Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Kapak konusunun devamı. •" Daha sonra da "Aşk îşaretleri"ni yayımlamak istıyorlar. uemek yabancı yayıncılar "Buzdan Kılıçlar"ı Türkıye'dekı gıbı sesstzce geçıstırmek nıyetınde deguler Desene, sen artık köfcf/dc is/cdiğın gibi saklanamayacakstn Ortalıklarda olman, %orulara yanıt vcrmcn gerekıyor Bu arada, Ali Semtzoğlu'nun Stock'la da yaşadığı su çevirı serüvenıni anla/iana Fransa'da sorıın şuydu: Yayınevi Fransız edebiyat dilinin geleneksel kurallarına bağlı kalarak "Berci Kristin"dc olmayan bir di'li geçmiş/miş'li eeçnıış zaman ayırımı getirmişti; oysa biliyorsun, kitabın orijinalinde böyle bir şey yok. Bir başka sorun da halk dilinden kıtabın diline özgürce aktanlmiş deyimlerin çevirisi olmuş. Yine deminkine bcnzer bir sorun ortaya çıkmış. Orneğin "kcyif olmak" dcyimi nasıl çevrılır? Bu deyim halk dilinden geliyor, ama kitabın özgün dilinde anlamını buluyor. Fransızca'ya da böyle çevrilmcli. Ali Semizogiu'nun söylediğine göre, yayınevi redaktörlerı çevirınin dilini geleneksel Fransız edeoiyat diline çekmeyc çalışmışlar; tartışma bundan çıkmış. Sonunda Ali Semizoğiu, oldukça zorlu bir tartışmadan sonra Fransız SAYFA 4 Latife Tekinden ansız gölgelerin macerası Ask isaretlerL yayıncıyı ikna edip, çevirisine dokıındurtmamış. Dolayısıyla dilin kokusunu Fransızca edebiyat kurallarına ezdirmeıniş. Stock'un semn kıtabını yaytmlayacağı dızı Teslime Nesrın'tn kttabının da ıçmdeyer aldtg'ı "Nouveau Cabınet Cosmopolıte" dıztsı, öyle değil mı' Geniş bir yelpaze oluşturan bir dizi. Benim bildiğim Virginia Woolf'tan Carson McCullars'a, Singer'dan Salman Rüştü'ye uzanan bir yelpaze. Daha once bol bol Amerikalı ve lngiliz yazarlardan kitaplar yayımlamışlar. Yüzlerinı yeni yeni Doğu ya, Orta Doöu'ya çevirmeye başlıyorlar. "Berci Kristin"den sonra lsmail Kadare yayımlayacaklar. Eh, artık gelelım "Aşk îşarctleri'ne... Istenen once kitabın hikâyesını anlat Hikâye bir kenar mahallede, aya ve yıldızlara karşı, karanlık duvar diplerinde geçiyor. Dbrt genç var. Biri kız, üçii erkek. Bu dört genç kendılerinden oldukça büyük bir "abi"ye kapılıp nayatı ve dünyayı anlama macerasına dalıyorlar. Ben kıtabı, çıkmadan önce okuyan şanslı yaratıklardan bırıyım O "abi", yani Nezir, kara paltosuyla, bu dört vencın önürıdc, gccenin içmde, karanlıkta yol açıynr, çncuklar da onun açtığı yoldan geçıp hıç de uğurlu sayılmayacak bir maceraya savrıduyorlar Nezir'in diliyle büyülenivorlar; çünkü Nezir kitabın kahramanlarından birinin soylediği gibi, "bulunmaz cumleler kuran" biri. Nezir'in çoculdara sayısız vaadi var. Biri de onları gerçeğe ulaştırmak Ama kttap btttığınde görüyoruz ki, Nezir'tn çacuklara vaadettiği şey aslında unların yazgılarıymt) Nezir çok derin biçimde etkiliyor bu dört insanın hayatını. Bunlar ergenlık çagında, adlarından başka bir şeyleri olmayan, dünyanın kuytusunda, kayıp bir yerde yaşayan çocukJar. Nezir onlara çok yeni bir dünya açıyor... Yeni ama çok korkulu... Sokakların arasından, o bildik havadan sıyrılıp, bir uçurumun içine dogru çekiliyorlar ve bir daha da eski hallerine dönemiyorlar. "Aşk Işaretlert" oldukça zındanlı bir kitap. Nezir, gcrek karapaltosu, kara cekettyle, gerekse de yeraltındaki yajamıy la karanlık göruntüler venyor Üstelık çocuklara hayattn aydtnlıgınt vaadetmekte. Ve bu cocuklar kıtapta, senın dılinle ifade cdilen cümlelerle, Nezir'le ilgili cok net bir karar da veremiyorlar, degtlmp • Evet. Nezir'le karşılaşmaları onlar için olağanüstü bir şey. Çünkü rnasalların, mmltıların dışında bir ses dııymadıkları o âleınde Nezir'in sesi onlar için çok çarpıcı. Nezir onlara dışarıdan bakan. hayata ve dünyaya dair geıçekten ilginc şeyler söyleyen biri. Cocuklar daha ilk anda çarpılıyorlar ve Nezir onları adeta çalıyor. Ama öte yandan da Ne zir'in korkutucu bir yanı var, çünkii çocukları sürekli bilmedikleri bir dünyanın içine çekiyor. . Ve türekli sınavdan geçıriyor, sürekli zorluyor Bu ılışktdc yutnusaklık yok Sert, hatta sıddet dolu bir ılıskı Yer yer manevt, yer yerfızıksel bir şıadet Manevi şiddet sürekli var. Çocukla rın adımlannı, duruşlarını, hatta soluk alışlarını, Nezir'in keskin bakışları ve sesine göre ayarladıkları bir ilişlcı biçimi bu. Nezir'in kafasında bir program var Kıtap ilerledıkçe anltyoruz kı bu programt çocuklara adım adtm uygulatıyor. • Bilgısınden ve konumundan o kadar emin ki, çocuklara hiç şans vermiyor. Latife, bence bu kıtapta entereian bir taraf var Senın kıtaplarının hepsı belirli bir kesıti, yanı dıkey bir meseleyı ele alıyordu Genellikle yoksul kesımlerin içınde yaşadıkları koşullartn dıkey bir alanınt tarıyordu Oradaki bir meseleyı, bir macerayı, yahut da bir olayı ırdeliyordu Bunda benim dıkkatımı çeken, son derece yatay bir kavrayış Zaman, mekân vurgulaması çok esnek Nezir, Cihan, Yener, Saım ve Gülhan'ın 1910'da yaşamıs olmaları da mumkün, 20H0'de yaşayacak olmaları da düsünülebilir. türkiye'de ya da Patagonya'da yaşıyor olabtlırler lnsanlığın genel durumuna iltşktn bir saptama gıbt Bazı ınsanların deiil, bütiin ınsanlığın bir mesclesı ele alımyor Her zaman her yerde yasanabilecek bir mesele. Hatırlıyor musun, kitabı ilk okuduğunda Gılgamış Destanı'nı anmıştım. Kitabı okuyanlar çok farklı şeyler anımsadılar. Sen Gılgamış/ın yanı sıra, "Eylül" romanını da hatırlamıştın. Kimi "Boyalı Kuş"u hatırladı, kimi "Bizim de bir 'Gönül Çelen'imiz oldu" dedı "Musa peyganıberin hikâyesine benzi yor" dıyenler de oldu. Ben böyle bir hi kâyeyi yazma durumuna demek ki şim' CUMHURİYET KİTAP SAYI 266