26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

0 K U R L A RA Dursun Akçam 1930 yılında Ardahan'ın Olçek koyunde doğclu Kars Cılavuz Koy Enstıtusu'nu 1950, Gazı E^ıtım Enstıtusu Edebıyat Bolumu'nu 1958 yılında bıtırdı Öğretmen orgutlennın merkez yonetım ve yurutme kurullarında çalıştı Turkıye O&retmenlcr Sendıkasılkıncı Baskanı ıken, 12 Mart 1971 darbesınde tutuklandt Sekızyılonay hukum gıydı, Askerı ^'%rgıtay da beraat ettı ğretmenlığe döndüyse de 'surgun', 'açıg'a alınma', 'resen emeklılıg'e sevk' gıbı 'Bakanlık ışlemlerı' surduruldu Sonunda meslekten ayrılmak zorunda katdı Öyku, roman, roportaj dallartndakı basarısı ıle ılgı çeken Akçam, 'Alı Nau Karacan Roportaj Yansması nda Bınncılık, Antqlya Sanat Şenltğı Öyku Yansması nda Altın Portakal, Kanlıdere'nın Kurtları adlı romanı de Turk Dıl Kurumu Roman Ödulu'nu aldı 'Demokrat' gazetestnın kurucuları arasında yer alan Akçam, bu gazetenın yazarı ve Şırket Yonetım Kurulu adına sahıbıydt 12 Eylul 1980 darbesıylc Demokrat'ın yayını yasaklanınca yurtdışına çıkmak zorunda kaldı On bır yıl sonra lurkıye'ye donebılen Akçam, yenı kıtaplarıyla birlıkte eskı kttaplannı da yenıden basıma hazırladı Kıtapları toplu olarak Ankara'da bulunan Arkadas Yayınlan'nca yayımlanan Dursun Akçam'ı, kıtaplanndan hareketle yenıden gundeme getırmeye çalıştık sayfalanmızda yer alan yazılarda Bol htaplt gunler1 Bılim Sanat Galerisınden nefıs bır albüm daha. Mustafa Pilevneli Bilim Sanat Galcrısı sanat kıtapları yayımlamayı hı/la surduruyor Son Kıtap 'Mustafa Pilevneli" Kaya Ozsezgın'in kıtaba yazdığı girış'ın bir bölümunu sunuyoruz KAYA OZSEZGİN ustafa Pılevneh'nın sanatında ılk goz ağrısı ya da ılk etkınlık urunu, oyma baskıre!>ımdır(gravur) Zamanlasu luboya doğrultusunda ağırlıklı bır yon kaza nacak olan sanatçı kışılığı açısındaıı bakıldı ğinda, gravurun bu ılksel ozelhğı, o kadar da oncmlı gorunmez Bunun ncclcnı, Püevne lı'nın olağanustu bır ıncelık vc doğa yorumu L!;lığınde kullandığı suluboya tcknığıne uyar lı bır sanatçı ımajı oluşturması vc Hoca Alı Rı IA gıbı başarılı onculcrı dışmda, bu teknığın, çağdas, rcsım sanatımızda sureklı bıretkınlığe donuşmemış olmasıdır Bır oıta kıujak sanat çısı olarak Pilevneli nın suluboya çalıs,rnalaıı, oncekı ktışakların klasık doğa yorumuna yo nclık peysaj resım ctkınlığı du/eyındc kalma yı yeterlı gormcdığı gıbı, sonrakı kıışaktan kımı ressamların, teknığı pek de umursamayan "çalafırça' resım çalışma yontemıne de yakın dcğıldır Cjozlem, onun suluboya rcsimlcrı ıçın olmazsa olmaz" bır ılkedır ama gozun gor duğuylc sınırlı kalmamak, duşlem va da yorum payını hcr rcsım ıçın bclıtlı olçulcrdc gcçerh tutmak da Pilevneli nın suluboya rcsimlerını konıımlandıran basjıca ozellıklerdcn bırıdır Ayın s.ey kâğıt ıi7erıne mctal gravurlcrı ıçın de soyknebılır Pılcvnch bu gravurlcrındc duş, lenı ya da fantazya boyutlaımı bııa/ daha ge nışletır ozcllıkle Bereket Ana (Kıbelc) yorum larını derınleştırdığı bu tur çalışmalarında, ko nuyu bır çıkıs, noktası olarak belırlcmekten yana gorunur, onun otcsıne ta^arak çağdaş bır Ber<.ket Ana ımgesı olu^turur Ornegın 1973 tarıhıl Sultanahmtt Mcydanı nı konu alan bır gravuıunde peysajın ıçınc ımgcscl clcmanlar katar, goruntuyu, du^lcm dunyasını harckcte geçirecek ıtıcı bır dışavurum oğesı olarak yan sıtır 8 M rın sonlarına dnönı boyarcsıme de yonclmış tı Bu doncmdc Istanbul ve çevresinı gozlem leyerek oluijturduğu resımlcrı, tual uzerıne yaölı boya tc knığını ıçerır Kisa bır sure sonra suluboya resımfere ağırlık vercrck butunuyle uzaklaştığı bu ılk çalısmalarında koyu tonlar egcmendır Avrupa da ılk meslck gezılerını gerçekleştırdığı bu donemde bır olçude Alman aıılatımcı resmının etkılerını yansıtan yağ lı boya tuallcrı boyanın kalın tuslar halınde tual yuzeyrne surulauğu spontan bır tcknıöı du şundurur Yoğun golgclerın egemen olduğu bu tuallerde, ışık yansımaları ıazlaca kendını gostermcz Bır tur ıçe donukluk ve huzunlu bır atmosfer, 196O'li yılların otesınetaşmadan, kısa bır sureyle ancak bırkaç tualle sınırlı olan bu donemın resımlcrını belırleyen başlıca ozellıktır Ancak Pilevneli, kı^ısel uslubuna yedırdığı ve 196O'lı yıllardan başlayarak kendı ısmı et rafında beiırcınlc^tırdıöı suluboya ve akralık çalı^malarla, nem teknık açıdan, hcm de esp rı yonunden, bu rcsımlerını gerıde bırakacak ve co^kulu bır doğacıhğın (naturalum) kapı larını acacaktır 1963 tarıhlı pastel manzara ve ondan kısa bır sure sonra (1968) gerçekleştır dığı ve şımdı Ataturk Kultur Merkezı'nde yer alan ah^ap uzerıne fıgııratır yağlı boya kompo zısyonun, geçı$ a^aması urunlerı arasında yer aldığı soylenebılır Doğa gorunumleruıın bo yaresımlerc aktanldığı bu ara donemle çakışan ve çok sayılı bırkaç kompozüyona yansı mış olan soyutçu eğılım 1960 lı yılları ızlcyen donemde suluboya resımlcr ıçın bır yontem olmaktan çıkmi!; ancak goruntunun kâğıt uze rıne aktarılmasında sanatçının yaratıcı ımge lcmınc yol açici ya da onıı yonlcndıricı bıı ış lev tasımanın otesınc gcçmcmı^tır dozunu doğauan vc yaşamdan ayırmama ılkcsı bu tuı bır tercıhte ku^kusuz cn onemlı etkendır Bır bolumu gravur teknığıyle olu^turduğu resım lerıne de aktardığı konularında gozleme dayalı ılk ızlenımlerın sıcaklığı hcr zaman on nlanda olmuş, ancak fantezının değıştırıcı etkısı de belırlı olçulerdc gcçcrlılığını surdur muhtur 197O'lı yılların başlarına rastlayan ılk suluboyalarında Pılcv nc lı hcm dogup bu yuduğu yorenın (K ıdı koy Fcnerbalıçc) doga pıtoreskını yaygın bır tema olarak benımseı hcm dc Anadolu ya yaptığı gezılenn, yerın de saptanmış ızlenımlerını onc çıkarıı üzel lıkle Mavı Gczı gunluğu olarak adlandırdığı suluboyalarında kullandığı kompozısyon yon temı, sozcuklerın renklere donuşmuş olduğu bır masal dunyasının kavrayıcı ctlcısını yansıt maya yonehktır Orneğın Afyon Acıgol yore sını konu olan bır peysajda, resım kâfiıdının ıs latılmıs yuzeyı uzerınde boyalar bırbırı ıçıne geçerek karışır, manzarayı belırleyen goruntu ogelen sılıkle^ır, heı şey buğulu bır renk at mosferının gerısındc gıdcrek flulaşır Mavı Gezı gunluğunu oluşturan resımlerdc, doğaldır kı denız ve balık, ana temayı çeşıtlcn dırıcı bır ışlevle bezenır, doğa gozlcmının bu konuya ılışkın yorumları, bırbırıyle bağlantıh bır dızı karakterı kazanır Pulları bınbır rcnge bulanmış balıklar, doğa gorunumunun dışın da bağımsız bır orge (motıO halıne gclır, de nız dıbının canlı goruntusu, ıçındekı balık ve ıstakozlarla, denız canlılarıyla, kımı resımleı dc ızlcnımın boyutlarını daha da derınlcştırır Pılevnch'ye gore, Utanbul her yonuyle ya sayan bır kenttır 1979'dakı tanker yangını gı bı uzucu olaylar bılc, bu kentın yaşayan doku suna ısjemış ve yarattığı dramatık ctkılerlc, sa natçıya bır ızlenım kapısı aralamıstır Bu ola yı yansıtan suluboya resımler, tanker yangını nedenıylc gokyuzune yukselen alevlerın kı/ıl hğından yenı bıı renk uyumu yaratır Hcrhan gı ya da sıradan bır yangın değıldır bu, dcnı zınustunukaplayanbırşchrâyındıı sankı Re sımlcr, Boğa/ ı alev yalımlarıyla aydınlatan bu yangını ıçınde sarı ve kırmızı lekcleı ın oynas, tığı olağanustu bır bıı gostcrıye donuşturur Bu devınımsel kompozısyonlardan, Anado lu'nun ıssız vc sessız doğasına yonelmek, ga rıp bır nostaljı duygusuyla doldurur ıçımızı Bır ıkısını karton uzerıne yağlıboya resımlere de aktardığı bu kompozısyonlar, Pılcvneh'de kı doğa tutkusunun bır oaşka yonunu açar onumuze Uzaktan Çanakkale anıtının sısh le kelcr arasında kaybolduğu, Urgup dolayları nın çevreye ozgu mımarısıyle belırgınleştığı, kımı zaman ayışığında ço/iulup behrsızleştığı, Safranbolu evlerının butun gorkemıyle kendı nı gostcrdığı, taka ıskelesınde sabah hazırhğı nın telaşlı bır koşuşturmaya yol açtığı, denız den ağ çekenlerın denız yaşamına renk kattık ları, Bodrum evlerının yoreye ozgu bıtkıler arasından tzleyenlere goz kırptığı resımlerdc bulduğumuz mesa) heportaktır Ya^am sevın cı vc doğa tutkusu Içınde ya^adığımız dunya ya, çevreye, topluma bazı onerıkr getırır Pı levnclı Guzeh unutmamı^ uyumu da on plan da tutan bıçım ve renk oncrıkrıdır aynı za manda bu mesaj Bu yonuyle, Pılevneh'yı, Uzakdoğu resmıne yakın bulanlar, ku^kusu? haklıdır Çunku Uzakdoğulu sanatçılar gıbı, Mustafa Pılevneh'nın yapıtlarında da ozellık lc suluboya resımlerınde , "dış dunya, bır ıç dunya olarak bclırır " Cın ve Japon ressamla rı gıbı, Mustafa Pilevneli de, "dış dunyayı kav rayıp, onu yorumlamak yolunu seçmez " Pı levnelı'nın resımlerınde yorum, kendısı ıçın vardır ve salt kendı resmı açısındaıı geçerlıdır bu yorum 1 lerhangı bır akım ya da dı/geleş mış bır eğılım adına gerçckles.tırmez yapıtla rını Suluboya malzemenın akışkan ve geçır gen (transparan) ctkısı, ışığı butun parlaklığıy ıa yansıtan doğal yapısı, aenebılır kı, sanatçı sını bu resımlerı oluşturmaya yonelten başlı ca etkendır Başka sanatçılardan farklı olarak "alçakgonullu bır ıslev"e adamıştır kendını Pı lcvneh Ayağı yere basar "Onunden geçıp de farkına varamadığımız nıce kuçuk doğa nımetlerını ta/e bır çocuk duyarlığıyla yenı keşfetmışccsınc algılar Hcr yaşantısını, sız dc tadm bcnım tattığım mutlu luğu, dıye comert bır ınsancılıkla bızc ıletıı '• "Mustafa Pilevneli"/ Kay a Ozsezgtn/ Bılım Sanat Galensı Yayını/ Utanbul/ 532 s SAYFA 3 Doğatutkusu Çağdaş Ur aıriatım TURllAN GÜNAY Imtiyaz sahibl BeıinNadi OBasanveYayan venıcün Haber AJansı Basın ve Yayıncılık A $ Cenel Yayın Yönetmeni Orhan Erinço Cenel Yayın Koordlnatöru Hlkmet çetlnkaya Yazıişleri Müdünl: Ibrahim Yıldızo sorumlu Müdür Fikret llkiz Yayın Yönetmeni Tuıtıan Cunay . crafik Yönetmen > Dllek llkorur Reklam. Medya C L Gravur Pılevmlı ıçın, sanat çalı^malaıının bır bolumunu aktardığı ve yenı bır teknık ola ııagı dc nedıgı alan degıl sanatçı olarak ustlen dığı mısyonun da ktndısidır Kâğıt uzcrınc metal gravurlerı, genel açıdan değtılendırıldı ğınde, Anadolu'nun yerel kulturunden devrı ^ılnıış fıgurlcrın ya da olguların, bırbırını ızle ycn tasarımial clemanlar olarak kompozısyon lara yaydırıldıöı, boylcce aynı temanın farklı yorum olanaklarıyla çağdaş bır anlatım dızgc sı yonıındcn clc alındıöı gorulur Anadolulu tanrılar ve tanrıçalar, kendılcrını olu^tuıan kıılturel ortamın vc ko^ullaı ın bırcr urunu ol salar da, Pılevneh'nın rcnklı gravurlcrınde, bu koşulları aşarlar Sanatçının fantezısıne ya da yaratıcı duyarlığına uyumlandınlmı^ bu es neklık kazanırlar Oıtaya çikan ıs artık Bctc kct Ana nın (Kıbele) gravurc aktarılnıış bır ben/erı dcğıl, çağdaij bır sanatçının ımgcscl yorumudur Kaynağını Anadolu'da bulan ve Akdenı/ yorcsınden Asya nın ıçlerınc kadar yayılarak, ılk eağlara O7gu bır ınancin ıdolu du zeyıne yuksclcn Bereket Ana tasvır tdıldığı değı^ık kaynaklarda oturmuş, kalın kalçalı, go beklı ve dolgun memelı goruntusuyle, Pılcv nelı nın gravurlerındc dc kar^ımıza çıkmakla berabcr, Romalıların Magna Matcr (Buyuk Ana) adıyla sımgele^tırdıklcrı, Anadolu kul turlerının ıse taşa toprağa oyduğıı ?engın soy lencelerın tumunu kansayacak bır vcrımlılık olgusuna donu^ur saııkı Adları vc srfatları nc kadar çeşıtlıyse, bu çe^ıtlılığın tumu, Pılevne lı 'nın Kıbelc gravurlerınde dılc gclıyor gıbıdır Mustafa Pılevnelı, mctal oyma sanatıyla ılk ılıskılcrını gclıştırdığı donemde Iatbıkı Cu zcl Sanatlar Yuksek Okulu'nda, 196O'lı yılla 475 Buzağac 1983 suiuboya C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle