03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Vitrindekile Hep O Eski Öykü/ Ivan Goncharov/ Çevıren TürhrAykul/ Üs Yayınları/ İV) s Büyük Rus kJasiği "Oblomov"un yazarı Ivan Aleksandroviç Goncharov, Rus yazarlarının en nesnel olanlarından birisi olarak kabul edilmiştir hcp, yani kendi kişisel beğenilerinin değer yargısını etkilemesine izin vcrmeycn bir yazar olarak. Goncharov' ıın bu romanında genç Alcksandr Aduycv, anncsinin sevecen kollan arasından çıkıp, amcasımn yanına St. Petersburg'a gelmiştir. Bu büyük kente gelişinin anıacı başı boşoir ilgi ve ögrenme hevesi değil; hesaplı, duygusuz ve kötücül olan her şeye karşı savaş verme karar lılığıdır. "Buraya soylu etkinlikler için duyduğum yenilmcz bir istek, bir susuzluk sürüklcdi beni" demektcdir bu toy idealist Ve işte karşıtı amca: Pyotr Ivanoviç Adııyev. Kenrli, bir cam vc porselen fabrika sı sahibi, yüksck dereceli bir devlet memuru. Gelişmiş pratik bir kavrayışa sahip bir adam. Aleksandr amcasına şoyle der: "Sizcc duygular da buhar gibi denctlcnmcK zoruııda.Biraz sal, sonra birdenbire kcs. Vanayı bir ac bir kapa...". "Evet, ve işte bu yüzden doğa insana DU vanayı vermiijtir, adına akıl dediğimiz bu vanayı" diye karşıhk verir amca. Yürcğin buyruklarına mı, aklın buyruklarına mı uyarak yaşamak ge rekir? Iste, ne romanda ne de yaşamda bitmeyen çelişki...Okuyun Goncharov'un bu ilginç romanını, çok keyifleneceksiniz. Anlatacaklarım Daha Bitmedi.../ Alissa Walser/ Çevıren: Ozlcm Ertan/ U.v Yayınları/ 71 s. 1992 yılında "Armagan" adh bir öyküsüyle Ingcborg Bachmann ödülü alan Alman kadın yazar Alissa Walser Türkiyc'ye gelir ve lstanbul'dan Pamukkale'ye uzanan yolculuğunda yaşadıklarını kaleme alarak öyküleştirir. "Anlatacaklarım Daha Bitmedi..." kibaöykülerden oluşan, okuyucuyu sıkmadan kendi dünyasına çeken ilginç bir kitap. AHLAUMKIAKIM MHA BITMtU... bu tutkunun aşırılıklarının, yok ediciliğinin bircr tanı &• . Politika ve Propaganda/ JeanMarie Domenach/ Çevi ren: Tabsin Yücel/ Varlık Yayınlart/ 127 s Propagandanın siyasal yaşamdaki learvmarK» yeri büyüktür. Siyasal harekctlerin domenach geniş halk kitlelerine yayıldı^ı ça^ımızda, bu yöndeki propaganda çalışmalarının hızlanması da, doğal bir sonuç olarak ortaya çıkmtştır. Bugün, özellikle ideolojİK çalışmaların araya girmesiyle, Batı anlayı şında demokrasinin egemen oluufiu ülkelerde oldugu kadar, Doöu anlayışında d a s y demokrasiyle yönetilen ü ülyş y d ü l l d kelerde de siyasal propaganda, geçen yüzyıllarda gö rülmcmiş bir yoğunluk ve etkinlik kazanmıştır. Bu propagandanın niteliği, yolları ve yöntemleri, elimizdeki kitapta bütün yönleriyle ele alınarak tarafsız bir açıdan incelenmektedir. Uçarcasına/ Ömıt Ba&cı/ Kendı Yaytnı/ IX i s. Aşktan özgür cinselliğe, cspriden ironiye, gökyüzünden deniz diplerine, tstanbul'dan Mombasa'ya ve Masai Mara'ya, kaskatı gerçeklikten irrasyonelc, hayalden hakikate, hayatın binbir şekü ve görünüşünii kendi prizmasından geçirip içselleştiriyor. Bazen onun göklerde bu lutlar gibi yoğunlaşıp, dağıldığını ve bir Laşka an isc diplerde 'derinlik sarhoşluğu' içinde eridiğini farkediyorsunuz. 'Nev'i şahsına münhasır' bir ilk deneme! Kitabı isteme adresi: Ümit Bağcı Yalıboyu C.ad. No: 32/4 BeylerbeyiIstanbul. Tel.: (0216) 318 43 79 Böcek/ Erhan Bener/ Ümit Yayıncılık/ 200 i. Erhan Bener edebiyat dünyamızın en üretken yazarlarından biri. 1945 yılında yayımlamıştı ilk kitabını Be ner. ü günden bu yana kırka yakın kitaba imzasını koydu Erhan Bener. "Böcek", şu günlerde ya/arlık yasamında ellinci yılını kutlayan Erhan Bener'in, hümanizmini en çarpıcı biçimde sergiledi^i bir baş yapıt. Romanın kahramanı Recai Bey kaba, ilkcl, iskenceci, rüsvetçi, kadın ve aydın düşmanı, her yönüyıe nefret edilebifccek bir polis komiseridir. Çocuklugundan beri yaşadıklarının vc yaşam koşullarının yarattığı bilinçaltı öfkeyle, etrafındakileri birer böcek olarak algılamakta ve onları yok ederek toplumu pisliklerden anndırmayı düşünmektedir. Bu islevi yerine getirmenin bir aracı olarak gördüğü mesfeğinde ki faal görevinden uzaklaştırılmasıyla kendini boşlukta hissetmeye başlar, yok olma sürecine girer. Recai Bcy'in, edilgen bir biçimde ölümü bekleyişi ve yaşamının son 48 saatindeki dircnişlerini ele alan Böcek, Ümit Elçi tarafından sinemaya uyarlandı. Yazar, böylesine nefret uyandırabilecek bir kişi olan Komiser Recai Bcy'in, acılarıyla, tükenen özlemleriyle, yaşama yetencfiini yitirse bile yine de vazgeçemediği sevgi açlığıyla, her şeydcn önce bir insan olduğunu açığa çıkartmayı başarır. Bener'in kaleminde ucuz nefret, yerini insanın dramını anlatmaya bırakmaktadır. Anlamak olumlamak değildir elbette. Ancak Recai Bey'i anlamayı başarabildiğimiz oranda, hepimizin bir tarafmda onun bazı özellikleri nin var olduğunun bilincine vanrız. Bu bilinç, böcek olmaktan kurtulup insan olmanın ilk adımıdır. ü k u yun Erhan Bener'in bu nefis romanını, çok sevcceksınız. ı CUMHURİYET KİTAP SAYI 272 rak dişilik hcp yüksek kaygı, düşük özsaygı ve düijük toplumsal benimseme ile birlikte bulunmaktadır? Ul kemdcki sınıllararası ayırını vc azınlıkların sorıın haline dönüşmcsi nereden doğdu.* Bu sorııların cevaplannı, Ekümesi adını vcrdi^i bir dizi denek üzerinde uyguladığı deneylerle ortaya koyan Elliot Aronson'ın, " Toplumsa Hayvan" adlı kitabında bulabilirsinız. Mölln ve Solingen'den Sonra Almanya Uzerine/ Yuksel Pazarkaya/ Sıs Çarıt Yayınları/ 1X4 s Doğu blokunun çökmesiyle Alman ya birleijip büyür, daha da güçlenirken, buna en çok sevinenler Türkler olmuştu, öteki azınlıklar olmuştu. Oysa ne umııtlara kapılmamışlar, ne düşler kurmamışlardı ki... Ama sadece korkıı ve olıım düijtü onların payına bu yeni dünya uüzenindc. Irkçı saldırganlar, Hoycrswerda'dan Mölln'e, So lingen'e kadar birçok yerde, insanlan evlerinde gece uyıırlarken diri diri yaktılar... Yakmak istediler...Hükümet yetkililerinin iiji hafife alması, mahkemelerin ırkçı saldırganları "işsiz, çaresiz zavallı gençler" diyerek salıvermeleri veya verdikleri sudan cezalarıda tecil etmeleri, hele hele yargıçların ve güvenlik görcvlilerinin arasında Nazi sempatizanlarının da bulunduğunun anlaşılması, bu ırkçı saldırganları daha da cüretlendirmişti çünkü. Solingen cinayetinden bu yana geçen bir yıl icinde toplam yedı bini aşltın ırkçı saldın daha oldu Almanya'da... Niçin? tijtc, Yüksel Pazarkaya, Almanya'nın unlu yedi yazarıyla, "Mölnn ve Solingen'den Sonra Almanya Üzerine" yeniden birlikte uüşünerek bu soruya yanıtlar arıyor. Yarının Avrupası'nın gerçek yüzüyle kavranabilmcsi için bu konuşmaların mutlaka okunması gerek... Lalo'nun Tutkusu/ C.hrıstıanc hcsparrc/ Çcvircn Ay kut Dermun/ Öz^ür Yayınları/ 200 <; Rır ilkbaharın insanı altüst eden baijtan çıkarıcılığı içinde Lalo ve Jean Iuc, uç ay boyunca ilişkilerin en tehlikelisini, en sakıncalısını sınırına kadar gotürüyor. Yaşlanmakta olan bir erkek ile henüz çocuk sayılacak bir genç kızm bu karşılaşmasından bir tragedya doğuyor. Insan doğasının özünde var olan duyguları olanca gerçekliği içinde gözîerimizin önüne seren bu anlatı (Jeanl^ut, lıı/la geeen zamanın verdiği acıyla gençliğin ve olanaksız bir naştan çıkarmanın umutsuzluğu içinde çılgıncasına bir aşk özlerken, yaşamının şafagında olan Lalo, tensel zevkin ve baştan çıkarıcılığın verdiği doyumu, sonuna kadar gitmeyen aşk oyunlarını, yaşının uçarıhfiını yaşıyor), Pierre Louys'in Kadın ve Kuklası'nın, özellikle de Vladimir Nabokov'un Lolita'sının çizgisinı sürdüren bir romanın örgüsıinü oluşturuyor.Tutkunun bu kılıkırk yaran incelemebini izlerken Lolita'yı anımsamadan geçmenin olanağı var mı? Bu erkek ile bu çocukkadının yaşadığı maceranın dekorunu Paris oluşturuyor, ne var ki Lalo'lara ve JcanLuc'lara hcr dönemde, her ülkede rastlayabilir, yaşadıkları maceradan gcrckli dersi çıkarabiliriz. Her ikisi de, yakıp kavuran aşk tutkusunun, Toplumsal Hayvan/ Ellıot Aronson/ Çevıren: Türker Aykul/lh Yayınları/312 s. ... Niçin çocuklanmla (ya da işçilerimle, kadınlarla) iyi geçinemiyorum? Niçin ben yalnızlıg'a yazgılı kalırken başkaları kolayca arkadaş edinebiliyor? Niçin insanlara açılmakta güçlük çckiyorum? Niçin., insanlar böylesine güvenilmez? Ofkemle başedebilmem icin ne yapmam gerekiyor? Gerçekten eski kocamın söylediği gibi ben yosnıa mıyım? Bir erkekle karşılaştığımda beni hemen yatağa götürmek isteyişinin nedeni nc acaba? TV'dc gösterilen siddet içerikli dövüş filmle rinin çocuklar ve yetişkinler üzerindeki etkisi nedir? Toplumumuzda adam sendeciliğin, vurdumduymazlığın kaynaklandığı yerler bizi ne kadar ilgilendıriyor? Neden dişi rolü ev, çocuklar ve evliliğin cerçevesinde kalmakta, statüde yükselmek ya da farklılaşmış işlere girmek sırurlı tutulmaktadır? Neden geleneksel olaSAYFA 2 0
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle