Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ve zelzeleleri, ve açlığı, ve yangını, erkini canilerin, yokoluşunu masurmarın... Ebedi ürküye bürünmüş, harikulade çehre sevgiyle yanıyor, ama kan pıhtılı dudakları öngördüğü hakikatle çınıldıyor!... SENtNLE BtRLtKTEYDtK "Koşuyorum geçmişin anılarına doğru, korkuyla kapaf vorum gözlerimi" Aleksandr Blok (18801921) Şiirlerini simgeci ruhta vazmaya başladı. "Yetkin Kadına Şiirler" şairin bu döneminin ürünüdür. Daha sonra simgecilikten koptuğunu açıkladı. 19051907 devrimine bağlı toplumsal gelişmelerin etkisiyle şiirinde sosyal eğilimler güçlendi. Blok, şiirscl yaratıcılığında Rusya'da kentsoylu ilişkiler dünyasını irdeleme ve çağdaş inşanın trajedisini kavrama yolundan devrimci "misilleme" zorunluğu düsüncesine ulaştı. Bu süreç "Gül ve Haç", "Öç" yapıtlarında izlenir. Devrim öncesine ait başlıca konular "Anayurt" dızisindedir. Şair, 1918'de yayımladığı "Aydınlar ve Devrim" yazısıyla devrimden yana konumunu açıkladı. "Onikiler" adlı anlatısal uzun şiiri bu dönemin ürünüdür. Insancıl coşkusu, düşünüşte tarihselci yaklaşımı, ince işlenmiş formu, şiirde sistem kurucu arayışı Blok'un şiirini Rus ulusal kültürünün öncmli bir olgusu kılmaktadır. Burada sunmakta olduğumuz çevirilerden son yedisi, Şostakoviç'in op. 127 VokalEnstrümantal Suiti'nde Blok'tan bestelediği şiirlerdir ve Rusça metinler o notalardaki düzenlemelerden alınmıştır. RUSYA Yine, altın yıldızlarda olduğu gibi Perisan üç namut yalpalamakta, Ve desenli tekcrler dalmakta yine Karmakarış troyka çığırlarına... Rusya, yoksul Rusya, Bana senin bilisiz izbelerin, Senin rüzgârsal sarkıların bana,Aşkın ilk gözyaşjarı gibi! Acımak sana elimden gelmez, Ve çariTuhımı taşırım özenle kendim.... Hangi efsuncuya gönlün dilerse Harca yağma malı güzelliğini! Usunu çelsin, aldatsın varsın,Yitmezsin sen, sen silinmezsin, Ve yalnızca dertler puslandırır Harikulade çizgilerini senin... Ah, neylenir? Bir dertle artarBir damla gözyaşıyla daha uğuldar nehir, Ama sen hep aynısın orman vc kırlar, Bir de nakışlı şal kaşlarına değin... Dayanılmaz olana dayanılır, Erişilmez uzakhklar aşılır, Yolun bitiminde parıldıyorsa Anlık bir bakış aftından şalın, Özenli kederiyle çınıldıyorsa Yanık şarkısı arabacmın. Gerçeklenmez olan düşlemleniyor yine Fet Uçuk tan kızıltıları henüz gökyüzünde, tlk horoz öttü uzaklarda. Tarlalarda erginleşen buğdaylar içinde Bir kurtçuk ışıldadı ve karardı. Şehrin yamacında alaz kırpıştı, Kızılağaç dallan belirdiler. Gaipte bir at sürüsü dörtnala koştu Büyülü sis tüllerinin derinlerinde. Kcderli bir nakaratı yineliyorum Gidiyorum kedcrli kırlar boyunca. Yitiyor, gaspedip benim ruhumu, Gerçeklenmez düşlerin omuzlarımdan. SAYFA 14 Aleksandr Blok/ Şürler/ Çeviren: Azer Yaran Seninle birlikteydik, anımsıyorum... gece çalkanıyordu, şarkı söylüyordu bir keman... O günler sen benimdin, güzelleniyor güzelleniyordun her an... Akıntıların usul şırıltıları içinden, gizi içinden ince gülümsemelerin öpüş dudaklara doğru eğimleniyordu, yüreğe doğru eğimleniyordu keman sesleri... KENT UYUYOR Kent uyuyor, karanhğı sarınmış, hafıf kırpışmasında fenerlerin... Orada, ötesinde Neva'nın, uzak, görüyorum yansılarını tanyerinin. Bu uzak betimlerde, uzak yansımalarında alevlerin belirsizlendi uyanışı benim kederli günlerimin... FIRTINA Oy, nasıl çılgınca camın ardında fırtına kuduruyor öfkeli uğuldayışlarla, bulutlar savruluyor, yağmurunu boşaltıyor, ve rüzgâr uluyor esişler ve duraltlayışlarla! Gece ürkünç! Böyle gecelerde barınaktan yoksunlar için acı duyuyorum, ve merhametim koşuyor soğuğun ıslak kucaklayışlanna doğru!... Savaşmak gerek karanlıkla ve yağmurla, acı çekenlerin paylaşmalc yazgılarını... Oy, nasıl çılgınca camın ardında rüzgâr kuduruyor ıstıraplarla: Fısıldıyorum ve kuruyorum uyaklarla Benzeri olmayanı benim düşüncelerimdeki. Ve ağaran daLlar ırgalanıyor ağaçlarda, Uyakların elleri ve yüzleri gibi. Isterim, ah, çıldırasıya yaşamak: Bütün varlığı sonsuzlaştırmak, Öznesizi insanlaştırmak, Gerçek olmayanı cisim kılmak! Varsın ağır düşü yaşamın bunaltsın. Varsın bu düşfe claralsın göğsüm, Belki, neşeli bir delikanlı Bana dair şöyle diyecektir bir gün: Kederint hoş görelım ola ki bu Gizli bir devindtremdır onun. O tüm • iyilığin ve aydtnlığtn oğulu, O tüm utkum özgu'rlüğün. OPHELÎA ÎÇÎN ŞARKI Sevdiğinden ayfılırken, dostum, seveceğine ant vermiştin bana!... Giderken o uğursuz ülkeye, bu andına bağlı kalacağına!... . % . > Orada, ötesinde mutlu Danimarka'nın, sahillerin şimdi karanlıklar içinde... Kızgın, homurtulu dalga gözyaşlarını yıkamada kayanın üzerinde... Sevgili savaşçı, baştan başa gümüşe bürülü, artık geri dönmez... Kımıldar mezarın içinde ağır üzgün bir fiyonk ve siyah bir telek... GÎZLÎ BELÎRTİLER Alazlanıyor gizli belirtiler sağır, uyanmasız duvarın yüzeyinde. Altuni ve kızıl haşhaşlar bir düşte eğiliyor üzcrime. Kapanıyorum gecenin mağaralarına ve anımsamıyorum amansız tansıkları da. Gündoğumunda mavi Kimerler bakıyor aydın gökyüzünün aynasından. Koşuyorum geçmişin anlarına doğru, korkuyla kapatıyorum gözlerimi, soğuyan bir kitabın sayfalarında bir kızın altın saç örgüleri. Üstümde cökkubbe alçaldı artık, bir kara düş sineme ezinç vermede. Benim önyazılmış sonum yakın, savaş ve yangın var ileride. MUSIKİ Gecede, dert uyuduğu ve kent karanlığa büründüğü zaman ah, nice musıkisi var Tanrının, nice sesi yeryüzüne yayılan! Yaşamın fırtınası nedir, güllerin bana açıldığı ve yandığı zaman! Neair insanoğlunun gözyaşı, günbatımı allandığı zaman! lç sen, Hâkimesi evrenin, kan arasından, azap arasından, sin arasından son tutkunun köpüklü kadehini değimsiz bir kölenin sunusundan! CUMHURİYET KİTAP SAYI 315 KEHANETKUŞU Sonsuz suların aynasında gurubun bürünmüş erguvanına, o, bildiriyor ve şarkı söylüyor, takati yok açmaya pörsümüş kanatlarını... Bildiriyor boyundurugunu hırçın Tatarların, bildiriyor kanlı lnfazların dizisini,