Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
A Y R I N T I L Ö N E M L İ D İ R ! . . TOPLUMLAR NASIL ANIMSAR? Inceleme/Çev.. Alâeddin Şenel Paul Connerton Belleği, bireysel olmaktan çok kültürel bir yetenek olarak ele alan bu kitap, yazıya ve kaydetmeye dayalı olmayan pratıklerin, gelenekler içinde nasıl kuşaktan kuşağa aktarıldığını açıklamaktadır. Kültürel bir beceri olarak bellek ("toplumsal bellek") üzerine yapılan çalışmaların çoğu, yaşananların kayda geçirilmiş biçimiyle aktarılması üzerinde odaklaşır. Connerton ise bedene uyarlanmış, yani bedenle bütünleştirılmiş dıye nıtelediği pratikler üzerinde yoğunlaşmakta; günümüzde ağırlıkta olan yazınsal metinler konusunun, genelde toplumsal pratiklerin bir eğretilemesi olarak kabul edilebileceği görüşünü sorgulamaktadır. Yazar, geçmışın ımgelerının ve anımsanan bilgisinin, törensel uygulamalar kanalıyla aktarılıp sürdürüldüğünu, dolayısıyla uygulayımsal belleğın bedensel olduğunu ılerı sürmektedır. Bedensel toplumsal bellek, toplumsal belleğin temel yönünü oluşturmasına karşın, konunun, günümüze dek son derece savsaklanmış bir yanıdır. Connerton bu çalışmasında Yahudi yortuları, Hıristiyan törenleri, Şıilerın Muharrem yas törenlerini örnek gösterdığı "anma törenleri" olgusuna da değınmekte, ayrıca törenlerin geleneksel toplumların tekelınde olmadığını göstermektedir. Connerton, her türlü geleneğı silindır gıbı ezıp geçen modernıte koşulları ıle yerden mantar gibi bıten çağdaş anma törenleri arasındakı paradoksa dıkkat çektikten sonra, bu törenlerin ışlevlerini ortaya çıkarmaktadır. HAKİKAT OYUNLARI Yalanlar, Para ve Psikanaliz İnceleme/Abdullah Yılmaz John Forrester Gerçeğin, yalnızca gerçeğin söyleneceğıne dair yemin edılmiş bir dünyada yaşıyoruz; yalan söyleyenler aşağılanıyor. Hepimiz hakikatin peşindeyiz. Ne var ki kımse de hakıkatin ne olduğunu, yalanın nerede başlayıp nerede bittiğini söyleyemiyor. Hakikat bilinmiyorsa yalan nasıl mümkün olabilır? Dahası, ya hakikatler; bırer yanılsama olduğunu unuttuğumuz yanılsamalarsa1 Bir düşünün, ilk bağımsızlık "an"ımız ilk yalan söylediğimiz "an" değil midir? Tarih boyunca "hakikati" hep yönetenler kurarken, gülmeyi de yalanı da bir savunma sılahı olarak kullananlar ezılenler olmamış mıdır? Bunlar John Forrester'ın Hakikat Oyunlan adlı kışkırtıcı çalışmasında yanıt aradığı soruların sadece birkaçı. Bilimsel doğruların en tepede oturduğu hakikat düzenine ilişkin ilginç, bir o kadar da bozguncu gözlemlerin ardından Forrester asıl ılgi alanına, psikanalize döner ve "hakikatyalan" ilişkisı üzerinde yoğunlaşır. Bir psıkiyatrıstın divanına uzanan hasta henüz hiç kimsenin tam olarak ne olduğunu bilmediği bir şeyi satın almayı kabul etmiş, psikiyatrıst ise parayı almış ama hıçbır şey vaat etmemiştir. Forrester'a göre analiz; hakikat oyunlan, yalanlar, para ve Freud etrafında döner. Paraya dayanan psikanalitik sözleşmenin mümkün kıldığı pratık, sözü olduğu biçimiyle kabul eder, sözün dışındaki şeylere doğruluk ya da yanlışlık atfetmez; suçlamaları, ahlâkı yargıları askıya alır; kendi icat ettiğı hakıkate yalnızca "yalanhakıkat" ayrımını ortadan kaldırarak varabilir. Forrester, "hakikat, yalanların ve görünüşlerın fanı dünyasına karşı baki olandan yanadır; hayata karşı ölümün tarafını tutar" dedıkten sonra sorar: Hasta eden yalan, lyıleştıren de hakikat midir? Yoksa hakikat denen şey biz bılim çocuklarının uyutulmasını sağlayan yalanın ta kendisi mıdır9 . Tristan Hawkins ANARŞIST Edebıyat/Çev.: Elıf özsayar Hayatla hesaplaşmak için çok geç kalmış, aklı başında orta yaşlı bir adam. Gençliğini güvenlikli bir gelecekle takas etmiş, sorumlulukların ağırlığı altında ezilen, başka türlü bir hayatın hayalini bile kurmamış, sürprizsiz ve sekssiz hayatından bıkmış bir iyi aile babası: Sheridan Entvvhıstle. Sıradan bir işgününün sonunda gelen beklenmedik bir kalp krizi, hiçbir şey ıçın geç olmadığını gösterecektir. Sheridan'ın içinde saklanan anarşist olanca cüretiyle ortaya çıkacak ve o güne kadar mahrum kaldığı her şeyi arsızca talep edecektir: Özgürlük, samımıyet, dürüstlük, vicdan, baş kaldırı, yaşama sevinci ve seks. Hayatını allak bullak eden bu sersemletici macerada Sheridan yalnız da değildir: Düzenle göbek bağlarını koparmış iki genç gezgin, Nirvana yolcuları Yantra ve Jayne, ona yol arkadaşlığı ve rehberlik edecektir... Anarşist, Sheridan Entvvhistle'ın tek kişilik isyanını anlatıyor. Yaşlanmanın kaçınılmaz cehenneminin, orta yaş krizine çarparak rayından çıkan yavan bir hayatın fotoğrafını çekiyor. Aynı zamanda varolmanın ezici baskısıyla, korkular ve güvensizliklerle başa çıkmaya çalışan birbirıne yabancı iki ayrı dünyayı; muhafazakâr banlıyö dünyası ıle New Age akımının alternatif dünyasını karşılaştırıyor. Sheridan Entvvhistle'ın akılcı, kinik ve egosantrik orta sınıf değerleri, evrenin, doğanın ve tarihi geleneklerin sesini dınleyerek yaşayan Yantra'nın metafizik ve maneviyatçı değerlerıyle kapışıyor. Sheridan Entvvhistle'ın çizginin öte yanına yaptığı kaçamağa seyirci olurken, çizginin her iki yanının da göründuğu gıbi olmadığını keşfediypruz. Anarşist bir hüsran romanı. Hayatı "dış yolculuklar"dan ibaret sananların hüsranı... Elektronİk Çağda Yazılı Kültürün Çöküşü ve Şiddetin Yükselişi İnceleme/Çev. • Şehnaz Tahır ÖKÜZÜN A'SI Samuel Beckett Bgrry Şanders MURPHY EdobiyaVÇev.: Uğur Ün AKNT1 10YIL YENİ ADRES: Ayrıntı Yayınları Dizdariye Çeşmesi Sk. No. 23/1 34400 Çemberlitaş/lstanbul