Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
M VRVf boğuşup duruyorlar sığınmacı yüklerinin altında, rastgclc bir adım atmaya çalışarak kanklar üzerinden. Çok fazla taşıdıkları cşya. Yükleri fazla hantal. Er gcç bir şeyleri bırakmak zorunda kalacaklar. Bavuiları vc scpeüeriyle boguşmalarıni seyredıyorum; geride bıraktıkları çiftlik evi gibi, her dakikasını hatırladıklan yanan günün it,inde bir geçir anyorlar kendilcrinc, bombalanmiij gcçmişin dumanı bir leke bırakmryor göklerin külrengi kayıtsızlığında. Acaba gelip geçecekler mi yanımdan? Hiçbir şey söylemeden? Nereye gidccelder? Ve bir mcvsim olacak mı birilerinin tarladaki tolıumun yeşerdiğini goren? 4 MART 1844TE TARNAST'TA OLEN GOTTLOB FABIAN'A Brandenburg'da, Vormarz'da benimkinden altı demir kuşak önce kanın ve roprağın ötesindc bir yeldeğirmeni işletiyordun Tamast'ta. O hantal değirmenini biliyorum, uysal vc sağlam, ahşap ve beyaz, Brandenburg ovaları üstünde kendini usulca rüzgâra bırakan. Taşlarını tanıyorum, öğüten taşlannı, ince olan her şeyin ilkesini. Senin dikkatini biliyorum, bakışını, sabrıru ve göğünü: aynı yeldegirmeninin dönmeyen kanatlarıyız bız, adsız bir rüzgâra asıli, havadan kopardmış bir soluk, yeniden havaya dönüşen. DİKKAT KESİLMEK Pcncerenin önünde durmuş, kürek çeken üç Italyan kadınını seyrediyorum, sallanan, yanayatan sandalın içinde, kahkahaları geliyor kulagıma, kabının doğal biçimini alan su gibi. Gitme. Bir göz at. Sence de şu parlak kırrruzı, kloş etekli hoppa kız Zelda Fitzgerald'a benzemiyor mu? El sallardım ona, iki clim de senin blıızunun düğmelerini çözmüyor olsa. ALEN CURNOWA Gölde günün son ışıkları ve geminin dümen suyu gümüş bir titreşim içinde: evet, her an sonu gelebilir dünyanın ve her şey bitebilir (her halde) ama sen önce bir nefes çekcceksindir pipondan ve yeni bir öykü anlatacaksındır güzel güzel, sessızce dikkat kesilip gozlerini kısarak ve Leviathan'ı yakalamış bir insan gibi mutlu yüzünü buruşturarak: konuşman, bir dostla açık kırlarda yürürken sonunda sert taşlardan öriilü bir duvarı geçip birden denizle yüzyüze gelmek gibi bir şey. ama yazarken güvenle o büyük suya bırakıyorsıın kendini ve yolculuğunu özdeşleştiriyorsun gemiyle, dümen suyunun ak köpükleri hiç kararmayacakmış gibi. CUMHURİYET KİTAP SAYI 272 D EĞ I 5 î I H NEN İ 5 T E V E N L E R E . HI I H P Virginia kloolf M i nâ ür ga n Çağımız ingiliz ve dünya edebiyatının en önemli yazar vs eleştirmenlerinden Virginia Woolf, kendini bir ırmağa atarak nayatına son verdiğınde arkasında 15 kitap, sayısız eleştiri, deneme ve hikaye ile çok hacimll bir günce bırakmıştı. Prof. Minâ Urgan, bir biyografik roman niteliği taşıyan kıtabında, yazarın hayatının yanı sıra, eleştirmenliğini, roman türünde yapmak istediklerini, VVoolf'a göre feminizmin anlamını, Bloomsbury grubunu ve kocasıyla kurduğu Hogarth Press'i inceledi. Bellı başlı kitaplarını değerlendirdi. Urgan, hayranlıkla ama tarafsızca, hem insan hem yazar yönleriyle bir Virginia Woolf portresı çizdi. . . . Dosdogru Günlüh F i h re r Ü rg ü p Kimdlr Fikret Ürgüp? Bir iç hastalıkları uzmanı mı? Bir psikiyatr mı? Sait Faik'ın yakın dostu ve doktoru, Kafka'varl (ama kendine has) hıkayeler yazan iki kitaplı bir yazar mı? Bir dansor mu? Dunya kıbarı bir marjinal mı? Mavı Melek fılmindeki profesör mu? Kıyıda köşede kalmış bir ressam mı? Dosdogru Günlük, onlarca insanın gerçekleştirebileceği ışlerl bir ömüre sığdıran Flkret Ürgüp'ün klm olduğunu gözler önüne seriyor. Sahi, kim bu Fikret Urgup? ,. YAPl K R h ü l oıao YAYINLARI ; 0 7 2 3 C a l a ı a s . u a y H O Ü ' 5 0 I s ı a n b u l T c l ( 0 2 1 2 ) 2 9 1 Ofl 2 4 ( 4 h a t ) F a x ( 0 2 1 2 ) 2 9 3