29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Türk Bilim Adamlarının da Katkıda Bulundugu Önemli Bir Kitap "Felaketten Sonra" Ya Öncesi? Teknoloji Enstitüsü) programlarının bir üyesi olan Wade Roush, bundan bir süre önce Technology Review'de yazdığı bir yazıda felaketsonrası seferberliğini oluşturacak iki insan kümcsinin bulunduğunu yazmaktadır: Biri "duyarlıklı kitle" olarak adlandırılan aydınlar grubu, öbürü ise felaketten arda kalan kurbanların kendileri. Bu ikisinin birlikte çahşmasının birörneğil988'de Almanya'da Borken da Stolzenbach maden ocağının çökmesi sonucu çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu51 işçinin yaşamını yitirmesinden sonra gerçekleştirilen üç yıllık bir ruhsaltoplumsal dayamşma programıyla verildi. Bu çalışmadan hemen sonra yayımlanan rapor, hesaplaşma ve çözümleme niteliğindeki bir kitap bugün elimizde bulunuyor: Felaketten Sonra Borken Maden Faciası (Nachder Katastrophe. Das Grubenunglück von Borken.) Dayanışmave yardım programı Türkiye'den hekimpsikiyatr ve kendisine başlıca görüş danışılan kimse olarak •Prof.Dr. Günsel KoptagelIlal ve ayrıca sosyal işçi N. Çetinyol, psikolog E. Karaçiçek'in katkılarıyla gerçekleştirilmiş. Yazınsal bir değer de taşıyan ilginç kitap ise bu kişilerin de içinde bulundugu bir kurul tarafından kaleme alınmış. S AY F A 6 JVİIT (Massachusetts Aluatın Aksoy. Pılota) 1 latası ONAY SÖZER agdaş yaşam teknoloji üzerine kurulduğu ölçüde aynı zamanda teknolojik felaketlerın tehdidi karşısında. Bu durum aslında bilinen anlamda bir tehdidi de aşıyor: Felaketlerle yaşıyoruz, felaketler yaşamımızın bir parçası oldu ve yaşamımız buna göre anlam değiştirdi. Üç Mil Adası, Çernobil, Exxon Valdez... sayabileceklerimizden yalnız birkaçı olan bu felaketler insanınyaşamçevresiyleilişkisinin, bu ilişkinin genel tasarımı olarak "kültür" dediğimiz şeyin içinde patladılar. Doğal felaketler kültürün niteliğini değiştirmediği, yalnızca uygarlık yapıtlarının yok olmasına yol açtığı gibi kendisinden sonra da doğanın doğallığını korumasına izin vermektedir. Aynı şeyi teknolojik felaket için söyleyebil Ç mek oldukça zordur. Çagımızın teknolojısi zaten pclcneksel kiiltü. umiizü değiştirclı vedeğiştirmekte: Kazalar ve felaketler ise neredeyse bu dönüşümun sonıınun tüm uygarlığın ve doğanın sonu olabileceğini haber veriyor. Bu tür bir felaket Alaattin Aksoy'un neredeyse bütün tablolarının arkaplanını, bazılarının da doğrudan doğruya konusunu oluşturmakta (*). Brueghel'in Icarus'un Düşiişü tablolarına yeni bir nazire oluşturan Pilotaj Hatası (1991) bunun ilginç bir örneği: Icarus'un Düşüşü'nde teknolojik niçbir ayrıntının gözükmemesine, böylece düşüşün teknik/doğa ayırımını da dümdiiz ederce sinc tekniği doğaya gömmesine karşı lık, Aksoy'un tablosunda pilot elinde aletiyle mekanik parçalann arasında asılıp kalmıştır. Bir Deniz Faciası'nda da durunı bunun gibidiı. Böylece çelişki doğal afetlerde oldugu gibi insan üe doğa arasında değil, daha çok teknik ile teknoloji arasında ve dolayısıyla doğa/teknik arasında olarak gözükür. Teknolojinin kendi üriinüyle çelişkisidir doğayı yok eden. Bir Yerlerde Zaman' (1991) ise tarihin ve takvimlerin durduğu, belirli zamanın soyut vc en genel"zaman"adönüştüğübuherhangi bir yerde ölümcül gökyüzü ile kupkuru yeryüzü arasında kalan insan ve hayvanlar gözükür. Goethebütün felaketler içinde hiçbirinin Pompei felaketi kadar gelecek kuşaklara sevinç kaynağı olmadığı yolunda birşeyler söylemişti. Aksoy'un çizdiği felaket sonrası tabloları her türlü coşkuyu buruk, ayC U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 209
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle