Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Düşünecek olursa biri Bir zamanlar ben olduğunu Bugün benim yaptığım gibi, Değiştirsin Küstah ontolojisini Ya da öğrensin dua etmeyi. Derek Mahon / Şiirler / Çeviren: Nezih Onur Kendi kendine iç çeker denizler Yelken öncesi günleri veniden vasavarak." Derek Mahon 1941'de Belfast'ta doğdu. Dublin'de, Trinity College'de yüksek öğrenim gördü. Öğretmen ve serbest yazar olarak îrlanda, Kanada, Amerika ve Ingiltere'de çalıştı. Londra'da yaşayan Mahon'un şiirleri, NightCrossing (1968), Lives (1972), TheSnoıv Party(1915) ve Poems 19621978 (1979) adlarıyla yayımlandı. Üstün bir tekniğe ve anlamla ezgiselliği birleştiren bir kulağa sahip olan Mahon, trlanda dilinden yaptığı başarılı şiir çevirileriyle de ustalığını kanıtlamıştır. Son dönem yapıtlarıyla W.H. Auden'in lirik rahatlığına eriştiği de söylenebilir. Kar Partisi Louis Asekoff'a Başo, gelince Nagoya kentine, Çağrılır kar partisine. Şıngırdar porselenler Çay dolar fincanlar; Tamşılır. Sonra herkes Yığılır pencereye Yağan karı seyretmeye. Kar yağıyor Nagoya'ya Ve daha güneyde Kyoto'nun kiremitleri üstüne. Doğuda, trago'nun ötesinde, Yağıyor Yaprak gibi soğuk deniz üstüne. Bir başka yerde yakıyorlar Cadıları ve yoldan çıkmışları Kaynayan alanlarda, Oldü binlerce kişi şafaktan beri Barbar kralların Hizmetinde; Ama sessizlik var Nagoya evlerinde, îse tepelerinde. Yaşamlar llk çıkışta Altın gerdanlıktım Güneşten gözyaşı döktüm. Eğlenceliydi Ama gömdüler toprağa îki bin yıllığına Bin sekiz yüz elli dörtte Bir ırgat Çıkardı kazmayla Ve sattı beni Çay, şeker karşılığında NewmarketonFergus'ta. Seamus Heaney'ye Kusursuzluğunu Katıkstz insan yaratısı eserin. îyi iş gördüm yaratıcıma, Üzun yaşadı Yıkılana değin Tucson'da elektrik çarpmasıyla Işıkların karardığı gece Avrupa'da Bir daha parıldamamacasına. Onca yaşam, Anımsanacak onca şey! Tibet'te bir taştım, Ağaç kabuğu parçasıydım Afrika'nın göbeğinde Karardıkça kararan... Bütün bunlar Biraz gerçekdışıymış gibi görünüyor şimdi, Çünkü artık Bir antropoloğum Kendi kredi kartım, Diktafonum, Ordu artığı botlarım Ve bir tekne dolusu Fotoğraf aygıtım var. Artık başka bir şey olamayacak kadar Çok biliyorum; Ûzak gelecekte Yapraklar Sonsuz seçenek tutsakları înşa ettiler evlerini Orman altında bir tarlaya, Huzur içindeler. Şimdi güz, ölü yapraklar Irmağa giderlerken Kuşlar gibi çiziyorlar pencereleri, Ya da tıkırdıyorlar yol üzerinde. Öbür dünyalan var bir yerde Ölü yaprakların, Dolu bir stadyum. Kürektim bir zamanlar Ama saplandım kıyıda Belirlemek için bir mezarın yerini Yitik gemi Yelken açıp uzaklaştığında. Ithaka'yı Düşündüm, çok geçmedi çürüdüm. Çamur topağı Olduğum zamandı En çok sevdiğim Bir Novaho kiliminde, Konulmuştu azaltsın diye O tanrısal Sonsuz hışırtı ve iç çekişlerle Yitik gelecek cennetinin Bir yerinde Sürdürebileceğimiz yaşam Amacına ulaştı bile. SAYFA 14 CUMHURİYET KİTAP SAYI 390