07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

işlevlcrinden soyutlayıp salt çıplak gö/lemle sanal ürctcıııcz zatcn. BLI duruııı körü eleştirmenlerin gözlem güıiine viiklcdiği hüyük misyondan kaynaklamvor olnmlı. Gözlcm gereklidir aııuı göz Icm lıam bir maddedir. Sanatın iiretil mesindc rolünüıı nc kadar oldugıı pck ılc bellı dcgildir. ()nu estetik bır iırıın dııruMuına .sokamazsak dünyaııııı eıı keskın gözlemcısi ck olsak elimızdeki kita bı fırlatacak duruma girebiliriz. Amn en iyisi öyle elden atılacak kitaplan satın al mamaktır. "Kahramanlarımla tartıştığım ' noktalar okııru ikna etme yöntemlerimden biri olmasın? Yazaı nıutlaka taralsız olnıalı derim. Acımasız davrandığım knnıı sıında sizc katılıyorıım. (îidcrck dcmin so/ünü ettiğim gibi ycterince katı okı nıadıgımı sanıyorum. Edebivat, yazarın kendisinin nc iyi bir insan olduğunu bas, kalarına kanıtlayacağı bir çalışma alanı değildir! Betı gerçeğin her vakit öyle sevecenlikle, yumuşaklıkla ortaya çıkaca ğına, işc yarayacağma inanmam. Uydurnıalarla gerçegi örtbas ediyor olnıaktan çok korkarım. Bıı yüzden dc birinci tekil s^ıhısla vazdıgım halde kendime itiraf eder, kotük'rim kendimi, yani insanı kötülerim!1 "Haldc" diyorum çünkü kimi cin fikirlilcr yazdıklarımdan insanı değil beni çıkarmaktan pck hosjanır! "Kahramanlarımla ' da bu yiizden hiç iyi ilis.kilcr kıırnıaya çalıs.mam. Yüz vcrmcm onlara; sırnasınıalarma, bcni kandırmala rına izin vcrmcm pck. I layatta olduğunıun tam tei'Mİ Yüz yüzcykcn insankırın tiim kötıilükleri oynamalarına scs ctmem, seyrcderinı. Karşımdakinin art ni vetini anlamaz da davranabilirim! Bir likte olıluğum bir ötckinc scslcnir gibi, "göıüyor musun bak nclcr uvduruyor! ", dcrim kcndimc; öyle zamankır olıır ki, kaış.ımdakinin oyununu sonıına dck ge liştirmi^ olurıım vc scyrinc doyamam zıpırın! Edcbıyatıııızdıi hcslcndıgnıız kaynaklarıfilaıı sormayaaıüım aııııı hiııı içn yıiz dıfyıuzı tnrıicüğım Cıöziiniizdckı okıır ııasıl biridir? Nclcri lurtı^mak istcrdiııiz onııııla, \a da sizm cdchıyatınızdti oıuııı ııclcri tartışınasıııı istcrdiııiz? Do^rıısu bcn kimin için yazdığımı artık bilcmiyorum! Insanlar i<,"in, onları kıırtarmak icin dcsctn oltır. Anıa kimsc iı,in dcgil dcscnı dcolur. Vakit vakit yaz manın nana ivi gcldiğini, rahatlattıgını ayrınısadım. Kimi vakit dc yazarken ca nımın ölesivc daraldığını, ağladtğunı l)iliriın. Benim yaşamıma l)iı atılaııı katıvt'r va/.mak. Bclki yazındaıı, dildcn sö/cük lcrdcn ivi anlayan birkae me.slckta^ını için yazmaktayım, bclki bana salt kcndi mc yazmaktavıınr1 Bclki insanlann lümiiniin yaralı, sakat oldııgıınıı, kıırnaz ve zavallı, bcrbat vaıiıklar oltlugunu gc ne tlc onların bcnım scvcccnliğime gcrcksinimlcri oldnğuıuı, oıılaıı baunma basmanı gcrcktiğini kendimc kanıtlamak iizcrc vazıyorumj' Kendimi hcr an ycniden iistün olarak yaratabilmck, yiiccltcbilmck üzcre dc yazıyor olabiliriın? İn sanım bcn dc, yazdıklarımdan biriyim! Valla bcn okuıumun bcııinı gibi dü şünmcsim dcğil sanatımı kavramışolmasmı dilerim, anıa bana uiııkiar acacak, bcni aşan, kışkırtan gerçckçi clcijtirilcn olnıasını da istcıim. Çünkü okurum bir yazar olmavabilir ama bendcn daha kultiirlü olabilir. D(i\ihıkltirınız hdhkında \onı sormak Miıııyoriiiıı özcl hayulnıızd girmch olıııa \dctiktir Çi'mkii do\tları vc dostlukları üzcriııc yazcuı hirisiııız. Pchi ama ııcdcıı 'iiirh ıiydınları nıahrcm hır jcy iltbı \ıiklarlur ili^L'ilcriııi vc yi/ıc dc urtahk dcdıkodudaıı vcglmcz'1' Içımızc \ııwıt$ bırccuırcl.sızlil: nıi bıı da acaba? Bu sorıınıızdan hiçbir şey anj,amadım. Yanıtım dostlanmın varlığıyla övü ncbildıgimdcn ibarct olacak. Dostluğun ayıp bir yanı okıcagını dii^üncmiyo rıım?B CUMHURİYET KİTAP SAYI 442 Bir başkaldırı simgesi, Leylâ Erbil'den Zihin Kusları SENNUR SEZER L eyla F.rbıl, eılebıyatımızda bırbaş kalılırı simgcsidir. Söz dizimi kurallarını değıştircrek, kendine öz gü işarctleri kullanarak, kadınların değil yazmak neredeysc düşünmelerinc bile izin vcrilmeyen konuları dc^crek yazdı yıllardıı: Hallaç (1961), Gecede (1968), Eski Sevgili (1977) adlı oykıı kitaplan, Tuhaf Bir Kadın (1971), Karanlığın Günii (19X5), Mektup Aşkları (1988) adlı romanları cdebiyat çevresinde tartışıldıysa da bıı tartışmaıar genis, irdclcmelcrc ya da incelcmclcrc dönüşmcdi. Frbil'in aıılatımı vc bakıs, açısı, cdebiyatı mızın bır içsorıınıı gibi algılanıp scssizlikte ya da lısıltılarda bırakıldı. Zihin Kıışları adını verdiği veni kıta bı bir denenıeler toplamı. Bu dcncmclcrin ve kitaptaki ıızun söyleşinin, onu açıklamakla zorluk çekcnler için önemli ipuçlaıı içermesi, ycniden değcrlendi rılmcsini sağlar, dilerim. Zihin Kuşları ndaki denemclcıin öncmli bir böliimtı (Vinteııil'ün Sonat Andantesi, Annalcs 1996, Jorge Luis Borges'in Kibri, Sait Faik'te Cîöz, Yoldaş Ethem, Medya Mcdeia) ilk kez yayımlanıyor. "()/gün Bir Türk Edebiyatı var mı?" Üzerine Dü^ünceler, Ozgüılük Atkısı, Madıigaller, Müslüman Bir Ulkcde Düşünccyi Açıklama Ozgürlüğü (!), Nâzım I likmet'i Ycniden Türk Vatandasjı ğına Kabul (!) l'.tmcye Bu tktidarm I lakkı Var nııdıı ?, Bir Romanı Okurkcıı (^otukluğun Soğıık (iecelcri, Bcnim Cıözümle Tczer Ozlü (19421986), 1 lüma nizm Ycniden Ele Alınırken ve Söyle^i daha önec yayımlanmış mctinlcr. Mctinlerin sıralanışı ve i^lcdiği konular, çağı mızda vc coğrafyamızda bir vazarın ılünyava bakışını, cılcbivat anlayısjinı oldugıı kadaı. so runlarını ve konıımu nıı da saptamamızı sağlıyor. Dönemi dc avdınlatıyor. Lcvlâ Erbil, edebiyatı ve edebiyat olaylarmı, güııümüzün sorunlarıyla birlikte vorumlavıp irdeliyor. (%âinkü, o bir soyleşisinılc ılc anılığı gibi, hem I'reud e hcm Marks'a inanıyor. Bu ustaların kuram ve vöntemlcrini öykü kahramanlarına oldugıı kadar, geıçek olay lara ıla uygulııyor. Toplıımun kimi davranış larını, onlarla yorıımluyor. Edcbiyatımızda ara sıra tartısılan, ctkiIcnme, alıntılama olay larını, lislııp vc konıı taklitlerini i^leıligi Jor gc Luis Boıgcs'ün Kibri başlıklı dencnıcsinde, bıı tiir tutumlaıın kabul görnıcsini açıklayiiji bıı tutumunun birömeği sayılabilir: Kimi vakiı tlc luıursuzıa caklığı bilineıı kiijiyi, toplunı kanıksayıp iizcıinde durmazolur, gidcrck kcndisinin bir mctin hırsızı olduğunu bağıra cağıra acıklayanı agzı acık nayranlıkla scyrceler toplunı. 'Ibplunıu bövle olumsuz cgitcn vazarlar da vardır. löplum bu; ne idiiğü be lirsiz kavgan varatiKİ Bunun birarsızlık, bir ahlak sorunıı olduğunu düşi'mmeyiz bilc. Nasıl Çillcr'in yüzbinlercc hayranı varsa (kınavabilir miyiz onları?) ötckilcrin de vardır ve toplıım yolsuzlukla nasıl "ünsiyet kesbetmişse" paıalelini aynen yazın diinyasında da görmck olasıdırr1 Zira divalektiğin yasasıdır: Bir toplumun bıı alanında temizlik, bir alanınıla scHllik cgcmcn olamaz." Yoktan var edilmiş bir edebiyat Leylâ l^ıbilin dcnemelerinde sık sık dcğindiği ele^tirmcn tavrı, vazaıın özgünlüğü ya da "irtihal" (calma) alışkanlığı, cdebivatımızın Batı cdcbiyatından farklı olu^una inanışından kaynaklanı yor: Benee, Türkce yazılması anlamında bir Türk edcbivatı.özgün yazarları olması anlamında ıla özgün bir cdcbiyatımız vardır. Aneak bu cdebiyat, Necati Cumalı vc Dcmir ()zlü'nün de i^aret cttiklcrigibi; bütünlügü veorlak bcğcnisi sürüp gidcn, klasıklcri olan, yazarlarını pivasaya cgemen olmus clc^tirmcnlcrdcn bağımsız olarak seçcbilcn okıırlara sahip, okuıiarın gözlcrindcn kaçmı^ yeteneklcri olgun vc yapıcı elcştırmenlerin ısrarıyla var edcbilen, Röncsans kültürüııün birle^tirici etkilcşimine ugıamüj bir edebiyat değildir. Bu edebiyat, bircysel dcncbilccck çabalaıla \c kar^ısına cıkarılan anlamsı/ zorluklara karşın, kcnıli "(...) Kimi vakit alan da bilmcz aldığını! Farkına varmaz? Belki o kertcdeıliı lıavıanlı ğı.'' 1 lepimizin başına gelcbiliı bu yol anıa ender bir duıumdur; yinelcnmez sık sık vc cnder ve anlasılır bir du rıımd ur. Leyla Erbilln. Zlhln Ku$larr adını verdiği yenl kltabı bir denemeler toplamı. sine birevscl söylcm alanlaıı ^ sanki yoktan var edilmiş bir edcbiyartır. Bıı yüzdcn dc kimin nevi nc zaman ba;.lattığı üzcrinıleki titizlikleri, ulak ya da biiyük çaptaki "iıtihalleri" tcpkivle kar.şılamaları doğal görmck gcrckiir' ' ("( )/ giiıı Bir Türk Fdcbiyaiı Varmır'" İ.'zcrıne Düşünccler) l j b i l ' i n , 'l'ürk edcbiya tını.gcnel cizgilcrledcğcıkııdirmesi, yalnızca onıın "dogrucu, atak ve peıvasız kişiligini tanımayanlar için doğaldır. Yıl lardır, öykü ve yazılarıyla vcrdigi sava^ımı bilenler, bıı basjangıcın da bir kavga nın peşrcvi olduğunu sezerler. Cıcrçcktcn, bu dcneme, Lcyla Frbil'in, kcndisinin vc dilc kcndisi kadar enıeği gcçmiij bir kuşağın savunusudur. Daha doğrusu, bu kuşagı karalayan ()rhan Pamıık'ıı irdclemesidir. Leylâ Lrbil, ()rhaıı Pamuk'u veonueleştirenleri "toplıımsal haset'Me suçlayan ()ıhan Kocak'ı serinkanlılıkla vc soğıık bir alayla eleştirirken, kcndineyönclen saldırılaıı, aynı can atıtıcılıkla vanıtlıyor: "(...) bu konusjııalaıın tünıü dc Pamuk'u bağkıyan konuşmakırdır dcyip gcçcbilirdİK ancak, O. Koçak'ın, O. Pamıık arada bir tay tay durmava 'lıeves' cdccck diyc bcni hazır olda tutmaya kalkması yakışık alır mıydir1" Leylâ F.rbil, veterincc ılcğcrlenılirilmediğine inandıgı, liak.li da oldıığu ya zarlığını vc cdcbiyatımızı yalnız bir tartışmanın olanak veıdigi yanıt \e irdclc mclcrlc savunup açıklamıyor. ('.aödaşı yazarların öyküleri üzerine yazdıklaııyla, onları ycniden yorumlamamızı da sağ lıyor. Bu tiir çalıs.maların en öncmlilcri bencc, ()nat Kutlar ın iislubıı üzerine yazdığı Madıigaller ilc Sait I'aik üzerine yaıitjgı ilgmç çalüjiııa: Sait Faik'te (Jöz. Euebiyatın, toplumun yönelimlcri üzerine yapılan calışmalar arasında aykın gibi algılanabilecek bir bölüm dc ycr alıyoı Zihin Kuşlan'nda: Annales 1996. Bu metin, "Aydın Uğur 63'üneü gündc, Altan Bcrdan Kcrimgiller 65'inci gündc, tlginç Ozkeskin 66'ncı gündc,I İüseyin Denıireioğlu 67'nei günde, Ali Ayaıa 67'nci gündc Miijdat Ya nat 67'nci günde, Tahsin Yılınaz 68'inci gündc, Ayçe tdil Hrkmen 68'inci günde, llicabi Küçük 69'uncu günde, Yemliha Kaya 69'uncu gündc, ()s man Akgiin 69'uncu gündc, HayatiCan7()'inci günde (')LÜM ORUCLINÜA O L D Ü L L R ! " böliımüylc başlıyor. C,e zaevlerindeki ölüm oruç larını, bu orııca yatanları ılestekleycıı 100 yazarı, nlümlcri durtlurmak için başlatılan yazar girişimiııı anlatan bu yazı, yazarın örgütlü olma, örgütünü kontrol edebilme gereğini vurgıılaması açı sından öncmli bir belgc. Leylâ tZrbil'in toplıım sal olaylar karşısındaki tavrını da aydınlatan bir belgc. Çünkü, Leylâ Hrbil'in seçtiği anlatım, onun tarihi ve toplumu iıdeleyi^i konusunun göl gcdc kalışına ıla yol açmıştır. Leylâ Erbil, "insanı anlatmakta artık yetcr siz kalan dili, kalıpları değiştirirken" karmaşıklaş tırmıştır dilini ve kurgusunu. Çünkü anlatmayı ^cçtiği insan "yaralı, irıcitılmiş ve normaldışf'dır. Böylc bir kişilik dc alışılmış ve kolav algılanır dc ğildir ki, öylcsinc yazılsın. Leylâ Erbil, y yalnız top y p dil i lumumuzu değil, tünı in ' SAYFA S Tühal Bir Kadın
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle