23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Tarık Dursun K. 'nın düzyazılan: Edebiyat Üstüne Narin Narin edebiyat yazıları tidebiyat Üstüne Narin"; ömrünü, edebiyata veren, edebiyatı yaşam biçimine dönüştüren; iyi, güzel, çarpıcı, yürekJerdeki düğümleri çözücü, karanlıkları aydınlatıcı bif şeyler yaratmaya adayan; öyküleriyle, romanlarıyla kendine özgü bir dünya kuran Tarık Dursun K.'nın düşünsel çalışmalarını içeren yumuşak, 'narin' bir kitap. MUZAFFER BUYRUKÇU ykücü, romancı Tank Dursun K.'nın dergilerde, gazetclerde yayımladığı kitap tanıtmayazılarını, 'narin'eleştirilerini biliyordum ama Esendal'ın, Sabahattin Ali'nin, Sait Faik'in, Orhan Kemal'in ve daha başka sanatçılann sanatlannı, kişiliklerini, kişililderinin, yaşam öykülerinin sanatlarına katkılarını mini bir inceleme çerçevesinde değerlendirdiğini bilmiyordum. Edebiyat Üstünfc Narin (Düzyazıları) okumaya başjayınca Tarık Dursun K.'nın pek çok konuda kafa yorduğunu, sayısız konuyu irdelediğini anladım. Tarık Dursun K. 'Nasıl Yazar Oldunuz?' denemesiyle kapılarını açıyor okura. Bu soru, hemen hemen her yazara sorulmuştur, sorulacaktır da. Tarık Dursun K.'nın belirttiği gibi genellikle öğretmenler, onların görevlendirdiği öğrenciler, gazeteciler, radyo programcıları, televizyoncular sorar bu soruları. Böyle bir soruyla karşılaşan yazar, o anda omuzlarına yıkılankocamanbirsorumluluğunaltında ezilir, bir bakıma o soru'nun tedirginlikJer fışkırtan tutsağı olur; ne yaparsa yapsın bu tutsaklıktan kolay kolay kurtulamaz, kurtulmakla ilgili girişimleri de doyurucu olmaktan uzaktır. Çünkü, hiçbir birey, içine, beynine ne vakit yazarlık cemresinin düştüğünü, düşeceğini, hangi diirtüyle, hangi tepki patlamasıyla, hangi aykırı duygunun yoğunluğundan sıçrayan ve yeteneği simgeleyen bir kıvılnmla ve varlıgında meydana gelen depremsel bir değişiklikle yazarlık yaşamına geçtiöini söyleyemez. Soru'nun bire bir karştlığını BB inandıncı bir dille koyamaz ortaya, sadece yakalanması olanaksız gerçekler üzerinde tahminler yürütiir, 'şöyle de olabilir, böyle de olabilir olmayabilir de' diyebilir ancak. Tarık Dursun K. yazarlık kimliğinin doğuş anına, o karmaşık yapıya var gücüyle yüklenmiyor, eğilmiyor, "Yazarlık, bana sorarsanız, bir yetenek işidir./ Yazar, insana bakmasını bilendir. tnsanın sorunlarına eğilen, kendinden de bir şeyler katabilme özverisiyle ona yaklaşan, onu her türlü gerçeği ile birlikte kendi bilinç süzgecinden kâğıt üstüne dökebilendir." demekle yetiniyor. hoşlanmam." Bu açıklama, Esendal'ın sanatının özüdiir ve öykülerini bu özün yansımalanyla bir mizah tatlılığıyla ve yürek burkmayan, arada bir hafifçesızlatan,hüzünlendirenuzantılarıyla donatır, Tarık Dursun K. ustaların ustası Esendal'ın bazı öykülerinin en sevilenlerinden birisi olan Haşmet Gülkokan'ın içine sızarak, konusunu ve konunun katmanlarını, yaşamla olan bağlarını didikleyerek yürür ileriye doğru; Esendal'ın öykülere yarayan malzemeyle kurduğu ilişkileri, hedeflediği amaçları; koşullara, nedenlere göre ayarlınan durumları ve kişilerin takındıkları tavırları sergiler. Ve bu işi de içtenlikle, sevgiyle, hayranlıklayapar. Orhan Kemal'e de aynı sevgiyi, hayranlığı duyar, saklamaz; sanatçılığıyla ilgili yargıları kesindır. "Orhan Kemal, Cumhuriyet sonrasının romancıları arasında en iyisıdir bence." Söz konusu yazının, 'Romanların Erkekleri, Kadınların Romanları' bir yerinde, Baba Evi'nin devamı Avare Yıllar'a değinir. "Alabildigınebirsorumsuzluk, birbaşıboşluk içinde bütün günlerini ya top ardında koşmakla, ya kahve köşelerinde oturup yeni serüvenler düşlemekle; gecelerini kötünün kötüsü bir şarapçı dükkânında harcamakla, yalnızca kadın, kız tutkularını sürdürmekle geçiren bir gençliktirbizeaktarılan.Bu, aynı yaşlann insanlarını birbirine bağlayan delice bir yaş sürecidir; yine aynı gençlik, durmaksızın Avarelik türküsünü çağırır. Sorumluluk duygusuna yan çizer. "Tarık Dursun K. eklemeyi unutmuş; o gençler, elbet bütün Türkiye'nin gençlerinin temsilcisi olmaktan uzaktır, yalnız bir bölgenin, Adana ve çevresinın gençleridir burası çok önemlidir, yoksul emekçi, işsiz ailelerin çocukİarıdırlar ve zengin gençlerin yaşamlarına yabancıdırlar. Benzer konuyu kurcalayan Arkadaş Islıkları için Tarık Dursun K. şunları kaydeder: "Orhan Kemal Arkadaş Islıklan'yla daha önce de oldugu gibi, yüzde yüz, katışıksız bir yerli roman, bir Türk romanı sunar okura." öykülerde Içlenen toplumsal sorunlar Öyküleri de öyledir. Bizdendir. Bizim insanlarımızın, bizim tiplerimizin, karakterlerimizın solıık alışları duyulur. Bizim toplumumuzun rengi, kokusu ve yaşanılanlar devinir yapıtlannın her satırında. Yaşanmışlık ve yaşananlar, Orhan Kemal'in romanlarının, öykülerinin temclidirveiçeriklengöz lemlerle, saptamalarla örülen mctınlerdır. Orhan Kemal, insan ruhunun kaotik yapısınr, bilinçaltı derinliklerinin kara deliklerini, sonsuz karanlığını, o sonsuz karanlıkta gezinen ve kişinin varoluşuyla bütünleşen gizleri ve bilinenlerin gün yüzü görmeyen çeşitlerini harmanlamaz. Tarık Dursun K.'nın da işaret ettigi gibi 'davranış psikolojisiyöntemleri'nebaşvurur.oyöntemleri kullanır boyuna. Karşılıklı konuşmalar aracılığıyla anlatılmak istenilenin kaynaklarına dogru yönelir. "Kendisinin anlatması yerine çözümcü olarak yine o kişileri kendi kendilerine aracı yapar. Nasıl bir kişidirler; bunları okura konuşmalarıyla, konuşmalarından çıkarılacak sonuçlamayla aktarır. Bu konuşmalar, hikâyenin yapısına bir başka hareketlilik de kazandırır." Benimsediği ve sanatçılığın beynine yerleştirdiği bu tarzı sürdürür hiç aksatmadan.. çevresindeki öne geçme yarışları, atılımlar, yenilikçi akımlar onu pek ilgilendirmez; ilk yapıtından son yapıtına kadar biçim ve onunla iç içe yaşayan özde herhangi bir değişiklik olmaz, ilk 'hali'ni korur, 'aynı' kalır. Ve hep, dışardan bakar insanlara, gerçeklere, sıkı sıkıya izler onları, izlerken öykü, roman öğelerinden bir ya da birkaçını elde etmeye çalışır Toplumsal düzenin aksayan yanlarını, olumsuzluklarını eşeler, ekonomik, sosyal, siyasal çarpıklıkları arar bir insanın kaderinde ve buldu mu da, gösterir. Orhan Kemal ve romanı O Hikâyemtztn Ana Damariam 'Hikâyemizin Ana Damarlan' başlığı altında önce Esendal ile Sabahattin Ali'yi sahneye çıkarıyor, sağdan soldan tuttuğu ışıklarla aydınlatmaya çalışıyor. Biraz gerilerde duruyormuş, onun yeri orasıymış gibi bir izlenim uyandıran ya da böyle gösterilen ama bence, edebiyat dünyasına adını yazdırdığı günlerde bile döneminin tanınmış yazarlarının önünde olan Esendal, öykücülüğümüzünenbüyüklerindendir ve edebiyatımızın zenginleşmesini sağlayanlardandır. Ankara, Istanbul veyabancıülkelerinkentleri, öyküleri ni yarattığı, canlandırdığı mekânlardır. Ve öyküleri yaşam kadar diri, yaşam kadarlezzetli, yaşam kadarilginçtir. Tarık Dursun K. Esendal'a ilişkin düşüncelerini, Tahir Alangu'nun yargılarıyla sağlamlaştırır ve nasıl bir sanata yakınlık duyduğunu ve o sanatı tanımlamayı Esendal'a bırakır. "Ben insanlara yaşamak için ümit, kuvvet ve neşe veren yazılardan hoşlanırım. lnsanları yoğunmuş mutfak paçavrasına çeviren ve ye'se düşüren yazılardan ,Jf Kadınerkeksorunları Tepkilere, başkaldırmalara, haksızlıklara, boyun egmelerin arkalarındaki C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 2 0 9 S A Y F A 8
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle