Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Kapak konusunun devamı. ^> gilisi Jenny, "Trcndeki Yabancılaı ' da Guy, eski karısı Miriam ve sevgilisi Anııe, "El Sürçmesi"nde Ingham, sevgilisi Ina vc eski karısı Lotte. Bu üçgenlerden yalnızça "El Sürçınesi'ndc cski eş olumludıır. Oteki üç kitapta da cski eşler, ya (elakctlcrin kışkırtıcısı, ya da ne denidirler. Kadınlara erkek kahramanla rına gösterdiği hoşgörüyü çok görür 1 Hghsmith. Onları genellikle ya aptal, ya da lıastalıklı tipler olarak çizcr. Romanlar bu saglıksız ilişkiler iiçgeninin üzerine otıırmuş, bozumıaya hazırlanan denge durumunu bctimlcycrek başlar. Gelişıneler üç noktayı olusturan kişilerden birinin yer degiştirmesiyle hızlanır. Yer değişrırcn kişinin etkisiyle ötc ki iki kışi de bulundukları konumu terkedcrlcr ya da teıketmek zorunda kalırlar. Böylccc üç bilinenli dcnklem çokbilinmcycnli bir kaosa dönüşür. 1 lighsmirh anlatınak istcdiklerini bıı kaosa sığdırır. Suc kaos ortammda işlenir, üstclik daha yetkin bir dcnge durunıu sağlamak gcıckçcsiyle. "Bcccriksiz"de, Walter karısından kurttılmayı düşüniirken kahısında yeni sevgilisi Lillie ile vcni bir yaşam kurma projesi, yani üst düzeyde bir denge durıımu oluşturma hayali vardır. Eski eşler Wal tcr'ın karısı gibi hep engel oluştuıurlaı. Çoğunlukla da "şiıret" vc haksızdırlar. Kahramanlarımız ya kcndi nivctleriyle ya da çevrelerindcki "kötü " kişilcrin, • "Trcndeki Yabancılar "daki Bruno gibi tiplcrin yönlçndirmesi bazen dc zorlamasıyla eski eşlcrini ortadan kaldırmaya çalışırlar. Başfangıçta suça yönelmelcri zoruııluluktandır ama gidcrek ruhlarmdaki katil uyanır, gerekçe unutulur ve öl dürme duygusu bütün benliklerini clc geçirir. Romaıılarının konusu suç vc ölüm olan I lighsmith'i ctkilcyen yazarların başında, Fiyodor Mihayloviç Dostoyevski gelir. İki yazarın izlekleri arasında şaşılası nenzerlikler vc koşutluklar vardır. Dostoyevskı'yi bilen, dikkatli Highsmith okııru iki yazar arasındaki akrabalığı hemen sezcccktır. Tıpkı Dostoycvski gibi Highsmith clc suç eg'ilimini, öldürmc istcınini insanın psikolojik yapısında arar. Elbette insanı suça yönclten ctkilerin temelindc toplumsal koşullar, günlük yaşamın dayattıöı zorunluluklar yatar ama daha önemlisi öldürme ediıııi insanın içindedir. Ya/ar, bu suça yatkınlık cSiliminin altını çizcr. Yazannııza gorc öldürmc güdüsü cn korkağından cn cesuruna bütün insanla rın içinde vardır. Ancak öldürme eylcmi gcrçekleştiğindc, suçun etkisinin farklı biçimlerdc kcndini göstcrceejîinc inanmaktadır. İki uçta iki farklı tip yaratır Highsmith. Bunlardan ilki sinir sistemi zayıf kişiliklerdir. Sinir sisteminin zayıf olması, kalıtımsal, doğuştan gclen bir özelliktir; tıpkı kişinin boyu, saç rcngi, teni gibi. Böylesi bir sinir sistemine bir dc baskıyla eğitilmenin, aşa^ılık koınpleksine yol açaıı, "iyi aile çocuğu olarak" yetiştirilmenin gctirdijii kisjlik yapısı da cklenince Highsmith'in sorumiulukları agır basan, vicdan sahıbi, Amcrikan orta sınıfma ait tiplemeleri ortaya çıkar. Bunlar, kıırallarıı uymayı seven konformist tiplerdir. Dcj*il cinayct, tralik suçu işlcınek bile onları uykıısuz bırakabilir "Beeeriksız"dcki Waltcr bu tipin cn iyi öıne ğidir. Yaşamı çekilmcz kılan karısını bir an için öldürmeyi ister ama bunu gcrçckleştiremcz. Davranışları öyle aptalcadır ki karısını öldürmedigi haldc, bürün faturanın kcndısinc çıkmasma yol açar. LJstelik Waltcr, avukattır, yani sııçsuz insanları korumak için yetişürilmiştir. Highsmith derin bir ironiyle bu tip ınsanların suçun aöırlı£ını taşıyamayacaklarmı anla tır. Vıcdanları onları rahatsız eder, suçluluk duygusuyla süıekli kıvranıp duıurlar. Highsmith bıı iyi niyctli, küçük insanları sever, anıa onlar için gcrçckçiliktcn de vazgcçmcz. Neredcyse bütün romanla rında bu iyi niyetli insanları kötü bir sonla ("ıdüllcndirir. SAYFA 4 İçimizdeki katilin vazarı... ııı olan "Trendcki Yabancılar"da son dc rccc halim selinı bir iıısan olan minıar Gııy'ın içindeki katili, psikolojik saplantıları olan Bruno'nun nasıl açıga çıkardığını anlatır. Guy'ı cinaycte yönlcndircn Bruno'nun şantaja varan ısrarlarından çok, kcndi ruhunun dcrinliklcrindc uyumakta olan katilin, vahşct duygusunun uyanmasıdır. Kitaptaki kurgunun ckscninde, "Suç ve Ceza"daki çclişki yatmakradır. Birta kım kötü insanlar, iyi insanların yaşamlarını cngellemektedirlcr, o haldc kötülcrin yok cdilmesinin bir sakmcası yoktur. Bruno'nun bu savı, cinayetleri motive edcn düşüncedir. Ama aynı sav, Dostoyevski'nin "Suç ve Ceza "da umutlarla dolu üniversite öğıeneisi Raskolnikov'un, yaşanııııı başkalarını sömürcrck sürdürcn tcfeci kocakarıyı öldürürken kendini ikna için bulduğu mantı^ın aynısıdır. (^inayetler bu mantığa dayamlarak işlcnir.Highsmith'in romanlarmda Dostoyevski ile yakınlık o kadar belirgindir ki "Trendeki Yabancılar"da olduğu gibi sonuç "Suç ve Ceza'nın finaline yaklaşır. Guy suçunu itiıaf ederek rahatlamak ister. Bu işi yapnıak için, dolaylı da olsa ölümüne yol açtıgı karısının sevgilisinc gidcr. Olanları anlatır, ama söyledikleri adamın umurunda bilc dcğildr. Birden adama itirafta bıılunduğu için pi^manlık duyar. Cîuy'ın pi^nıanlık duydu^u bu nokta I lighsnıith'le Dostoyevski'nin suça yaklaşımlarındaki ayrımı görürüz. "Bir insanın öldürülmesi, insan yaşaıııının çok degcıli oltlııgunu açıklamıvor muydıı? ()wen'dan Brillhart'a kadar bütün insanlar koııuyu onu ele vcrccck kadar ciddiyc almıyorlarsa, daha fazla didinmcsinin gerej*i var mıydı. Nedcıı bu sabah polisc teslim olmak istcmişti? Nasıl bir mazohizimdi bu? Hayır teslim olmayacaktı. Su aııda vicdanını tedirgin edcn somut bir şcy var mıydı:> Kim çıkıp onu cle vcrcccktir'" (1)(TY, s. 26Î) Guy, hiç kimscnin hiçbir şeyi hatta cinayetleri bilc uııuırsamadıg'ı bir toplurnda vicdan azabı duymanm, işlcdi^i suçu bir ba^kasına itiraf ctmcnin dc bir anlamı olmadığını anlatr. Ama son anda duydıı gu pişmanhk onun ikircimini ba^ışlatmaz. Çünkü ikireim yanlnj vapmanm zeminini hazırlar. Pcşindeki dcdcktife öncmli ipuçları bırakan Guy höylece clektrikli sandalyeyc kadar uzanan bir sürcci başlatmış olıır. Yani kaba bir biçimde söyleyecck olursak, Highsmith suçu cezasız bırakmaz. Ama bu anlayışıyla bilc Dostoyevski'nin suça yaklaşımından oldukça uzaktır. Cünkü Dostoyevski'de ccza bir arınma biçiınidir. Btı yüzden Kaskolnikov bir ayinc katılıyormıiijcasma huzur içinde cczasını çekmeye gidcr. I lighsuııtlı soıırakı rom.ınl.ııında da "suç:"un büyük yazarı Dostoyevski'yle bir tür hesaplaşmayı sürılüriir. Bu hcsap laşmanın en açık yapıldığı roman, Highsmith'in 1969 yıhııda kalcmc aldıgı "El Sürçnıesi" adlı ronıandır. Romandaki olaylar Tunus'ta gcçer. Kitapta, senaryo yazmak için Tunus'a gclcn 1 lovvarıl lııg ham'ın tedirgiıılik yüklü günlcri anlalılır. Yazar geceyarısı odasma girmcyc çalısan bir Arap'ın başına daktilosuyla vıırıır vc kapısını kapatır. Adamın ölmüş olınasın dan korkmaktadır. Anıa ne Aıap ne de adamın cesedi ortalıkta görümncz. Otcldc çalışanlar ise bu konuda bir şey söylcmezlcr. Ingham suçluluk dııyup dııymama konusunda kararsızdır. "Konuyu tarafsız diişünmeye çalıştı, o gccc olanları ycniden gözünün önünde canlandııdı: tfcr tarat karanlıktı, biri k,ı pıyı kurcalayınca, dahn önccki hırsızlığı da düijüncrek hcm kı/mış, heın de koık ınuştu (başkasının hcrlıangi birinin kendisi gibi korktuğunu hayal ediyordu.l Onun yerindc kim olursa olsun, clc ge, çırdigi bir şeyi gclcnc fırlatmaz mıydı?" CUMHURİYET KİTAP SAYI 304 OMürme güdüsü Oteki uçta isc Ripley vardır. Riplcy doğu^tan sinir sistemi güçlü olan biridir. Kişiliği de bu yapısına uygun olarak yetiştiriimiijtir. Gercktiğindc soğukkanlı bir katil, gerektiğinde iyilik melegi olabilen şizofrenik yapısına karşın, kcndi kurallarını kcndi koyan güçlü bir kişiliktir. Çcvrcsini saran dünyanın dcğer yargıları onu zerre kadar ilgilcndirmcz. () kendi çizdiği rotasmda, bildiğincc ilcrlcr. Hiçbir suçluluk duygusu taşımadı^ı için de genellikle başarılı olıır. lşini zekicc çözer, aptal duygusallıklarırı onu yanlış yönlendirmcsinc izin vcrnıez. Ona göre sıradan insaıılar aııormaldir ve normal olan kcndisidir. En çctrclıl ol.ıyların içinılcn bilc tercya^ındaıı kıl çcker gibi sıyrılır. Riplcy dizisi I lighsmirh'in, öteki polisiyc yazaılarla ortak bir yönüııü de göstcrir. Nasıl ki Hammcrr'ın Sam Spade'i, Christie'nin Poirot'su, Simcnon'un Maigrct'si varsa Highsmith'in de Ripley'i vardır. Crcıçi Ripley bir de dektif deöildir ama yaşanması giderek güçleşen, bu orman yasasının egemen oldıığıı günümüz dünyasında ayakta kalmayı ba^arabilen tuhat bir ademdir. Geıck "Walter" gibi iyi niyctli sıradan kişiliklcr, gcrcksc Ripley, gerçckte günü müz toplıımunda yaşayan tiplerdir; yönc tenler ve yönetilenler, yargıçlar ve suçlular, katiller ve kurbanlar. Belki tiplcrin biraz abartılmış olduğıı söylenebilir ama bu, yazarımızın yaratmaya çalıştıgı ironi için gcrcklidir. Oldürmek duygusunıı, psikolojik ya pımızın cn alt kat manlarmda gizlenen bu eski kalıtı keyiflc anlatır Highsmith; tadını çıkara çıkara, en küçük ayımlıları bilc atlamacıan. Ama ahlaki bir yargıda bulunmaz. Kendisi nin dc belirttigi gibi o öyküsünü anlatır. Dileyen öyküden dilediği dcrsi çıkarır, ya tla çıkarmaz; bu okurun bilece^i bir iîjtir. O insancıklar, kentlcr, ülkelcr, atmosferler yaratır. Bu atmostcrlcre öldürmc duygusunu vc sonuçlarını ustalıkla ycrlcştirîr. llk roma Dostoyevski'yle hesaplaşma