Katalog

ıtnndekıler Kırılgan Nesne\er/Pierre Gtll("< de Gennes ve]accjue± Kentsiz Kentleşme/Muray Buokchin/Çcvircn Burak Badoz/Çevıren Anahid Hazaryan/Tübttak Popüler BiÖzyalçını'Ayrıntt Yayın/cırı/187 t lım Yayıtılart/22 5 \ Murray Bookchiıı, "Kentsiz 1991 Nobel Fizik Ödülü sahibi, sıKentleşme"de, Çatalhoyiik'teki vı kristaller ve polimcrler üzerine toplumsal hayatın katılımcı boyaptığı çalışmalarla tanınan Pierre yutundan Antik Yıınan polis'leCiilles de Gennes Parıs Universirindeki yıırttaşlık bılincine, Paris tcM'nde katı hal fiziği profesörüKomüniı'nden New lînglantl'dadür. "Kırılgan Nesneler", Gcnki kasaba meclislerine kadar kennes'in lise öğrencilcri vc öğretmentin ve yurtlaşhk kavramının ta leri ile gerçckleştirdiği bir dizi konrihsel geliijimini ineeleyerek ulus ferans sonucu ortaya çıknuştır. devleti güçlendiren kentleşme Konfcransların çıkış noktası plasanlayışlanna karşı bir yerel yönetik malzemelerden, sabun kabar tinı progıamını tartışmaya açıyor. Yerel yönetim ku^ cıklarına geniş bir yclpazeyi kapsayan yumuşak madrunılarını birbirleriyle ııyıım içınde çalışabilecek bidelerdir. Ancak konuşmalarda temel konunun sınırları çimde yeniden yapılandırmaktan; insan ilişkilerinde büyük ölçüde aşılmakta, astrofiziktcn eğitimin nasıl oldayanışmayı içeren yaratıcılıktan; ulus devletin yeriması gerektiğine, yeni buluşların kullanımmdan gelcne politik açıdan konfederasvon sistemine dayanan cekteki önemli seçimlerimizin neler olacağına ilişkin yerel yönetimlerden; in.sanlık ile doga arasında katı kamııoyıınıı yakından ilgilendiren ve tartışılan konulalımcı, hiyerarşik olmayan yeni bir ilişkı kurmaktan; ra değinilmektedir. Jacques> Badoz, tiim konuşma mckcntin yeni bir türetik birlik, bireyin insani bir cilçek tinlerini gözden geçirmiş ve bir bütün oluşmasına katiçinde güçlendirildiği, katılımcı ve ekolojık bir karar kıda bulımmuş. sisteıııi ile yurttaşlık kiiltüriınün tck kayna^ı olarak yeniden kurgıılanmasından... söz ediyor. Bookehin'e Her Gün Biraz Daha Yakın/'Irvtn Yalnm/Çevtren • Ze göre yerel yönetim özgürlüğıın tabanını oluştıırur; özgür, elinde kendi kaderinı tayin elnıe hakkı bulu liha lyidoğcın Hdbayığıt/Kabala Yayınevı/i 19 s. nan ve ctkin yurttaşlar etralında yapılandıı ılmış yeni Genç yetenekli yazar Ginny Elkin bir katılımcı politikanın inşası tümüylc buna bağlıdır. ile psikiyatr Irvin Yalom özel seanslara başlarlar ve seanslara dair ayrı ayrı günlükler tutmaya karar Papağan Teoremi / Denn (ıucdj / Çevıren Umaıl Her Gün verirleı. Böylece, psikiyatr ve hasta Ycrguz /Cıünccl Yaytnalıh / ">42 \ Biraz Daha ilişkisinin nasıl bıçak sırtında gelişTapaganTeoremi', matematik ve Yakın tiğini gözler önüne sercn ilk kitap felsefe tarihleri, ünlü matematikorraya çıkar. Özcl izlenimlerin kayçilerin leoremleri boyunca devam dı, yavaş yavaş iki insanın güç ve eden; sayıların ve denklem sogüçsüzlüklerini sergiledikleri bir yutlamalarının soğuk yiiziintlen sahneye dönüşür. Bir başkasının uzakta sıcak, scvinıli, bürükleyici terapi seansında bulunmanın nasıl bir şey olduğunu ya bir roman. Romanda okuma zevda psikoterapinin ne derece başaıılı olduğunu merak ki, matematiği yeniden öğrenme eden herkes, için ufuk açıcı bir çalışma. Şıı anda tcrapı ve keşfetmc keyfiyle son smırlarıgörmekte olan bir kimsc için belkı de pek rahatlatıcı na ulaşıyor. Ünlü I'ransız romanolmayacaktır bıı kitap, çunkiı her şeyi iki tarahn da cı ve matemalikçi Denis (îuedj, bakış açısıyla anlatıyor. I'akat terapidc masanın önünpolısıye bıı ola> orgüsü üzerine oturttuğu kitabında de ve arkasında olmak arasındaki farkı merak eden en okurları matematiğin büyülii dünyasına çekiyor Bir telektüel akıl için, Ginny'nin kendisi hakkında giderek polisiye roman özelliğiyle karşımıza çıkan 'Papağan daha bilinçli hale geldiğini görmek öğretici olabilir. Tcorcmi' yer yer matematikçilerin romanı trigono"Her Gün Bıraz Daha Yakın", zorlayıcı ama, bu çabametri, cebir, aritmetik, geometri alanlarında büyük ya fazlasıyla değen bir okuma sunuyor. keşiflerin romanı olarak da ortaya çıkıyor. Betty B\ue/Phı/ıppe Djıan/Çcvıren: Ayşen Ekmckçı/Ayrmtı Yayınları/ii') \. Hemen belirtelim: elimizdcki roman "yırtıcı" bir aşkı anlatıyor. "Aşk"ı mutluluk ve evlilik beklentileriyle yaşamak isteyenlere göre bir kitap değil. Eleştirmenlerce bir mit, içtenlikle ve ccsurca kalcme alınmış bir roman olarak nitelendirilen "Betty Bluc", barlarda çalışan bir kadınla bir musluk tamircisinin, yani sıradan insanların, yani anti kahramanlann aşklarını yaşamak ve kaderlerini değiştirmek için verdikleri mücadeleyi anlatıyor. Kadın, çağdaş dünyanın sahteliklerine ve alçaklıklarına karşı öfkesini dizginlemeyen biridir. I layata karşı çırılçıplaktır, korunmasızdır, hiçbir hesabı yoktur. Frkek, yalnızlık ve nesnelerin anlamsızlığı konıısunda dencyimli, isyanını gerçekleştiremediği için kcndini için için yiyeıı bir kuşağa mensuptur. Minyatür bir hayat kuımak için dünyanın ıssız bir ko şcsine gider. Bir kitap yazar ve unutur. Akşamları bira içerek güneşin batışını seyrctmeye razı olur. Bir gün kadın öfkcsiyle, dişiliğiyle, sahiciliğiyle gelir. Frkeğin öfkesinin de giderek ateşlendiği cehennemin ayrınrılarına doğru uzanan bir yolculuğa beraberce çıkarlar... Farklılıklarına aldırnıayanlarla, başlannı eğdirmek isteyenlere... kavga etmekten çekinmezler. Giderek bir bok çukuruna dönüşen dünyaya tesliın olmazlar. Yaralanırlar. Yara larlar. CUMHURİYET KİTAP SAYI 481 vermiştir. Yüksek toplumsal ve çevresel duyarlılığı Ağaçkakan'ın romantik bireyciİiğine toslayınca, Prenses bambaşka bir davanın peşindcn koşmaya başlayacaktır: Aşk... Aşk bazen gelir, ama sonra geldiği gibi gider. Robbins'in hın zır, dalgacı, hiperaktif diinyasında renkli ve hareketli bir aşk turıı atarken, ezeli bir soruya cevap bulma arayışında Prenses ilc Ağaçkakan'a eşlik ediyoruz: "Aşkı kalıcı kılmanın yolu nedir?" Su, Tüyün Üzerinde Bekler/hwn Battır/Scl Yayınahk/161 s 9O'lı yülarda peşpeşe yayımladıgı "Kediler Krallara Bakabilir", "Gönderen: lvnıs Batur" ve "Kırk pare'nin ardından gelen bu yeni kirapta, yazar, "soru'Marı kuşatıyor. Karşısına koyduğu soruları genelliklc tartıyor Batur, onlara kesin yanıtlar aramaya kalkışmıyor: Bir bu luşlar zincirinden çok bir kaybo luşlar zinciri ile okıırun önünden kayıyor. Sorulara gelince, onlardan birkaçı, kitabın güzergahını göstermeye yetiyor: ("îodot yoksa güzel bir kadın mıydı? Korkıınun tck umarı mı korkuluk? Olüm mü insana vcrilmiş en büyük ceza, ölümsüzlük mü? Gecenin kaç çocuğu vardır? Zaman nereden gelir, kaydırağımı onarabilir mi? Tiirkiye'nin Üçlemi//:>/M lla tur/Papirüs Yaytncvı/271 s "Türkiye'nin Uçlemi", Enis Batur'un yazın ve kültür eoğrafyamıza bakışını içeren denemelerinden oluşuyor. Batur'un denemelerinde cdcbiyatı, cdebiyata dair her bir şeyi çok katmanlı biçimde solursunuz. Soran, sorgulayan, en uç noktalara giden biridir, Batur. Yazınsal denemelerinde bir yanıyla edebiya lımızın, öte yanıyla dünya edebiyatının adalarına uza nır. Yazının sırlı yanlarına yönelir. Bir elinde biiyiılteci, ötekınde gemıcı teneri dolaşan bir denemecidir I^nis Batur. Yakın dönemde Cumhuriyet gazetcsinde, Express, Oküz, Nar, Kincma, Yeni Biçem ve Birikim'de yaymlanan dcnemclerini bir araya getiren Türkiye'nin Uçlemi; ul uk larayıeı, yol/yön açıcı yazılar birikimini getiriyor. ÜCLEMI Tutkulu Sosyoloji//1«« Camc vc Andrcıv Mcttal fe/Çevıri'fi Osman Akınhay/Aynntı Yciyırıl(irı/22İJ.\ A. Came vc A. Metcalfe "Tutkulu Sosyoloji" adlı kitaplarında sosyoloji disiplininin ve iınıversıte düzeninin nasıl işlediğini ciiretkar ama saglam tczler eşliginde gözler önüne seriyorlar. FJimizdeki kitap, öğrencilerin ve öğrenci kalmaya yeminli olanların, hayatını gündelik iktidar çekişmeleriylegeçiren "bilım" bekçilerinin asık suratlarına artıklan bir tokat, akademik iktidara bir mcydan okuma. I layatına şiir katmak, öğrctimi oyıına dönüştürmek, scvişir gibi okuyııp, kulaç atar gibi yazmak isteyenlere de bir çağrı... Yankısını monolo^un iktidarına atılan tekme sesinde ve kantinde atılan kahkahada bulacak olan bir çağrı... Ağaçkakan/7ö;« Robhin\/Çcvıreıı. Yatma 'iay leent/Ayrıntı Yaymları/24^ s "Ağaçkakan", sıradışı kahramanlann yaşadığı tutku lu bir aşk hikaycsi... Iahttan sürülmüş bir kraliyet ailesinin Prenses kızı ile gög^üne bantlanmış dinamit lokumlarıyla dolaşan meşhıır bombaeı Bernard, nam ı diger Ağaçkakan, 1 lavvaii'de karşılaşırlar Ağaçkakan bir kanıın kaçağıdır ama sıradan bir suçlu değildir, şerefli bir davası ve saygı değer bir lelseiesi vardır. Prenses ise seksin "arsız" çagrısına doğru dört nala koşturan soylu vücudunu ıslah etnıeye karar Suda Yan Ateşte BoguA/C.harlet Bukouıski/Çeviren: Vmıt Yınun/Parantez Yaytnaltk/216 f Charles Bukowski, düzyazdarı, romanları vc öykülcri kadar şiirleriyle de tanınmış bir yazar. Ama yazarın bu özelliği ülkemizde pek bilinmiyor. "Suda Yan Ateşte Bo gul", Bukowski'nin 1955 1973 yıllan arasında yazdığı şiirlerinden bir seçme. Bu seçmeyi yazar kendisi yapmış. Kitapta, Ellcriylc Yakalar Yüreğimi, Olümelindcki Çarmıh, Dchşct Caddesi vc Izdırap Yolu'nda, vc Suda Yan Ateşte Bogul adlı kitaplarından seçtiği şiirler yeralıyor. Suda Yan Ateşte Boğul'un giriş yazısında Bukowski, en çok şıirlerini be ğendiğini söylüyor. Bukowski'nin şiirlerindeöykülerindeki ve romanlarındaki tadı bulmak mümkün. Yeşilçam'da Unutulmayan Yüzler/Mcsut Kara/Parantcz Ydyıncılık/IR4 s. Mesut Kara, özellikle Türk Sineması üzerine yaptığı çahşmalarla tanınmış bir yazar. ilk kitabı Artizler Kahvesi'nde Yeşilçam'm unutulmaz karakter oyuncularını tanıtmış, hatırlatmıştı. Yeni kitabı "Yeşilçam'da Unutulmayan Yüzler"de ise, Türk Sinema'sının belleklerimizden silinmeycn yıldızlarının kendi ağızlarından portrelerini sunuyor. Özellikle Türk Sineması'nın altın çağı olarak anılan 50'li 6O'lı yılların unutulmayan yıldızlarıyla yapılnıış söyleşiler bunlar. Mesut Kara, Sezer Sezin, Muzafler Tema gibi yıldızlardan Engin Çağlar, Aytaç Arman gibi son kuşak yıldızlarına dek uzanan geniş bir perspektifte 26 Yeşilçam starının portresini sunuyor. • SAYFA 21