23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kavga ; kaşlar, uğursuz, Firuzenin eprimiş ipliği, Kandan çılgın bir aamla, Yeter, düşünceyi bulandırmaya. Ama, ışıldayan tutkulu bakışlar, Vaktiyle evin haremliğine sıçrayan Yerde değil balçıktaki parçalarda Firuze gibi büyük ve hasta. Arseni Tarkovski/Şiirler/Çevirenler: Menekşe ToprakGültekin Emre Bir satıp yaz yana tek U P tane" 25 Haziran 1907de Yalisavetgrad'da doğdu. Uzun süre Sibirya'da sürgün kalan halkçı bir babanın oğludur. 19251929'da Edebiyat Fakültesi'nde okudu. 1926'da ilk şiiri, Bulgakov'un da redaksiyonunda bulunduğu, Gudok gazetesinde yayımlanan bir antolojidc yer aldı. Marina Zwetayeva'yla yalcin dostluk kurdu. 1941'dc gönüllü olarak ccphcyc gitti. 1943'te ağır yaralandı, nir bacağı kesildi. 1946'dan sonra Anna Ahmatova'nın yakın dostu oldu. 1962'de ilk şiir kitabı yayımlandı. Kimi şiirlcrini sincmacı oğlu Andrey Tarkovski filmlerde kullandı ve böylece ünü dünyaya yayıldı. Şiir kitapları: Karın Önünde (1962), Fanî Dünya (1966), Kurye (1969), Şiirler (1974), Büyülü Dağ (1979), Kış Günü (1980), Seçme Şiirler (1982), Çeşitli Yılların Dizeleri (1983), Gençlikten Yaşlılığa (1987). Uzun sürcdir öyle yaşıyorıım ki, Dııyuyorum zaman zaman, Üzerimden nasıl akıp gittiğini Soğlık ve berrak suyun. Ve ben yatarken nenrin dibinde, Ve söylüyoruz bir şarkıÇimle başhyor, üstü çamurla kaplanıyor, Âçamıyoruz artık ağzımızı. Uzun süredir öyle yaşıyorum ki, Kotuışaımyorum artık, Düşiimde bir kent gördiim Sahili betondan. Ve ben yatarken nehrin dibinde, Ve bakiyorunı sudan uzaklara Işığa, yüksek evlere ve Yeşil yeşil parıldayan yıldızlara. Uzun süredir öyle yaşıyorum ki, Ve seıı gelsen bir gün Ve kapasan gözlerimi, Bu bir yalan olurdu, Eğer sen beni yalnız bırakıp gidersen, Ben seni alıkoyamam. Ve peşinden gelmezsem bir kör gibi, Bu bir yalan olurdu. 1938 Bir sinek, şöyle diyor: "Keyfin nasıl evde, Yalnızlık iyi mi? Hayır mi?" 1937 Hançerlendi bir kız bozkırda. Kimse gülümseyemiyor artık, Sarılarak eprimiş bir halıya, Çapraz kondu eyere. Görmez miyim hiç gri gözleri, Duvardaki parçalanmış firuzeyi, Uzatmaz mıyım topladığım taşlarla Sana ellerimi? Boşuna mı beklersin yanıtını, Çekingen suçlayıcı kızgınlığımın? Her damlası donmadı mı, o Kuzeyin kayıtsız kanında? Kıskanç melek, sessizce dolaşıyor Kvin içinde ve teselli arıyor sözcüklerden, Başka türlü kıvranmam için mi, Sende eski korkunun coşmaması? Ya da onları çoktan gömdü mü dünya, Öldü mü aşk melekleri? Kupkuru gölge olarak ayaklanıyor ölü melek, Kıslcançlığımın sefil sureti. 1940 Dün ve Bugün Dün şalakta basladım beklemeye, Gelmeyeceğini bUdi onlar önceden, Anımsıyor musun günün nasıl başladığını? Bir şenlik! ve paltosuz fırlıyorum dışarı. Geldin, umudumuzu ytirmişken Yalnızca bu donuk ve acılı güne. Ve yağmur. Ve zamana çok gecikmiş bizler. Ve buzlu dallarda şaşkın damlalar. Hiçbir söz teskin edemez, hiçbir bez silenıez onları... 1941 Ytkanan bir kadın ıslak, ağır saçlarıyla Orada sudan çıkarsa, ögle yangınında yapayalnız Vc gizlenirse gölgede, o zaman değişir ormanda Şarkısı ırmagtn ve yeşile keser sureti. Yüz kollu ırmak tanrısı boynuzu Soğuk suyun pul pul ışığı üstünde, Ve eskilerdcn bir uçak gibi ürker Yeni zamanlardan yusurçuk. Mektup Yazsaydır. bugün, mektubun gelirdi Ben böyle içten çağırırken onu, kendiliğinden gelirdi, Pulsuz ve damgasız ve paraya başkaldıran, Kaydedilmiş ve gül tarlası kokmadan, Adressiz, kredisiz konardı konacağına, Tüm askeri postalardan ve postacılardan uzak, Hatırım için, uçardı gömütüme dek de olsa, Toprağın arasından bana, nasıl olursa olsun, yalnızca buraya! Bir satır yaz bana, tek bir tane uçur Sesli harfler üstünden kuş kanadında buraya savaşa. Bir mektup nedir ki! Peki, hatırım için sözcüksüz olsun, Deli divaneyim sana mektupsuz da. Bak batıya, bak dağlara, gör, Bak denizin maviliğine ioa aoi. Bir an birlikte mekân ve zaman Yalnızca kanatlardır şaşkın düşü tutuşturan, Ve şimdi tut soluğunu öyle taşısınlar seni CUMHURİYET KİTAP SAYI 444 Dünyada sevmedim hiçbir şeyi Çocukluğumda uçuşan Hayaller nummasını Sevdiğim kadar. Yeniden kulaklarda uğuldar, Dünya gürültüye boğulur, yalnızca ben Yavaşça hızlanırım, hafif adımlarlaSessizliğimin sesini dinlerim. Girdim sırça fanusa, Elimde kelebek, Yabancı dillerde konuştum Anlaşılmaz tınılarla. Kelebek yatar beyaz karda, Anılar onu geri getiremez Sözlerim ııçucu, Yalnızca yankısı kalır kulakta. 1933 Portre Kimse yok yanımda. Duvarua asılı bir portre. Kör sineklerden, Sineklerden, Sineklerden, Bir çerçevede yaşlı bir kadın karşıda. Soruyorum: "Orada yaşam nasıl, Cennette gibi mi? Camın altında?" Yaşlı kadın, burnunda SAYFA 18
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle