23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

men olan yüksek buriuvalıktır. Burjuvazi hem kralcı hem cumnuriyetçi muhalefeti ezer. 1831'de yoksuıluk yüzünden ayaklanan Lyon ipek fabrikaları işçilerinin ayaklanması da acımasızca bastırılır. Basına karsı baskı yasaları hazırlanır. Ateşi Çalmak1, işçi ayaklanması öncesinde başlar. Tüccar evleri, ziyafet geceleri, işçi evleri, fabrikalar, çalışma koşullan art arda verilir. Fabrika sahipleri zarar etmekten daha doğrusu yeterinee kâr edememekten şikâyetçidir; ipek işçileri ise açlıktan ve ipek tozu yüzünden ciğerlcrini her gün biraz daha yitirmekten. Işçiler ve küçük isletmeciler Lyon valisine bir dilekçe ile başvururlar: "tlk önce beyaz saçlı Bouvri konuştu (,..): "Sayın Vali, büyük işadamlarının kendi başlarına buyruklarının sonu yok. Son bir yıl içersinde ipeğin fiyatını eski fiyatın yarısına hatta yarısından da aza düşürdüler. Günde on sekiz saat calışıyoruz. Buna rağmen aç kalıyoruz. Orneğin benim isçim Andre, bu yıl 450 frank kazandı. Halbuki yemek kıra ve yağ için 550 frank gerekiyordu. Andre ne yapmalıydı sizce? Sayın memur, bugün ne yediğimi sorun bana. Ama siz zaten biliyorsunuz aç olduğumuzu. Kral mutlu vatandaşlar istediğini söylüyor. Lyon'da isçilerin durumunun bir dilenciden de kötü olduğunu bilmiyor mu? Altı bin dokuma tezgahı artık çalıştırılmıyor. Çünkü çahşmak ekmeğimizi çıkarmaya bile yetmiyor. îşadamlarıyla bir türiü başedemiyoruz. Tanrı ve yeryüzündeki babamız olan kral adına size yalvarıyoruz. Sabit bir ücret baremi belirleyin ki büyük işadamları keyfi uygulamalarla her gün ekmeğimizle oynayamasınlar. Bizi açlıktan kurtarın. Tüm Lyon işçilerinin istediği tek şey, sabit bir ücret baremidir." tşçilerin ve küçük işletmecilerin dilekçesi, uygarbirçözüm istemekte, "ikikardeş sınıfın çıkarları arasındaki uyumdan" söz etmektedir. Vali, Temmuz 1830'daki ayaklanmayı da düşünerek işçilere sözler verir. Ancak Napolyon'u anımsamak sözünde durmasını engeller. Burjuvalarla işçiler arasında aracılık yerine bir işçi ayaklanması olasılığını bildirir krala. Işçiler, başarıya ulaştıkları sanısıyla, yoksul kutlamalarla, "eşittirTanrı'nın önünde aç fakirle tok zengin" sarkılarıyla avunurken şehre üç tabur asker getirilip "teyakkuz" emri verilir. Roman, kıyımdan kurtulan isçilerin göçleri, göç edilen ülkedeki çalışma koşullan anlatılarak sürer. İsçilerin çalışma koşullarına paralel olarak öteki sınıflar ve dönemin aydınları da anlatılır. Romanın odak kişisi Karl Marx'tır. Ateşi Çalmak 12,18301848 dönemini anlatıyor. Bu dönem içindeki Avrupa ülkelerini ve aydınlarını. Ayaklanmalar, yenilgiler, teoriler... Bugünü hazırlayan koşullar. Bu dizi romanın son cildi 18481864 dönemini kapsayacakmış. Tarihi kavramak, bugünü anlamanın bir yolu. Belgesel romanlar tarihi daha iyi kavramamızı saglıyor. Bencc hemen okumaya başlayın 1793'le Ateşi Çalmak dizisini. Çünkü sırada Amerıka'nın dününü anlatan romanlar var: Gazap Üzümleri, Bitmeyen Kavga (J. Steinbeck) ve Çin'in geçmişini, sınıfsal yapısını yansıtan seçkın yapıtlar: Dost 'loprak, Ana (P. Buck). Yeni baskılarını bulursanız elbet. Bulamazsanız bir başka kitap öğütleyebilirim Ayrupa'nın 19141944 dönemini anlatan, Ölüler Genç Kalır (A. Seghers, Can Yayınları). Bunları okuduktan sonra nasıfsa Türkiye tarihi için kitapları kendiniz arar bulursunuz.* Şair Şenel Gökçe'nin ikinci şiir kitabı, Gözlerimiz Külrengi adıyla yaytmlandt Okura ulaşan şiir VECDİ ERBAY debiyatın en aykırı dalı olan şiir ile ilgili her dönem yakınmalar, hoşnutsuzluklardilegetirilmiştir. Bugün de değişen birşey yok; şiirden yine yakınıhyor, hoşnutsuzluklar dillendiriliyor. Bu durum şiirin karşılaştığı önemli sorunlardan, sıkıntılardan sadece bir tanesidir. Ama şiir her sıkıntıya rağmen yazılmış, okuruna ulaşmış, beğeni toplamış ya da "kötü" diye nitelendirilerek dışlanmıştır gündemden. Okura ulaşma çabasındaki şiir, inadından asla vazgeçmiyor yine de. Şair Şenel Gökçe'nin ikinci şiir kitabı Gözlerimiz Külrengi adıyla, mayıs ayı içinde Berfin Yayınları tarafındanyayımlandı. (îlk kitabı Sensizliğimin Gölgesi Büyüdü, Berfin Yay. 1993) Şenel Gökçe iki bölümden oluşan kitabına otuziki şiir almış. Bu otuzikı şiirin tümünde yoğun bir hüznün yer alıyor olması, şiirierin en belirgin ortak özelliği. Bireysel bir bunaltı, yofiun bir duygusallık, ycr yer koyu bir yalnızlık şiirlerde göze çarpan diğer özellikleri oluşturtıyor. Ama alttan alta kendini duyumsatan, kimi ycrde ortaya apaçık çıkan bir öfke, bir başkaldırı da kendini eleveriyor. Şenel Gökçe, işte bu duygusal çatışmafardan şiir bilinci ve birikimiyle Dİreysel olandan toplumsal olana geçişi sağlayabiliyorulaşabiliyor birçok şiirinde. Bunun ciddi bir ustalık, bir bilgi, birikim işi olduğu biliniyor. Şenel Götçe'nin şiirini "iyi" kılan, kendini okura beğendiren yönü bu ustalığa ulaşmış olmasında yatıyor. E 3 A SenelCökcenln$llrlnl " M Kılan, kendini okura beğendlren yönü bu ustalıOa ulasmış olmasında vatıyor. Şenel Gökçe'nin (ve aslında her şairin şiirini) en iyi şiirinden örnekler vererek anlatılabileceğine inandıöımdan, şimdi Gökçe'nin şiirinden örnekler vererek incelemeye çalışacağım. Kısa şiire özgü o doyurucu, çarpıcı vurgu Gökçe'nin şiirinde de çıkıyor okurun karşısına: "Böyle umursamaz olduğuma bakma/ o kadar solgun özlemler taşıdı ki yüreğim/sendeki nüznü taşıyamayacağından korkuyorum" (Ayrılıklardan Sonra s. 32) Diğer kısa şiirlerinde de, örneğin henüz Çiçek Açmamıştı (s. 19), Gözfcm (s. 22), Sonra Yanılgılann Büyür (s. 52) aynı kısa şiir tadını yakalayabilmek olası. Şenel Gökçe'nin uzun şiirlerinde de belli bir nitel düzeye ulaştığı gönül rahatlığıyla söylenebilir. Ama uzun şiirin kendine özgü tekniğinde bulunan bazı tuzaklara yer yer düşer cibi olduğu da gözlemleniyor. Kitabın ilk şiiri ve bence en güçlü şiirlerinden biri olan Gri Bir Sağanak adlı şiirinde gereksiz bir yineleme aksamaya neden oluyor. Şiirin herbölümünden sonra bağımsız olarak ortaya çıkan ve "Sahi! hangi kentin kristali kırıldı?.." gibi soru dizeleri, şiirin akıcılığını zora sokuyor. Gökçe'nin vurgu yapmak, anlaşılır olmak kaygısıyla yaptığını sandığım bu tür "yanlış" yinelemelerbir başka uzun şiirinde, "Âyrılık lzdüşürdü" de çıkıyor okurun karşısına. Bu uzun, yalın ve oldukça rahat okunan şiirin bölümleri arasına da bağımsız "ünlem" sözcükler yerleştirmiş Gökçe: "bağıracaktım", "susacaktım", "yanılmışım". Bu sözcük1793 Devrimi/ Vıctor Hugo, Çeviren. ler şiire bütünsel anlamda bir zenginlik,' Alev Er, Pencere Yayınları, 408 s. Ateşi Çalmak 1 Karl Marc'ın Gençorijinallik katmadığı gibi tam tersine yaliği/ Çjalma Screbryakova, Çeviren • Nur ra almasına da neden oh oluyor ve yukarıft'« Özkan, Evrensel Bastm Yayın, 628 s / da da belirtildiğiı gibi, şiirin okunmasını Ateşi Çalmak 2 Fırtınanın Ortasınzora sokuyor. EİDette bu benim okuda/ Galina Serebryakova, Çeviren Nurmamdan, beğenimden, kaynaklanan bir }en Özkan, Evrensel Basım Yayın, 472 s. belirleme. Şiirin bir bütün olarak kendiKİTAP SAYI 390 Gökça'nin şllrlnden örnekler ni okunur kılması sevindirici vine de. Bu şiirden bir bölüm alarak payfaşmak istiyorum: "Sorgusuz konuşacaklardı nedenleri anlaşılmamış soylu aşklar/ diz çökecekti güncesini kirletmiş kanamasını bilmeyen acılar/ bir gül senin teninde sözünü mevsimine geçirecekti/ bir gül benim tenimde büyüyecekti/ ve sen yüzünü gülümsemelerin kuyusunda unutacaktın/ yanılmışım." Dil bilinci ve dıl /enginlıği iyi bir şiir için olmazsa olmaz ön koşulu olduğu biliniyor. Bu bilince ve zenginliğe ulaşmak çabası ise şairin karşısında duran en zor uğraştır. Şenel Gökçe, şiirinden anlaşılacağı gibi bu zorluğun üstesinden gelmiş görünüyor. Dile hakim olması şiir bilgisi ve birikiminin de yardımıyla şiir kurmadaki ustalığına epey yardımcı olmuş Gökçe'nin. Dizeler ve bölümler arasındaki kurgu ustalığı okurun şiire, şiirin anlattığına yabancı kalmamasını, o duygu ve duşünceyle kucaklaşmasıru kolaylaştırıyor. Kuşkusuz bu da şiirin okur tarafından onay ve beğeni kazanmasına neden oluyor. Şenel Gökçe şiirinin amaçlarından biri de bu olduğuna göre büyük oranda bir başarı sağfamış oluyor. Gözlerimiz Külrengi. Birçok şiirinde günceli konu olarak almış Şenel Gökçe. Güncel olanı yazmak şiiirin geleceğine, kalıcılığına gölge düşürebileceğinden her şair kolay kolay yönelmiyor güncel olanı yazmaya. Ancak has şairler şiirini bu tür tehlikelerden kurtarabiliyor. Bunun örnekleri çoktur. Hasan Ocak için yazdığı "Henüz Çiçek Açmıştı" adlı şiirinde, gözaltında kaybolanlan üç dizeyle özetlcmiş Şenel Gökçe: "Bir dalını daha kırdılar/ Hiçbir şey öfkesini dindiremez bahann/ kokusunu dağıtmıyor." Güncel olan yakıcıdır, acele yazılmak ister ve şiir, örneğin romantirerek yansıtır. Işin güçlüğü de buraua çıkıyor şairin karşısına. Kaııcı olmak, yıllar sonra hâlâ olcunuyor olmak ya da günlük beklentilere, istemlere yanıt olup yitmek bir süre sonra. Bu ikircik durumdan günceli ıskalamadan kalıcı şiir yazmak ancak usta şairlerin işidir. Ve Şenel Gökçe bunu başarabilmiş ender şairler arasındaki yerini sağlamlaştırıyor Gözle rimiz Külrengi adlı kitabında yer alan şiirlerle. "Mültece sabahlarımız/ kanatırken üzünç yüzünüzü/ tarih yanılgı içerisindeydi/ bir kerecik olsun/ bir kerecik olsun/portrcsini çizemedı/ yoksul gözlerinizin" (s. 13) "Yaşam Şimdi Sürgün" adlı bu şiirinde Şenel Gökçe, köyünü terk ederek büyük kentlerin varoşlarına yerleşen yoksul Kürt çocuklarını anlatıyor ve şiiri "gülüşlerini yitiren Kürt çocuklarına ithaf etmiş. Bir tek bu şiirden yola çıkarak Şenel Gökçe'nin toplum olarak hergün karşılaştığımız sorunları şiirleriyle dillendirdiğini söylemek olası. Arkasını dönmüyor toplumsal sorunlara Gökçe ve yukarıda da değinildiği gibi bireysel gibi görünen sorunlardan toplumsal olana ulaşıyor. En güzel aşk şiirlerinin bile içinde yaşanılan ortamdan çıktığı duyumsatıyor kendini. Şairin toplumsal sorumluluğunu yüklenmesinin örneklerinden biridir Şenel Gökçe. Yukarıda şiir ortamından duyulan ve sesli olarak dillendirilen şikâyetlere değinilmişti. Gerçekten bugünkü şiir ortamı hiç de içaçıcı gibi görünmüyor. Ama her zaman olduğu gibi "iyi" şiir varlığını hep sürdürüyor ve bir şekilde okuruna ulaşıyor. İyi ve has şair olarak kabul ettiğim Şenel Gökçe de okuruna ulaşacaktır kanısındayım. Şiirseverler şairini hep bulmuştur çünkü. • Gözlerimiz Külrengi/ Şenel Gökçe, şiir /Berfin Yayınları/ 64 v KELEBEK Güncel olanı yazmak Emin Göncüoğlu KAĞITTAN KAYIKLAR dan farklı olarak günceli hemen içselleş Roman 127 sayfa ISBN9759621703 KtTAPÇILARDA ab Kıtapçılık ve Dağıtımcılık Ltd. Ştı. Cağaoğlu Yokuşu Evren Han No: 33 Kat: 2 Ofis No: 454647 Tel: 512 97 42526 84 40 Faks:512 91 33 34440 Cağaloğlulstanbul CUMHURİYET SAYFA 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle