08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

rılıgın bu cn uzun kışında sabah yürüyüsjünc* c.ıkarım. Orada. eski rıhtımın ucunda çakan dcnı/ fenerinin bcni çağırdıgı ıssız kıvıya doğıu. IX \'ılın son giınu. I'J ,ıyak cekildi orta lıklaıı, "!\ıiı Maıoe" mahallesinin lünı kahveleri kapandı. Neon ışıklanyla lı ıııaııı bira/. olsun canlandıran lokanta bile. Demek kendımle olacağım bu ge cc, istanbul'dan hinlfrce kilometre ıızakra, bu kıızey kentının liman mahallesindcki biiyiik apartman katında tck başıma. ()ys,ı geçen yılbaşında . Unut geçen yılbaşım, geçen tiinı yılbaşlarını unut Istanbul'da, Boston'da, Paıis'te... "Geri dönmesi miımkun olmayan hatırlanmamalı." Cîcmilcr dc tekcr tcker gittilcr, kadınlar gibi. Oysa alı^mı^tım onlara. 1 lcr sa bah pencerenuleydiler, yatarkcn başucumda. Uyanır uyanmaz gemileri görüyordıım, gün boyu çalış,tıöım masanın üzerindeki beyaz kâğıtlaruan ne zaıııan başımı kaldırsam karşımdaydılar. Onlarla yatıyordum geceleri; düşlerinıe giriyor, siste boğuk boğuk düdük çalıyorlardı. Alımlı ve sakindiler. Sabırla bekliyorlardı limanda. Sanki hiçbir zaman demiı almayacak engine açılmavacaklardı. Öylesinc bagianmışlardı kaiın halatlarla rıhtınıa. İşıklarını sondürmü^ kcndi dünyalarına rckilmişlcrdi. Sonra, hic bcklcıncdi^inı bir anda, üstclik bir yılbaşı geccsi, tıımıı bırden peşpeşe ayrıldılaı limandaıı. Kalkar köpıüniin gıcırtılarını dııyar dııymaz anladım. Balkoııa ko^lum lıcmcn. Köprü ağır agır kalkarak karanlıkta çakıp duran eski dalgakıranın ucundaki fcncrc dogru dikilmışti bilc. "Onlar bcnden sorulur, ancak bcn i/in vcrirscm aı,ılabilirlcr cngine, onların eiendisi benim" mi deınek istiyordu okyanıısa mcydan okurcasına? Yi)ksa bütün talrası bana, bir sürtdir onıı go/.altında rııfan, en kuçük darvanışını bilt kaçırtnayan, açılıp kapa nışlarını dikkatlc izlcycn bu yabancı ya zara mıydı!' Mavi, kırmızı, yc^il, bcyaz, bcmbcyaz ışıkların ıçindc tlikilmiş gcrdck oclasının oniirıdc bcklcr gibi duruyordu. Aşağıya baktını. Once günlerdir soğuk et yüklencn Lıton şilenini gördüm, sonra "arılar'ı Tiim ışıklarını yakmı^, biıı öndcn biri arkadan ona c^ lik eden ıki "an'nin güdümiınde rıhtıından uzaklasmaya haşlamıştı. Agır ağır yakla^tı baikona do^rıı, köpruniın yanından g<(,in dar lıavu/a gircli. Arka güvertcdcn halatları biraktılar. Ycşil suya vurarı kırbacın canınıı acıtlı^ını duyumsadım. Aynı anda derin bir sıkınt! yükscldi i(,imdc. I lalatlar bir siirc görıinmedilcr, sonra "an" çekıp görürdü onlan. Baktım yavaş da olsa ııskurlar dönüyor. Gcmi elle tııtacak denli yakı nımdaydı artık, anıa yolundan döndüremezdim onu. Kollarımla sımsıkı sanp bogmak pahasına da olsa gitmesini önlcyemezclim. I lavuzun öbür ucundaki köprüniin açılmasını beklemeden arka odaya yöneldiğimde bir ikinci geminin daha demir almakia oldugunu gördüm. ()nu da izlcmiştim günlcrcc; paslı tck CUMHURİYET KİTAP SAYI 266 nesini, bacasını, görüş alanımı kapatan vinçlerini liile kanıksamıştım. O da gidiyordıı iştc, Lctonya şilcbinin ardından burayı tcrkcdecek, bir baska linıana vanncaya dek günlercc, bclki haftalarca açık dcnizdc yol alacaktı. Gcmicilerin yılbaşını denizde kutlayacaklarını dü^ündüm. Bclki bir ijiijc ^arabın bclki ucıız maıka bir şampanyanm çevresindc. Aına birarada; scvdiklcrinden, yuvalaııııdan ıızak da olsalar, neşe için dc... Odama, lambamın üjigında bcnı bcklcycn Türk^c sözcükJcrin sıcaklıgı na donmcden once Behcct Necatıgil'in bir şiıri gcldi dilimin ııcuna. Istan bul'ıın bir mczarlığına dcmir attığından bu yana uzak yolculukların düşünü dc kuramavan büyıık ııstanın dızelerini detalaıca tekrarladmı: "Güçlü fırtına larda dircklcri kırılnıış/ Cîcmiler bizc sığmıı Bulduk sanırız/ Crörmezler, Var sa yoksa ıızaklar/ Onanrız. Gidcrlcr, kalırız." X Rıİ7gâr dındi, yaprak kımıldamıyor. Dcniz dc yatüjtı iyicc, diin "vahiji kıyı" boyunca karaya saldıran azgın okyanııs. Bulııtlar hızla geçiyordu iistiimüzden, güneş gibi bir görünüp bir yitiyordıı. Martılar sığınacak bir yer arıyorlar fırtınada, insanlar, gemiler gibi. Bir kuytu liman, bclki bir ada. Bclki dc yalnızca bir sicak sevgi, giivenceli bir koy. Yalnız dcgildim. Çok ^iikiir raris'ten kalkıp gelmi^ti. Uzun kızıl saçları ne güzef savruluyordu rüzgârda! Sularla çevrili eski kentin daracık sokaklarında dola^tık. Sonra kıyı boyunca kayalara çarpıp kopurcn dalgalar, dalgalar... Balıkcı KÖylcrindcn, limanlardan gcytik arabayla. Her yer denızdi, her yer yosun, kum, çakıl, balık. Balıklar gördük binbir çeş,it. Tuz yataklarından da geçtik. Piraınit biçimindeki beyaz tepeciklerin güneştc parıldadıklannı düştedim, (,ok sıcak, ÇOK aydınlık, çok uzun bir yaz boyunca. Yaıııındaki gcnç kadının incccik gövdcsi yakıyordu tcnimi, giincş dcgil. tstcklc gcriliyordu govde, ıs lak ve beyazdı. Derinfigine çekiyordu bcnı, lıer gccc daha dcrinc. Baule'dc okyanıısa karsı bir otcl odasındaydık. Bulvarın gürültüsü baikona açılan canı kapıdan içcriyc doluyordu. Dışarıda neon îsiklar, arabalar vc tatil yorgunu bir kalabahk vardı. Dcvindikçc birbirinc kenctlcniyordıı gövdelerimiz, yataksa durmadan gcnişliyordu. Gidcrck daha az yer kaplıyorduk, öyle hızlı içiçc. Bir sarsıntıyla tıyandım. Asfalt yoluaıı çıkını^tık. Dircksiyonda her zamanki kadar dikkatsizdi. Sazlıkların arasınndan gcçip gittik yeni tuz yataklarına doğrıı. Derken yolumuz bir bataklığa Jü!;tü. Durgun suyun kıyısın da durduk bir süre, arabanın içindc sessizce bekledik. Dışarıda akşam oldu. Bungun, lâcivert bir kış akşamı. Önce bulutlar karardı, sonra sazlıklar. Sonra da su. Bataklıktan yüksclcn karanlık arabayı çepeçcvıe sardı. Farları yak nıasını söylcdim, hiç oralı olmadı. Bir başka düşe dalıp gitmişti o da. Kinıbiliı ncrcdc kiminlcydi. Farları ben yaktım. Bir yarasa girdi ı^ıöın içinc, bizc dogru yaklaştı, sonra bir kanat hışırtısıyla yitip gitti sazlıkların arasında. Bu kadın çıldırtabilir bcni. Tiim sevecenliğinc, güzclliğine, çocuksuluğuna karşın bu vurdumduymazlığıyla çileden çıkar tabilir. Kolundan lulup saıstını. Kocaman gözlerini üzerinıe dikti, çocuksu bakışlarıyla "Tamam, dcdi, gidiyoruz. Aına az önce kimi düijün dıiğünü söylcyeccksin". "Scni" dedim. Inanmadı. "Mlbctte seni, diyc tckraı ladını, La Baule'dc denize bakan bir otel odasındaydık" Gülümscdi. "Beni otcl odalarırula birlikıc oldugıın kadınlarla karıştırma lürfen!" Konta^ı açıp gaza basmasıyla araba gönc dogru rırladı. Yolıı bulana dek sazlıkların ıçinde dolaştık durduk. Riizgâr dındi, yaprak kımıldamıyor. Bir gemi geçiyor fcncrin önünclen. Nantes'a doğrıı gözden yitiyor. Irmak nerede bitiyor okyanus ncrcdc baslıyor belli değil. Dün onunlayken de öylcydi, uykuda sarılınca birbirine karıştı düşlerimiz. Bugün gitti. Bense hâlâ buradayım, bu kuytu limana demirlcmiş, tek başıma. • SaintHazaırc, ArahkOcak 19931994 SAYFA 13
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle