23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

0 KURL AR A Yunus Koray, 1957 yılında dogau. Türk Dili ve Edebiyatı okudu ve bu konuda öîretmenlik yapıyor. Şiir kitaplarıyla kendinden sö'z ettirdi. "Yasamı Yargtlayan Şiirler, "Devlet vefatika" ve "Karşı Kitap" adlarınt taşıyan kitaplarıyla kendi toprağını yazmıştır. Serap Erdoğan yersizlık nedeniyle kullanamadığtmız yazısında sunlan söylüyor: "Yunus Koray, içerık kadar biçimi de önemseyen bir şiiri yazıyor. Gerçekbir 'karşı' oîarak tek bir siiri yazıyor belki de. Başlangıçta sözcüklerin, sonsuz bir sahnede özgür ama gizli bir düzen bilinciyle dansettikleri, okunduktan sonra ise aynı sözcüklerin eteklerini toplayarak bir köşeden anlamı seyrettikleri ve alkısladikları duygusunu veriyor. (...) Seçumiş, özenli imgeleri nedeniyle kodları ortada bir şiir değil onunkiler. îmgeyi biçem ve çağrmmlar yoluyla s < muttama ve anlama soetkinligH sonucunda çözülüyor olsa da, geride bir takım sısli anlamlann varlığı seziliyor sanki." Yunus Koray'la bir söyleşi ve şiirini değerlendiren üçyazı yer alıyor sayjalanmızda. Bir de sürekli sorulan bir soruyu yanıtlamak istiyorum ourada; her TÜYA P tstanbul Kitap Fuarı'nda olduğu gibi, geçten iki sayımızda da yazılara yer vermedık. Bunun seçilmis bir durum olduğunu söylemeliyitn. Biz bir kitap tanıtma dergisiyiz ve tünı yaytnevlerine eşit davranmaya çalıştyoruz. Fuar sayılarında tanıtılacak bir kitapla, okurlarımızı berhangi bir yayınevinin kitabına yönlendirmek istemiyoruz. Bol kitaplt günlerl... 0 FETHIIMACI asi poman O ya Baydar'ın Sıcak Küllekadın bir adaya'(Sıcak Külleri KalOvjlfcnıl.ıı ri Kaldı (Can Yayınları, dı da. adanın adını ööreniyoruz: MUVkKl I.MK1 2000) adh 438 sayfalıkroBozcaada.) sığınıyor. (Ulkü, adaK.\l 1)1 manını dört günde okudum; okudan ayrılmaya niyetli.) maya başlayınca elinizden bırakaSıcak Külleri Kaldı, kırk ambar mayacağınız bir roman. gibi bir roman. îlk gözlemler: Oya Baydar, diliÖnce Türkiye'nin çok yakın tani "süs"lerden anndırmış, yalın bir rihi. Türkiye'ae sol hareketler. lşçi dile ulaşmış; artık uzun cümleler sorunlan. Parti içi sorunlar. Yurtdıkullanıyor; romancılarımızın çoğu şındaki komünistler. Moskova ile etliye sütlüye dokunmadan kitapüişkiler... Susurluk'a, BosnaHerlar okuyaraK romanlar yazarken, yasek'e "kadar aklınıza' ne geliyorsa şadığımız zamanın sorunlarını görmezden hepsi var. Merkezde ÜlküArın ilişkisi. gelerek geçmişe sığınırken yaşamsal sorunArın'ın şüpheji ölümü. ların üzerine gidiyor. Ahmet Hamdi TanpıOya Baydar, romanında yazınsal dile sık nar'ın yazdıklannıhatırlıyorum: "Hülâsa rosık boş veriyor, makale dilîyle ("kullanmalık manda epeyce yol aldık. Şimdi büyük rodil") yazıyor romanmı. mancı beldiyoruz. Millî hayata sağlam tekÖrnçkler çok. lifler getirecek, bizi hayatımızın küçük man"19701980 dönemi, Türkiyc'de toplumzaralannda ve dar çerçevelerinde değil, büsal sınıfların, özellikle işçi ve emekçi kesimyük gerçeklerinde de tanıtacak romancıyı lerin hareketlendiği; aslında emekleme döbekliyoruz. Balzac, Dickens, Tolstoi bunu nemini yaşayan, kitlelere inememiş, deneyaptılar." ("Edebiyatırnızda Duraklama mı yimsiz, bölÜK pörçük bir solun, hazır olmaVar?", Yaşadığıtn Gibi içinde, 1970. Yazı, dığı iktidara onlann deyimiyle devrime yü1958'de yazılmıs.) rüdüğünü sandığı dönemdir. Buna izin verilmeyeceği açıktı. Soğuk savaş koşullannda, Oya Baydar, "hayatınmızın küçük manzaNATO ülkelerinin hemen hemen tümünde ralarına da bakıyor, büyük gerçeklerine" de; devlet içinde oluşturulmuş, 1990'lardan son"büyük gerçeklere", yaşanmışlıktan gelen ra sancuı veya sancısız biçimde pasifize edilbilgilerden yararlanarak baktığı gibi bir sosmiş, dağıtılmış Gladio tipi gizli örgütlenme, yolog olarak da bakıyor. Ama Tanpınar'ın bu dönemde Türkiye'de gerçek işlevini bul"millî hayata sağlam tekliflef getirmek" önedu. Devlet içindeki bu gizli nüvenin kendirisi, o makalenin yazıldığı yıldan (1958) güni saklamaya gerek duymadan ilk ortaya çınümüze kadar hep bir "öneri" olarak kalkışı 12 Mart dömeninde, 'kontrgerilla' adı almış. Oya Baydar da eleştirmekle yetiniyor. tında oldu." (s. 211) "Millîhayata sağlam teklifler getirmek" nep sözde kaldı. Başka türlü oîabilir miydi? Marx'ın o unutulmaz cümlesini hatırııyoPrototarya dfttatörtüğü: rum: "însanlar tarihlerini kendileri yaparlar, Falın anlatıyor: "i'arihte volontarizme yer ama keyfi olarak seçtikleri koşullar içinde değil, veri koşullar içinde, geçmişten miras alınmış koşullar içinde." "Veri koşullar"ı, "geçmişten miras alınmış kosullar"ı değerlendırebildik mi? 18. yüzyılda başlamıştı "batdılaşma" hevesimiz; bu hevesin ülkevi bir yan sömürge haline getirdiğini gordüK. Cumhuriyet döneminde de "veri koşullar, geçmişten miras alınmış koşullar" haıkımıza niç mi hiç yaramadı. Düşünce özgürlüğü, demokrasi sözde kaldı. Kısaca, Oya Baydar'dan "millî hayata sağlam teklifler" getirmesini beklemek haksızlık olur; Oya Baydar'ın yapabileceği, öyle sanıyorum, yaşanan gerçekliği eleştirmek; o da bunu yapıyor. Gelelim Sıcak Külleri Kaldı'ya... Oya Baydar'ın yenı romanını okurken zaman zaman üç yıl önce vazdığı Hiçbiryer'e Dönüş'ü de hatırlayacalcsınız. Uk romanında oğul uyuşturucuya alışır, evi terk eder, alır başını gider; yeni romanda da Ülkü'nün (romanın baş kişisi) oğlu Umut bir "yargısız infaz"a kurban gider. îki romanda da "cinsellik" fazla yer tutuyor; Sıcak Külleri Kaldı'da cinsellik daha da ağır basıyor. îşte bir örnek: "...bembeyaz memelerinin pembe ııçlannın erguvan rengine dönüşü; çıplak, çınlçıplak vücudunun üstüne düşen gulkurusu ışınlar ve göbeğinin altında, iki Dacağmın arasında turuncu bir kasımpatı gibi görünen kıvırcık tüyler; ummadığı bir şehvet ve hoyratlıkla üzerine abanan adaleli, sıcak vücut..." (s. 113) îki romanda da erkek kahramanlar yok olup gidiyor, sağ kalan iki S61 olmadıgını öğrendim ben. Marx, kapitalizmin kokuşmuşluğunu, adaletsizliğini, insansızlığını gösterdi. Sömürü biçimlerinden sadece biri olan kapitalist sömürüyü, bence hiçbir burjuva ekonomistinin çürütemeyeceği kadar açık biçimde ortaya koydu. Vıkın bu düzeni, kurtulun, dedi. Lenin'in kuşağı, yıkmanın ve iktidarı almanın hem teorisini yaptı hem de pratiğini. Yıkması kolaydı, koşullar da elverişliydi. Kuruluş için iktidarın yeterli olduğu düşünüldü. Ters giden, becerilemeyen islerin faturası iktidardaki zaatlara yüklendı. Daha çok, daha yoğun iktidar peşinde koşuldu. iktidarın sınınn elinde olmasının yetmediği göriildüğünde artık çok geç olmuştu." İktidar sınıfın elinde miydi?" sorusuna Falin "...Proletarya diktatörlüğünden proletaryayı çıkarınca geriye diktatörlük kaldı. Tktidarın en saf, en yalın biçimi." (s. 257) diye cevap veriyor. Lrtpzlg'dB gönülki siipgün olarak yafayanların duruımı: "Leipzıg'ın gönüllü surgünleri, bu bir avuç yabancı, binlerce mil uzaktaki ülkelerinde bir gün mutlaka gerçekleşecek devrime inanıyorlar, uzaklığın ve göçmenliğin katmerlediği bir romantizmle, devrim için çalıştıklarını, devrim uğruna hayadarını feda ettiklerini düşünüp bundan haz duyuyorlardı. (...) Eskiden açık yürcklilikle, ranat rahat tartıştıklan konular burada tabu olmuştu sanki. Suskunluklar, anlamlı bakışlar, 'Işin o tarafını kanştırma', 'Bunu biz bilemeyiz, Sovyet yoldaşlar böyle diyorlarsa, elbet bir bildikleri vardır' türünden uyarılar, açık ve içtenlikli sohbederin yerini almıştı."(s.244) Kadın (Ulkü): "Aramızda kadınerkek ilişkisi anlamında duygular, bağlar kalmış olsaydı, senin durumuna rağmen, yine de çok güzel sevişebilirdik, birbirimize vücutfanmızla da yalcın olablirdik. Hatta taş gibi bir erkeklik organından çok daha doyurucu, çok daha zevkli olurdu böyle bir sevişme. Benim anlatmak istediğim, artık birlikteliğimizi korumak, güzelleştirmek, zenginleştirmek için hiçbir şey yapmaya ihtiyaç duymuyor olman." Aldı koca: "Senin derdin nedir kızım biliyor musun? Senin derdin..senin derdin s....mek. En önemli şey bu değil mi hayatta! Ama benim için değil. Öyle olsaydı, bunca yıldır bakardım bir çaresine. Üstelik, eğer iktidarsızsam yine senin yüzünden neden Devamı 22 sayfada KapıkocaHdKomünlsrin tarttşması: TURHANGÜNAY Imtiyaz sahlbl: çağ Pazarlama Cazete Dergi Kitap Basın ve Yayın A.ş Adına Berln NadloYayın Danısmani: Turhan Cünay o Sorumlu Müdür: Flkret llkiz oCörsel Yönetmen: Dilek llkoruro Baski: çaudaş Matbaacılık Ltd. Sti. oldare Merkezi: Türkocağı Cad. No: 3941 CağaloOlu. 34 334 Istanbul Tel: (212) 512 05 050 Reklam: Medya C Oya Baydar'ın yenl romanını okurken zaman zaman uç yıl önce yazdığı Hlcblryere Ddnüşü de hatırlayacaksınız. SAYFA 3 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle