Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
olanlar karşısında suskundur Ozelleştır me akımı durdurulmuştur Sınırlı turct me çahşmaları etkılı olamamaktadır Us tclık Arap Fars kokenlı sozcuklere hıç dokunulmamakta, bunun sonucu, bu sozcukler Turkçe'nın tarlasında ozgurce cırıt atmaktadırlar Bu dıl karanlığı, bu kavram kargaşası vc bılınç bulanıklığı, Turk Devrımı'nın bır halkası olan Turk Dıl Devrımı'nın baltalanması sonucu değıl mıdır? Her ılerı, çağdaş eyleme nasıl sılle atıldıysa, dıl olgusu da bu aymazlık sıllesınden pa yını almıştır Bu dıl çarpıklığına, dığer sorunlan da eklersek nasıl rayından çıka rılmış bır duzen ıçınde olduğumuzu da ha ıyı algıları? Ne demıştı Turk Devrımı tarınçısı Enver Zıya Karal "( ) Uluslar, tarıhsel bırıkımlennı bırer atlamataşı gıbı kullanmayarak muzeleştırme yolunu tu tarlarsa, gunun bırınde topyekun muzelık olmaktan kendılerını kurtaramazlar " Anlayana karanlık denızde bırer fenerdır bu sozler Ben de dıl sorunumuzun çozume ulaştırılmasında kışısel duşuncelerımı şoyfe sıralayabılırım 1 llkın 'Iurk Dıl Kurumu "sıyaseten gasp" durumundan kurtarılmalı, daha sonra bu ulusal kurum, Ataturk'un 1 Ka sım 1936 gunlu Meclıs açış konuşmasın da belırttığı uzere, taın ozerk.dcmokra tık, Kemalıst Dıl Devrımı yolunda uğraş vercn Ulusa! Turk Dılı Akademısı'ne do nuşturulmelı, yıne bu kuruma, Doğu Turkçesı'nın lcnçelen U7erınde araştır malar yapan bırımler de eklenerek Âsya Turk Cumhurıyetlerı'nın de benımseye ceğı "ürtak Çağdaş Turkçe'nın oluşu muna çalışılmalıdır 2 Gazetelere 'Dıl Koşelerı" konulma lı nereden gelırse gelsın dılımıze gırmeye çalışan tum yabancı sozcuklere karşı sa vaşıma başlanılmalıdır Bılımsel vc tek nolopk gelışımın getırdığı çoğunlukla Batı kaynaklı kavram ve terımlerın de Turkçe karşılıkları Ulusal Akademının yarı kurullarınca bulunup gorsel, ışıtsel ve yazılı basında kamuya nemen yansıtıl malıdır 3 Fransa'da kabul edılen "Anadılı Koruma Yasası" benzerı bır yasanın bız de de çıkarılması sağlanmalıdır Yurttaş ların ve kuruluşların Turkçelerı varken yabancı sozcuklerı kullanmamaya ozen gostermelerı ıstenmelı, ısrarla yabancı 1 sozcuk ve tumceler kullanarak Turkçe'y bozmaya çalışanlara gereklı ceza ve yap tırımlar uygufanmalıdır 4 Okuîlarda ıyı bır anadıl eğıtımı verılmelı, anadıl bılıncı uyanık tutul malıdır Yıne tum okullarda ozturkçe dıl kolları kurulmalı, bu kollar gostermelık değıl, etkın çalışmalar yapmalıdırlar 5 Sanatçılar, yazarlar ve ozanlar Turk çe'nın engın kaynağından bılınçle yarar fanmalı, yenı ve ozgun soylemler uret melı, Turkçe'nın sozcuk, sozcuk salkımı, tumce, tanım, anlatım, ses ve mecaz zen gınlığını, soyutlama gucunu kanıtlayan evrensel boyutta yapıtlar vermelıdırler (Zaten Azız Nesın, Yaşar Kemal, Melıh Cevdet, Salah Bırsel, Nâzım Hık met bunu başarmış sanatçılardır) 6 Ulusal Turk Dılı Akademısı dıl bılıncı sorununu gundeme getırmelı, toplumu somut orneklerle aydınlatmalı, bu konuda etkılı yayınlar yapmalıdır 7 Lcvha ve tabelaların Turkçe sozcuk ler ve tumcelerle yazılması sağlanmalıdır (Bu sorun Turk Dılı Akademısı'nın beledıyelerle ve çeşıtlı kuruluşlarla ışbır lığı yapmasıyla çozulebılır) 8 Yabancı ulkelerdekı ışçılerımız ve dığer yurttaşlarımıza ve onların çocuk larına Turkçe eğıtımı verılmelıdır Ayrıca yabancı memleketlerdekı yenı kuşaklara anadıl sevgısı aşılanmalı, Turkçe ıyı oğ tctılmelıdır Alı Dundar'ın "Dıl ve Bılınç" yapıtı bunları duşundurdu bana Hele bır de polıtıkacılar okusalar bu vazıları Konuş maldrını dınleyın bır o kadar gereksın melerı var kı bu konulara • * Dil ve Bilinç/ Alı Dutıdar/ Prospcro Yaymları/ Ankara 1995 C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 3 1 5 James C. Scott'tan "Tahakküm ve Direniş Biçimleri" Bir Sanat Olarak Direniş Biçimleri olarak, ezılenlerın daha az bı lınen ve şımdıye kadar buyuk olçude kuçumsenen dırenışle rıyle ılgılı venlerı gozler onu ne serıyor Bunu buyuk bır duyarlılık, ınanç ve uslupla yapıyor, ve zaman zaman da na unlu tarıhçılerın ve sosyo logların ıktıdar, tâbıyet ve ıs yan konusundakı yerleşık açıklamalarına ığnesını buyuk bır becerıyle batırıyor Temcl konular kolelık, kulluk ve dığer cesaret biçimleri, kast sıstemı, dığer lcoylu top lumları, sömurgecılık, gundelık proleter sınıf Uışlulerı, (tamamen ıkna edıcı olmayan bır temelde gozardı etme eğılımınde olduğu) cınsel ayrımcılık ve dıktatorluk lerde polıtık ezılmedır Verılerını, çok sa yıda alcademısyen ve romancının yanı sıra Bloch, Burke, Cohn, Foucault, Geno vese, Goffman, Hıll, Hobsbawm, Moore (kıtabı Adaletsı/lık'le bır 'tartışma'), Ru de ve Thompson'ın yapıtlarından al'yor Ama perspektıfı, oncekı çalışmalarına olduğu kadar, buyuk olçude Foucault ve hdelman'a da dayanıyor Uçuncu bolumde Scott hakım olanla rın kamusal senaryosunu oztemsıllerının bıçımı amaçları ve mekanızmalarını ele alıyor Hakım olanlar bır oybırlığı go runtusu yaratmak ıçın, gızlcrne vc guzel leştırme, ortmece ve lekeleme teknıklerı nı kullanarak, ıktıdarlarını teşhır ederler (ve bu arada genışletmeye çalışırlar), bu costerı tâbı olanlar ıoın olduğu kadar kendılerı ıçın de gereklıdır Scott daha sonra sanayıleşmemıs toplumlardakı tâbı grupların gorunurdekı sessızlıklerıne ılışkın geleneksel açıklamaları ele alıyor tlk olarak Weapons of the Weak'de ıfa de edılen, ama DU kıtapta açık bır şekıl de "modern" toplumlara uygulanabtlır hale getırılen hegemonya, yanlış bılınç ve kapsama teornerının guçlu bır eleştırısını DU noktada gelıştırıyor Beşıncı Bolumde Scott, sureklı olarak onurlarına yapılan saldırılarla karşı karşıya lcalan tâbı grup uyelerının, savunmalarını ve so nunda muhalıf bır alt kulturu gelıştırdıklerı toplumsal alanı yaratma ve genışletme mucade lelerını araştırıyor Daha sonra, daha ayrıntılı bır şekılde 'tâbı grupların, dırenışlerını kılık de ğıştırmış bıçımlerde kamusal senaryoya usul usul sokmayı başaruıkları turlu turlu stratejı ye" dıkkat çekmeye gırışıyor (s 136) Bu, çeşıtlı kılık değiştirme bıçımlerının araş tırılmasını ıçerıyor anonımlık, ortmece, homurdanma ve benzerı Ama bu edım lerın otesınde, gızlı senaryonun halk kulturunu sureklı olarak değersızleştırmeye çalışan hakım kulturel dcğerlerı baltafamaya hı/met ederek, populer kulturel gosterılerde yuzeye çıktığı daha ayııntılı kılık değiştirme biçimleri vardır Scott, sozlu kulturu, halk masallaımı \e çeşıtlı bıçımlerde sımgese! tcısıne tevırmeyı araştırırken rıtuel tersıne tevırmelerın yalnızca tâbı grupların guçsu^luklcrını gostermeye ve pekıştırmeye hızmet ettığı şeklındekı "emnıyet supabı" ortodokslu ğuna karsı guçlu bır arguman gelıştırıyor Aslında, kıtabın gerı kalanı, bır yanda bu tur geleneksel yorumların /ayıflığını, ote yanda rıtuel etkınlık ıle daha ıyı bır yaşam ıçın belırtık maddı talepler aıasındakı çok yakın ılışkılerı gostermeye vonelık Tâbı grupların altpolıtıkasına ('polıtık mucaoclenın mutevazı bır alanı ) (s 191) ılışkın araştırmalar yazan 'gızlı se naryoyu pratık dırcnışın bır ıkamesı ola rak değıl, onun bır koşulu olarak duşun mek daha doğru olacaktır' sonucuna go turuyor 'lktıdarın Saturn Bayramı' başlıklı son bolumde, ezılenlerın polıtık becerıklılık lerının bu tıtız kaydı, zaferlerının, gızlı olanın bırdenbıre sarsıcı bır şekılde açığa çıktığı, hakım olan ıle tâbı olan arasındakı ılışkının temelden sorgulandığı du rumların selamlanmasıyla patlama noktasına ulaşıyor Bu açıklamayı hem entelektuel olarak ıkna edıcı hem de çok etkıleyıcı buldum, bu, akademık bır tez de bulunması beklenecek bır şey değıl Pekı bu muthış araştır macı Bırleşık Krallık'ta ne den yaygın bır şekılde 3 okunmuyor Sanırım bır anlamda çok dar goruşlu bulunduğu ıçın Yuzeysel olarak kıtap koyluler hak kında ve Guneydoğu Asya hakkında gıbı gorunuyor, bızım ıçın hıçbır şey yok sonucuna varıyoruz Koylu dırenışını goz ardı eden ya da 'kendılığınden', 'sımgesel', 'bınyılcı', hatta 'polıtıka oncesı' dıye bır kenara bırakan butun bır okul, Scott gıbı yazarların karşı argumanlarını dıkkate aî maya ısteksı? gorunuyor Ama dar goruşlu olan Scott degıl, dar tarıhsel, coğrafı ve dısıplıner odak larıyla dar goruşlu olan on lar • *Glasgow Ünıversıtest Çevıren Murat Kocadağlı (Soaology Book Revıetvs dergısınden almtnıştır ) Sorunun çözümii James C. Scott "Weapons of the Weak"de, yoksul köylülerin güçlülerle karşılaşmalarında benimsedikleri koruyucu kılık değişikliklerinı ele alır. Tahakküm ve tâbiyetin kültürel kalıplarının analizi için daha genel bir çerçeve geliştirmeye yönelik olan "Tahakküm ve Direniş Biçimleri" ise bu 'kılık değiştirme ve gözetim' diyalektiğinin daha derin ve daha geniş bır araştırmasıdır. PAUL LİTTLEVVOOD * H alk dırenışı ve sınıf bılıncıyle ılgı lenen Brıtanyalı sosyologlardan kaçının Scott'u gerçekten oku duğunu merak edıyorum Kutuphane nusnalarının sayısına ve kıtaplarından ya pılan ahntılara bakarsak pek az kışının okuduğu açık Oysa Scott son onbcş yıl dır, uç etkıleyıcı cılt ıçıne sıkıştırılmış olarak, bu alanda çok onemlı yapıtlar ya yımlandı The Moral Economy or the Peasant (Koylulerın Ahlâkı Ekonomısı) (1976), Weapons of the Weak (Zayıfın Sılahları) (1985) veşımdı son çalışması Scott Weapons of the Weak'de, yoksul koylulerın guçlulerle karşılaşmalarında benımsedıklerı koruyucu kılık değışıklık lerını ele alır Tahakküm ve tâbiyetin kul turel kalıplarının analızı ıçın daha genel bır çerçeve geliştirmeye yonelık olan Ta hakkum ve Direniş Sanatları ıse bu kılık değiştirme ve gozetım' diyalektiğinin da ha derın ve dana genış bır araştırmasıdır Kullandığı yontem, sozcuklerın yanı sıra jestler de dahıl olmak uzere, katılımcıların etkıleşımlerının 'kamusal' ve 'gızlı' senaryolarını karşılaştır mak ve analızı daha ge nel olan tâbı grupların altpolıtıkası bağlamına yerleştırmektır Scott, tâbı grupların dıkkat çekmcmeye çalışan dı renışlerını ınceleyerek, aynı zamanda ozgun, ampırık temellı, ama ev rensel olarak uygulana bılır bır hegemonık kapsama yaklaşımı gehştırmeyı amaçlıyor, gızlı senaryoyu 'hege monık olmayan, karşıt, muhalıf, yıkıcı soylemın ayrıcalıkh mekânı' (s 25) olarak ele alıyor Gı/lı senaryo analızının, kamusal senaryoda soy lenenın ve gızlı senaryo nun 7aman zaman ka musal kılındığı sureçle rın daha ıyı anlaşılması nı sağlayacağını ılerı su ruyor Scott argumanını tarı hın ve dunyanın dort bır yanından alınmış şa şırtıcı orneklerle gelıştı rıyor En azından kıtabın sonuna kadar, tâbı grupların hakım olanla ra karşı açık açık hare kctc gcçtıklerı nadır du rumlarfa pek ılgılenmı yor, daha çok onların daha sureklı duşuncele rını ve ortulu hareketlc rını ele alıyor Sureklı Iktidarlapı teşhlr Patlama noktası Tahakküm ve Direniş SanatlarıGizli Senaryolar/ James C Scott/ Çevıren Alev lurker/ Avrıntı Yaymlart SAYFA 13