18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Uluğ Nutku, çc^itli vesilelerle kaleme aldığı ya da sunduğu çalışmalarını Insan Felsefesi Çalışmaları başlıklı bir kitapta topladı. Nutku, baştan beri insan sorunlarıyla ne denli yoğun bir biçimde uğraştığını, tum çabasının insanı anlamaya yönelık olduğunu apaçık bir biçimde gözler önüne seriyor kıtabında Felsefeye ılişkin çabasını özel olarak insan uolayimında sergıleyen Uluğ Nutlcu, felsefeyi bir masa başı ctkınlıği olarak değil, kuramsal temellı gözlemlere dayalı bir kavrama/anlama yolu olarak görüyor. BETÜL ÇOTUKSÖKEN ££ "T~\ ırfıltvofun ınsanla ılgılı goı ıı r ^ şu, onıın (elsefı soylemını te JLJ meldcn etkıler" bıçımındekı bir saptamayı sanınm, fclscfe dunyasın da ycı alan netkes onaylaı Bıı fılozofu anlamanın yolu da onun ınsana ılışkın goruşunu anlamaktan gcçer dcncbılır 1 Iattafılozoflararasındakı 'duşunccak tabalıkları"nın, onların ınsan anlayışla ı ında belırdığı, somutlaştığı, ılerı surule bılır Insana ılışkın kavrayışlarını bclır gınce ortaya koyan fılozofların yanı sıra, bu kavrayışı butun soylemınc yansıtan fılo/oflaıın olduğu da okurlaıın ya da araştırmauların dıkkatındcn kaçmaz ()rtuk ya da auk ınsan, oteden bcn fcl sefe dunyasında olanca ağırlığıyla yerını almıştır, almayı surdurmcktcdır O/cllıklc yırmıncı yıı/yıldj ınsanla ıl ijılı felselı araştıımalaı, başlı başına bir felsefe dısıplınını oluşturdular Felsefı antıopoloıı Oyle kı iclsefı anlıopolujı hcm felsefe yapmanın yolu oldu ( ant ropolojık fclscfc) hcm de bir klscre dı sıplını olaıak belııdı Bir felsefe dısıplı nı olarak felsefı antropolojl, bırçok bı lımden, bılımscl çalışmadan, felsefı soy lemın rarıhscl boyutundan yararlandı, otfden beu ınsanla ılgılı olaıak ortaya konulan çahaların tanımlanmasında, adeta kımlıklendırılmesirlde oncmlı bir rol oynadı (ornek Max Scheler'ın çalış malan) Gunumuzde felsefı antropolo jı, bıyolojıden olduğu kadar, dığer ınsan vc toplumbılımlcrındt n yararlanıyor Bu saptayışın en ılgınç orneklenndcn bırı nı, kuşkusuz Takıyettın Menguşoğ lu'nun çalışmaları oluşturuyor Insanı, her tek ınsanda var olan ortaK bıleşenle rıylc kavramaya çalışırken, Kant'ın, Nı etzsche'nın, Scheler'ın, Hartmann'ın zaman /aman eleştırel tutumlarla bezen se de felsefı yonelışlerıne yakın olduğu kadar, modcrn bıyolojının katkılarınada (Uexkull, Lorenz) açık olan I Mengıı şoğlu, bırtok oğrencısı uzcrındc yoğun bir bıçımde ctkılı olmuştur (Bu konuda çok daha genış oylumlu bılgılere, değer fendıımelcıe ulaşmak ıstcyenleı, bırçok başka çalışma yanmda ozellıkle Yuzyılı mı/da Insan Fclscfcsı, Takıyettın Mcn guşoğlu'nun Anısına başlıklı çalışmaya başvmabılırlcr Ha/ırlayan toanna Ku çuıadı, I urkıyc I clsefc Kuıumu Yayırı ları,Ankara, 1997) Bu oğrcncılcr su sırada 1 urkıyc'nın çeşıllı unıversıteleıınde çalışmalarım surduruyorlaı tstanbııl'da, I laeette pe de, Lgc de, Meı sın dc Ulug Nutku çcşıtlı vcsılckrk kalemc aldığı yadasun duguçalışmalatını Insan I clselcsıCyalış maları ( ) başlıklı bıı kırapta bir araya gc tııdı vc baştan beıı ınsan soıunlaııyla nc denlı yoğun bıı bıçımde ugıaştıgını tum C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 4 8 1 Carmcı düsünceler toplamı çabasının ınsanı anlamaya yonclık oldu ğunu apaçık bıı bıçımde gozler onune serdı Felsefeye ılışkın çabasını ozel ola rak ınsan dofayımında sergıleyen Uluğ Nutku, felsefeyi bir masa başı etkınlığı olarak değıl, kuramsal temellı gozlcmle re dayalı bıı kavrama/anlama yolu ola rak goruyor Onun deyımıyle, "Felsefe vdd/ verme/ sorunlara ışaret eder hatır latır, ço7iını ısn ı (s I41)) tnsan Felsefesi Çalışmalarında "kul tur", "toplumsal gerçcklık", "bılınç", "ınanç", "bılgı", "bılme", "bılmeme", "bırey", "sorumluluk", "olması gerek", "teleolojı", "ozguıluk", "geleLek", "ev rım", "ılerleme', "ontolojı", "HomoEu ropeaus", "eğıtım" kavramlanna yer ve ren U Nutku, çağdaş bir aydın olarak, bu kavramlara ılışkın farklı felsefı soy lemlerde yapılan belırlemelerle de he saplaşıyor tçındc yetıştığı ontolojıyc da yalı bakış a<,ısını onceleyen duşunme biçımının ışığında ınsana yonelen U Nutku, kımı felsefı tutumlaıa ılışkın tu tarlı gıbı gorunen savların aslında, ne denlı yanılgılı olduğunu, po/ıtıvıst tu tum da ıçınde omak uzeıe çağımıza o/ gu "doksa"ların neltr olduğunu auk bir kavrayışla dıkkatımue sunuyor "Bugun de çoğıı kımsece doğru felsefe dıye ka bul euılen, hakıkatın "posıtus esse'de bulundıığunıı one suren bu doksa'nın başlıca savları nclerdır'1 Başlıca uçtuı Bırıncısj, antak "posıtus esse"nın sınır laıı ıundckalan soıulaı bıılıkoluşturur laı bu bırlığe bılım denıı Ikıncısı, aşan (transtndent) kanıtlanamaz dcyış <ınld mında, nesneyeyonelen bılgı anlamında değıl sorular, bılımıg mantığın dışında kalıılar UeutKUbıU, aşan sorulaı, lıayalı cevapları davet cdcr ler, çunku uygulanan kavramların anlam ıçerığı yoktuı " (ss 110 111) Uluğ Nutku busav ların tutarlı goıundıı ğunu, ancak yanılgılı olduğunu şu bclırle melerle go/ler onune seııyor 'llkyanılgıbı lımı, bılgılerın tek ya sal bırlığı olarak gor medır ( ) lkıncı ya nılgı, aşan soruların empırızme gore ço zumleneme/ olarak değerlen dı r ılmesın de kı Kararlılıkta yatıyor Bu bakış ınsan lıayatı nı daraltıyor, ( ) uçuntu yanılgı Kant'dan sonra hıç ol mamalıydı Çoktan anlaşılmalıydı kı, doğ ru yanlıs dısıunktı on u kullanaıak ya da doğrulama yanlışlama yontemlerıyle anlanı sorununun tune gırı leme/ Cîoı unuşte çc lışık ınsan olgulaıını bırlık olarak kavrayan başkabu duşuntctar /ıgereklıdır Bunago rc, nııtolojik vc bılım sel duşunce bırbırını ılişlama/ I ante/ı \e bılgı, yalan ve hakık n şıırscllık vc nesncllık, ncdensellık ve erek scllık, "dır" ve "san kı dıı ' ıç iı,e geçmış tır UluğNutku'dan "Insan FelsefesiÇalışmaları' Farklı felsefı söylenrier 1 111 113) Bu duşunceler, hıçbır ızm"ın tuzağına duşmeyen, "logos"un sesını dınleyen, onun derleyıu, toparlayıcı ya nını açık seçık bir bıçımde algılayan bıl gece bir tutumun urunu olarak gorul mclıdır Lreksellığı salt ınsan gerçeğıne ozgu leyen ve ınsan dunyasına ılışkın fcno menleıle temellendııen U Nutku, bu gerçeğın farkına varılamamasının ınsan Iarı, duşunenlerı ne denlı buyuk yanılgı lara duşurebıldığını orneklerıyle gozler onune serer, yanılgıyı gormeyı sağlayan da, tağımızda buyuk oıçude değerı gor mcTİıkten gelınen ontolojıdır "Ontoloı şunu gosterır Nedensellık butun var ık tabalcalarının, ereksellık ıse yalnı? ın san vaılığmın kategorısıdır Ontolojııçın ınsan "tabakalardan olıışan bir varhktır" ve en ust tabaka, Cıeıst, hem ozel kate gorılere, hem de yenı bıçımler alan ge nel kategorılere sahıptır Amaç koyma ve amaca yonelme, yalnızca doğaya ba ğımlı kalmayan dunyaya açık bir varlık ta, yalnızca bir şeyın bılıncınde olmakla kalmayan kendınındebılıcındeolan bir varlıkta ortaya çıkar Max Scheler'ın be lırttığı gıbı hayvan kendısıne algıyla, ın san o/algıyla vt nlmıştır" (s 118) Ontolojı baglamında yıımıncı yuzyı lın ortalaıına kadaı yapılan çozumleme len daha <.]A ılerı goturmeyı amaçlayan U Nutku, çıplak gerçeğı olduğu gıbı, ustu nu hıç peulelemcksızın vermeyı yeğlı vor, ınsan dunyasının gerılımlcrının, pa ladokslarının zemberığı neredeyse yaka lanıverıyor, bırçok şey aydınlanıyor ya pıtı okuma/anlama surecınde "Neden sellıkle ereksellığın bırbırıne karıştırıl ması yanlış ama anlamlıdır ve kultur ta rıhı bakımından da çoğu kcv yaratıcıdır Bu problem, ("scıen tısıst" tutumun yaptı ;ı gıbı), kurubılımcı ıkle basıtleştırılerek, "bir telos a ınanma 'bılgısızlıktır' " dıyc yargılanamaz Ed mund Husserı bu tur bılım anlayışına "ça ğın ruhundakı tehlı kc" dıyc ılk ışaret cdcn olmuştu Eduard Spranger de bunu Av rupa yaratıcılığının yı tınlışı olarak anlamış t ı " ( s 118 119) Bir fılo/ofu dığerın den ayıranın temel oğelerınden bırının ınsana ılışkın kavrayı şının olmasının yanı sıra, gencllıkle varola na ıİışkın kavrayışı ol duğu da bılıncn bir gerçektn I ılozof, va rolandan neyı anladı ğının hesabını verme konusunda duyarlı ol malıdır Dışdunya du şunme/bılınç ılışkısını belırgınce ortaya koy mak, fılozofun temel gorcvlerındcn bırıdır Ontolojı vc lelsefı ant ropolojı ınsanın varo lana yaklaşımına bı lınç katabıfecek bırer ışıldakgıbıdırU Nut ku ya goıc ovle kı bu \ bılınç ışıldağı, dıınya \ kultuıleıını, başkabır J dcyışle yınc ınsanı an lanıanın labanırıı oluş Varolana yaklaşım Felsefi antropolojl f turacaktır "Felsefı antropolojının onun dekı guncel gorev, dunya kulturlerının buluşmaları ve bırbırlerını anlamaları ıçın genış bir /emın doşemektır Bu yon uekı çalışmaların bağlayıcı onculu, turn aşmacılığın (transendens) ınsan bılıncı nın nesnclerınden ıbarct olduğudur Dunyanın bılınce yansıyan çıplalc ger çeklığı, bılınç tarafından gıydırılerek dunyaya gerı yansıtılıyor " (s 56) Fılozoflarla sık sık nesaplaşmaya gırı şen U Nutku ıçın bılınç daıma "bir şe yın bılıncı "dır, bu da felsefenın kesın bir bılgısıdır ve bu durum algıya da açıktır (s 58) Algı alanının dışında kalanların dayanağmı yıne ınsan dunyasına bağlı olarak oluşan "ıç mantık zıncırıyle" (s 58) dokunmuş olan ınanç di7gelerıyle açık kılmaya çabşır, bu konudakı goruş lerı de "ınancın 'sankı var' bılgısı" deyı şındc bıllurlaşır Bıreyı, aklı, Dilgıyı one çıkarmakla bir lıkte ınsan gerçeğındekı paradoksal ola nın ışleyışını de belkı de mantığını ya kalamayı amaçlayan U Nutku, zengın felsefe tarıhı bılgısıyle bızı duşunmeye, ınsan gerçeğınıı daha;yakından gc daha cormeye ve bu gerçeklık uzcrınde ozellıkle du şunmeyc çağırıyor Felsefenın Descartes, Hume, Kant gı bı kışkırtıcı oynelerının one çıktığı yapıt ta ozellıkle Hume'la ılgılı eleştırel nıte lıklı belırlemeler buyuk onem taşıyor Bılgı baglamında belırcn sorunların vc çozumunun etık yon soz konusu oldu ğunda kımı zaman fılo/ofları tutarsı/lı ğa duşurebıleteğıne Hume orneğındcn yola çıkarak dıkkatı çeken U Nutku, ın san varlığını doğrudan bir tutumla gos termeye çalışıyor vc ınsanı "olması ge rek"ın oznesı olarak algılıyor "tnsanın çelışkılı varlığı ne yalnız eğrı bir odun dur ne de duz bir tahta (Kant'a anıştır ma, s 78, B Ç ) ne yalnı/ ıyıdır ne de ko tu, ne yalni7 haklıdır ne de haksı/, ne yalnız boyun eğendır ne de başkaldıran, nc yalnız somurcndır ne de somurulen İnsan yavrusu toplumsal ve ahlakı çclış kıler karşısında boş bir levhadır (tabula rasa), ama uzerıne bu karşıtlıkların yazı labıleceğı, yazılma olanağı taşıyan boş bırlevha İnsan bu çclışkılcrın ıçınc doğ ru doğar, ıçınde yerını aldıkça bılıncıne varır ve bu bıfınçten gerı donemez Ge lısen ınsan, çelışkılerı kavramak, onların olumsuz yanlarını yontarak toplumsallı ğını korumak zorundadır, çunku haya tın devamı ıçın bu bir "olması gerek "tır ' (ss 79 80) Ontolojı ve felsefı antropolojı bağla mında oluşan bırıkımın urunu olan ya zılar, ıkı temel yonelımlı (bılme eyleme) ınsanın kendıne bir o/ne olarak ulaşma çabasının ılgınç ve bıı o kadar da o/erk, ozgur, uyarıcı omcğını oluşturuyor, bu nun otesı de sorumluluk değıl mı Bılme nın sorumluluğu artık yetmeyecektır, ın J san "neyı bılıyoruniı "un, "neyı bılebılı > rım> "ınotesinegeçmek /orundadır 'Bu bızı asıl soruya, "ne ıçın bılıyorum''" so rusuna getırıyor Bu soru kendını ve baş kasını yaşatma sorumluluğundan doğar ve dunya en buyuk bir başka'sıdır ( ) Bılgıde ılerledık ve tarıhtekı ınsanla ara mızda onemlı fark meydana geldı Bız ıkı kat sorumluyıı/, çunku bılmenın so rumluluğunu yalnı/ sonuçlara bakarak değıl, onceden kestıımek zorundayı/ " (s 144 145) İnsan I elsefesı (yahsmaları, alıntılarla da gosterılmeye çalışıidığı gıbı, keskın, çarpici gozlemleı le yoğı ulnıuş duşunce ler toplamı • însan Felsefesi Çalışmaları/ Uluğ Nuthu/ftıdutYa\ınldrı Utanbul l')l)H SAYFA 15 ııc dc o/dcştır' (ss Bunlar nc ÇCIIŞIK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle