun çirkin, şişman ve sinsi oluşu okur tarafından sevümesini engelliyor belki. Belki de sonunda istediklerine kavuşması, onu sevimsiz kılıyor. Yazar, romanı, Selim'in tahta çıkışına babasından başka engel kalmadığı noktada bitiriyor. Romanın sonuna Tcahramanlannın sonunu bildiren küçük bir bölüm eklemiş. Nurbanu, romanın devamı sayılabilecek Safiye Sultan'm üç ciltlik genişliğiyle karşılaştırılınca oldukçakısa, ama aynı ölçüde yoğun. Kaynakçası, sözlüğü konuya ilgi duyanları, başka kaynaklara eğilmeye özendiriyor. • Nurbanu/ Roman/ Teoman Ergül/înkılâp Yayınevi/ 358 s. CUMHURİYET KİTAP SAYI 561 ş Nurtanu'nun görevl Nurbanu, tspanya'dan SicilyaVa göçmü§, Musevi asıllı bir cariyedir. Eğitimini tamamladıktan sonra, Manisa'ya Şehzade Selim'e eönderilir. Görevi, bu siire ve içkiye düşkün şehzadenin kadınlarla ilgilenmesini ve bir çocuk sahibi olmasını sağlamaktır. Bu görevi başanrsa SAYFA 8 Teoman Ergül, Nurbanu'da tarihsel kaynaklara dayanarak, yalnızca Nurbanu ve Şehzade Selim'i anlatmıyor. Osmanlı tahtının şehzadeleri, onlar arasındaki çekişmeler de, Selim'in durum saptaması yapması için verilen örneklerle, öğütlerle birlikte yansıyor romana. Şehzade Cem, Şehzade Korkud.. Ancak bütün anlatılanlar, bir yanıyla Manisa'ya bağlanıyor. Çünkü Teoman Ergül'ün Selim ise taht şansı görünmeyen bir ana kahramanı Manisa. Manisa'nın tekşehzade olmanın dağınıklığı içtndedir. keleri, ticareti... Ergül, dönemin sorunBaşka anadan doğma ağabeyi Mustafa lannı, Manisa'yı askerin, ana bir merkez alarak küçük kardeşi anlatıyor. YükseBeyazıt anasının liş dönemi gibi ve kızkardeşiyle görünen, sınırlaeşi sadrazam Rüsrı alabildiğine tem Pasa'nın gözgeniş bir imparadesidir. Her udsi torluğun ilk çade, iyi asker, yakıtırtılannı duyuşıklı, iktidara uyruyor: "(...) Pagun delikanlılardişahımızın otodır. Tahta kendisi ritesine, biz kaçıkamayacağına pıkullannın hegöre, şehzade olmen her yerde mak, ölümü bekzenginliğine karlemekten başka şın bazı fukara bir anlama gelsancaklarda halmez. Bu ölürn kın, tımar sahipyalnız kendisi için lerinin pahalılıkolsa yine iyi. Vartan etkilendiklesa oğullan da bu ri; tarımsal üretiyazgıyı paylaşmin yetersizliği mak zorundadır. nedeniyle bazı Selim neden kaköylülerin topdınlara ilgi duyup raklarını bırakaoğul sahibi olmarak kendere göçyıistesinkL.Sevtükleri tesbit gisizliğin yazgısı edilmiştir. Çiftolduğuna da inabozanfar ve lenır. Anasının en ventlerin çoğalsevdiği oğul o deması tarımın büğil. Babasmın da, yük zarar görmeCihangir sakat olsi sonucu olduğu sa da zekâsı seibi, üretimin vimliliğiyle onlaha da azalmadan daha iyi du Teoman Ergül'ün, $eriye slciıierlnden, tarlhierden yansrtttflı kısa Osmanlı tarihi, romanın yapısı Içlnde, sına neden olrumda. okuru aydınlatıcı ve eğlenerek ÖOretlcl bir klmllk kazanıyor. Wr dMnmdm yamunaiap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle