Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Şiirimde asıl hesaplaşmayı napishanede yaptım" diycn Şükran Kurdakul için Alpay Kabacah: "Duygusal, coşkulu, sevecen, kişiliği, coşku kıvılcımlarını izleyicilerine aktaran konıışma yeteneği, o yumuşak görünüşü ardındaki inançlarından ödün vermcz sertliği, o sertlik içinde inatçı gibi görünse de aklın, mantığın gösterdiği yolda yürümekten hiçbir zaman kaçınmayışı... Bütün bunlar belirtilmcyince de sanırım portre eksik kalırdı..." diyerek şairin kimliğini edebiyatçı kimliğine bağlar. ARİFE KALENDER ÖNEL aşamını insanın insanca yaşayabileceği bir güzel dünyanın yaratılması için harcamış, ilkelerinden, insanlığından ödün vermemiş öylc biri var. Yazın dünyamızda sıcaklığı, yücc gönüllülüğü, araştırmacılığı, cdebiyat tarihçiliği ve şiirlerivle tanıdığımız, siyasi mücadeleciliği ilc dc ülkcmizin karanhğa gidişini kalemiyle, birikimiyle engellemeye çalısan değerli aydmımız Şükran Kurdakul. I ler ne kadar yukandaki dizelerde yorgun, usanmış ve boşlukta sözcüklcrini kullanmışsa da Şükran Kurdakul'un yaşamı ve şiirleri incelendiğinde; (iıınya görüşünü sağlam tcmcllcrc oturtmus "KaranIık şafağinı koynunda gctirir" diyen, yıl gınuktan uzaklaşıp direnmeyi ilke edinmiş bir şair buluruz karşımızda. Kurdakul'un şiirlerinde ilk göze çarpan öğe sorular. "Bin yıl yaşadım ve düşündüm sanki/ r lesap sordum, hcsap vcrdim kendi kendime/ Bir o duvara vurdum, bir bu duvara/ Sisif'in kayasına dondıı odam." diyen şairin sanırım ilk sorusu babasıyla ilgilidir. 1927 yılında Istanbııl'da doğan şairin babası, Kurtuluş Savası komutanlanndan kıdemli Binbaşı Menmct Salih'di. Babasız büyüyen şair bu konudaki duygularını şöylc dile geririr: "Babamı birbuçuk yaşımda yitirdiğim için her çocuğıın yaşadığı sevgidcn yoksun kalmak uzun süre bir kırılmışlığa, bir boynu büküklüğc neden oldu bende. Sonra anamın anlattıklarıyla babamın resimleri arasında bağlar kurarak özel bir baba kavramı yaratana kadar sürdü bu. Sanki soyutla somut arasında gide gele kendimle baba kavramı arasında uyum aradım. Mistikliğc düşmenin tüm koşullarına karşın bu uyum, on beşine varmadan alabildiğine gerçekçi yaplı beni." (K: 1) Sabıriar yorgunu, sözciüder tutkunu "Sözciiklerle büyüdük, ezgiler yarattık Düşlerle saltanat kurduk, benzetiler yarattık Kurtuldum sandığım gün Pir Sultan Abdal'dan Scvdamızla Yunus, hüznümüzle Fuzuli'ler yarattık." Sevdasıyla Yunus, hüznüylc Fuzulılcr yaratan Şükran Kurdakul onaltı yaşındayken 1943 yılında "Tomurcuk" adlı kitabını yayımlatır. Bu ilk kitabıyla ilgili olarak araştırmacı yazanmız Asım Bezirci: "Küçük, scvimli, acemice bir cscrdi bu, ama kötü değildi. Daha doğrusu şairin yaşına göre iimit vericiydi. Belki şiirlerinde öz ve bıçimce hececilerin etkileri seziliyordu. Sözgclişi akijam, ölüm, hicran, faniıik, çocukluk gibi o günlerin yaygın tetnleri işlc niyordu... Nitckim şiirlerinin olçüsü aşaöı yukan düzgündü. Zorlama uyaklar azuı. Anlatım sadc, dil tcmizceydi." değerlendirmesini yapar. (K: 2) Hececilerin ctkisiylc ilk şiirlerini yazan şairin toplumcu sanata yönelmesine gerek babasınm Kurtuluş Savaşı'na katılmış olmasının gertrkse Nâzım Hikmet'in etkileri olmuştur. Bu konuda: "Öylc sanıyorum ki, Nâzım'ın o özgiir sesi, gür besi, nabzında kendi toplumunun nabzını duyması, ahlakı, Kurtuluş Savaşı 'na katılmış bir adamın çocuğunda, aynı coşkuyu yaratmış olabilir. Ben cöcr, Izmir'de bir ithalatcının çocuğu olsaydım, şiir duyarhğım da olsavdı, Nâzım Pİikmet'in şiirine değil dc Yanya Kemal'n şiirine elbet daha yakın olurdum." diyen şair şiirlerinin çıkışnoktasını ve hangi temlerde konaklayacağını acıklar. "Zcvklerin ve Hülyaların Şiirleri' adlı ikinci kitabını 1944te yayımlayan Şükran Kurdakul, bu kitabında daha gerçekcidir. Buluııduğu çevreden, dogadan, toplumdan söz cdcr. Tümden hece olçüsünu bırakmasa da, ölçüdcn yavaş yavaş uzaklaştigı göriilür. Yeni şiir anlayısının etkileri sezilir. Şairin bu kitabıyla ilgili olarak yine Asım Bezirci: "Belki Anmet Muhıp'in, Ca lıit Sıtkı'nın şiirlerine yakınlık duyar. I;akat henüz bir karara varmamıştır. Nâzım Hikmet'in siyasal çizgisindcn çekinir, ()rhan Veli'nin ussal çizgisinden ise hoşlan maz. Kcndinc ikisi dışında yol arar. Işte "Zevklerin ve 1 lülyaların Şiirleri bu arayışm ürünleridir." der. "Belki bahtiyar bir nefes almak Zor de^il ama Bırakıp kaygısını geçmiş ve gelecek günlerin Şu senin duyar yüregini Bu benim içimdeki insanı (îörmezliktcn gelmek zor." "Zevklerin ve Hülyaların Şiirleri"nde çevresine ve topluma yönelmeye başlayan Şükran Kurdakul'un yaşamıyla birlikte siyasi anlayışı 1946'dan sonra değişmeye başlar. Bu yıl içinde TCK'nin 142. Maddesi'ne aykın eylemde bulunduğu gerekçesiyle tutuklanır. lzmir Karşıyaka Liscsi'nden çıkarılır. 7 ürkiye Sosyalist Emek çi vc Köylü Partisi'nin Denizli şubesini lcurmaya girişir. Tutuklanır, lıapis yatar, beraat eder. 1950 yılına kadar Fikirler, Adım Adım, Genç Nesil, Kaynak dergilcrindc toplumcu şiirleryazar. Yeryüzüve Beraber dcrgilerinin yayımlanmasında Arif Damar ve Fethi Naci ye yardım eder. 1953 yılında Türkiye Komünist Partisi'ne katılmaktan tutuklanır. tki yıl tutuklu kaldıktan sonra beraat eder ve 1956 yılında "Giderayak" adlı kitabını yayımlar. Yayımlanmasından hemen sonra toplatılan bu kitap şairin deyişiyle "şanssız"dır. Edebiyatımızda 1940 Kuşa^ı adlı kitapta bu şiirler için şair: "Giderayak ise içerik, bi çim birfikteliöi yolunda ilk savaşımın ürünüdür diyebilirim. Çoğu 19531955 arasında hucrede ve cezaevinde yazılan bu şiirlerde gücü sözcüklerin şiddetine ba^lı dize anlayışından kurtulduğumu sanıyorum. Bir de en bireysel görünen duyarlıkları ögretıyle, kavgayla nirleştirme yolunda ilk adımları atmış olabiürim." açıklamasını yapar. Asım Bezirci de: "Hlbette bu, bir kavga şiiri, daha doğrusu, alışılmış bicimde bir kavga şiiri değildir. Eylem yolu »ulamayan, sıkıştırılan ama inançlarından da vazgeçmeyen bir idealistin kendisiyle yaptıgı dramatik kavganın şiiridir." diyerek yorumlar. " Ne günler gelmiş geçmiş memleketten Ne günler gelip geçiyor Dara^acından Kurtarılan düşünceyi Darafiacına çekip asmak için tekrar Namlıılar şakaklarda nasıl bekliyor." Kurdakul şiirin yolunu sora sora bulur. Sorııyla yatıp soruyla kalkan şair 1963 yılında "Nice Kaygılardan Sonra" adlı dördüncü kitabını yayımladığında acılardan, ölümlerden, özlemlerden süzülerek çıkmıştır. Şiirinin ayaklanyerdedirartık, dingindir. Mehmet Kemal: "Bu şiirlerde her sözcüğün yanındaki sözcükle birlikte bir yükü var... Bu kuşak belalı sairler kuşağıuır... Şiirlerde kendi gençliğimin acı fakat aranılır kaygılarını göriir gi bi oluyorum. Ne diyorsa be nim de başımdan geçmiş gi bi.. Tükenmeleri, yıkılmala rı, direnci bir kuşak hep beraber yaşadık. Onun için üzerine mısralarla eğilince anılar birleşi yor..." diyerek kitaptaki tüm şiirlerinbirkıışağınoıtakduyarlığını yansıttığını yazar. Soruların şairi Şükran Kurdakul Aydın 1 latipoğlu da Yelken dergisindeki yazısında: "Kurdakulbirözşaııdirherşeyden önce. Söyleyecek l)ir sözü oldu^u icin yazar şiirlerini. Ancak bu güçlü yaıun da imagüçlübirestetiğe ulastıgı soylenemcz. Ama gerekli ııyumu yakaladıgı zaman büyük şiirleri tlüşiındüren kompozisyonlar buluyoruz." diyerek kitapla ilgili düşünce lerini dile getirir. Çogıı şiirlerini "Giderayak "tarı bu kitabına aktaran şaiı bir dergide Afşar Timııçin'in: "Bir şıırde tck bir konuyu alıp işlemekten çok çağı ışıma baglanarak mısra mısra geniş alanlarda ılola şıp soyutlamalara çok yer veriyorsunuz. Bu özelliğinizi besleyen nedenler neler ola bilir" sorusuna: "Mısra mısra geniş alanlarda dolaşmak çagrışımlara baglanınanın bir sonucu olsun, sanmıyorum. "Nice Kaygılardan Sonra" da her şiir kendi içinde bir bütünlügü yaratma amacı taşır. Ne var ki bu bütünlıik içinde düşünce yükümü sınırı zorlayabilir kimi zaman. Bu sınır coşkuya yeni anlamlar aradıkça bildiğimiz kavramlarla yetinmek zorlaşır artık. Sizin "soyutlamalara çok yer veriyorsunuz.." dediğiniz bu yc ni kavramlar arama yargısıdır belki de." diyerek yanıt uıiı "Izmir'in İçinde Amerikan Neferi" adlı kitabını 1966'da yayımlatan şairin söylerni netleşmiş, kuşku ve kaygılarının yerini umut ve direncin sevinci almıştır. Bu kitapla ilgili olarak Hikmct Altınkaynak "Edebiyatımızda 1940 Kuşağı.."nda "Alanlarda, toplantılarda okunduğu zaman etki gücü olsun istenen, güncelle baulantılı şiirler" diyeyazarken. Âttila tlhan da Yön uergisinde: "Kitap boyunca mısra mısra yapmaya çalıştığı ne bakın ne? Ikin ci Kurtuluş mücadelesi tikrini bir Kuvayı Milliye heyecanında eritiyor. Bu heyecanı bir koldan gelenekscl Türk şiirinin (O zincir seslerinin bir korkunç yankısı vardı) bir koldan halk şiirinin (Yıgiı olan evinde durmaz gayrı) rüzgârına katıyor, veriyor ozan yüregini bu rüzgâra, açıyor yelkenlerini, yoğun kişisel, soluklu bir şiir döküyor arkasmdan." diyerek bu şiirlerle ılgili yorumunu yapıyor. 1966 yılında yavımlanan şairin "Halk Ordulan' adlı kitanı değerli yazanmız Vedat Günyol tarahndan "yılın şiir kitabı" olarak ilân edilmiş ve "Ölüm süz Tran'Th Li" şiirinden yola çıkarak Kurdakul'un evrensel kurtuluş savaşçıla rına dizeleriyle ulaştıöını yazmıştır. Rauf Mutluay "Halk Ordulan" için "açıksözlü bir toplumculugun sesi" dcrkcn, Doğan 1 Iızlan da kitabı iki bölümde değerlendi rcrck birinci bölüm için: "Ülkesinde olup bıtenleri bir tarih çerçevesi içine yerleştiren, dile getirmeyc çalışan bir toplumcunun çahşmalan.. Yalın, vurucu, coşkun ama şiir bakımından asgari müşterekleri bile taşımıyor... Marş havasındayazılmışmanzumelcr.." derkcn ikinci bölüm içinse. "Şiirin saytalaıdan alanlara geçmesini gerekli görüp orda daha önemli fonksiyonu olacağını sananlar ki böylebirşeydenyanadcğilim Kurdakul'u (lçten lçe'nin dışındaki) sevecekler." diyc yazar. "Sen bana türkü yaktığm vakitler kederlenince Ben sana aglıyoıuııı demektir Kaç kapı kilitlcndı, kaç pencere kapan dı, Uykumuzla boğuştuğumu/ IILI kadar gc ce." "I lalk ()rduları "ııdan sonra u/ııtı süre şiir kital)i yayımlatmayan şair 1977de " Acılar Dönenıi" adlı dört bölümden olu şan kitabını okuyııcuya ıılaştuır. "Acılar Dönemi'nde bir liesaplaşmayı gö/.e aldım ben" diyen Kurdakul: "Bız ki acılar dönemindeıı/ ellerimi/i kirletmeden geçtik./ Direncim senın olsun./ Sevgim scnın ol sun." dizelerinde lıcm kendisiyle, hem tonlumla, hem de içinde bulunduğu ko şullarla hesaplaşır. Bu kitabıyla ilgili olarak Fnver lircan'ın "Şiirinizi belirginleştiren cn önemli dönemeç" diye belirtmesi üzerine: "Gcnel olarak doğru bir yargı. Az J K İ T A P S A YI 4 14 Y Umut ve direnckı sevkıci Şartarin çâaş noktası Mc8 KBygrisnbn Sonrs SAYFA 10 C U M H U R İ Y E T