Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MUMTAZ SAGLAM lgılanan şey ilc yansıtılan arasmda bir ayrım oluşturma aşamaanda, sanatçının bilinç diizcyi ile yaşantı içeriğinin etkileri dcvrededir. Görsel imgcleri, kendi dilsel cvrenindc biçimlemeye yönelen sanatçının betimlemesi, aynı zamanda, yaratıcı gücüniin ve algılama düzeyinin göstergelerini açıga vurur. Bıı nedenlc yapıt, kendi bütünlüğü içerisinde sanatçısına yönelik ve yansıtma sürecinin evrelerine ilişkin beklentiIere yanıt vcrmck durumundadır. Umberto Fco'nun da dile getirdiği üzere yapıt, sonsuz sayıda yoruma zemin hazırlayan bir mekanizmaya sahiptir. Fahri Sümcr, farklı cografya vc iklim koşullarında doga karşısına geçerek descn vc rcnkli krokilerde ilk duyusal tespıtlerin peşindedir. Bu izlenimlerin, birtakım kompozisyon altenatifleriyle zenginleştirilmeM üslubal ki.nligin çerçevesindc yoruma götüriilmesi Sümer'in resim scrüvcninin bir özetidir sanki. Tematik kapsamın ölçülü sınırlarında illıistra tif tavır ya da şema anlayışının tuzağına düşmeden yerel olabilme ve kalabiımenin endcr temsilcilerinden biridir aynı zamanda. Fahri Sümcr rcsminin temelinde çizgisel ifadeyle renk katmanlannın birıikteIi£ine dayanan karma bir teknik yatar. Sanatçının bir ifade seçeneği olarak öncclikle tuttuğu "desen yaklaşımı, pen türe de hayat vcrcn bir katkıdır her zaman. Keskin konturlar, çoğu kez renksel yoruma dahi gerek bıralcmayan doğrudan biçimle örtüşen çizgisef oluşumlar böz konusudur. Kısa, baslcın, coşkusal ve sık tekrarlar (tarama?) içeren ve bir yandan resmi dinamik kılan yapisal unsurlara dönüşen olgulardır. Ote yandan, nesnclcrin kütlesellik etkilerini zayıflatarak, resmi yüzeve doğru çekerek düzlctmi bir karakterc Kavuşturan terıcl etkendir. Sümer'deki çizgiscl ifade, kısmen renhapsctlcn, perspcktif kurallarına atıfaynı zamanda da gcrccklik yanıhamasını kıran bir açmaza mı götürmektedir sanatçıyı? Aksinc izlcnimci duyujlarla çatışan bu belirtilerin S.imer'in tavnnı var cden, onun resim kimli^inin "cmel niteliklcri olan inşaacı (konstrüktivist) yanınırı gcrcklcridir bir bakıma. Bu açıdan hakıldığında Sümer'in gcrçeklikle ili^kisinin mimctik bağlamdan çok ifadesel gerçekliğe kayan jir ulamda clc alınması dogru olacaktır. "Gece Reumle«"dizisinde resim atmoslerineyüklenen vc gencl ctkidcn türcyen anlam, başka bir niçimdc anlaşılamaz ornegin. Sümcr, farklı rckniklerJe, üslup d ü z e ini yinı koruyan yanıyla dikkati çckcr. Ozcl" liki"e desen, Sümer için her an ba^vurduğu, bir günlük tutma alışkanlıgı şeklindc icra ettiği bir anlatım tar^ıdır. Bulundugu her ortamda, resmine ilişkin görsel defieri olan bir durumıı kaydetme hevesiyle harekct ctmcktedir. Bu kapsamdaki çizeisel etüd ve krokiler, açıkkoyu karşıtlıklarına dayalı lcke araştırrraları, çizgi yoğunluklarıyla eldc cdilmiş devinim olasılıklarının yeni resim ve baskıresiınlere esin verdiği öntasarımlar olmaktadır çoğunlukla. Çizgi, Marleau Ponty'nin dcyimiyle, altyüzeyin bosluğu üzerinde bir varlıöın belirmesi değildir. Önccden varolan Dİr uzaysallığın kısıtlanması, ayrılması ve değişime ugratılmasıdır (l). Bu süreçte enstanrane görmeler, haraket izlenimleri ya da bu kapsamdaki KübistKonstrükrivist çözümlemeler, çizgisel vapıntıların nitcliğini bclirlcycn etkenlerair. Sümer'in desenleri, dinamik bir ortamda sall kontural saptamalara dayanmayan, mekân ve figürlere temsil ettikleri düzeyc ilişkin belirtileri iccrmcktcdir. Tümüyle (izgiir kılınmış çizginin gücüylc doga ve yaşamın görünürlüğünü hedeflemiş bir içsel tasarım yakJaşımıdır dcstn Sümcr icin. Ayrıca Fahri Sümer'in pentüründe fır A Fahri Sumer'den "Kendl Portresi" (19911 Figüratif resimde usta bir yorumcu Fahri Sumer Buca Eğitim Fakültesi Resim Anasanat Dalı Başkanı ressam Fahri Sümer'in sanatı üzerine Mümtaz Sağlam'ın yazdığı kitap Bilim Sanat Galerisi tarafından yayımlandı. Fahri Sümer'in sanatı ve eserlcrinin tanıtıldığı kitabın yazarının Fahri Sümcr üstüne bir yazısını ve kitapta yer alan resimlcrden bazılarını sunuyoruz. r; urla'dan /1986 SAYFA 12 \ a ça, tıpkı bir kalem gibi yüzcyin tümel tasarımında iöz sahihidir. Çizgisel unsur ların ve kompozisyona bağlı altyapının oluşıımuncla işlev yüklenen fırçanın ay rıca plan ajnmlarında vc geniş yüzeylercle ue parçılı ve titreşimli etkılere sahip sürekJiligi oncmli bir göstergedir. Tıpkı Paul Cezanne'ın L'cslaaue görünümlerinde ya di (figürc yaklaşım açısından bakarsak) 'Yıkananlar" kompozisyonlannda bir yıpılanlandırma formu'na dönüşen fırça çalışmalarını anımsarız bu noktada. Kesmin tümüne hitap eden ve adeta modüler biriın haline gclmiş tıışe'lerin docusal niteliği rengin de katksıyla tidcrck biçimin inşaası kadar, görsel kaliteyekatkida bulunduğu ortadadır. Fahri Süner'in resim scrüvcni boyunca düzlemsi kompozisyonlara duyuuğu ozel Llgi or.adadır. Her zaman ilkelerini kendinin geliştirdiği bir betimleıne anlayışının peşindcdir. Sahne'nin derinleş mesi adına esaslı bir çaba sarfetmeyip, vüzeye egcmen olan rengin taşıyıcı dü/. leminJe mantıki bir görülcbilirlik ölçüsiine uygurluğa özen gösterir. Cîerck du>uldu5unda, düz vc dcrin bir ycrlcnişi değil, üst üste yatay tabakalardan oluşan tlüzlemlerin teşkili önceliklidir. Cîenel batlannı belirlemeye çalıştı^ımız bu hareket tarzı, sonuçta Sümer'i, gcrçekçi jakla«ımın bilinen normlarından bclirli roktalara £yrı değerlendirmek gerektigi sonucunu do^urur. ürnekse, figüratif ve f;erçeki resmin anlam ilişkilerinin tesisinde etkin o.an mckân ojgusu, Sümcr'de derinlik etkisini görece ifade eden bir düzcydcclc a ınır. Derinlik etkisini güçlen diren dioganal geçişler, kısagörünümlü (rakursik) çizimlcr, tasarım noyııtunda tütularak ifade gerçekçiliği'mn düşünscl açılımlarıya yetinilir. Bu özellikler, sa natçırın geleneksel deöerlerlc iç içc gclişcn tavrının, biçimsel ilgiler bazında yeni, tasarımsal ve düzlemsi anlamtla geliştıginin de £Östergeleridir ayrıca... Fahri Sümer'in resimlerindc gcneldc klasikçi du/uşun temellendirdigi, üç boyutlu bir mekân yanılsaması söz konusudur. Kısmen abartılmış ve figürden yalıtdmış mirr.ari mckânların salt gözleme dayalı temdli düzeyleri söz konusudur ^crçekte. Yani, sanatçı üç boyutlu tasa rım mantığı üzerinde, tümüyle ön yüzcyde kalan bir çözümün peşindedir. Görece kılınan mekânın derinlik izlenimi varatmaktakigücü de, aslında izleyenin belırlediği bir seviyede yctcrlilik gösterir. Kıyı görünLİmlcrinde, balıkçılar, tarlada çalışanlar gibi derin bir ufuk hattı söz Konui'U olan çalışmalar ise yine figür da£ılıminı diigeli bir biçimdc rcsme bağla>an bır kırgudur mekân. Mekân yanılsamaMnm suyutlamacı ve şemarik algı Lınması yüzünden Sümer'in kompozis>on yaklaşmının Surname Minyaturlerındeki yerlenişle ilgili görmek yanlış olmaz. 1980'li yıllarda, Fahri Sümer'de pcrspcktifc da)alı görünen yanılsama izleyiciyi yanıltmaktan çok uyarma isjcvini yerinc f!ctiriı. Çünkü yanılsamaya neden olan gerçeHi^in, yasanan vc güncel olanla çoöu zanan bir ilgisi yoktur. Geçmişte kalm bir tarih/kültür zenginligi olan bu imgeselyığın, tümüyle tasarımsal süreçte, öykiılcme çabasından ibaret olan bir temsil Jüzeyiyle ilişkilidir olsa olsa. Daha çok düzlemsi, bir yüzcyde odaklanan, geleneksel nakış duyarlığıyla imge >apılanmaM ve kompozisyon anlayışı açısından benzerlik taşıyan bilgi akışına da>alı bir yanıl/sa/ma isteği geçerlidir burada. Gelenekicl olanın (zaman dcğişkeni bakımındaı) yorumlayanın ifade düzcyiııe ba^lı olırak ycni bir değer konumu na getirildiöini görüyoruz. "Çc^mc Başı" vc bcnzeri kompozisyonlarda, sahnenin estetik bir simgeleşme düzeyinc çekilmesi söz konusudur örneğin. Burada çeşme başı olgusunun tarihi ve gerçckçi nitelifi çoktan aşılarak, yepyeni bir anlam önerısiylcsahre, seyirlik bir konuma çekilK İ T A P S AY I 4 4 4 C U M H U R İ Y E 7 J