29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

mistir.Zaman vc mekân ctkcnlcrinir değişkenlik yolunda belirleyici olduğu.gleneksel bir yaşam sahnesinin kenui bağlamının ötesinde kült'le$ırek bir tjval rcsminc evrildig'ini görmckteyiz. Boylelikle, ıdı geçen sahncnin s/imgeleşme süreciıde, bilinçli bir dönüştürme stemi, veıi düşünsel bir tavrın da açıklaması olmıktadır aslında.. AnaJolu'nun tarihsd kültürel vc oplumsa yaşantısında bu ulamda elc alınabilecet temaların ceşitliliginin Sümer'in resmiîideki tür ve konu seçimindeki açılımı da ctkilcmcktcdir. Ozelliklc tzmir öncesi dönemde, daha kırsal temaların, tarımMİ ürctimc ilişkın yaşantr gözlemlerinir bir kült estetiği kıgiamınds ele alındıp sanatçının aynı coğrafyayı paylaşüğıkesime Karşı bendinde belgebme sorumluluğu hissettiği sö)lenebilir. Sümer'in "Köy Dügünü"g\h\ çok ri^ürlii düzenlemelcri, Batı reuninde dt örnekleıını gördüğümüz giH, üslup tarihi açısından önemsenen kompozisyon sorunlarnın çözümünü esas alır. San.ıtçının du^enleme mantığı, merkezdelu figıir/lc vc pcrspcktiflf ilişkili ötekielemanlaın konumunu çözme durumun dadır. Ön ve arka plan ayrılmalarında, fıgurkrin öncm vc işjcv dıizcylcrinin etAssostan /1994 kisiylc bir hareket bağlantısı kurulmak alizasyonunu dikkate alır. Ancak konuzorunladır. Söz gelimi Pıeter Brucgel, nun değıl, biçimlcmc eyleminin öncmiaynı isımli rcsminde köşegen bir hat izenin bilinciyle, anlatımcı unsurları en aza rinde ligürlcrin duruijlannı belirleyerek indirgeyerek ondüzlcmdc tasarlanmış dinamik bir içsel hareketi oluşturur Süve öyküye dayanak oluşturan çizgisel yamer'd? ise, bu tür klasikçi duyuş bclirtipıntılara ayrıcalık tanır. Bu yıızden tema lcrini ^özlemekle beraber, Batı resmi vc deöişimlerinin peşinde Sümer'in tavrın Osma ılı minyatürüyle de ilişkili bir tasadaki yalınlaştırma ıdeali sürekliliğini hep rım duşüncesinin öne çıktıgi görulür. korur. Oykünün sahnclenmesi a^aması, Bruegı'l'e köşegen hatta bağıntılanan ligürlerin birıncil planda tutuldugu bir olay vc hareket, burada arka arkaya düz ckscndc titiz şematik bir inanca ba^lıdır Iemsı kompozisyon diısüncesinı hazırlar. onun i(,in. Bu ncJcnlc, Brucgcl'dc dikkatimizı çeSümer'de gerçeklik ilk aşamada düzeyken çck parçalı ve dağınık yapı, "Duğün Ycmeğı, VJX5"ve"C,elınA',ayı, 1'JS5'aâ dedir. Cîcrçcöi keskin ve değişmcz bir katılıkta değil, kendi resimsel ilgilerinın lı rcsinlcrdc, minyatürün jüzcy csprsingerektirdiği düzcydc cle alır. Bu ncdcnden desteğini alan bütünlük ve şekıls. ifale tür'scl kimliğini açıkça ortava koymak de dırarlığıyla anlamını bulur la birlikte, lıer ortamda kencfıni kanıtlaSanjtçı ıllun tünı hgürleri biıbiri ardıyan bir soyııtlama ıradcsinin egemenliğina diz;rken, aynı öykünün içeriğinin reni lıii>setmekte gccikmeyiz. üzellıkle, renk ve çızgi yoğunluklarıyla sağlanan leke etkilerinin yarattıgı dinamik alanlar, figür katındaki statik iiadelendirmeyle çalısmalı dıırur. Figurc vonclik hareketin izlenimi tümuylc ijckilsi, gürcce bir betimlcme esasına dayanır kı, bu ıfade ozelliğı Sümcr'deki yanılsamanın vc düzlemsi resme ula^an çagda^ ilgilerin açıklaması için mıhenk taşıdır. Sümer, gerçeği irdelcmck vc sorgulamak yerinc, kcndi ıcsimsel dilinın iîşasına gıden yolda sentez malzemesi durıımuna ındirgcronu. Düijünscl katkıların, soyuta götüren dönüştürme isteminın peşınde gercek, aslını da çağrıstıran ycni bir anlam boyutunda karşılıklarını bulur. Sümcr'in anlatmak istediğini, çizgısel tasarımla ifade etmede bir sorunu voktur. Can alıcı süreç, rengin boyasal co^kuların çeşitlenerek egemen olduğu dışavuruma dayalı ikincil evredir. Sümer, bir doğa kesitini, anlık bir algı lamayla görülebileceği bir düzeyde resmeder. Hızlı bir kavramadır bu. Saglam biçim ilkesiyle yatay ve dikey eksenlerin dengelendiği resim yüzeyınde nesnclerin yerel tonlarını bclirtmcyc ve bu şekilde onu altyüzeyden ve öteki unsurlardan ayırt etmeye çalısan bir tespit aşaması gerçekleşirönceliklc. Bu açıdan bakıldığında "renkçi" diyc nitcleyemeyeceğimız bir genel tavır da belirir. Ancak belirli temalar, diziresimler ve üslubal evreler söz konusu edildiginde bazı renk tercıhlerinde kararlılık gösteren dönemlcr karşımıza çıkar. Sümer'in resminde yüzeye egemen olan bir renk söz konusudur. Kahverengi tonların zeminde ağırlıklı olarak onc çıkrığı pcyzajlar ya da mavim&i renk et kileriyle genel armonisinı belırlemiş bir yaklaşım dikkati çckcr. Cüretli renklerin K İ T A P yol açtğı karşıtlığa dayalı uyum arayıslarının cuğrudan etkilerini hedefleyen nir anlayıştır bu. Daru çok da, rchmin öngördüğü dra matik nlanı çaĞrıştırmaya yönelik bir istcmdcn kaynaKİanmaktadır bu durum. Sümer rengi, kısmî yanılsamayı gerçeklcştirmck vcctkili kılmak için kulfanmaz. Baştan çizgisel kurguyla belirlcnmiş temsılin biçimdeki varoluşun hizmetınde kullanlmamış, yüzeysel etki adına öne çıkarılmıştır renk. Bir \apisal unsur olarak, üslubun peşinde resne ve figürlcri bir ölçüde ddnatarak anlamıteskil eder. Sümer'de renk, biçimin özgün nitcliğini temsil ctmez. Kenk daha çok düzlem sı durımuyla figür ve ncsnenin karakterini tavin etmckten uzaktır. Biçimsel is tiflemenin zeminindc, yan yana ve üst üstc sıralanmış düzlcmlcrin ayrımında ct kendir renk... Buna ek olarak, ozellıklerde peysajlarda düzlem ayrımlarında belirleyici olan rengin, kısmî bir derinlik etkisi yaratmaya yöneldiğini de görebiliriz. Son yıllarda "Gccc Resimlcri"ndc rengin, çizgisel tasarımı saydam birtabakayla hem öten hem de gösteren niteliğı, karşıtlama csasıyla varcdilmiş ışık rengiyle dengelenerek Barok etkili dinamik kompozisyonlara yol açmıştır. Renk vc biçim arasında temsil esasına dayanma yan bu ilişki düzlemsi renk ve kompozisyonlardaki ısrar derinliğin ancak izlenım katında izleyicinin de öncrilen yaşantıyı duyumsadığında sağlanan farklı bir algıgerçekliği tlurumunu yaratmaktadır. Tanımlayıcı figür yaklaşımı içermeyen Gcce Reu'mlert'nde rengin düzlemsi nitcliöinc ve plan aynmlannı netleştirmcycn bir uzaktangörüş 'le biçimlenmesine kar sın, dramatık atmosferin peşindc etkili bir gerçckçt profili sıınar bize. Rcssam için form, bir "gösterge" olmanın yanı sıra, temsil etme yetisini tek basına taşıyan bir simgc'dir ayrıca. Biraz dabu nedenle, resmin simgesel anlamlar üzerinde açımlanması daha dcrin ve nct ayrımları ortava çıkanr. Pahri Sümer'in sık yineledigi rigür/nesne seçiminin simgesel form bağlamında ele afınıp yorum landığını belirtmek bu aşamada yanlış olmaz. Orneğin, tipik bir kcnt dokusuna, yerel yaşantı içerık ve dc^erine atıfta bulunan siıngesel formlar, sanatçının yaşa dığı coğraryanın tarihtoplum ve kultür baölamındaki açılını ncsnelcri olmaktadırlar. Eleştirel tavırlı bir sorgulamacılıktan ya da toplumcu gerçckliğin ciddi tavrından farklı olaralc korumacı bir mantıkla yerel birikimi (gelenegi), estetik birdüzlemde açıklama durumu önemsenmiştir. • (l) Göz ve Tin / Mauricc MarlcauPonty /Metis Yaytnevı / s 71, htanbul, 1'J'J6 Fahri Sümer / Mümtaz Sağlam / Bıltm Sanat Calerısi Yayınları / Utanbul 1998 şirlnceden/1997 SafranDoiu'dan /1997 C U M H U R İ Y E T NÜ / 1997 S A YI 444 SAYFA 13
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle