Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Antonin Artaud'nun "Suç Ortakları ve îşkenceler" kitabı, "Tanrı Yargısının IşiniBitirmekîçin" , "Sürrealizm, Tiyatro" ve "Kötülük Ortakları ve Işkenceler" olmak üzere üç ana bölümden oluşuyor. Kitapta bazı yazışmalar da yer alıyor. Artaud, bu mektuplarda, başka bir insan varlığına kendi varlığını olabildiğince açıklıkla koyma, tanımlama, betimleme kaygısı içinde görülüyor. ZEYNEP ANKARA azı önsözler, kitabın kendisinden daha etkileyicidir. Antonin Artaud'un "Suç Ortakları ve îşkenceler"ininki gibi. Aynı zamanda kitabı Türkçeleştiren Ahmet Soysal, üç bölümden oluşan önsöz'ün ilk bölümüne şöyle giriyor: "Işin başında acı var/ Iş, yaşamak. Düşünerek, yaparakyaşamak. Âcı düşüncede ve bedende. Bir düşünememe, bir yapamama söz konusu./ tşin başında şimdi acı var ve ben acının olduğunu yazmaktayım. tşin başında benimacıyıyazmamvar..." Sorunu edebiyat olmayan yazarlardan olan Artaud'un kafeminin ucu, Meksika'yı çiziyor; Meksika'nın acı haritasını. Sorunu edebiyat değil; çünkü edebiyat, toplumun kurumlarının içinde yer almaktadır ve bütün kurumlarda acısının sorumlusudur. Kurumlar kötülüktür. Öyle olduğu için de sanatsal yapıta yansıyacak, onda belirecektir. însanı delirtecektir. Acı yüzünden yönelinen yazının kaynağı bedende, düşüncede ve toplumdadır. Çok yönlü bir gidiş geliştir bu. Soysal'ın bu konudaki saptaması şöyle: 1) Acı bedensel bir acıdır. Artaud bedeninde acı çekmişir. 2) Acı aynı zamanda düşünseldir. 3) Acının bir de toplumsal yanı vardır. Kitap, "Tanrı Yargısının Işini Bitirmek İçin" , "Sürrealizm, Tiyatro" ve "Kötülük Ortakları ve Işkenceler" olmak üzere üç ana bölümden oluşmakta. tlkbölüm, Fransız Radyosu için hazırianmış. Kasım 1947'de programın kayıtları gerçekleştirildiği halde, son anda radyo genel müdürü tarafından yayindan kaldınlmış. "Tanrı Yargısının tşini Bitirmek İçin", Antonin Artaud'nun kulağına gelen bir dedikodu üzerine. Buna göCUMHURİYET KİTAP SAYI 209 ötülü Kötülük çiçeklenini kimse sulamasın re, Amerikan okııllarındaki resmi bir uygulamayla, okula giren çocuklardan bir miktar sperm alınıp kavanoza konacak, yapay döllenmelere hazır tutulacaktır. "Çünkü Amerikalılar gitgide daha çok kol ve çocuk eksikliği/ duymaktalar,/ işçi değil de/ asker,/ ve ne pahasına olursa olsun ve elden gelen bü tün yollarla/ asker yapmak ve üretmek istiyorlar/ daha sonra olabilecek bütün gezegen savaşlarını göz önünde bulundurarak..." ma, betimleme kaygısı içinde; yine gelgitlerle... "Aklın inceliğini, kırılganlığını biliyor musunuz? Yeteri kadar şey söylemedim mi size, bende yazınsal olarak var olan bir aklın bulunduğunu kanıtlamakiçin..." "Jacques Riviere'in Bazı Yazınsal Savlarının Tartışıldığı Bir Mektubun PostScriptum'u"ndaisene pahasına olursa olsun, kalemini elinden bırakmayacağının kararlılığındadır: "Ben akıldan çok acı çekmiş biriyim; bu yüzden de konuşmakhakkım. Bunun için deişlerin nasıl çevrildiğini biliyorum. Yetersizliğime boyun eğmeyi kesin olarak kabullendim. Ama böyle olmakla beraber aptal değilim. Benim düşündüğümden daha öteye düşünülmesi gerektiğini biliyorum, ve belki de daha başka. Bekliyorum ben, yalnızca beynimin değişmesini, onun üst çekmecelerininaçılınasını. Birsaat sonra ve yarın belki düşünce değiştirmiş olacağım, ama şimdiki bu düşünce var, düşüncemin kaybolmasına izin vermeyeceğim." Aklın labirentinde bir sıkışma mı yoksa açılma mıdır intihar?.. tntihann bir çözüm olup olmadığı üzerine de kafa yormuş Artaud. İntihar düşüncesinin kendisinde ortaya çıkardığı yumağın ucu da, hemen hep olduğu gibi başkalarındadır: "Korkunç bir biçimde yaşamdan acı çekiyorum. Erişebileceğim hiçbir durum yok. Ve pek şüphesiz ki çoktan beri öldüm, daha önce intihar ettim. Yani intihar etirildim demek istiyorum." Yazıların eleştirisinın gözetmenlere, biçimlerin eleştirisininse sanat züppelerine bırakılması gerektiğine ınanan An Antonin Artaud'nun "Suç Ortakları ve îşkenceler"i tonin Artaud, ikisi arasında bir akışkanlık olmadığı durumlarda halkı ve seyirciyi değil, sanatçıyla halk arasına konulan "biçimsel ekranı" suçlamak gerektiğine işaret ediyor. Ona göre geçerli olan, herkesin anîayacağı bir dildir. Yine ona göre, "kopuk" sanat fikri, "yalnızca boş vakitleri güzel• • • ^ ^ ^ ^ leştirmek için var olan bu güzellikşiir fikri, bir düşkünleşme fikridir ve açıkça iğdiş gücümüzü kanıtlamaktadır." Deneyci, rastlantısal, bireyci yaklaşımların karşısında biri olarak belirlemiştir kendini. Şiirler, yazandan çok okuyana yaramalıdır; "kapalı, bencil ve kişisel sanat gösterileri" işe yaramazdırlar. Dolayısıyla, psikolojiye de karşıdır Artaud; orada bir tehlike var dır. Vahçet Ttyatrosu 1947'debildiri olarak sunulmak üzere yazılan ve kendisinin ölümünden sonra yayımlanan " Vahşet Tiyatrosu", Artaud'un tiyatro konusundaki fikirlerininserimlendiğibirmetin. Bir tiyatro gösterisinin sahneleme, sahne dili, müzik aletleri, ışıkaydınlatma, kostüm, sahnesalon, nesnelermaskeleraksesuvarlar, dekor, güncellik, yapıtlar, oyuncu, yorum, seyirci gibi öğeleri, onun gözünden yeniden ele alınıyor. "Suç Ortakları ve Işkenceler", Parçalanmalar, Mektuplar ve Ünlemler olarak üç bölümden oluşmuş. tlk bölümdeki metinlerin çoğu 1945 yılının başından itibaren Rodez Akıl Hastanesi'nde yazılmış. Son sayfalara doğru, nihilizmin göklerine "yükseliyoruz", doğallıkla. Birdüşünürün reddettiklerinin tutsağı, olması kadar hüziin verici bir şey olamaz. Iterek sevilesidir artık Antonin Artaud. Yine de itmeden okunmalıdır yazdıkları; yusyuvarlak bir kötülük bulutunun içine ışık tutarak. Nisan Yayınlan'nınözenlidizgi.baskı ve tasarımlarına alışkın olan okur, bu kitapta ısrarla tekrarlayan bazı yazım yanlışlarıyla küçük hayal kırıklıkları yaşayabilir. "Anus", anüs müdür; "tatanoz", tetanos mudurr1.. Bir zahmet, iyi bir yazım kılavuzuna bakacağız. "Kimim/ Nereden geliyorum?/ Antonin Artaud'yum/ ve bunu söyleyeyim/ söylemesini bildiğim gibi/ o anda/ şimdiki bedenimin/ parçalara dağıldığını/ ve belli/ on bin görünüş altında/ kendini topladığını/ göreceksiniz / artık hiçbir zaman/ beni unutamayacağınız/ bir yeni beden. (PostScriptum)" • Suç Ortakları ve Işkenceler/ Antonin Artaud/ Türkçesi. Ahmet Sosyal/ Nisan Yayınları/tslanbulVyn/127s. SAYFA S Aptaud'ım yazrçmahn Kitapta bazı yazışmalar da yer alı'or. Artaud, bu mektuplarda, başka jir insan varlığına kendi varlığını olabildiğince açıklıkla koyma, tanımla