Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
r dığını unutamayı/ Bır ornek vermib, olmak ıçın, Kantemı loğlu'nun yaşadığı yılların olaylarını da ıçınc alan Tarihi Râşid'dc (Mutctcrnka babkısı, 1740, ıkınu baskisı, tstanbul, 1865) sadece şu cumlclcrı okuyoruz "Tcbdılı voyvodaı Boğdan Kuçuk Kantemıroğlu nâm hâın ı bîdîn, Boğaan voyvodası nasbolunmak u/ere rccâmcnd olmağla, musaadeolunup, eyyâm ı ıyd'de dıvan olmak kanun değıf ıkcn, mâhı Şev vâl'ın uçuncu gunu teıtıb ı dıvân ı hıımâ yun ve Boğdan voyvodası nasbolunan mesfur Kantemıroğlu, arza gıren vuzc lây ı ızâmdan sonra p3ye ı âlâya yuz surdukte, mutad uzre kuka ve bupurge ve kadıfeye kaplı samıır kabanıçe kurk ıhsanolundu (111 tılt, s 343) Değcrıuze rındedebırkaçkelımevar " herfendcn vâyesı ve her hunerdcn nıâyesı olduğun dan mâada, meclıs ve sohbetı lâtıf, rınd, zarıf ve vuzerâ ıçre nazîrı nâdır bır zât ı ijerîf " ü kalın Râşıd tarıhınde, ulkemız de 22 yıl kalan Boğdan prensıyle ılgılı başka bır sey bulamadını Bu tarıhe "zeyl" olarak yazılan Kuçuk Çelebızade Âsım Efendı'nın (1685 1759 altı cıltlık tarıhınde de, sonrakılerde de Cante mır'den boz yok Daha yakın çağlarda, Ahmet Rasım, Ahmed Rehk gıbı Osmanlı tanhıyle ve "umumî tanh'Me ılgılenmış bılgınlerımız de onun u/erınde durmamışlardır Ahmet Refık'ın altı buyuk tılt Iık Büyük Târihi Umumî'sınde (Istan bul, Ibrahım Hılmı, 1328) Cantenıır'le ılgılı tek kelıme vok Gerçı genel tarıh çerçevtsmdc bu konuda bır b,ev soyle mek so/ konıısu olmayabılır, ama ()s manlı tarıhının Balkanlatla ılgılı bolu munde, yuzyıllarta yonetımımızde bu lunmus Fflâk, Boğdan vc Lrdcl'ın bızıın le çeb,ıt)ı ılışkılen açısından çok kısa da olsa, tarıhı verılırken adı gcçcbılırdı Ama Ahmed Rehk o genel taııhınde Balkan lardan da soz ermemıştır Ahmet Rasım'ın Resimli ve Haritalı Osmanlı Tarihi'nın ıkıruı cıldınde (Istanbııl, lkbal Kutuphanesı, 1326 1328 (1910 1912) "Prut muahedesı'nı anlatııken (s 806 818), "Kırım hânının çekcmeme/lığı yu /unden, Babadağ muhah/ı Yut>uf Paşa gıbı dırâvetlı bır vezır, Kılburun kalcsıne nefv, Boğdan Voyvodası İskaıletoğlu Nı kola (Nicolas Mavrocordato) gıbı bır sâ dıkı Devlet azledtlcrek, Kuçuk Kantımı loğlu nâm hâın anın verıne nasbedılmek gıbı tedbırsı/lıkler (le bcrabcr yapıldı' denılıyoı Ahmet Rasım ın tarıhın, aslın da akıllıca bır "compıl.ıtıon", bır çe^ıt deıleme oldugu duşunuluise, bu "haın Iık" sozunun Râşıd tarıhındcn berı surup gıttığı kolavca anla^ılır Bua/ ılerde not olaıak verılen bılgıler arasında yukarda zıkrı geçtıgı u/eıe, o dahı (Nıco las Mavrocordato) Kırım Hânı'nın sjkâetı ıle azlolıınaıak, Kuçuk Kantemıtog u Dcmetıuıs getınldı kı, merkıım da Vol ga nehrı uzerınde kâın Yaroslav da Rus ya ılc Boğdan'ın, Besaıabya dâhıl oldu ğu haldc, Turla'dakı (Dınyestcr) hududu sâbıkasıııa kadaı ıttisâı, Rusya hâkımı yetının tanınması, mııharebeden sonra Rus askcrının çekılmesı, vergı verılme mesı, Boğdan beylığının Kantımırevlâdı na hasrı, Boğdan Beyı'nın ()rtodoks mez hebını terk veya ona ıhanet etmedıkçe adem ı azlı, Rusya muvalfak olmadıklaıı takdııde, Demetrıub Cantemır'ın Rus va'da arâzıye ve Moskova'da ıkı hâneye mâlıkıyetı b,artlarıyla bır muahedc akdey ledı " (s 809 810) Dort kalın cıltlık tarıhte Kantcmııoğlu uzerıne ba^kaca bıl gı yok Genel olaylaı aıasında bu olçu nun yerınde olduğu soylenebılır, ama Ah med Rasım ın tarıhının guzellığını, zen ınlığını borçlu olduğu notlar araMnda, gıer sayfanın yaıısını, bazen yarısından çoğunu dolduran "fâide" basjığı altında lı kı değerlı bılgılere Istanbul'da yırmı ıkı yılını geçıren "Kuçuk Kantemıroğlu" ıle ılgılı, ozellıkle Istanbul'dakı yaşamını açıklayan satırlar eklenseydı, ıyı olurdu elnette Ansıklopedik yayımlaıda da, bu boş luk bellı bır olçude kendını gosterıyor. Boyleolmakla bırlıkte, bunlaıın ba^ında gelen Şemsettın Samı'nın altı ctltılk Kamusül â'lam'mın (Istanbul, Mıhıan Mat baası, 1889 1898) o unlıı "tarıh ve coğ rafya lugatf'nın V cıldınde (s 3577/78) !U bılgılerı buluyoruz } ederının hıclemât ı mcsbukesıne ıten, onun verıne Boğdan beylığı ne nasbolunmuş ıse de, Buyuk Petro'nun Devletı Osmanıye'ye ılân ı haıbınde, 1710 taııhınde o tarafa donup Rusya'ya kaçmış ve orada kendısıne prenblık un vânı vc bırçok arâzı verılmış ıdı Elsıne ı şarkıyye ve garbıyyeden onbır lısana âşı nâ, âlını bıı âdem olmakla, I,âtın lısanın da Devlet ı Osmanıye'nın tarıhını, Al man libanında dîn ı ıslâmın usulune Da cıa yanı Romanya'nın eskı ve yenı tauhı nı ve sâıı bazı âsar ya/mıştır kı, ckserı în gılız ve Fransız lısanlarına dahı terceme olunup, pek muteberdır Bunun oğlu da Rus lısanında ba/ı âsâr bırakmı^tır " Doğrusu, bızde ansıklopedı ve so/luk lerde o tarıhte Dımıtrıe (antemır ıle ılgı lı en esaslı bılgıyı Şemsettın Samı'nın, es kılığıne rağmen, bugun de kullanabılece öımız "Kamus"nda buluyoruz Değıl bu kadarbılgıyı, adını bılc, "tercume, tashıh, tâdıl ve cn son araijtınna netıcelerıne go re ıkmâl edıldığı gıbı, Turkıye ve Turk luğu alâkadar eden bırcok maddeler dc selâhıyetlı Turk ve Avrupah âlımler tara fından yenıden yazılan" tslâm Ansiklopedisi'nıi] (Istanbul, Mıllî l.ğıtım Bası mevı Xr cîlt, 1941 I970) maddelerı ara sında bulamıyoruz Bu onemlı" lslâm âle mı tarıh, coğrafya, etnograrya lugatı'nde Auıel Decerıım ya/dıgı ayııntılı ve bel geleıe dayanan 'Boğdan" maddesı bu lunmaha, DımıtıiL Cantemıı'ın o koca sozlukte adı getmemış olacaktı Bu tur luekbiklıkkım, bo^lukiaun nedenını an lamak pek kolav dcğıl, ovleanlaşılıyor kı, Dımıtrıe C antemıı, " I utkıye ve I uıklu gualâkadaı eden' matldeleregırecek de ğerdc gotulmcmı^ 1946 vılında, I laban Âlı Yucel ın Mıllı F gırım Bakanlığı sıra sında (1938 1950) vayımlanmava başla yan, ılk hazırlıklaıında lbrahım Alâettın Govsa'nın buyuk emckltrı geccn İnönu, sonra da Türk Ansiklopedisi adını alan, bugunku temposuyla bı/ yaştakıkrın bo nunu goremeyecekleu, ılk harflerındekı maddelerı daha ijimdıden kullanılmaz duı uma gelen, bıı yığın gereksız madde S lerle doldurulan bu ansıklopedıde "Dimıtrıe C " maddesı her bakımdan ycter sı/ kalmakta, bu " Romen devlet adamı ve taııh(,ısı"nın bı/ınıle ılgılcrı açısından onemı u/erınde durulmamaktacıır Buna kar^ılık, Yılmaz Oztuna'nın Türk Musikîsi Ansiklopedisi I'de, ayrıca Türk Bestecileri Ansiklopedisi'nue eskı kaynak lardan, bu arada buyuk musıkî bılgınımız, Gantemır'm bu alandakı (,alı^mala rı uzerıne ılk dıkkatı çeken ve onları ge nı^ kıılturu ıle değerlendıren Rauf Yektâ (1871 1935) ıle Huseyın Bedı Mensı" takma adıyla Şehbâl dergibinde, 1909 1913 yılları aıabinda Kantemıroğlu'nun başlığı altında Sultan 11 Ahmed'e "ıthaf" ettığı kıtabın metnının yayımlanması munasebetıyle ya/dıklan yazılardan ve yap tıkları açiklamalardan yararlanarak hazırlandığı bellı olan maddelenn Dımıtrıe Cantemır'ın 1 urk musıkîbine katkısını ıyı belırttığı soylenebılır Ama butun bu ça lı^maların baijincla, eskı I urk musıkîsını yurdumuzda en ıyı bılen, uluslararabi ol(,ude bu musıkîyı ve kendısını tanıtan, ama bızım bugun unuttuğumuz, Rauf Yektâ'yı goruyoruz "Kuçuk Kantemı roğlu"nun Turk musıkîsı alanındakı ça lı^malarını butun ayııntılarıyla ortaya ko yanın o olduğu anlaşılıyor ve bu konuda bııgune kadar bıze yazılanların onunla bıılıkte Huseyın Saclettın Arel'e, o "nıs vana uğramii;', unutulmu^ Bedı Menbi'ye boıçlu olduğunu unutamayız, bı/de bu konuda ıncelemevearai;tırmayapanlaıın hunen hepsının kavnaklarını o ıkı bııyuk musıkı bılgınımı/ın o tarıhlerde Şehbâl'de çıkan yazılannda buluyoru/ Kısa tası Kantemıroğlu'nun Turk musıkîbine degerlı katkısını ılk anlayan ve o değerı belırtırken bıyografyasını da, yapıtları nınonemınıdeunutnıamibtıı (2) Buger çektcn ustun degerlı musıkî bılgınımızın Kantemııoğlu nun bu vonu ıle ılgılı va/ı larının sonrakı ıncelemelerc kaynak oldu ğunu buıada bır kez daha belııtmelıyız Nıtekım Ruşen Ferıt Kam, Mesut ( emıl gıbı sanatçılaıımız, Dımıtrıe Cantemır'ın nestccılığını ınccledıklerı /aman, hep "merhum Rauf Yektâ gıbı bu memleke tın endeı vetıştııdığı bır musıkî bılgı nı "nden yararlanmibjardıı Andığımız ya /ısında (Şehbâl, sayı 52,1 Mayıs 1328, ss 72/73), furk edcbıyatıyla ılgılı ılk ınce lemelerı yapan Italyan cı/vıt rahıbı Gıan Bartısta toderınfnın (17281799) 1787 Kitâbı ilm'ül mıısikî alâ vech'ül nürufat yılında Venedık'te basılan uç cıltlık Letteratura turchesca adlı Turk edebıyatı ta ııhının 1789 yılında Parıs'te basılan Fran sızca çevırısını goren Rauf Yektâ, bu ya zarın Turk musıkîsı uzeııne kıtabında verdığı bılgılerı soz konusu ya/ısina koyınu^tuı Bes, altı yıl lbtanbul'da kalmış olan Toderını, 1691 yılından başlayaıak, Prcns Cantemır'ın Turk mubikîsını te orık ve pratık bakımlardan tstanbul'da oğrendığını, sonra zamanın mubikî bıl gınlerinden llazıne ı humâyun muduru Ismail Efendı ıle saray hazınedaıı Lâtıt Çclebı 'nın ısteklerı uzeııne, Turkçe bır "Edvâr" yazdığını vc bunu, onbozunde, Sultan II Ahmed'e ıthaf ettığını, kendı buluşu bır nota sıstemıyle bcstelerı bır araya getırdığını ve bu Tuıkçe mubikî i mahsus) nushalarının çok azaldığını soylemektedır Rauf Yektâ, Cantemır'ın Turk mubikîsı'yle ılışkıleıını bızde tanıt makla kalmamış, ıyı bıldığı Fransız dılınde, Parıs'tc musıkî dergılerıne ya/ılaı yaz mıştır Ayrıca, hepbinden ılaha onemlısı, Lavıgnac'ın pek tanınmı^ musıkî ansık lopedısınde, Tuık musıkîsı tarıhı ıçınde, onun yerını ıyıce bellı etmı^tır Dımıtrıe Cantemır'ın I'urk musıkîsı alanındakı çalışmaları bızde boylece de ğerlendırılmı^ oluyoı, bu çalışmaların topluca durumunu butun ayrıntılanvla verecek, ayrıca, musıkî tcorısını ve ken dı bestelerını doğruca değerlendırecek bır "monographıc"nın uznıan kiijileıı mızce hazırlanıp vayılmasının veıınde olacağını sanıyorum Bu konu uzcrmdc uzunca durubumu/, dağınık, kısa, çogu zaman yetersı/ olmakla bıı lıktc, Dımıtrıe Cantemıı ın bu yanının bızde oİclukça ıyı y ç l d d K bıblı ^l ^ olmasındandır Konuyu bıb yografya açısından butunlemek ıçın Mahmut Ragın Kosemıhal ın TurkiyeAvrupa M u s i k î M ü n a s e b e t l e r i (cilt I derslerının (Tâ'rifi ilmi musikî alâ vech 1600 1875) adlı mcelemcsınde (tstanbul, Numune Matbaası, 1939, ın 4, 160 s ), Turk musıkîsının XVIII yu/yılda Avrupa'dakı yankılarını, bııaktıgı ızleıı anla tırken (s 54) s,oyle yazıyor "Klasık Tuık musıkîsıne karşı o asırla ı ın Balkanlıları arasında bıle samımı bıı alâka beslenmı^ olduğuna daır yenı ycnı hâtıralar bulunuvor Nıtekım Bay Res,at F.krem, Hıcrî 1156'da Molla Hacı Ab dulgaffaı taıafından ya/ılmı^ "Umdetüttevârih" adlı bır Kırım taı ıhınde, Roman valınıusıkî^ınas PıensDemctııusC ante ' (NİHAVEND PEŞREVİ) r; Dlmitrie Can temlr In Turk musikıslnl teoıik ve pratlk bakımlardan Istanbul da OğrenrJığini, sonra zamanın muslkı bil gınlerinden Hazınei humâyun muduru Ismail Efendhlesaray nazlnedarı Lâtlf çelebi nın ısteklerı uzenne Turkce blr Edvâr yazdığını ve bunu önsözunde Sultan II Ahmed e ıthaf ettigini kendl buluşu bir nota slstemıyie bestele rı bır araya getlrdiginl Rauf Yektâ nın yaptığı arastırmaiardan öğrenlyoruz U »u* UU UU U£ UU ./.* 4I CUMHURİYET KİTAP SAYI 448 SAYFA 5