Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
r mantıksal düzlcnıde "nıedya zihninı" sorgularken aynı zamanda bilgilendiriyor vc niçin tek gerçeğin "bize gösterilen" nlmadig'ını.tılamayacağ'ım kimi zaman . eğlenceli bir dille açıklıyor. Dolayısıyla klasik "medya clesjtiri" sözleriyle tanımlanamayacak, mcdyayı, clcştirnıenin ötesinde derinlemesine sorgıılayıp kavramaya çalışan yazılarla karşı karşıyayız. Üstclik Kür şat Bumin, bır köşe ya/arının, yazdığı gazeteyle "aynı fikirde" olmayabileceğini, büyütecini kendi gazetesinc de tutabileceğini kanıtlıyor Medyakronik yazılarıyla... Yüzyılların Gerçeği ve M'msı/Scrvcr Tanilli/Adam Yayınları/ Server Tanilli'nin yapıtları yeniden j^özden geçirilmis, biçimi ve ycni kapak düzeniyle geçtiğimiz yıldan bcri Adam Yayınları arasında yeniden yayımlanmaya başlandı. Insanlık ve düşünce tarihini, geçilen a^aınalan, tarihin git gellerini topluca gözler önünc scren bu ça lışma, anlaşılması zor birçok gelişıneyi kolayca kavranabilir kılmasıyla güııcclligıııi koruyor. Yapıtın ilk cildı flkçağ'a, ikinci tildi ()rtaçağ'a, üçüncü cildi kapitalizmin boy gösterdiği 16 17. yüzyıllara, dördüncü cildi 18. yüz yıla ve yeni yayımlanan bcşinci cildi 19. yüzyıla ayrılmı$. Server Tanilli kuru askeri zaferler, içi boş fetih öyküleri yerine çaglar buyunca ezilmiş, horlanmış insanlann, daha güzel bir dünya adına, hiç tükcnme yen, tersine her an tazelenen dişe diş, müeadelesini ortaya koydugunu belirterek, "Okuyucu... Tarihin, geçmişte olup bitıniij bir şey olmadığını, bugünü dc kııcaklayıp yarınlara uzandığını anlayacaktır. Gerçekten tarih, dünü anlatırkcn, bugiinü aydınlatır vc yarınlar için bir şeyler söylcr," diyor. Cepheden Cepheye/Mw»/>» Mustafa/Arma Yayınları/150 s. Zekiyc'nin evlcnmcsine yol açacak ve kocasınm ihaneti yüzünden ölen Zekiye, böylece kadınların tczini doğrulamış olacaktır. Sectikleri ya^ayış bicimleri devir için oldukça yadırgatıcı olan bu kadın tipleri bir yana, Fesefei Zenan'ı asıl ilgiye değer kılan, bir erkck yazarın kadın bakıs, açısıyla erkekleri eleştirmeye çalışmasıdır. Kurtuluş Savaşı Hatıraları/Ovw<2// Tufan Pa^a/Arma Yayınları/l2Hs. üsman Tufan Paşa, Kurtulıış Savaşının en oneınli cephelerinden Kilikya ('ephcsini, Atatürk'ün özel emriyle kurmuş; Fransızların i^gali altında bulıınan brilgede önemli görevler üstlenmiştir. Atatürk tarafından verilcn Aydınoftlu Tufan adıyla ünlenen Osman Tufan Paşa, hatıratında, kcndisini efsaneleştiren bu özel görevler sırasında içinde bulunduğu ve tanık oldu^u olayları aktarmaktadır. Hatıratta yer alan, Kuvayi Milliye tarafından I Iaçın'ın elc geçirilmesi vc Ermenilerle olan ilişkiler dc özellikle dikkat çekmekte. Şehir tçi Öykületi/Niyazi Zor lu/Mctıs Yayınları/104 \. TRT için radyo oyunları ve skeçler yazan, 1994 Yaşar Nabi Nayır Gcnçlik Ozendirme ödiilii sahibı, 1965 doğumlu Niyazi Zorlu, Def ter ve Varlık tlergilerindc yayımlanan öyküleri dışında ilk kez okur karşısına çıkıyor olsa da, usta bir öykücü. Bir ^ehrin herkese vcrebılecegı şeylerin pcijine dü^üyor bu kitabında, küf kokulu komodinleri, tozlıı fotoğraflarla dolu çek meceleri karıştırıyor; şehrin arka sokaklarında, gecelerinde ve gündüzlerinde, gizli odalarında dolaşıyor. "Piç Mahmut"la şehrin üzerinde uçup kodamanlarına kiifrcdiyor; "Nuriye Adlı Hortlak"la a^kının yaka sını bırakmıyor; "Farelcr"le siitü bo/.uklara çatıyor; "Evlcrindeıı Kaçanlara Dua "yla yitik gençlerin izini sürüyor; "lç Kanama "yla bu ülkeden siırülcnlcrlc birlikte kanıyor... Evlerin boğdugu, evlerin var ettiği insanlarla yaşıyor. ŞEHIR fÇİ ÖfKÜLERİ Osmanlı mirasını anlamanın önkoşuludur. Osmanlı tanmının kü çük köylü işletmelcrindcn küresel üretim ve ticarct ağlarına dogru evrilişi ve miri toprakların özel mülkiyete dönüşüp dönüşmediği günümüzün en çok tartışılan konularından biridir. Tartışmaların odağında Osmanlı'ya özgü "çiftlikler" vardır. I Iepsi de tanınmış tarihçilcr olan Halil Inalcık, Gilles Veinstein, Suraiya Farotjhi, Hııri îslamo^lu, Elena Frangakis Syrett, Tosun Arıcanlı, Reşat Kasaba, Dina Rızk Khoury ve Linda Schilcher'ın araştırmaları Osmanlı tarımındaki dönüşüm üzerinde duruyor. Bu dönüşüm neticesindc ortaya çıkan ycni yapılar, ayan, mültezim, tüccar ve tefecılcrin, toprağı ailceck iijleyen doğrudan üreticiler üzerinde çeşitli derecelcrde, ama dolaylı bir denetim kurabilmelerine izin vermişti. Yine de, sahip oldukları topraklan genişletmeleri, köylülüğü serfleştirmeleri ve büyük tarımsal iijletmcler kurmalan hiçbir zaman mümkün olmadı. Bu kitabın yazarları, geni^ Osmanlı topraklarından Karaosmanoğulları, Müridoğlu ya da Celilizadeler gibi örnekler de vererek çiftliklerin kcndinc özgü niteli^ini irdeliyorlar. Medya ve Gazetecilikte Etik Sorunlar/Dcr/67t'«. A Bclscy, R. Chadıvick/Çevıren Nurçay Türkoğlu/Ayrıntı Yayınları/221 s Medya araş,tırmaları, yüzyılın ikinci yarısına dek, sanayi toplumunun yol açtığı köklü değişimlerle uğraşıyordu. Temel sorun, sürüden ayrılan kuzular olarak görülen "yalnız kalabalıklar"ın modernleşme rotasında hangi politik güçlere yem olacagı iken, insani idealler alanının yalnızca küçük bir fclscfcciler topluluguna dert olması şaşırtıcı dcf*ildi. Bilim oldu^unu kanıtlamaya çalışan medya incclcmelerinin normatif sorularla vakit kaybctmesi abesti. tnsan dediğiniz, maddi ya da manevi bazı parametrelerce belirlenen bir yaratıktı sonuçta. Aşkınlık; kiijinin mesleki ve toplumsal işlevlerini, içinde doğduğıı kültürün ötcsine gitme ya da en azından sınırlannı zorlama yetisi felsefecilerin kuruntusuydu ve böyle bir yeti varsa bile bu küçük bir topluluğun imtiyazıydı. Oysa Babil efsanesinde "medyatör"ün görevi değil miydi "aijkın" ilc "dünyevi"nin arabuluculuğunu yapmak, "akıl" ile "cl"i birlcştircn yürek olnıak? Ancak tarih içinde mcdyanın merkez ve çevre arasındaki ileti ijimi sağlama işlevi farklı anlayışlar tarafından çok farklı biçimlerdc kullanıldı. Bugün ise medya ve gazctecilik pratiği, i^levselliklerinin ötesinde, sanayi sonrası toplumdaki görüntü ve simgc bolluğunun temel taşıyıcısı haline geldi. Devlet, kamu alanı vc özel alan arasındaki sınırların bulanıklaşmasında mcdyanın oynadıgı rol artlı ve tartışma konusu oldıı. Bırcyin, özel alanın öne çıktığı bu kriz ortaınmda, simge ve görüntü dünyasının ycnidcn ürctilnıesinde rol alan aktörlerin sorumlulııkları anımsanmak zorunda kalındı. Elinizdeki kitap böyle bir kriz ortamının ürünüdür. Medya ve gazetecilik pratiğini daha önceleri marjinal bir sorun olarak kabul cdilen ctik boyutuyla sorgulayan yazıların, aydınların vc medya araijtırmacılarının yanı sıra medya sektöriınde ckmek parası ile mcslck ahlakı arasındaki dar sokakta ter döken gazctccileri de yakından ilgilendir mektedir. Elimizdeki kitap öncelikle, ülkcmi/.de çok sözü cdilmeklc birlikte hcrhangi bir sistematiğc dayanmayan arayışjarımn bir çıkma/.a girnıesindcn korkanla ra scslenirken, gazetccilik vc yayıncılığın ctik boyutunu önemseycnlere bu arayışlarında yalnız olmadıklarını anımsatmaktadır. tzmirli Nine/E/va Hiu/Çcvircn. Miifıdc Pckin/ilctı \ı»ı Yayınları/](i2 v Elsa Hiu "iki yakanın " tarihınden hüzünlü bir hikâye anlatıyor "izmirli Nine"de. Bu topraklardan goçmek zorunda kalıp Ege'nin "karşı yaka"sına giden Rumlar'ın ve "burada kalanlar"ın hikâyesi bu: Küçüklügü boyunca Nincsindcn bir zamantarın lzmir'ini, onu doğduğ'u ve büyüdüğü köy olan Ycronda'yı, yani Ege'yi ve Ege'nin tarihini dinleyen Aryiris yıllar sonra "bu topraklar"ı ziyaret ederken, hâlâ yaşayan tanıkların ağzından buruk anılarla dolu bir tarihin izini sür• CUMHURİYET KİTAP SAYI 457 I. Dünya Savaşı sıralarında Hukuk Fakültesi ögrencisi iken ihtiyat zabıti olarak orduya alınan genç bir Osmanlı aydınının cephe anıları... 1. Dünya Savaşı'nın kader çizgilerinin belirlcdigi Kanal, Çanakkale f J L * ^ B ^ B VC' Kafkas cephelcrinde aktif gö < J " * * ^ * ™ revler üstlenen Münim Mustafa, ateş hatlarında yaşayıp gördüklcrini anlatıyor. Bir savaşçı olarak derin bir duyarlılıkla, bir aydın olarak sağlam bir muhakeme ve tahlillcrlc anılaştırdıgı bu kitap, ilk olarak 1935 yılında llafta mecmuasında tefrika edilmiştir. Yazarın daha sonra, bazı ilaveler ve düzenlemclcrle yeniden "(lcphedcn Cepheyc" adıyla kitap halinde ncşrctti^i eserin, kaynak degeri itibariyle yararlı ola cağı inancındayız. Kadınların Felefesi (Felsefe i 7Lenan)/Ahmet Mıdhat/Yayına llazırlayan. Handarı Incı/Arma Yayın/a n/\2l ı "FelsefeiZenan", 1287 1312 (1X70 1894) yılları arasında tamamlanan ve yirmi beş cüzdcn olu^an Letaif i Rivayat serisinin üçüııcü cüzünde (s. 196 298) be şinci eser olarak yaymılanır (1287 1870). Konu, Tanzimat devri edebiyatında çok sık işlenen geleluksel cvlilik anlayışjnın elcştirisidir. Ancak farklı olarak, kimi za man erkek kahramanları da etkileyen bu durum, sadece kadın kahıanıanlann ctrafında ve tam bir kadın bakıs, açısı kollanarak eie alınnuşlır. Bıı yönüyle I'elsefc i Zenan için Yeni Türk edebiyatmda kadın sorıııv lannı doğrudan doğruya işleyen ilk eserdir diycbiliri/. Ahnıct Midhat'ın kadın sorıınlarını işlcdigi en ilginc eserleıinden biri olan l'elsefc i Zenan'da evlilik kurumu icinde kadının yerini sorgulayan üç kadının hayat hıkâyeleri anlatılır. Fazıla, Zekiye ve Akıle gibi sembolık anlarnlar taşıyan adlarıyla da dikkati çekeıı bu kadınlar, evliliğın ve cv işlerinin kadını entelekuiel acıdaıı zayıilattıgını vc erkeklerin bu kıımm içinde kadınları duygıısal olarak yıprattığını ileri siirerek hiç evlenmeden yaşamaya karar verirlcr. Ancak olaylar SAYFA 20 Usmanlı Kadınıntn Özel Dünyası/Godfrey Caodıvın/Çcvırcn Sıncrn Gül/Sabah Kıtaplan/IOH \ Osmanlı dönemi araştırmalarının önde gelen yctkin akadcmisyenlerinden biri olan yazar Godfrey Goodwin, elimizdeki kitabında, zengin çe^itlihkte kaynaklardan yararlanarak, az bilinen bir dünyanın kapılarmı okurlarına açıyor: flsmanlı hakimiyetindc altı yüzyıl boyunca, saraydan Anadolu'ya ve Balkanlar'ın küçük keiylerine kadar, buralarda yaijam mücadelcsi veren kadınların ozel dünyaları. (iootlvvin, toplıımun en üst sınıfını oluşturan prenscslerin ve politik gücü eie geçiren ha ııuıı sultanların pek çogunıın sergilediği güçlü karak ter özelliklerini yansıtıyor. Ote yandan, halktan katlmların altı yüzyıl boyunca çok çeşitli /.orluklara göjiııs gercrkcn geliştirdikleri cesur ki^ilikleıin de bu renkli gözleme hakım oldıığıınu görüyoru/. Küçük ^ehir ve köylcrdekı yaşam pek çok yontlen hem erkek hcm kadın için benzerliklcr taşıdığından, bu çalışma gcnel anlamda giyimden yolculuğa, doğumdan ölüme, ()smanlı topr.ıklarında günlük ya^amın so ınut dokusuna odaklanan bir sosyal tarih ara!;tırnıası olarak nitelenebilir. Kaçınılmaz olarak, bu araştırmanın verileri dış kaynaklara, rebini belgelere, vergi kayıtlarına ve çoğunlukla Balılı seyyahlann anlatımları na dayanmakta. Bu nedenle, analitik bir sosyal tarih olmaktan ziyade, Osmanlı konusunda uzman olan bir yabancı gözüyle yapılmış, döncmin edebi ağırlıklı bir dcgerlendirtnesi. Osmanlı'da Toprak Mülkiyeti ve Ticari Tarım/Editörler: Çafclar Kcyder, Yarıık Tabak/Çevıren: Zeynep Altok/Tarih Vakfı Yıtrl Yayı»lan/2U v Osmanh ekonomisinin, özellikle de toprak mülkiyetinin ve tanmının kendine özgü niteliğini anlamak,