03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

NEVVAL ÇİZGEN £{ f I 1 üm uygarlıklar başlangıçlarım I savaşçılara lıorçludurfar ve J kenJi kültürleriyle bu sınıfı egitirler. Savasçı sınıfın külrürii, tıygnrlı gın kültiirü ılc aynı olamayacağından, aradaki mesafe hiçbir zaman kapanamaz. Belirgin iarlclaı ı ulan ü<, savaşçı smıdn geIenckleri bu kiiabın konulannclan birini oluşturmaktadır. Yinc de sonuç olarak tek bir savaşçı sınıl kültiirü olduğunu söyleyebiliriz. Insanlığm buşlangıcından çagdaş dünyaya varışına dek gcçcn süre içindc göstcrdıgi dog"işıkiıkler ve gelişme lcr, savaşın tarihini ohıştıınnaktadır' di yor lohn Kecgan "Savaş Satıatı Tarihi" kirabmın girişinde. "Askerlcr diğcr crkeklere benzenıez" yargısını ise askerlerin bir kabHe yaşamı içindc vc anlayışında »1 malarıyla açıklıyor. Napolyon'un savaşlaıma katılmış dcncyinıli bir Prusyalı sııbay olan Clausc witz'in cn çok tartışılan vc ınanılan cscri "On War" ile başlayan savaş tarihi vc sa vaş nedır sorusu kitap boyunca tartışılan bir konu. Bu uygarlaştınlmış savaşın sınırlannm birbirinc zit ikı insan ripi tarafından çizilmesi ilginçtir: Banşseverler ve "yasal olarak silanlandırılmışlar". Yasal olarak silahlandınlanlar hcr zaman saygı görmüşlcrdir çıinkii bu saygıyı uyandıra cak araç vc gcrcce sahiptirler. Barışsever Ierin değeri iso "ancak I Iıristiyanlığın kuruluşundan bu yana gcçcn iki bin yıl içinde anlaşılmıştır" diycn yazara ben hiç katılmıyorum! Hıııstiyaıılıkla başlayan savaşlar vc sömürgcci savaş geçmişi biraz atlanmış gibi gcldi bana! Kitabın öncmi ise savaşın aslında kül türün bir göstergesi olduğunu, çoğu zaman kültürcl biçimleri saptadıöını vc bazı toplumlarda küîtürün ta kcndısi oldıığu nu bizc aktarmasıdir. Savaşın doruk noktasınin yaşandığı korkunç bir yüzyılı ar kamızda bıraknıaya hazulanırken bu kita bı mutlaka okuınalıyız. Böylccc savaşın ncdcnlcri, kimlik, kültür vc sılah sanayii üstünc daha dcrinlikli sonuçlara varabile lim. Bu kitapla hirlikte okunması gercken ikinci kitap Alvin vc Heidi Tofflcr in "21. Yüzyılın ijafağında Savaş vc Savaş Karşıtl Mücadclc"dc Sabah Yayınları arasında yayımlandı. Tarih boyunca insanların sa vaş yapma yönteınlcrınin onlann çalışma yöntemlcıini, düşünınc biçimlcrini nasıl etkilediğini anlatıyor kitap. Tofflcr hepi mizin tanıdığı ycni fikir üretim gücüylc karşımızda ve yeni yüzyıl için ycni for matlar pcşindc. "Karmaşık dünyada kinıi zaman savaş, daha büyük vc korkunç bir savaşı örılemck için araç olur. Yani, savaş karşıtı miicadele olarak savaş"* diyor Toffler. llcr iki kitabın ö/.gün buluşma noktası küllürel davranışlarımız vc düşünme bıçi mimizlc savaşın yakın ilişkisidir. Bugünün teknoloii dünyasında vc ycnilikJcrindc yaşanan dcğişikliklerin heınen ordulara vc savaş yapma biçimlcrinc dc yansıması gi bi. Dünya bir büründür ve bunu böyle al gılamaz isek çiftc standart kaçınılmazdır. Savaş biçinılcrinin tarih içindeki degişimIeriııi çcşitli açılardan anlaran iki kitap da bize yeni bir pcrspektif kazandırmakta. Geçmişi okurken Toffler'm gelecck, dün yasını da değerleııdircbiliyoruz. Barışı koCUMHURİYET KİTAP SAYI 272 Savaş üzerine iki kitabın anlattıklan Savaşın ve uygarlıgın kültiirü iiü Günümüz savaşın ve savaş karşıtı mücadclcnin yan yana sürdüğü bir çağ haline dönüştü. Bu lconuda yayımlanan iki kitap bu konunun, güncelliğini nc kadar koruduğunun bir gösffergesi. Savaş nedlr? ya'yı Ortadoğu vc lran'dan ayıran bu nehridcn çevresin dc insanlar atı ilk chlilcştirdiler, arabaya koştular ve cycrlcdiler. Scyhun nehrinin yola çıkan ordulaı HiııJistan, Çiıı vc Avrupa'da imparatorluklar kurdular. Modcrn dünyada ve kültürlcrinde insanların çift kişilikli olmaya zorlandığını çünkü nüklcer silah yapan ülke vatanuaşfarmın hcrn insan yaşamının kutsallığına iııanması henı dc savaşçı görüşü kabuletmcsi bcklcnmcktedir. BcİKİ de bu çifte kişilik (şizofreni) Bosna'yı, Çeçenistan'ı görmemezliktcn gclmelerine nedcn olurkcn Kuzey Irak icin yaptınm uygulama rahatlıgı sa^layabiliyor onlara. Bunu kabullcncn bir cümle etkileyici: "Fransız Devrimi ilc başlayan yüzyıl boyunca askeri mantık ile kültürcl degcrler birbirine zıt yollar izlcdi." Ama yazarın niyeti "uygarıık vc küîtürün savaşa yatkın geçmişindcn barışçıl aeleceğe doğru uzanan yolun çizilmesinin kitabının ana fikri" olduğuııu vurgulamak. Kara ve deniz savaşlarının tarihi, savaş ta kullanılan araç ve gercçlcrin, atların yani hayvanların tarihini, istihkâm, ateş, demir vc ordular arasındaki ilişkileri aıilatan Kecgan savaşa getirilen kısıtlamalarda savaşan insanın akıl, sağduyu ve gclcneklcrin sıııırmdan kopuşunu anlatır. Yine de özgür dcgıldir iradcsi, onun üstünde doga koşulları vardır. Bu bölümdc kadınlara ilişkin söylediklerini aktarmalıyım: "Dünyada"ki insan nüfusunun yarısını oluşturan kadınlar, savaşmak konusunda birbi rine zıt dııygu vc fikirlerle yüklüdürler. Kadınlar bir savaşın bahancsi ya da nedeııi olabilirler; ilkel toplumlarda birinin karısını çalmak kavga çıkarmanın en öncmli nedenidir." tstisna dışında kadınlarin savaşmak cy leminden uzak durduklarını söyfeycn yazar "ama kadınlar savaşmazlar" diyor. "Kadınlar kendi aralarında pek kavga et mcdikleri gibi, askeri açıdan savaş tanım lamasına giren eylemlerc katılmazlar. Eğer savaş, tarih kadar eski, insanoölu kadar cvrensel isc, artık yalnızca erkeklcrin tckelinde olan bu eylemin son derece öncmli sınırlarına girmek zorundayız." F.rkcklcrdeki testeronon hormonunun saldırganlıkla yakın ilgisi olduğunu da bclirtir. Aynca saldırganhk, hayatta kalma olası lığını arttıran genctik bir kalıtımdır diyerck gen çalışmalarından söz edilmckte. Yine dc savaşmanın kökünde yatan olayı bulabilmek için psikoloji, etofoji ve ant ropolojiye yönefmek gercktiğinc işaret edcr. Çünkü yaşammı sürdürebLlmck için hayvanları öldürcn bir avcı olmaktan çıkıp hcmcinslerini öldüren saldırgan bir katil haline nasıl gelmiştir insanoğlu? İlkel toplumlarda en öncmli kavga ncdeninin kadın olduğu bilinmektedir ama Birinci Dünya Savaşı ne olacaktır? Neye görc incclcnecektir? "tlkellikten modernliğe gcçişin ana göstergesi olan 'subaylar' vc orduların ortaya çıkışıdır" diyor yazar. Ama antropologlar bir türlii savaşlarla il gınlaşmaya başladı. gilcnmezler. Çift taraflı bıçaktır bu konu. Bu baskımn cn çok Amcrika'da his sedilmesi isc boşuna değildir. Çünkü ııük leer güç haline gclcn Amcrika 1945'ten sonra da antropoloji nin vatanı haline gel di. Savaş antropolojisi 50'den sonra yay Kadmlar ve savaş Alvln Toffler rumanın güçlüöü hcpimizin sorunu halinc gelecck çünkü şicldet hep tırmanacak, araçlar kolaylaşacak. Birinci, ikinci ve üçüncii dalga savaşlardan uzay savaşları na ve bilgi savaşçılarına sıçrayan Tonler'i okumak için siz sıraya koyun ben yine John Keegan'a dönüyorum. Kültür açısından savaşın deöerlendiril mesi içinde l^askalva Adası, Zulular, Samuravlar vc Mcmlukler ver almakta ve Türkferitı adı çok gecmckte savaşçı olarak. Burada ilgimı çekcn bırçok tarihsel olayı Saddam Hüseyin'e kadar gctirip ilişkilendiren yazar konu Türkler ve Osmaıılı olunca clindeki köhnc "Türk imajı'nı kullanmakt.ı. Bu konudaki yüzyıllar dır var olan şaşmaz dıırum gcrçekten şa şırtıcı! l'opkapı Sarayı'nı tam bir çadır olarak de^erlcndirmesi ve Osmanlı padişahlarının Topkapı'nın bahçesıne çadır kurup oturduklarını yazıyor! Topkapı gö çer kamnından farklı değildi diyor (s. 141)! Çok ilginç, hiç umulmayan yazarlar Türklcrc dair bilgi konusunda hiç titizlik vc yenilik göstermiyorlar. Bu, kitabın okunmasını daha gerekli kılıyor bence. Batı'nın kcndi kültürleri dışinuakilere bakışını da belgeleyen kitapta Voltaire incelcmcye dcğmcz bulduğu bölgeyi, "Seyhun ya da Ceyhun nehrinin kıyısında bir barbann bir başka barbarı ycndiğini bildirmekten baska bir şey söylemcycccksen, scnin topluma nc yararın olabilir.'" diye açıklıyor. Kültiirü savaşa ve konuları seçimine etki cdiyor yani. Oysa ürta As Çok savaşçı olan Amazonlar da yaşayan Yanomamöler ya da Yeni Gincli Maringlerin törensel savaş sahnclcri çok etkileyici. En vahşi diye tanımlanan kabilelerden en sakininc kadar ortak olan bir şey var savaş sırasında (ya da gösterisinde) ölen olunca bir duraklama oluyor. Katil olan kabileyi terk ediyor ya da savaş bir süre duruyor. Savaşı ve öldürmeyi kısıtlayıcı çeşitli kültürcl davranış ve gelenekler var. Öldürdükleri düşmanfarını yiyen Maoriler bile hırsızlık ve cinayeti bağışlamıyor. lntikam duygusu isc ÇOK güçlü yerleşrirıliyor. En vahşi biçimde bile kültürel etik lcrin, savaşçıların birbirine vereceği zaran smırlandırmaya çalışması çok etkilcyicidir. 1930'larda Alman gençliöi arasında savaşçı kültürü yaratılması isc kimin ilkel olduğu konusunun yine de karışık oldu gunu gösteriyor. Bu nedcnle ilkel savaş renomenleri çok öğretici okuyucu için. "Yalnızca 400 yıl boyunca sürekli dencyler ve yinclemeler sonunda savaşmanın bir alışkanlık haline geldiğini kabul etmcliyiz. ilkel dünyada bu alışkanlık tö reler ve ayinlerle sınırlandırılmıstı. İlkel lik sonrası dönemlerde ise insanlar törelc ri ve ayinleri bir kenara itip, savaşlara getirilen kısttlanıalardan vazgeçip ve şiddet eğilimli kişilerin dayanıklılık sınırlarını zorlamaya ve hatta asmaya teşvik etmiştir. Ilkcl insanların diplomasi, kısıtlama vc anlaşma konularına yatkınlıklarını ycniden öğrenmek zorundayız. Kendimizc öğretti^inıiz alışkanlıklardan vazgeçmeyi öğrcnmezsck hayatta kalamayız." Savaşların anlaşılmasında kültür savaş yapısının en önemli saptayıcısıdır. Kecgan şunu itiraf ediyor: "Batı yöntcmi savaşların başarısı aldatıcıdır. Başka kültürdeki askeri cephede başarı kazanan Batı kcn dileri arasında felaketlere neden olmuş tur. Savaş ve politikanın ayrılmazlığma karşı çıkmak ise bir bilgelik ve zortınluluk nalidir. Geleceğimiz için. Çünkü duygula rımız ancak bildiğimiz ve mantıklı kabul ettiğimiz olaylar karşısında körleşir vc hatta bizc yakın gclen kişilerin acımasız davranışlarına bir kılıf uydurabiliriz, ama aynı acımasız davranışlar yabancılar tara fından ortaya konduğu zaman bizim gözümüzde bambaşka bir şekil aldığı için, öflcelenir, nefret ederiz" diyor yazar. Bi zim gibi şiddetin pençesinde yirmi yıldır yaşayan bir toplumun bu kitabı okuması zorunluluk. Geleceğimiz için ilişkilerimize yeni bir gözle bakmalıyız. • Savaş Sanatı Tarihi/ John Keegan/ İİ6 s kkel dünyada savaş S a b a h Yayınları/ 21. Yüzyılın Şafağında Savaş ve Savaş Karşıtı Miicadele/ Alvin ve Heidi Toffler/ Sabah Yaytnlart/ 266 s: SAYFA 13
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle