Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
K U R L A R A Haydar Ergülen, son dönemde hem çıkardığı kitaplarla hem de şiir konusundaki tartışmalanyla b'ne çıkan bir sairimiz. Son zamanlardaki tartışmalar için sunlan söylüyor yaptıpnız konusmada: "Şair olrnanın, başka şairlerle mücadele ederek mümkün olacağım sanmıyorum. Ben, yalnızca yalanla mücadele etmek istedim, fakat yapamadım, çünkü dünyanın en zor işi yalanla mücadele etmek. Ben ne hayatta ne şiirde hırçın, asabi bir adam değilim, fakat beni bile çileden çıkardılar. Benim hiç kimseyle bir alıp veremediğim yok. AnlamhAnlamsız şiir tarttşmasında da taraf değilim, tartışmanın kendisi zaten yeterince anlamsız, bu haliyle. Ben aynca şiirin bizatihi bir anlam olduğuna inantyorum. Elbette anlayanal Bu arkadaşlarla, kişisel hiçbir sorunum da yok, kırgtnlığım da. Açıkçası, tartışmıyorum, ortada 'adam harcamak' gibi bir niyet varsa neyi tartışacağım? Keşke hepimiz sevgili Behçet Necatigil gibi 'biz işimize bakaltm!' diyebilsek..." Şiirimizin gündemindeki Haydar Ergülen'le yaptığımız söyleşi ve Ayten Mutîu'nun, Ergülen in şiirini değerlendiren yazısı bir hayli ilginizi Nazlı Eray'la "Aşık Papağan Barı" üzerine yaptığımız söyleşi tam Nazlt Eray't yansttıyor bize göre. Keyifle okuyacaksımz. Bol kitaplt günler!... TURHAN GÜNAY 0 Gezi kitapları artık sıkça yayımlanıyor. Gezi edebiyatı konusu yazın dünyamızda tartışılıyor. Günlük gazetelerin pazar eklerinde mutlaka bir 'gezi/gezinti' sayfasına yer veriliyor. Gezicoğrafya konulu aylık dergiler haber dergilerinden daha fazla satıyor. Tatü anlayışını 'atalet'den kurtarıp sırt çantalarıyla dağlara, dağ bisikletleriyle ormanlara vuranların ve bu tür ortak dürtüleri yönlendirip, eoşkuları paylaşma amacı gücfen gezi kuruluşlarının sayısı giderek artıyor. NADİR PAKSOY* ezilerden ve gezginlerden nefret cderim. Oysa, şimdi kendi gezilerimi anlatmaya hazırlanıyoAma bu kararı vermek için ne kadar çok bekledim!.." Çağımızın ünlü antropologlarından Claude LeviStrauss, Hüziinlü Düşünceler (Yapı Kredi Yayınları, Çev: Ömer Bozkurt, 1994) başlıklı kapsamlı yapıtına yukarıdaki sözlerle başlıyor. LeviStrauss onca yıllık mcsleki yolculuklarının öykülerini yazıya dökmemek için onbeş yıl direnmiş. LeviStrauss'a göre, "bunca önemsiz olayı, bir özelliği olmayan ayrıntıları uzun uzun anlatmanın gereği var mı?.. Yolda kaybedilen haftalar ya da aylar, kılavuz savuşunca işsiz, güçsüz geçen saatler, açlık, yorgunluk, kimi zaman hastalık ve daima günieri boşuna tüketcn vc balta girmemiş ormanların ortasında yaşanan tehlikeleri anlatmak anlamsız. Bu kadar uzaklarda aradığımız gerçekler ancak bu scrüvenlerden arındırudıktan sonra değer kazamr..." Ama Hüziinlü Dönenceler'in son satırlarına varınca, "yaşadıklarını yazma inadından geç te olsa, iyi ki vazgcçmış LeviStrauss!.." diye mınldanınadan kcndımı alamadım Son zamanlarda sırt çantama gircn dört kitap, bana bu ünlü antropologetnoloğun bilimsel çalışmaları için yaptığı yolculukların serüvenlerini yazmayı anlamsız bulmasına ilışkin inadının yersizliğini çağrıştırdı da ondan... Nelerdir sırt çantama giren bu dört kitap: llki Prof.Dr. Orhan Kural'ın ikinci yapıtı, "Diinya Döndükçe tnsan Gezdikçe . Kural'ın Nisan 1993'te çıkan ilk kitabı "Büyük Dünyada Küçük Adımlar" gezi severlerarasında ilgi çekmişti. Bundan aldığı teşvik ve cesaret, Kural'ı ikinci gezi kitabını yazmaya yöneltti. Önsöz yazılarını Aziz Nesin, Aydın Boysan, Gülten Dayıoğlu, Buket Uzuner ve benim kaleme aldığım kitapta; yazar Yeni Zelanda'dan Tibet'e; Kamerun'dan Meksika'ya değin yirmi küsur ülkeye iliskin izlenimlerini yansıtıyor. Kitabın sonunda ülkelere ilişkin genel bilgilerin vanısıra, Türk Gezi Edebiyatı nın son yıllardaki eserlerinin dökümü ilgilisinin kullanımına sunulmuş. Şimdi izninizle bu kitap için yazdığım önsöze yerimi devretmek istiyorum: "Nle kadar güzel! Geziseverler ve gezginlik adına ne kadar mutlu oluyorum: Gezi kitapları artık sıkça yayımlanıyor. Gezi edebiyatı konusu yazın dünyamızda tartışılıyor. Günlük gazetelerin pazar eklerinde mutlaka bir 'gezi/gezinti' sayfasına yer veriliyor. Gezicoğrafya konulu aylık dergiler haber dergilerinden daha fazla satıyor. Tatil anlayışını 'atalet'den kurtarıp sırt çantalarıyla dağlara, dağ bisikletleriyle ormanlara vuranların ve bu tür ortak dürtüleri yönlendirip, eoşkuları paylaşma amacı güden gezi kuruluşlarının sayısı giderek artıyor. Ve tüm bunlar Türkiye'de son üçbeş yıl içindc göze çarpıyor. Peki daha önceleri yok muydu? Bence vardı da, tıpkı yeraltı pınarları gibi dcrinden akıyor, yüzeye çıkıp kaynağa dönüşmek için toprağın uygun ycrini arıyordu. fCuşkusuz Türkiye'de gelişen SAYI 315 Sırt çantamın dört atlısı olumlu değerleri ve ilgi alanlarını da göz ardı etmemek gerek. Çünkü, bence "turistliğin" temelinde ekonomi yatar, ama "gezginlik" bir birikim ve kültür işidir. Türkiye'de her şeye karşın, işte böylesi birikime sahip insanların giderek çoğaldığını görmek beni gönendiriyor. Sayın Orhan Kural'ın ilk kitabı "Büyük Dünyada Küçük Adımlar"ı ve nazik davetiyle önsöz olarak bu satırları yazdığım ikinci kitabını yukarıda değindiğim çerçevede değerlendiriyor ve seviniyorum. Sayın Prof. Dr. Kural ile gezi dışında bir başka önemli ortak noktamız var. Her ikimiz de akademisyeniz ve her ikimiz de gezilerimiz sonunda bizde kalanları yazıya dönüştürme çabasını asıl mesleğimize ek olarak sürdürüyoruz. Orhan Kural toprağın altıyla, madenlerle ve özellikle de kömür ile ilgileniyor. Ben de insanın "buzdağının ' denizin altında kalan bölgesini, dokuları ve hücreleri inceleyerek hastalık tanısıyla (patoloii ve sitoloii) uğraşıyorum. Belki de, meslelderimizin bize sağladığı bir beceri; "aramak, araştırmak ve bakmak"! Bu bağlamda benim bir düşüm var: Gerçekleşir mi bilemem ama sahiplenen çıkarsa neden olmasın? Türk GeziCoğrafya Vakfı; Vakfa bağlı bir "Gezginler Kulübü" ve "Coğrafya" adıyla bir bina. Binanın girişi gezicoğrafya ile yerli yabancı yayın organlarının satıluığı kitabevi, ikinci katı gezi meraklılarının toplandığı "cafe", üçüncü katı değişik geziler düzenleyen bir "gezievi" ve son katı da müzearşiv salonu... Bir işi başarmanın ilk yolu onu hayal etmekten aeçermiş. Biz geziseverler ve gezginler hayaîleri uzun menzilli kişileriz. Şair ' yola düsüldü mü ömür boyu gidilir"diyor. Dana nice yolculuklara ve kitaplara Sayın Kural!" Sırt çantamdaki ikinci kitabın başlığı: "Nameste". Nepal dilinde "Merhaba, günaydın, iyi günler" anlamına gelen bu gizemli sözcük, Özcan Yurdalan'ın Hindistan ve Nepal gezi izlenimlerini anlattığı yapıtının başlığı olmuş. Ben Nameste'yi iki açıdan sevdim. llki, anılarımı deştiği, beni yeniden oralara taşıdığı için; ikincisi, YurdaJan'ın üslubunu ve kitabın gezi biçimini "şunu yaptım, bunu yedim, şurada konakladım" gibisinden sıradan ifadeler yerine yaşadıklarını anlatırken, okuyanı peşinden ılık ılık sürükleyen bir biçimde kullanmış kalemini. Bu kendi payıma benim tüm gezi kitaplarından beklediğim bir özel Çagdaş Evliya Çelebi'lerimiz çoğalıyor lik. Yurdalan, Hindistan ve Nepal'i tıpkı yıllar önce yaptığım gibi sırt çantasıyla, ycrel taşıt araçlarıyla (özellikle trenlc) gezmiş ve bu iki ülkeyi sokaklarda, aşevlerinde, istasyonlarda, otobüslerde, çekçeklerde, çayhanelcrde imbiklemiş... *** Sırt çantamdaki ücüncü kitap ise benzerlerine Türkçe'de pek sık rastfanmayan bir eser; sırt çantalı gezginler için bir gezi rehberi. Zafer Bozkaya'nın kitabı son zamanlarda oldukça ilgi toplayan bir yolculuk güzcrgâhına kılavuzluk ediyor. lstanbul'dan Hindistan'a karayoluyla gitmek isteyen her serüvencinin mutlaka yanında bulundurması gereken bir kitap "Hindistan Gezi Rehberi." Adı sizi yanıltmasın, kitapta yalnızca Hindistan yok. Kitap, Gürbulak sınır kapısından başlayarak Iran, Pakistan ve Hindistan üzerinden Katmandu'ya nasıl ulaşılacağını gösteren bir yol arkadası. lstanbul'dan Katmandu'ya karayoluyla ulaşmak 1970'lerin başında, özellikle Batılı gençler arasında çok gözdeydi. Sultanahmet'teki "AmsterdamKat mandu" yazılı "Gizemli Otobüs"ü (Magic Buss), Pudding Shop'u, Yener'ın lokantasını hâlâ anımsayanlar vardır kuşkusuz. Sonra araya savaşlar girdi ve bu yol terkedildi. Şimdi Istanbul çıkışlı Katmandu gezileri yavaş yavaş yeniden yaygınlaşma cğiliminde. Orneğin; Istanbul'daki rotoğrafevi böyle bir geziyi birkaç yıldır gerçekleştiriyor. Zafer Bozkaya'nın bu ilginç kitabı alanında önemli bir boşluğu doidurmuş. Hindistan Gezi Rehberi, sırt çantalı gezginler için rehber kitaplar yayımlayan "Lonely Planet (Yalnız Gezegen)" yayınlarını aratmayacak içeriğe sahip bir kitap. Ey yolcu! Cesaretini topla; biraz para buı, bir sırt çantasına üçbeş temel eşya koy; sağ cebine pasaportunu, sol cebine de Zafer Bozkaya'nın kitar>ını yer leştirdin mi, lstanbul'dan Katmandu'ya kadar karayoluyla gitmenin doyumsuz serüvenini yaşamaktan scni kim alıkoyabilir? Bizde Afrika konusunda yazılmış gezi kitapları yok denecek kadar azdır. Hikmet Feridun Es'in 1950'li yıllardaki gezi röportajlarının dışında, yakın dönemde Hıfzı Topuz'un Kara Afrika'sı (1974Milliyet Yayınları), Zeynep Oral'ın Kara Sevdası (1988, Milliyet Yayınları) anımsayabildiklenm... Ünlü fotoğraf sanatçısı Gültekin Çizgen'in Afrika Günlüğü bu listeye en son eklenen kitap olma özelliğini taşıyor. Çizgen'in kitabının temelini Afrika kıtasındaki bir grup ülkeyi (Mısır, Fas, Kenya, Güney Afrika Cumnuriyeti, Zimbabwe ve Zambiya) gezerken tuttuğu günlükler oluşturuyor. Hayallerinde ya da gerçeklerindc Afrika'yı yaşamak ısteyenlere ön bilgi sağlaması açısından önerilir. • 1) Orhan Kural: Diinya Döndükçe, tnsan Gezdikçe (Arion Yayınevı, Ekim 1995, 264 sayfa),. 2) Özcan Yurdalan: Nameste (Nar Kitapları, PK: 19, Didim Aydın, 143 sayfa). 3) Zafer Bozkaya: Hindistan Gezi Rehberi (Kendi yayını, 1995, lstcme adresi: PK: 258, 06693 Kavaklıdere / Ankara). 4) Gültekin Çizgen: Afrika Günlüğü (Say Yayınları, 1995, Istanbul, 153 sayfa + fotoğraflar). * Doç. Dr Nadır Pakioy (Tıp Fakültesı, Sttopatolojı Uzmant, ANTÂLYA) "G Bu girişi niye yaptım? Imtiyaz Sahlbl: Betin Nadi 0 Basan ve Yayan: Yeni Cün Haber AJansı Basın ve Yayıncılık A.ş. o Cenel Yayın Yönetmeni: orhan Ertnc o Cenel Yayın Koordinatörü: Hlkmet çetlnkaya oYazılşleri Müdürteri: Ibrahim Yıidız (Sorumlu) , Dlnç Tayanç o Yayın Yönetmeni: Turhan Cünay 0 Craf Ik Yönetmen: Dllek llkorur o Reklam: Medya c Orhan Kural'ın Hindistan Izienlmlerinden... CUMHURİYET KİTAP SAYFA 3