Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
RAFFLES OTELt Sıngapur Dıyelım, sömürgecinin biri boğazı hızla geçip bir balıkçı köyu gördü. Sonra bir jjchre vardı. Dıyelim, gelecek afyon ticarctiydi, çay ticareti, linıanda geçit trirenleri, gi/lı dernekler, Collyer Rıhtımı'nda çekçekler, sokaklarda gösterıler. Diyelim, bir Ermeni satın aldı müflis bir albayın çay salonu işlettigi bir villayı ve beyaz bir otele çevirdi, sıra sıra sütunlar, yasemin ıtırları, palmiyeler, kamış perdeler, ve avlusunda piyanoda valsler çalınan bir yer: saf kızla capkın herifin evliliği. Ve insanlar olürlerken Somme'da ve Passchendaele'de (yavaşça) ilk kokteyli çalkalıyordu bir barmen. General Percival piposunu tüttürüp savsaklarken Singapur'un kara savunmasıyla ilgili önlem almayı, Japonlar bisikletleriyle iniyorlardı yannıadadan aşağı. Çünkü bir baştan çıkarmadır tarih: verandada kokteyl, sonra akşaın yemeği t * Michael Hulse / Şiirler / Çeviren: Cevat Çapan "Dumen suyunun ak köpükleri hiç kararmayacakmış gihi Michael Hulse Günümüz tngiliz şairlerınden Michael Hulse 1955'tc StokeonTrent'te doğdu. St. Andrcws Üniversitesi'nde Alman F,debiyatı Bölümü'nü bitirdikten sonra ErlangenNürnberg, Eichstatt ve Koln iiniversitelerinde tngilız Edebiyatı dcrslcri verdı Birçok îngiliz ve Amerikan dcrgilerinde eleştiri yazılan ,£. yayımlanan Michael Hulse, Goethe, Jacob Wassermann, Luise Rinser, Botho Strauss ve Elfridc Jelinek klasik ve modern Alman yazarlarından çeviriler yaptı. Knotuıng and Yorgettırıg (1981), Prnpaganda (1985) ve Eatıng Straıobemes in the Nccropohs (1991) ndh sjir kitaplanyla çeşitli ödüller alan şaır t993'te lnciliz Kültür Heyeti'nin îstanburda diizenlecıiği bir şiir cevirisi scminerine C.arol Ann Duity, Michele Roberts ve Susan Bassnett'le birlikte kattlarak Türk şair ve çevirmenlerinın ortak çalışmalarıyla Tıırkçe'den tngılizce'ye ve tngilizce'dcn Türkçe'ye yapılan çevirilere katkıda bulundıı. Bir siirediı Türkiye'de bulunan Mithael I lulsc bu kez de Ankara'da, Izınir'dc ve Istanbul'da çeşitlı üniversitelerde ve tngıliz Kültür Heyeti'nde Modern Ingiliz Şiiri üstüne konteranslar vermektedir." SAYFA 18 saat sekizde ve saygılı nefreti garsonların. Yağmurdan sonra hava açık gene. Yıldızlar birer delik çivit rengi gökte. Bir tngiliz lorduyla leydisi gaydalann "Kahraman lskoçya"yı çaldığı özcl bir şölene buyur ediyorlar konuklannı. Adada son öldürülen kaplanın büardo masasının altında vurulduğunu söylüyor bir Avustralyalı yemin ederek. Budala imparatorluk bu. Havuzda yüzerken gece yarısı babamı diişünüyorum. Bir caz orkestrası çalıyor barda. Savaştan sonra Raffles Alanı'nda bir tekstil şirketinde çalışıyordu babam ve bir gün şoförü erkenden gelip onıı uyarmii; ve acele îngılizierin silahlanarak kapalı pancurlar arkasında korkularını belli etmeden beklcdikleri bir villaya götürmüştü; bütıın o gözü dönük öğleden sonra ve biitün gecc fısıldaşarak, palmıycnin yapragı kıpırdayacak mı diye dikkat kesildıkleri, tıpkı şimdi masum havada saksofonun karanlık soluyuşunda titrediği gibi. SIĞINMACILAR Bııtun gece, karanlıktan sersemlemiş, uykunun cenaze arabasını sürüyordum ölüm düşlerinin içinden ve sabahJeyin uyandığımda, bir sava^ fotoğrafına girmiş gibiyim sanki: karşıdan sürülmüş ve verimsiz bir tarlanın kesekJeri içinden düşe kalka üç kadın geliyor bana do$ru, siyahlar içinde, kamburu çıkmış yaşlı bir kadınla kızlan CUMHURİYET KİTAP SAYI 272