28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ekiler Tektanrılı Dinler Karşısında Kadın/ Fatmagül Berktay/ Metis Yayınlan/ 240 s. Feminist edebiyat eleştirisi, tarih, FATVtMIOL H f l U I « siyaset ve felsefe alanlarındaki yaTRKTANRÜJ zdanyla, çevirileriyle ve yazılannı DİNLER derlediği " Kadın Olmak, YaşaKAR$tMNOA KADIN mak, Yazmak" kitabıyla tanınan Dr. Fatmagül Berktay, üç tektanrılı dinin kadına karşı yaklaşımını karşılaştırmalı olarak irdelediği bu çalışmasında, çok zengin bir araştırmanın sonuçlannı sunuyor bizlere ve "Kadının ikinciliğinin doğal olarak kabul edilerek bunun onun bedeninin denetlenmesinin meşru gerekçesi sayılması, her üç tektanrılı dinin ortak özelliği. Günümüzdeki Protestan ve Islamcı köktendinciliğin de kadının konumu ve denetimi üzerinde yoğunlaştığını ve kendilerini kadının "doğru" toplumsal rolü aracılığıyla meşrulaştırdıklarını görüyoruz. Karşılaştırmalı yaklaşım, bu konuda da dinsel canlanışı salt tslam'a özgü bir olgu olarak görme yanılgısına engel olacak ve köktendinciliğin Islam'ın "egzotik" alamyla sınırh ve anlaşılmaz bir şey olmadığmın görülmesine yardım edecektir." diyor. Dersaadet'te Dans/ Engin Geçtan/ Metis Yayınlan/ 248 s Uzmanlık alanı psikiyatri olan Engin Geçtan, 19751987 yılları arasında yazdığı kendi bilimsel disipliniyle ilgili "lnsan Olmak", "Varoluş ve Psikiyatri", "Normaldışı Davranışlar" gibi meslek dışı okurlar tarafından da ilgiyle karşılanan kitaplarıyla tanındı. Psikiyatri alanının çerçevesinden çıkma isteği doğrultusunda yazdığı romansenaryo denemesi "KırmızıKitabın Öyküsü" 1994'te basıldı. Yazarın uzmanlık alanından zaman zaman izler de taşıyan "Dersaadet'te Dans" ise, Geçtan'ın ilk romanı. Ya da Engin Geçtan'ın deyişiyle, "Nasıl ve ne zaman girildiği bilinmeyen bir çağın başdöndürücü dansırt'dan öylece seçilivcrmiş, sıradan bir mikrokozmosun masalı. Bir şeylerin sürekli öğütülüp yenilerinin varedildiği, gitgide hızlanarak kaosun düzenle buluşup ayrıldığı yerde, kaosun kenarında sürüp giden bir dans. Korkuya kapılıp yadsınmaya çalışıldıkça içine daha çok sürüklenip savrulan bir çağ; uzun bir uykudan bu çılgın dansın ritmine uyanıverip bu yeni çağın dünya merkezlerinden biri olmaya aday bir kent. Çıplak özseverliğin giderek tırmandığı bir dünyada birlikte ya da tek başına yaşanmaya başlanan 'yalnız kültürü'." Halk Tiyatrosu ve Dario Fo/ A. Metin Balay/ MitosBoyut Yayınlan/ 112 s. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Konservatuvarı Tiyatro Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Metin Balay'ın, geleneksel halk tiyatrosunun tarihsel gelişimini, özelliklerini, biçimsel yapısı ile sanatsal tiyatroya olan etkilerini araştıran ve çağımızın en büyük halk tiyatro sanatçısı Dario F'o'nun oyunlarını tanıtan bir çalışması elimizdeki kitap. Halk tiyatrosu, yaşam karşısındaki özgürlükçü vc gülcr yüzlü tavrı, yaşamı olduğu gibi göstermesi, gülmeceyc yatkın üslubu ile, çağlar boyu, içinden çıktığı toplumu anlatmış, onun değer yargılarını yansıtmıştır. Metin Balay çalışmasında, halk tiyatrosunun bu yapısının boyutlannı araştırıyor. Ayrıca, kendi ulusal tiyatro gelcneğinden çağdaş ltal yan halk tiyatrosunu yaratmış yazaryönetmenoyunCLI Dario Fo'nun 1982'ye kadarki tüm yapıtlarını ayrıntılı olarak tanıtıyor, onların ulusal halk tiyatroları SAYFA 16 ve çağımızın toplumsal, politik olaylarıyla ilişkilerini belirliyor. Doç. Metin Balay'ın bu kitabı, ülkemizde Dario Fo üzerine yazılmış yazı vc eserlerin eksikliği nedeniyle, bu boşluğun doldurulmasına yardımcı olacak önemli ve özenli bir çalışma. Aynada Bir Yüz/Tabir Abacı/Pencere Yayınlan/l 54 s Tahir Abacı'nın ikinci romanı elimizdeki. Bir ansiklopedide çalışan Hüseyin Zamanoğlu'nun ve çevresindekilerin yaşantılarından bir kesiti içercn roman, aynı zamanda konusunun geçtiği yıl olan 1984'ün bir fotoğrafını çekiyor: Aydınlar, sahaflar, öğrenciler, reklamcılar, eski devrimciler, yeni işadamları, gençler, eski tüfekler, sanatçılar, gazeteciler, erkekler, kadınlar ve pizza, bilgisayar, mafya, sinema günleri, yeni giyim biçimleri, cinsellik, televizyon, siyasal baskılar, medya... gibi olgular. Roman, 1980'li yılların değişim süreci içinde Hüseyin Zamanoğlu'nun savruluşunu ve bir 'zaman oğlu' olup olamayacağını tartışıyor, kararı okuyucuya bırakıyor. Modern anlatım tekniklerinden de yararlanan, ama ekonomik diliyle kolay okunurluğu amaçlayan bir roman. Kutsal Kitapların Kaynakları 123/ Turan Dursun/ Kaynak Yayınlan/ 1992201X9 s Aydınlanma savaşçısı Turan Dursun'ıın, yıllarca üzerinde çalıştığı, büyük önem verdiği araştırması sonunda yayımlandı. Turan Dursun, ölümünden bcş yıl sonra da Türkiye toplumunu aydınlatmaya, dönüştürmeye devam ediyor. Çok yalın bir dille seslenerek, sarsıp uyarıyor; aydınlatıyor kafalardaki karanlığı. Eser üç ciltten oluşuyor. Turan Dursun, birinci ciltte, "korku "yu ve "Tann'nın Yönetimi"ni inceliyor. Bütün dinler, "güçsüzlük"ten ve "bilgisizlik"ten ortam bularak, "insan"lar, ama "güçlü"ler eliyle sonradan yaratılmışlardır. Bütün dinlerin kökü korkudur. Bertrand Russell, "insanoğlunun yüzyıllar boyu, dine duyduğu gereksinim nereden geliyor?" biçiminde kendisine yöneltilen bir soruya şu karşılığı verir. "Öyle gibime geliyor ki, her şeyden önce korkudan..." Korku, tüm dinlerin hiç mi hiç vazgeçemeyecekleri "besin"leridir. Korku, dinlerle el ele vererek "mutsuz" etmekte insanlığı. Birinci cildin diğer bölümlerinde korkuumut kaynağı Tanrı, "Efendi BabaTann" devamı ve "Kral Tanrı'nın Yönetimi" ile, bunların kaynakları anlatılıyor. Eserin ikinci cildi Peygamberlik konusuna ayrılmış. Gökteki Kral Tanrı, yönetimindeki kullarına buyruklarını, elçileri kanalıyla iletir. Turan Dursun, çeşitli dinlerdeki bu aracı kurumu ve "vahiy" türlerini inceliyor bu ciltte. Turan Dursun, üçüncü ciltte, "Mucize" konusuna eğiliyor. Mucize,' bütün din ve inançlarda, inanmanın dayanağıdır. "PcygambeV'i, peygamber olmayandan ayıran ölçü niteliğindedir. Turan Dursun'un araştırıcı, sorgulayıcı mantığı, bu bağlamda, kaçınılmaz olarak soracaktır: Bu "ölçü", bu "dayanak" ne kadar sağlamdır? Musa, Isa ve Muhammed'in mucizelerindcn örnekler vererek, yine kendisi yanıtlıyor soruyu. Eserin son bölümündc "Miraç" konusunu irdeliyor; "Miraç" masalının kaynaklarını araştırıyor. Kur'an tncil ve Tevrat'ın Sümer'deki Kökeni/ Muazzez îlmiye Çığ/ Kaynak Yayınlan/ S8 s. Cumhuriyet'in ilk yıllarında, Ankara Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'nin Sümeroloji, Hititoloji ve Arkeoloji Bölümleri'nde eğitim gören Çığ, uzun yıllar, Istanbul Arkeoloji Müzeleri'nde bulunan Sümer, Akad ve Hitit dillerinde yazılmış 74 bin çiviyazılı belge üzerinde 33 yıl çalışmış değerli bir Sümerolog. Batı dünyasında, Sümer kültüründen Tevrat'a geçen konular üzerinde bazı çalışmalar yapılmıştır. Ancak bunlar hakkında Türkçe bir yayın yoktur. Öte yandan, Sümer kültüründen Kur'an'a geçen konular da var mıdır; varsa, ne şekilde yer almıstır? Arkeoloji Müzesi'ndeki çalışmaları, Muazzez îlmiye Çığ'ı, araştırmalannı bu yönde yoğunlaştırmaya sevk eder. Sümer inanış ve efsanelerinden Tektanrılı dinlere yansıyan etkileri; Tevrat, Incil ve Kur'an'da aynı kaynaktan gelen ortak konulan araştırmaya karar verir. Evrenin ve insanın yaratıhşı, Adem ile Havva, Nuh Tufanı, Eyüp Peygamber hikâyelerinin; beş bin yıl önce yaşamış Sümerler'de nasıl yer aldığını belgelerle kanıtlar. Kur'an tncil ve Tevrat'ın Sümer'deki Kökeni, böyle bir çalışmanın ürünü. Toplumumuzun aydınlanmasına önemli katkıları olacağına inandığımız kitapta konuyla ilgili Sümer tabletlerinin fotoğrafları da bulunuyor. Çiller'in ABD Vatandaşlığı/ Adnan Akfırat/ Kaynak Yayınlan/ 68 s. Türkiye insanının aydınlanmasını amaçlayan, değişik alanlarda "kaynak" niteliği taşıyan bir kitap "Çiller'in ABD Vatandaşlığı". Kitabın yazarı Adnan Akfırat, 1957 Gaziantep doğumlu. Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü mezunu. Burslu olarak ABD'de eğitim gördü. Üniversiteden Tansu Çiller'in öğrencisi. Akfırat, 12 yıllık gazeteci. 12 Eylül koşullarında çıkarılan Yeni Olgu ve Gökyüzü adlı gençlik dergilerinin yöneticisiydi. 200()'e Doğru dergisinin vc Aydınlık Gazetesi'nin Haber Müdürlüğü görevlerin de bulundu. 1994 ÇGD Haber (")dülü sahibi. Adnan Akfırat, bu çalışmasında Çiller'in ABD vatandaşlığının kanıtlarmı belge ve tamklarıyla gözler önüne seriyor. Ittihat ve Terakki 19081914/ Fcroz Ahmad/ Çevırcn Nttran Yavuz/ Kaynak Yayınlan/ 255 s Feroz Ahmad'ın daha önce Türkçe'de üç basım yapmış olan Ittihat ve Terakki 19081914 adlı eserinin 4. basımı. Ahmad, bu yapıtında, 7 bölüm başlığı altında 1908 devriminden önceki durum; Meşrutiyet Idaresi ve 1909 karşıdevrimi; Ittihat ve Terakki Cemiyeti'nin gerilemesi, çöküşü ve yeniden canlanması; Cemiyet'in gücünü sağlamlaştırması; Ittihat ve Terakki'nin siyaseti gibi konulan inceleyerek, şu soruların yanıdarını araştırıyor: Osmanlı Imparatorluğu'nun son döneminde gelişen hangi süreçler Ittihat ve Terakki Cemiyeti'ni bir iktidar odağı haline getirdi? îttihat ve Terakki' nin homojen bir ideolojisi var mrydı? tttihat ve Terakki'nin siyaseti, "ıslahat" anlayışı neydi ve bu anlayışın daha sonraki BatıcıCumhuriyetçi gelişme açısından nasıl bir önemi vardı? Feroz Ahmad bu yapıtıyla, böylesine önemli bir konuyu araştırıp inceleyerek, bilgimizi genişletip bizleri aydınlatıyor. Aydınlatıyor diyoruz, çünkü bizdeki arşivlerin içler acısı durumu bir yana; Sina Akşin'in deyimiyle "bazı mutlu araştırmacılar dışında, herkesc kanaklar" bölümünde görüleceği gibi, lngiliz Dışişleri Bakanlığı, Büyükelçilik ve Konsolosluk arşivlcriyle; Londra Kamu Bürosu'nda (PRO) bulunan özel belgeleri inceleyerek hazırlamış eserini. Ayrıca tahlilleıin çağdaş sosyal bilimlerin ışığında yapıldığı da göze çarpmakta. Araştırmada adı geçen kişilerle ilgili olarak "Kim Kimdir? " bölümünün, isim ve kavranı dizisinin de bulunduğu bu değerli çalışmayı, Nuran YaC U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 315 palı birer sır kiipiidür..." Oysa Ahmad, kitabın "Kay
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle