Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Garin bir Orhan Veli kitabı YUSUF ÇOTUKSÖKEN Bir Garip Orhan Veli Ç ağdaş Türk şiirmde gcleneksellij*e başkaldırıp biçim vc içerik yönündcn büyük bir deglşim ve dönüşümü başlatanlardan biri de Orhan Veli'dir (1914 1950). Sanatıyla yaşamı özdeşlcştirdiğini rahatlıkla ileri sürebileceğimiz Orhan Veli'nin şiirlcrinin hemen nemen elliyi bulan baskı sayısı, onun çok okunan şairler öbeğine girdiğinin bir göstergesi olsa gerek. Gelgelelim, Orhan Veli üzerine yapılan incelcmelerin sayısı bir elin parmakları kadar: Adnan Veli Kanık, Orhan Veli tçin (Istanbul 1953); Yaşar Köksal, Orhan Veli Kanık (Istanbu! 1957); Asım Bezir ci, Orhan Veli (1967 1991); Muzaffcr Uyguner, Orhan Veli Kanık (19671972); Bilge Ercilasun, Orhan Veli Kanık, Milli Egitim Bakanlıgı, (Istanbul 1994). Bıı yazımda (Prof. Dr.) Bilgc Ercila sun'un hazırladıği Orhan Veli Kanık adlı kitabııı tanıtmasını ve eleştirisini yapmak istiyorum: Bilge Ercilasun'un Orhan Veli Kanık kitabı 7 bölüm ve bir dizinden oluşuynr: " 1 . Hayatı, Sanatı ve Eserleri (s. 1334); 2. Şiirlerinden Seçmeler (s. 37148); 3. Hikâyelerinden Seçmeler (s. 149161); 4. Tercümelerinden Seçmeler (s. 163174); 5. Yazılarından Seçmeler (s. 175 211), 6. Hakkında Yazılanlardan Seçmeler (s.213 245); 7. Bibliyografya (s. 247249), ve Dizin (s. 251259)." Bilge Ercilasun, Orhan Veli'nin yaşamını, mizacı ile diger özellikleriııi Adnan Veli'nin Orhan Veli Icin (Istanbul 1953) adlı yapılından, "edebî şahsiyeri"ni dc büyük ölçüde Mehnıet Kaplaıı ın Cumhuriyet Devri Türk Şiiri (tstanbul 1973) adlı yapıtından özetlcmiştır. Kilabındaki şiir ve düzyazı örneklerini de Orhan Veli'nin eski biisıın kitaplarından dcrlcmiştir. Bilge Ercilasun'un "Orhan Veli Kanık" kitabı 7 bölüm ve bir dizinden oluşuyor: Bilge Ercilasun, Orhan Veli'nin yaşamını, mizacı ile diğcr özelliklerini Adnan Veli'nin "Orhan Veli Için" (Istanbul 1953) adlı yapıtından, "edebî şahsiyeti"ni de büyük ölçüde Mehmet Kaplan'ın "Cumhuriyet Devri Türk Şiiri" (Istanbul 1973) adlı yapıtından özetlemiş. Kitabındaki şiir ve düzyazı örneklerini de Orhan Veli'nin eski basım kitaplarından derlemiş. için girmiyorum. Başka bir yazıda bunları konu cdincceğim.] Orhan Veli Kanık kitabından birkaç örnek: ilkokul (TDK'ye göre ilk okul), yayınlamak (TDK'ye görc yayımlamak), âhenk (TDK'ye göre ahenk), gurup (TDK'ye göre grup), yanyana (TDK'ye göre yan yana), iptidâî (TDK'ye göre iptidai), önsöz (TDK'ye göre ön söz), vd. (Milli Eğitinı Bakanlığı, kendi yayınlarında resmi TDK'nin tmlâ Kılavuzu'na uymuyor anlaşılan.) 3. "Dizin" bölümündeyse düzelti yan lıslanndan geçilmiyor. Birkac örnek: "Aşk Resmi Geçidi" (s. 17), "Aşk Resmigeçidi" (s. 233), "Aşk Resmî Geçidi" (s. 251) Adam Yaymlan'nea yayımlanan "Orhan VeliBütün Şiirleri"nde (24 basım, lst. 1995) ise (Aşk Resmigeçiti" (s. 128). Cahab (s. 252), Cenap olacaktı. Fahrüıınisa Zeydc (s. 32, 253), F a hrünnisa Zeyd olacaktı. |an l'aul Sartrc "(s. 255), Jean ... olacaktı. Jcan Baptiste Pogu elin ıle Molicre (s. 33), Jean Baptiste Pocquelin Moliere olacaktı. Ne polcon (s. 257). Napoleon olacaktı. Valerey (s. 259), Valeıy olacaktı... 4. Kitaba seı,ilen şiirlcrde de birçok yanlışlar saptadım. Me met Fuat, "Çorbada Tuz" başlıklı yazısında (Cumhuriyet, 28 Ekinı 1995, sayfa 15) bu ko nuda şunları söylüyor: (Bilge Ercila sun'un kitabı nın) Bibliyografyasına bakıyorum, Adam Yayınları'nın ya yımladıgı Orhan Veli kitaplarının hiçbiri yok. Bilindiği gibi Bütün Siirleri Adam Yaymlan'nea ilk olarak 1987 yılıııda yayımlanmıştı. F.ski basımlarındaki inanılınaz yanlışlar düzeltilcrek yapılmış yepyeni bir basım... Ama Bilge Ercilasun, 1991'de hazırlanan, 1994'te yayımlanan Orhan Veli Kanık kitabının araştırmacısı, incrak edip de Adam Yayınları basımını karıştınnak geregini bilc duymamış." Bu, ger çekten de bilimsel çalışmalar açısından çok yanlış bir tulum. (jlalı^maya gölge düşüren bir yaklaşım... Şiirleıi kaısılaştı rırken saptaılığım vanlışlardan da birkaçını buıada belirtmek istiyorum: "Korkuyor sükutun mezarma" (s. 40) "Korkuyu sükutun mezarına" olacaktı. "Dalıyor dagınık yüzlü evler." (s. 44) "Bakıyor dağınık yüzlü evler" olacaktı. "ÖrtüldügTı hafızanın örtüsü" (s. 45) "Örtüldü hafızanın örtüsü" olacaktı. "Düsünürken bir çocuk türküsü söyleyerek." (s. 56) "Düşünürüm bir çocuk türküsü söyleyerek." olacaktı. "Dağ başından" (s. 66) "Da^ başındasın" olacaktı. "Içer içer, öteki kıskanır." (s. 99) "Içcr içer, ötekini kıskanır" olacaktı Bilge Ercilasun'ıın yorımian ve ektarmstan Bilge Ercilasun, Orhan Veli'nin "edebi şahsiyeti"ni anlatırken (çoöu kez Mehmet Kaplan'ın görüslerini aktarmıs), birbiriyle çelişen yargılar ileri sürmektedir: "13u vii/den her ne kadar Orhan Veli'nin şiiri kcndi içinde genel çizgileriyle fazla cieğişiklik göster miyorsa da biz onun şiirini bir biitün olarak ele almadık." (s. 20) Oysa şu sözleri Orhan Veli'nin şiirlerini bütünüyle ele aldıgını göstermiyor mıı?: "Onun şiirleıi ni, ilk siirleri ve Garip hareketi diye iki grupta i nceIeme k mümkündür." (s. 20); "Onun şiirindcki teferruata âit degişmeleri ve şiirimize getirdıklerini daha iyi ifade edebilmek için şöyle bir tasnifı benimsedik: 1. Garip öncesi, 2. Garip devresi, 3. Cıarip sonrası." (s. 21) Daha önceki çalışmalarda da benzer bir sınıflandırma yapıldığını biliyoruz (A. Bezirci, M. Uyguner'in incelemeleri). Bilge Ereilasun, Orhan Veli'nin "ferdiyet çi bir şiır aıılayışına sahip" oldugunu ileri sürüyor: "... o sosyal meseleleri biraz dcğisik, biraz ferdi ve şahsi bir tavır içinde ele almaktadır." (s. 23) Daha sonraki sayfalaıda da şu yargiları okuyoruz: "Orhan Veli'nin sanatı zamanla ferdiyctçilikten cemiyete dogru yayılmıştır. 'Şekil bakımmdan tiirlü imkânları denemiş olan Türk şiirinin de, bir dünya görüşüne bajîlanması lazım. llstelik bu görüş, ileri bir görüş, çağıını/.a yaraşır bir görüş olmalıdır.' (Yaşayan Sanat ve Lettrisme, Yaprak , Sayı: 3) diyen şair solcuJy^ ljg ; nimsemiş, şiirlcrine de bu görü Kitap ıflzgHliizera yanlışlanyla dohı Biı yapıtın okunurluğuıuı sagluyan et kenlerin başında dızgi ve düzelti açısından gösterdiği uıtaılılık gelir. Orhan Veli Kanık kitabı, dizgi ve üüzelti açısından tam anlamıyla bir lutarsızlık örneği olıışturuyor. ()yle sanıyoruın ki Bilge Ercila sun, bu kitabının dizgi ve düzeltisiyle hiç ilgilenınemiş, bıı işi bütüniiyle Önsöz'dc teşekkür ettigi öğrencisi Gıyasetrin Aytaş'a bırakmış: "... kitabııı tekrar tekrar gözden geçirilmesinde ve diziııiııin lıa/.ır lanmasında büyük bir titizlik ve dikkatle çalışan deöerli öğrencim Gıyasettin Ay taş'a teşekkürlerimi ilude etmek istcrinı. (s. 6) Gıyasettin Aytaş, "kitabı tekrar tekrar gözden geçirmcmiş", "tekrar tekrar dalga geçmiş", "büyük r>ir titizlik ve dikkatle çalışmamış", "çok dikkatsiz davranmış, kitabı üstünkörü okunuış." Şimdi de bıı yargımı örneklerle kanıtlamaya çalışalım: 1. "Yedi yaşında Halife Abdülmecit siinnet cttirildı." (s. 15) Oysa "(Orhan Veli) Yedi yaşında, Halile Abdülmecit'in Yıldız Sarayı'nda düzenlediği bir düğiinde sünnet ettirildi." olacaktı. 2. Bilge Ercilasun ve Gıyasettin Aytaş'ın hangi yazıın kılavuzuna uyduklarını da anlayabilmiş degilim. I Bilge Ercilasun'un eşi Prof. Dr. Ahmct Bican Ercila sun, birkaç yıldan beri resmi Türk Dil Kurumu'nun başkanıdir; TDK'nin Imlâ Kılavuzu'na uyulması gerektiğini savunmakta, arkadaşlarıyla nazırladığı kitap larda da bıı kılavuza uydugunu. belirt mektedir. Ornegin, "Yiiksek Öğretim tçin Türk Dili ve Kompozisyon Bilgileri" (3'. baskı, Ankara 1995), "Liseler Için Ders Geçme Kredi Sistemine Göre Türk Dili ve Edebiyatı Türk Dili, 12 (Deııiz Yayınevi, Istanbul 1995). Adı geçcn kitaplarda da TDK'nin Imlâ Kılavuzu'na ııyulmadıg'ım yüzlerce örnekle ka nıtlayabilirim. Konuınuz dışmda olduğu SAYFA 6 vaş alcyhtarlığı, takirlik, sınıf farkı gibi konuları işleyerek aksettirmiştir. Artık halka idcolojik bakınıdan da kıyınet vermektedir..." (s. 25) Oyle sanıyoruın ki Orhan Veli'nin şiirlerindeki "bireycilik" ve "toplumculuk", daha doğrusu "bircycilikten toplumculuga uzanan çizgi" da ha uzun yıllar tartışılacaktır. Bunda eleş tirmenlerin bireycilikten vc toplunıcu luktan neler anladığı kadar, Orhan Vcli'nin bireyci ve toplumcu eğilimlerinin doğru olarak anlaşılması da önem taşı malctadır. Biz okurlar bu tür çalışmaları bekliyoruz... Benim anlaınadıgım bir konu da şu: Bilge Ercilasun, rahmctli hocamız Prof. Dr. Mehmet Kaplan'dan niçin bu kadar çok aktarma yaptiı* Biz hocamızın görüş Ierini daha önce okuduk, biliyoruz. Bu bilgilerin yinelenmesinin amacını anlayabilmiş dcöilim. Her yapıt, ancak özgün bir değerlendirme, yorum getirdiğinde kendisinden beklenilen işlevi görmüş olur. Ben bir okuru olarak (önceki yıllarda Bilge Ercilasun'un Serveti Fünun'da Edebî Tenkit, [K.B. Yayınları, Ankara 1981], adlı çahşmasını da okumuştum. Yararlanmıştım da), Bilgc Ercilasun'un Orhan Veli ile ilgili kendi görüslerini de öörenmek istiyorum. Öncelikle hangi eleştiri anlayışıyla Orhan Veli'nin yapıtlarına eğildiğini bilmek istiyorum. Bu ça lışmasından bu konuda doyurucu bilgi ler, izlcnimler edinemedim. Orhan Veli'yi tanıtmak, yapıtlarından örneklcr sunmak için hazırlanmış olan bu kitabı, 25 yıldan beri Türk dili ve yazını öğretmenliği yapan bir kişi olarak hiç beğenmediğimi özellikle vurgulamak istiyorum. Bu tür çalışmaların ne denli büvük emek ve zaman sonucu ortava konuldıı gunu biraz bilen bir kimse olarak, "yazık olnıuş" diyecefiim. Belki ben yanılıvorum. Belki Prof. Dr. lnci Enginün. Prof. Dr. Zcyncp Kerman, Prof. Dr. Isınail Parlatır, Doç. Dr. Necat Birinci gibi yeni Türk edebiyatı üzerinde çalışma yapan bilimcilerimi/ bu kitapla ilgili de&erlcndirmelerini yazarlar da, ben de bilgilcni rim. Sayın Prol. Dr. Bilge Erciilasun'a hakstzlık cttigimi görürscm hic tereddüt etmem özür dilcrim. Bi kitabı iki kez okudum, iki kez daha okıırum. Birçok eleştiıi ya/.ıma koıuı «ılan Okul Sözlüğü'nün (TDK, Ankara. 1994) ha/ırlayan tarından Prof. Züllikar'ın dedigi gibi "planlı programlı bir saldırının görevlen dirilmiş kişisi" degilim, Prof. Parlatır ın dedigi gibi "sö/.de dilei, dil çıgirtkanları nın amigosu " ise lıiç degilim. Eleştiriyc büyük saygım var; ama Prol. Züliikar.'ııı ve Prot. Dr. Parlatır ın eleştirilerine nasıl saygı duyacagımı do^rıısıı bilcmıvorum. Eleştiri, düzeysiz ve saygısı^ olduğıında işlevinden sapar. Böyle yazanlaıın ise bi limciliği tartışma düzeyine getirilir.... Bi limin düzeyi bu kadar da düşürülmez ki... Kitabın "Bibliyogıalva"sındaki yanlışların düzeltilmesini, eksiklerin tamam lanmasını da yazarına bırakıyorum... Sayın Mcmet luat, yukarıda adı geçen yazısında şunları da yazıyor. llginç bul duöum, Prof. Dr. Bilge Ercilasun'un ve Milli Egitim Bakanlıgı ilgililcrınin görüslerini dc öğrenmek istedigim için buraya aktarıyorum: "Milli Egitim Bnkanlığı'nın bu yapıtı yayımlamak için kinıden izin al dı&ını, niçin yanlışlardan arındırılmış Adam Yayınları basımlarından yararlanılmadıöını araştırdıöunda ise şu gerçckle karşılaştım: Milli Egitim Bakanlı^ı böyle bir kitap yayımlamak istedi^ini şa irin kalıtçılarına ya da Adam Yayınları'na bildirip izin almamıştı... Demek ki aynı hükümetin bir bakanlığı korsan yayınları önlemek için Telil l l a k l a r ı Yasası'nı güncelleştirmeye çahşırken, başka bir bakanlıgı korsan yaym yapıyorınuş..." Biz okurların, daha doğrusu ilgili okurların, gelişnıeler konıısıında bilgilendirilmesi de gerekir diye tlüşiinüyorıım... • CUMHURİYET KİTAP SAYI 304 hginç bir yön: açıklama bekleyen sorun