23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 6 A R T 1 8 9 8 • Rrfat Şahiner, Jeremy Reed'in Rimbaud'yu anlattığı romanı "Sayıklamalar"ı değerlendirdi 8. sayfada • Erendiz Atasü'den yazarlar toplantısı izlenimleri 10. sayfada U Mustafa Yelkenli, ArthurC. Clarke'ın "2010"unu değerlendirdi 16.say/ada • BülentTopbaş, E. Hobsbawn'ın üç önemlikitabınıtanıttı .. . 17.sayfada Cumhuriyet I Z E K Dede Korkut soyundan bir anlatı ustası KITAP Dursun Akçam, geleneksel anlatı sanatımızın ustalarından biri sayilıyor. Dede Korkut dil geleneğinin şiirsel özüyle yıkanmış bir biçemi var Akçam'ın. Tüm yapıtları Ankara'da bulunan Arkadaş Yayınları'nca yayımlanmaya başlayan Akçam'ı yapıtlarından hareketlc tanıtmaya çalıştık sizlere. VECİHİ TİMUROĞLU öy Enstitüleri'ni kapatanların nasıl bir cinayct işjcdikleri, o okullardan yetişenlerin yapıtları nı oktıdukça daha iyi anlaşılır. Bcn, hiçDİr zaman, köksüz bir Köy Enstitüsü silahşörü olmadım. O ktırumların cğitim tarihimizdeki önemini, yctiştirdikleri ya/arları, sanatçıları, bilim adamlarım okuyarak kavradım. Bugün, onur duydııgumuz birçok yazar, o kurumlardan yetiş,mişler, Cumhuriyet'e omuz vernıişlcr, Atatiirk Türkiyesi'nin aydınlanmasına katkıda bıılunmuşlardır. Köy çocuklarından binlercc aydın, hâJâ avdınlık l'ürkiye savaşımını veriyor. Bu savaşımın öniin de gelcnlerdcn birisi dc Dursun Akçam'dır. Yetiştirdiği aydınlık öğrencilcr, onun en büyük kıvancıdır, o da, vcrdiği yapıtlarla Türk yazınının övünç duyacağı yazarlardandır. Dursun Akçam, Ardahan'mÖlçekköyünde, 1930 yılında doğdu. Okulsuz, öğretmensiz yüzlerce, binlerce Anadolu köylüsüniın yoksunlukları, yoksullukları, ()1çck için dc geçerlidir. Dursun da, bu koş.ullardu yetibjr. Üç sınıflı köy okulunda bile okuyamaz. Okıımayı yazmayı, kcndi kendine söker. Köyde okuma yazma bilenlerden, eğitmenden yararlanır. Cilavuz'da, Köy Enstitüsü açıldığını duyunca, Ardahan'a gidip beşinci sınıftan diplonıa almak istcr. Ardahan'da, onu kovalarlar. "Köyün Enisdosu" a(11ı öyküsü, Köy Enstitülcri'nc koşan köy çocuklarının öyküsü olduğu gibi, kcndisinin öz yaşam öyküsünden bir kesittir dc. Ardahan'a on bc^ kilomctrc uzaktaki Olçek köyünden okumak aşkıyla ayrılan Dursun Akçam, tüm yasamı boyunca göstcrdigi dircnci vc savaijimcılığı, Ardahan'da da gösterir. Kovulmasına karşın, ilkokul diploması almaktan vazgeçmez. Birokul hademesi, onun bu çabasına hayran olur, onu, Başöğretmen Kör tsmail'e götürür. Kör Ismail, kötü bir bürokrat davranışıyla, Dursun'u sınava almak istemez. Yanında bir kadın vardır. O kadın, bir anne duyarlılığıyla, Başöğrctmen ts Dursun Akçam K mail Bcy't, "Sende mcrhamet yok mu?" dcr, "Kaymakam emrediyorsa, bir komisyon kur, sınav yap." Bu duyarlı kadın, Ardahan Kaymakamrnın cjjidir. Ismail öeretmcn, fazla dayanamaz, biryarkurul kurar, Dursun u sınava alır. Kibrit kutusunu, şckcri, tuzu tanıyor, bir kilonun kaçgıanı oldııgunu biliyor. Çarpım rablosunıı da sökmuş. Yarkurul üyclcri, ona dilbilgisi bilip bilmcdi ^ini anlamak için birtakım sorular soruyorlar. Dur sun'un köyündc, "mide"yc "puş" diyorlar. tçindc midc gcçcn bir cümlcdc bocalıyor, ama bir öğrctmen yar dım ediyor, Dursun, cümleyi çözüyor. Dursun başarılıdır. Dördüncü sınıfa kabul cdiliyor. ü n iki yaşındadır. Beşinci sınıfı bitirince, babası, onu evlendircccktir. Handa nir yer tutar ve okumaya başlar. Başarılı bir öğrcnci oldu^undan, onu, beşinci sınıfta, Cilavuz Köy F,nstitü sü'ne gönderirler. Böylcce, cvlenmekten kurtulur. Dursun Akçam'ın başarısı, bir rastlantı değildir.^Ar dahan'a, okula yazılmaya gittiğinde, Şah tsmail'i, Âşık Cıarip'i, Tahir ilc Zührc'yi, Kerem ile Aslı'yı, Sümnıani'yi (1862 1914), Aşık Şcnlik'i (18551913), Şah Sent'm'i, Sürmcli Bcy'i, Ahmediye'yi ve Muhaınmediye'yi ezbere bilmektedir. Kısası, yöresinin âşık gclenegini özümsemiş, halk masallarını ezberlcmiştir. C)nun dilirı deki zenginlik, çocuk yaşında kazandığı bu ekinsel birikimin ürünüdür. Kanlı Dere'nin Kurtları yayımlandığında (1975), Dursun'un dilsel zenginliği çok açık çıkmıştır ortaya. Dedc Korkut soyundan bir yazar, bu yapıtıyla, taın olgunlaşmıştır. Masal'da (1964), Kars ve Ardahan yöresi nin ekinsel varlığı, dilsel ışıltısı görülmüştü, ama Dursun'un gerçek biçemi, "Köyden tndim Şehire"de (1973) billurlaştı. "Bu yerlerin havasını alamadım, insanına uyamadım kızım." diye başladı. "Toprağından sökülüp bir çam ağacı misaliyim. Ben ne bilirdim dilber kızım, ne bilirdim? Dedim oğul okuttum, varayım gün göreyim. Boyalı konaklar evim olsun, akça gelinim, gökçe gelinim önümde dört dönsün! Dedim, giydiğim atlas, yediğim bal olsun. Çiçekli çimenli bahçelerdc gezeyim, dedim, diinva uzun, ömiir kısa, bineyim tomofıle, yedi iklim, dört bucak dolaşayım!... Ben ne bilirdim gökçe kızım, şeher bir tutsaklar yurdu, sen bir sinek duvarlar ardında..." (Köyden lndim Şchire'den) gibi cümleleri, sözciik ckonomisi bakımından olduğu gibi, diizyazıda sağlanan iç tartım (ritim) ile de, Dede Korkut öykülerinin Kars yaylalarında yaşayan kalıtı gibidir.Bu biçem, Kafkas Kızı'ndaki öykülerde daha olgunlaşır, ama Kanlı Dere'nin Kurtlarf nda, eşsiz bir roman diline ulaşır. Dursun, bu dilsel ve ekinsel zenginliğe, salt yöresinin gelenekleriyle ulaşmamıştır kuşkusuz. 1964'teyayımla dığı ve Milliyct gazetesinin röportaj ödülünü alan Analarımız adlı röportajında da görüleceği gibi, yerli deyim lerin zenginliği, Türkçe'ye nüyük katkılar sağlamıştır, Devamı 4. sayfada. CUMHURİYET KİTAP SAYI 4 7 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle