25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

1 Vitrindekiler a nasıl bir "kent demokrasisi" gibi sorular ve kavramlar, insanlık gündeminin başköşesine oturacak. Işte yine bu kitap, aslında şimdiden başlamış olan böylesi bir sürecin de kaynak kitapları arasında yerini alacak. Dahası "yol gösterici" olacak..." Kızılderililer ve Türkler/CW. Prof. Dr. Reha Oğuz Türhhtın/H Yııyınları/208 s. "Kızılderililer ve Türkler" kitabının yazarı Colombia Üniversitesi eski öğretim görevlisi huıhhriİiteı Prof. Dr. R. Oğuz Türkkan, 25 yıl nc jmklcı yaşadığı (1947 1972) Amerika'da ve dolaştığı Meksika'da Kızılderililerin ve Kristof Kolomb öncesi uygarlıkların kalıntılarını araştırmıştır. Bunlar "One America" (Prentice Hall 1954) kitabında, dergi ve gazetelerde (Amerika'da ve Türkiye'de) yayımlanmıştır. Bu konuda konferanslar da veren Türkkan'ın "Carnegie Endovvment" Enstitüsü'ndeki tcbliğinde KızılderililerleTürklerin ilişjkilerini gösteren dialı semineri NevvYork Times'ın Bilim (science) dergisine konıı olmuşrur. Elimizdeki kitap bir yanıyla "keşif" döncmindeki (15 16 yy.) ve "Altın Hücum" dönemindeki (19 yy.) insanlık tarihinin en büyük soykmmlarını anlatırken, öte yandan bu talihsiz ırkın köklerini yarattıklan uygarlıkların izlerini sürüyor. Konuya ilişkin yanlış bilgi ve izlenimleri eleştirel bir yaklaşımla irdeleyerek bilimsel gerçeğin peşinde yürüyor. Çalışma, Amerikan Yerlileri ile Türklerin soybirliği değil onların medeniyetlerinin oluşmasında rol oynayan Türk veya Ön Türk göçmenlerinin izlerini arıyor. Gelin Çocııklar Birlikte DüşüneVtm/Zchra lpşıroğlu/Adam Yayınlan/2^4 s. Çağdaş toplumun temel kavramları: îletişim, çocuğun söz hakkı, kadın erkek eşitliği, barış, dcmokrasi, medya, çevre sorunları vb... Çocuklarımız bunlardan bazılannı okullarda ders olarak okuyorlar, ama güncel yaşamlarında hepsiyle iç içeler. Acaba okulda öğrendikleriyle yaşamları arasında bağlantı kurabiliyorlar mı? Çağdaş toplumun temel kavramlarını çocuklarımıza duyu algılarını kullanarak düşündüren, güncel yaşamlarında karşılaştıkları ömeklerle o kavramları yeniden bulgulayarak öğrenmelerini sağlayan bir yapıt. Aşk İki Kişiliktir//1 W Bebramofclu/Adam Yayınları/61 v Toplumsal sorunlar önünde olduğu kadar kişisel yaşantılar karşısında da duyarlı bir şairden, çağına ve kendi bireysel yaşamına ilişkin dizeler, tanıklıklar. Bu şiirlerde, epik şiirden imgeci anlayışa kadar 20. yüzyıl şiirinin anlatım yöntemleri arasından Ataol Behramoğlu'nun tanıdık sesini işitiyoruz. 75 Yılda Para'nın Serüveni/Tanh Vakfı Yayınları/2H5 f Türkiye, Dünya Bankası verilerine göre değerlendirmeye alman, en yoksulundan en zenginine 133 ülke arasında , kişi başına düşen gelir açısından 85. sırada. Bugün kişi başına düşen 3 bin dolar gelir ile "gelişme yolıında" görünen Türkiye'de 75 yıl önce, yani 1923'te bu rakamın sadece 45 dolar olduğunu unutnıamak gerekiyor. Elimizdeki kitapta, Türkiye'de ekonomik zenginliğin ve onun maddi ifadesi olan paranın 75 ydı anlatılırken, söze Mor Binlik'ten 5 milyonluğa, oradan "Plastik Para'ya uzanan serüvenle başlanıp, 75 yıllık sermaye birikimi süreci, paranın bölüşümü, gelir dağılımı, paranın evi olan bankaların dünü ve bugünü, devletin Cumhuriyet'ten bu yana para politikaları, iç ve dış borçlar, sermaye piyasası ve borsaların gelişimi ile Türkiye'de para dünya ilişkileri, yetkili kalemlcrin ' SAYFA 21 Mutluluk Sana Yaktşırdı/Sevim Reşat/lnkılap Kitabevi/207 s. "Mehveş mutluluğa alışkın Scvim Resat olmayan tüm insanlar gibi M (i 1 I UI U K fazlasıyla heyecanlı, fazlasıyla SANA mutlııluğunun farkındaydı. Geçen YAKISIRDI her dakikayı hissediyor, adeta zamana dokunuyor onu avuçları arasına alabiliyordu. Ama bu mutluluğun huzura yatkın olmayan kışkırtıcı bir yanı da vardı. Sanki yanından geçip gidiyordu. Ona yeterince dokunmalı, seyretmcli, gücünün yettiği kadar onu izlemeli, hissctmcliydi. Içinden ayağa fırlamak, masadaki mumu alıp kaldırmak ve bağırmak geliyordu. Haydi sizler de kaldırın mumlarınızı hep birlikte şarkı söyleyelim. I lcrkcs birbirini sevsin. Sevgimiz o kadar biiyük olsun ki, hiç kimseyi dışarda bırakmasın, yüreklerimiz şu parıldayan dolunay kadar aydınlık vc gcniş olsun. Gece bizim ı'şığımızla aydmlansın." diyor Scvim Reşar. Öğrenme ve Oğretme/Dr. Yükscl Özden/Pcgcm. Üzel Eğitım vc Hizmetleri/214 s. "Bilgi Toplumu"nda ortaya çıkan yeni değerler sonucu ders programları, öğrenme ve öğretme etkinlikleri ve öğretim yöntemlerinc ilişkin yeni teori ve uygulamaların anlatıldığı bu kitap, eğitim sistcminde yapılması gereken "Yeniden Yapılanma"nın genel çerçevesi doğrultusunda öğretim içerik ve sunumunda yapılması gereken yeni düzenlemeler üzerinde durmakta. tnsanların, genetik yapıları ve çevresel etkilcr sonucu sahip oldukları farklı düşünme biçenılerine bağlı olarak her insanın öğrenme ihtiyacının da farklı olabileceği vurgulanarak öğrencılerin öğrenme ihtiyaçları'nın karşılanmasına yönelik önerileriyle farklı birşeylerin arayışı içerisinde olan öğretmenlere hitap etmekte. Bu bağlamda, elcştirel düşunmc, problcm çözme ve yaratıcı düşünme gibi ycteneklerin geliştirilmcsine yönelik ilke ve uygulamalara da yer veriliyor. olarak bellidir ki, Atatürk'ün özlemini duyduğıı bireylerin bağımsızlık ve özgürlüğüne ters düşer. Bu yapıtta, O'nun ulusal MUSTAfAKEMAl eğitimimizi en üst düzeye T ULUSALEÖ IM ulaştırmaya çalıştığı evrelerle, KÖYENSTİTJL£R1 O'nun yitirilmesinden sonraki dönemdc, ulusal eğitimimizin nasıl bir yozlaşmaya sürüklendiğini, siyasal çıkarlar için halk çocuklannın nasıl yozlaşmısj bağnaz bir eğitim baskısı altında yetiştirildiklerini bulacaksınız... Ve bir de O'nun aydınlık dünyasına karanlık pcrdeler çekmeye çalışan çağdışı kalmış siyaset adamlarıyla inançsız politikacıların ülkemize getirmiş oldukları olumsuzlukları göreceksiniz." diyor Nadir Gezer. Kıyıdaki Adam/Selçuk Dcmircl ve John Bcrger/Yapı Krcdı Yayınlan Masasının başında oturmuş, kıyıyı düşiinen bir adam... Kıyının ötesine, dçnize, ufka, gökyüzüne bakıyor: Yıldızlarla el elc veriyor, gökyüzüne rcbimlcr çiziyor. Kitaplarla çevrıli küçük odasından, düşlerinin evrenine uzanıyor... Fazla söze gerek yok; Selçuk Demirel, görscl bir şiir gibi ördüğü imgelem dünyasıyla sesleniyor okura; John Berger'in esin verici metnini unutulmaz bir izlenime dönü^türüyor... Mythology and Symbols/ Mehmet Aleş/Symbol Yayına/ık/127 s Esrarengiz şekiller olarak nitclediğimiz semboller gerçeğin ve hayal gücünün kavşagında yer alıyorlar. Sembolleri, ait oldukları uygarlıklara göre değerlendirmek, zamanın kutsal inançlarını vc düşünce sistemlerini kavramak için büyük önem taşıyor. Semboller zengin bir evreni gözler önüne sermeye de yardımcı oluyor. Yüzyıllar boyunca dünyanın çeşitli yerlerinde aynı şekillerde karşımıza çıkan Semboller'in nerede ve nc zaman yaratıldıklarını bilmesek de onlar asırlardır "tnsanoğlunun mesajlarını" taşıyorlar. Mehmet Ateş Sembolleri inceliyor kitabında. Nasıl Bir Yerel Yönetim/YV. Duç. Dr Metın lirten/Anahtar Kıtcıplar/352 s. Elimizdeki çalışmaya "önsöz" yazarak katkıda bulunan, değerli mimar, kent ve çevre sorunlannın öncü yazar ve cylemcilerinden Oktay Ekinci yl diyor; "Bu kitap, bir y p l d l yüzyılın sonunda yayımlanıyor. 06REIIME Tavandaki Kırmızı/Yuiuf Zıya Babadınlı/Morbenek Yayınlan/1% f. Yusuf Ziya Bahadınlı'nın yayımlanmış beş öykü kitabı var. "Tavandaki Kırmızı"da ise sayıları çoktan tükcnen beş kitaptan seçilmiş 23 öykü yer almaktadır ve kitaba adı verilcn Tavandaki Kırmızı onlardan biridir. "Tavanın ortasındaydı, çcvresinde çıtalardan oluşmuş bir baklava dilimi vardı; avuç içinde toplanmış bir kadın eşarpı gibi dururdu; çevrcsinc serpiştirilmiş (aynı kumaştan) birer kırmızı gül görünüşlü benekler görürdünüz. Sonraları sık sık düşünmüşümdür: Hangi usta, nasıl bir beğeniyle ya da hangi nedenle onu oraya yerleştirmişti! Şu kesindi ki, bu kumaş parçası, renkli, zengin, bol çağnşımlı ve o yılların korkunç yalnızlığından kurtaran bir mutluluk sunardı bana." diyor Yusuf Ziya Bahadınlı, Tavandaki Kırmızı adlı öyküsünün bir yerinde. Mustafa Kemal Ulusal Eğitim Köy Enstitüleri/NaJ/r Gezer/Cîüldıkenı Yayınlan/216 s. "Ulusumuzun ııyanış ve aydınlanması Atatürk'ün sürckli yinelcdiği iki sözcükle bütünleşmişti. Ulusal Eğitim, Uluslar kendi özbcnliklerine, özgür ve bağımsız bir eğitim ve öğretimlc yetiştirilmiş kuşaklarla ulaşırlar. Üzgürleşmemiş bir eğitim ve öğretim köleliğe taşır bir ulusun bireylerini. Kölelik ise toplumsal yıkıntıya sürükler bir ulusu. Sonıı son kerte bağımlılık olan bir eğitim ve öğretim ise, açık ÎUMHURİYET KİTAP SAYI 475 llerleyen yıllarda üzcrindeki " 1999" tarihine bakanlar, 20. yüzyılın kitapları arasında sayacaklar. Oysaki yıne bu kitap, sadece "okuma vizyonu" açısından değil, içeriği ve hcdefleri bakımmdan da aslında bir "21. yüzyıT" kitabı. Çünkü insanlık, 3. bin yılın bu ilk yüzyılını "kentler çağının başlangıcı" olarak yaşayacak. Devletlerin, ülkelerin çoğu misyonunu kentler üstlenecek. Dünya nüfusunun giderek artan önemli bir çoğunluğu kentlerde yaşayacak. Her kentin yerel vc cvrensel kimliği, ekonomik ve siyasal kimliğiyle de bütünleşecek. Kimbilir belki de 20. yüzyılın Birlcijmiş Milletler'i varsa, 21. yüzyılın da Birlcşmiş Kentler'i olacak. Kentler arasındaki kültürel ve ekonomik işbirliği süreçleri, ülkeler arasındakileri geride bırakacak... Böyle olunca da "nasıl bir kentleşme", nasıl bir "kent yönetimi"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle