25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kapak konusunun devamı. yükselmişti". Bu değerlendirmede işçiler ve köylülerin yokluğu dikkatinizi çekmiştir. Mcydan Larousse, dönemin işçi vc köylü dıırumunu şöylc saptıyor: "Şehirlerde zanaatçılık safhasını aşan sanayi tesisleri kuruluyordu, bunların bünyesindcki sayısı gittikçe artan işçi yoldaşlar, bir ayaklanma için hazır bir ordu meydana getiriyordu. Nüfusun yüzde doksan dokuzu köylüydü. Bu köylü, zengin çiftçiden kıtlık zamanlarında korkulu gezgin bir topluluk yaratan gündelikçiye kadar değişik yaşama şartlarına sanipti (...) derebeylik rejimine toptan düşmandı. Yani buriuvalann yönettiği bu "tiers etats" (halk sınıfı) eski bir sosyal düzcnc karşı onlarla birlikte bir cephe kurmaya hazırdı." Bu saptamalar, Victor Hugo'nun 1793 adlı romanındaki kahramanlann kimliğini anlayabilmek için de gcrcklidir. Hugo, Fransız thtilali'nin 17891792 dönemini değil, 16. Lui'nin idamından sonra, Avrupa krallarının ihtilale karşı birleştikleri yılın ertcsini, 1793'ü anlatıyor. Konvensiyon hükümeti diye anılan 17921795 döncminin, iç çatışmalarının ortaya çıktığı bu dönemi, soyluların, devrimcilerin yanına geçmiş, etkili bir lider niteliği kazanmış bir eski rahibin vc devrime ve cumhuriyete inanan bir askerin seriiveniyle yansıtıyor. Yoksul halktan bir kadın ve üç çocuğu bu serüvcnde küçük fakat olayları belirleyici bir rol oynuyor. Ihtüalin önderleri de, kısa fakat bütün kişilik özelliklcriyle yansıtılıyorlar. Hugo, 1793'ü usta bir kurguyla anlatırken, eskimeyen tartışmaları da başlatmış gibidir. Devrim vasaları yüzünden biri ötckini yargılamak zorunda kalan iki devrimci, geleceğin toplumunu tartışırlar. Ölüme mahkum edilen Guvain, DU karara üzülmez. Eski öğretmeni rahip Cimourdain'e, yaşanan tüm acıların gerekli olduğunu açıklamava çalışır: "(...) îhtilalin çok gizemli bir hali var. Görünürdeki yapının arkasında bir de görünmeyen yapı var. Biri ötekini gizliyor. Görünen yapı vahşi ve korkunç görünmeyen ise eşsiz. (...) Bir barbarlık iskeletinin üstünde uygarlığın tapınağı inşa ediliyor." Cumourdain, bu yargıya katılır. Onun beklediği uygarhk, "nak ve yü•" Hugo'dan "1793 Devrimi" ve Serebryakova dan "Ateşi Çalmak İki vüzvılın üörüntiileri kümlülüklcrde eşitliğin, dengeli verginin, zorunlu askerliğin, sürekli ilerlemenin" yaşandığı, yasanın her şeyin üstünde olduğu "mutlak cumhuriyet"tir. Gauvain ise ideal cumhuriyeti düşlediğini söyler: "karşıhklı ve sonsuz hoşgörü"nün egemen olduğu bir toplum. Eski öğretmenini ve düşüncelerini şöyle eleştirir: "Siz zorunlu askerlik istiyorsunuz. Kime karşı? Başka insanlara karşı. Ben ise zorunlu askerlik istemiyorum. Siz adil bir vergi düzeni istiyorsunuz. Ben ise bütün vergilere karşıyım. Ben tek kelimeyle, topıumsal artık değerle ödenen kamu harcamalarının en alt düzeye indirilmesini istiyorum." Sonra bunu gerçekleştirebilmek için yapılması gerekcnleri açıklar: Herkese toprak, iyileşecek tarım teknifii, doöanın değeriendiriTecek su ve rüzgâr gücü, dalgaların hareketi ve gelgit. Hugo'nun 1802'de doğup 1885'teöldüğü düşünülünce, günümüzde yararlanılması denenen, tartışılan doğal enerji kavramına, şairlik tasarımıyla mı vardığı sorusu geliyor akla. Romandaki kahramanı da, şiiri savunuyor ve dıişü. 1793'teki tartışmaların en ilgincı kujkusuz, kadınlarla ilgili olandır. Cimourdain, biraz sonra idam edilecek eski öğrencisine ideal toplumda, kadının durumunu sorar. Erkekle eşit olacak bir kadından söz edilince de itiraz eder: Kadınla crkck bırbirinden farklı yaratılmıştır. Gauvain farklı ve eşit vatandaşlardan sözeder. 1793, bir bakıma çağımızın bir sloganını yineler: Gerçekçi ol, olanaksızı iste. Ve iç acıtan tüm kıyımları, çürümüşlükleri yıkan bir fırtına olarak niteler. Doğal ve gerekü. Victor I lugo, 1793 Devrimi adlı yapıtıyla yalnız bir dönem romanı yazmaz, çağlar boyu insanlarda aynı kalan düşü tazeler. Ateşi Çalmak 1 ve 2'yi hem işçi sınıfı nııı hem de ışçı hinıfı ideolojisinin romanı saymak yanlış olmaz. Ateşi Çalmak1 yine Fransa'da naşlar. Dönem Meşruti krallık dönemidir. Çatışma yine krallıkla burjuvazi arasında gibi görünür. Ama artık ülkenin ekonomik gücü işçi sınıfı da dogrudan olaylara karışmaktadır. Bu tarihsel dönemi de Meydan Larousse'tan özetlcyelim: "18. Lotıis'nin hazııladıgı biranayasa ile yasama yetkisi, vergi mükelleflerinin oyu ile seçilen bir mebusan meclisine ve bir ayan meclisine verildi. Anayasa, Ihtilal'in sağladığı hakları teminat altına alıyordu, aşırılar ise eski rejime dör\ülmesini istiyorlardı. Bu aşırılıklardan (beyaz terör) tasalanan 18. Louis böylelerin çoğunlukta olduğu mebusan meclisini dağıttı. Meşrutiyetçileranayasayı dürüstçeuygulamaya çalıştılar. (...) Bourbonlara düşman oian burjuvazinin sözcülüğünü yapan liberallerin gösterdiği gelişme kralı ürküttü ve aşırılar iktidarı yeniden ele geçirdi (1820). Bunlar muhalefeti susturdular ve etkili bir dış siyaset uyguladılar. (...) Yeni kral 10. Charles bunların önderiydi. (...) Fakat burjuvaların üstünlüğü kazanması vc iktisadi buhran "aşırıfan" bozguna uğrattı (1827)." Bundan sonrası darbe ve ayaklanmalardır. 8ahneye işçi sınıfı çıkıyor Dışta kazantlan zaferlere dayanılarak Karl Marks(solda). Marks, Engels vekızkardeslerl Londrada. darbeyle bakanlar kurulunu değiştiren kral 1830 Kararnamesiyle Anayasa'yı çiğncyince Paris halkı 27 Tcmmuz Î830'da ayaklanır. Üç gün süren ayaklanma halkın başarısı, kralın sürgüne gitmesi ve liberal Orleans Dükü'nün krallığı devralışıyla sonuçlanır. Bu durum soyluların yenilgisidir. Artık ülkedeegeCUMHURİYET KİTAP SAYI 390 SAYFA 4
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle