08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

VAT CAPAIM Stephen Spender (19091995) / Şürler / Çeviren: Nice Damar Kalmadı hiçbir duygu. Yok şimdi tek bir devinimsiz varlık. Yine çocuklaştın Kötülükleri iflc kez görüyorsun sanki. Sonra, aptal gibi, mermer bir güvercin Senin çatından Salınarak uçtu pencereme (Bana ardından söylediğin) tiz bir ses çıkararak. Dinlerken kendi kendini, anlattın olayı Kırıldı odadaki her şey. Ama sağlamdın sen, Kendi imgen çatlamadı tininde. Bunları duyunca senden, şimdi anlıyorum Beyaz şaşkınlık irislerinin Kara gözlerinin Yine ortasında durduğunu. "u anda anımsıyorum külerde yankılanan gülüjlerini alaga yakınlarında yiten bir soylunun Arabasından inip Bir hafta boyunca, yalın ayak, bir kekliği izlemesini. Ayrıca, yeşil gözlü bir boğayı büyütemcdiği için Üzgün olan bir generalin öyküsü aklımda. Ama okuyunca haberleri, imgelemim oluşturdu Dehşetini senin ölümünün. Nedir bu gazetedeki dehşet? Belki biz yani yaşam ölü Bir dünyayız dönen ve dağılan Koyuyoruz toprağın kapağının altına cesetleri. Dikiliyor gözlerimiz bir gömüte Yıldplara tırmanırken, onlara yaklaştığımızda, Bakıyoruz geceye kara bir cam gibi îşık gösterılerinin gerisine. Yüreğin bakıyor, kırık kaburgaların arasından Sanki yağlı aksı dönen bir tekerleğin. Hızlı bir çemberin akmayan kanına Bakıyoruz kemiklerin arasından Dönen ve dağılan bir dunyada. Hiç kimsenin toprağı Dünya değişiyor sadece, zaman gergin, Ay'ın kımildanışlanna karşın Güçlü bir armağan doğuruyor. Yazın büyüyecek çimenler ve güneşin Ilgımları uyuklamalan eritecek Son düşlerinde zincirli yattıklan askerlerin. Cesetleri örttü beyaz Aralık Ve derilerin içine giriyor kökler Yıllar ve tarlalar unutur, anımsıyor kemikler ama. Sözcükler Ölü ve Miizik Deli Tepelerdeki ses Sudaki müzikMüzik yansıtır Sesi gitarda. Silahlar konuştuğunda Kaçtı şişman şair Lerida'ya kadar, Adı ölüm gibi dingin olan. îzledi kara casuslar Kafesli balkonlardan: Tavan arasına gizlendi şair: Polise bildirdiler ama. Yazdı polis admı Ve çıkanları ağzından; Buldular ceplerinde Güney'den gelen bir mektup Okurlcen polis mektubu Sessiz kaldı sair Dalıp giderelc Bir çocukluk düşüne. Gördü ışığa boğulu bir sütun Dökümünü veren yazın: Bir kurt çıktı ama arkasından Ve yedi beyaz bir kuzuyu. Kâğıttaki mürekkep Dönüştü bir kurta Zalim pençesiyle Saflığı parçalayan. Tuttu bileklerini polis CUMHURİYET KİTAP "Yüreğin bakıyor, kırık kaburnalarm arasmdan" 1930'larda Oxford Üniversitesi'nde Auden, Day Lewis ve MacNiecc'le birlikte bir şairler grubu oluşturan Spender ünlü bir gazetecinin oğluydu. Londra'daki University College okulunu bitirdikten sonra Oxrord*da University College'da yüksek öğrenimini tamamladı. O dönemin toplumsal sorunlarıyla ilgılenen arkadaşları gibi solcu bir görüşle şiirler ve eleştiri yazıları yazdı. Ispanya Iç Savaşı'nda da Cumhuriyetçfler'den yana bir tutumu benimsedi. 1930'larda Netv Verse ve New Wnttng dergilerine uüzenli olarak katkıda bulundu. 19391941 arasında llorizon dergisini çıkaran Cyril Connolly'ye yardım etti. Çeşitli Amerikan üniversitelerinde ders verdikten sonra 1953'te Encounter dergisini çıkarmaya başladı. 1970'te Londra Üniversitesi'nde îngiliz Dili ve Edebiyaü profesörlüğüne atandı. Spender'in şiirleri toplumsal sorunlara önem vermekle birlikte, kendisinin şiirlerinde de, düzyazı yapıtlarında da kesin çözümlerden ve doğrudan doöruva eyleme geçmekten çok, belli bir dayanışmayı sağUamaya çalıştığı görülür. Spender'in en kalıcı yapıtlanndan biri, kendiKuşağının eğitimini büyuk bir içtenlikle dile getirdiği özyaşamöyküsü World Wtthin worl(Tdür. Bunun dışında The Destructıve Element (1935) ve The Creative Element (1953) adb kitaplan çağdaş edebiyat konusundaki görüşlerini dile getirir. Göriinüç Bir maske görünüşün yüzü Kemikten, derinden çizgilerle Çift sürdüğü zamarun. Bakıyorum, bakıyonım bir imi çözmek için. Yanlışlann ışığından ve suyun gözlerinden geçerek Toprağın arzusuyla birlikte, korkulu, Ve Dİrlcavgarun anısıylayanyana, Maskenin altında bir çocuk gizli aslında. Castellon'da Kıstınldık alanın sonunda Bize bakıyor sönük farlan dostlann Ama ışıldayan, düşman reflektörler Karışıyor yıldızlara. Birer gömüt evler, muşambaya sannmışlar Yitmiş gizemli kamyonlar Boşuna bckliyor kasaba Yazgımn gümbürtüsünü. Cigaralar ve konuşmalanmız Tutuşturuyor küçük bir alevi. Bizi durduruyor bir nöbetçi Dipçiğiyle zımbalayarak. Yanında bir işçi var onun Sanki birer güneş yanaklan. 'Bunu yandaki köye götür, yoldaş' diyor Kırışıkları çiftini sürüyor bir yıkımın. Gülümseyerek sonra, ışıldıyor gözleri Ve dahyorlar bir düşe. Başı eğik, fırlıyor ileri işçi Bir şey söylemeden. Güneşe ve zamana doğru ilerliyor araba Bizim güvencemiz için. Ama arkarmzda Karanlık yazgırmz boşaltıyor Kilolarca demir ve ateşi Kanla, öfkeyle silmek adına Yaşamın hoşluklannı, Kırışıklardan kovulanlar için. Döngüsünü Tamamlayınca Ölüm Hayranım kcndime ve ekmeğe Engebeli bir alanı uzaya çeviren, Göklerdeki dünyayım ben Aynaların aldattığı, Kendini bir kabuk gibi gösteren Yıldızların, yüzlerin içinden. Gözlerle, dünyayla çevrili yaşamım SAYFA 18 Hepsi altında bir mikroskopun; ve kendi imgem Yükseliyor ışıklar içinden Bakıyor duyarsız gözlerime: Görenle görülen çarpıyor Duvarlarına görüntünün. Ama volkanlarda saklı dünya Ve kirli tarih kıstınlmış özünde; Oysa henüz çocuğum Ben Arzu, büyü ve duygu doluyum; Bir maskeye tıkıştırıldım Gerisinde sevginin, havanın, ışığın. Dönüyor öteki yasamlar çevremde Yıldızlar gibi göz kırparak; Yaşamım, dünyam inanmıyor buna; Maskelerin aynası onlar Kalıba sokulmuş, yasalara bağlı Döngüsünü tamamlayıncaya kadar ölüm. Bombalanan Mutluluk Çocuklar, ışıl ışıl gülümseyişleri Ve yerinde duramayan coşkularıyla Giyiyorlar mutluluğu bir mücevner gibi, Ama inleyen bir boöa olmak Yüzlerdeıci kırışıklıklara gömülmek zorundalar. Devinimli gövdeleri küçüklerin, Düöümlü damarlan Pırıl pınl, dürüst açlıklan. Değiş tokuş ediliyor, soğuk bir yürekle Gökyüzünden bastıran Ve patlayan. Bu hesaplı, yıkıcı yürek Kırıyor sevecen küçükleri, Gövdeleri parçalara ayırıyor Ve alınlardaki aydınlığı, Uyuyan bebekleri Sürüklüyor sonsuz bir uykuya. tyiliğin görkemlı davulu Bombalanan gülücüklerin üzerinden Yaratır büyük bir oluşumu Ve yaşar, büyür orada; Ama anımsamaz hiç kimse Ölü yılların altındaki coşkuyu, Tatlı palvaçolar ve deliler Oyuncaklarıdır mutluluğun. Bir tspanyol Şairine Pencereden baktın boşluğa Bir dünyaya, patlavan Fışkırdı bir pınardan taşlarla toprak Rüzgânn bir yana savurduğu. Yalnızlık dışında • SAYI 561
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle