30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

D K U R L A R A "Nurdan Gürbilek tarafından hazırlamp, l993yıltndaMetis Yayınlan arasında çıkatı, 'Son Bakışta Aşk' baslıkh nefis Bcnjamitı seçkisinin sonunda yer alan kaynakça, bu düşünür üzerine ülkennzde bugünc kadar gerek çeviri, gerekse özgün araştımıa obnak üzeregerçekleştirilmiş çalışmaları yeterince yansıttyor. "du. Geçcn günlerde de bu önemli düsünürün "Pasajlar'ı Ahnıct Ccmal'in çevirisiyle dilimize kazandırüdı. Benjamin'in, 19.yüzyıl kültür tarihinin »lozayiğinin birparçası olarak niteledigH "Pasajlar'ı çcviren Abmet Cemal'le bir söyleşi ve Cemal'in Walter Benjamin 'in neden gerekli olduğunu anlattıg'ı yazısı yer alıyor sayfalarımızda. Önay Sözer ise Almanya'da yayımlanan bir araştırmadan yola çtkarak, "felaket" konusunu Alaattin Aksoy'un resimleri eşliğinde gündeme getiriyor. Bol kitaplı günlerl... TÜRHAN GÜNAY Türkiye îş Bankası Resim Koleksiyonu Sergisi Kataloğu Bir koleksiyonun ikinci yarısı 1 ürkiye Îş Bankası'nın 53 lOcak 1993 tarihlerinde Ankara Devlct Resim ve Heykel Müzesi Sedat Simavi ve Fahri Korutürk Galerileri'nde açtığı ikinci serginin kataloğu, sergide yer alan eserleri bir araya getiriyor. Katalogdan Kaya Özsezgin'in sergiyle ilgili yazısının bir bölümünü sunuyoruz. KAYA ÖZSEZGİN ürkiye tş Bankası, elinde bulundurcluğu koleksiyonun Cumhuriyet oncesidönemdeyaşamışressamlar\A ilgili bölümünden sonra, Cumhuriyet sonrası dönemin ürünlerini kapsayan ikinci bölümünü, ayrmtılı bir sergileme programının devamı olarak izleyicinin dikkatinesunuyor. Sanatın oluşum ve gelişme süreci, kültürel bir baz üzerinde biçimlenir. Bu sürecin dönemsel karakterleri, gelişimin kendi içindeki yasalanna bağlı bulunduğundan, genel niteliklerin yönlendirici etkisi siyasal farklılaşmanın doğurabileceği etkileri aşar ve söz konusu süreç, kültürel bir sürekliliğin ifadesi olur. Birbaşka deyişle, sanattaki keskin dönemeçler, siyasal yapıdaki dönüşümlerden çok, onu yaratan kültür tcmeli üzerinde biçimlenir. Kültürel tercihler, sanatsal üretime de damgasını basar. Türkiye'de Batılılaşma hareketlerinin 19. yüzyılın sonlarına doğru yoğunlaşmasıyla, Batı'ya dönük Türk sanatındaki dinamik olguların aynı döneme rastlaması, kültürel bir değişim sürecinin doğal sonucudur. Ancak bu, bir sonuçtan çok, toplumsal ve kültürel kurumlarını yenileştirme gereğini duymuş olan Osmanh'nın, biraz daha geriye uzanan ıslahatçı tutumunun devamını da içerdiğinden, o dönemin ve onu izleyen dönemlerin sanatı, niteliksel anlamda türdeş (homojen) bir süreç yansıtabilmiştir. Eğilimler, sanatsal görüş ve beğeniler, birtakım grııplaşmalara 1930'iaıı izleyen dönemlerde, yakın yıllara doğru geldikçe netleşen, ayrımlaşan sanatsal bir olguya tanıklık etmıijtir: Üslup, yanı anlatım olgusudur bu. Türk ressamları, dalıayakınlara doğru geldikçe, eğilim farklılaşmasını, özgün bir üslup sorununa bağlamakta daha titiz davranmaya başlamışlardır. Flgitim kaynağı ne olursa olsun, hangi grup ya da ortamdan gelirse gelsin, sanatçıları ayakta tutacak, çağdaşlık ve özgünlük bilinciyle donatacak değerlerin, yorum ve anlatım ayrıcalığı bazında temellenebileceği gerçeği, giderek daha da açıklık kazanmıştır. Bu sergiyi oluşturan sanatçıları, üslup yakınlıklarıaçısındanbelligruplaraltındatopLısak da, temellerı ("umhuriyet öncesinde ıtılmış olan değerlerin zaman süzgecinden '^cçerek, bugünlere ulaşan uzantıları, çoğu /aman bu tür grupları ayıran sınırları aşar. Kuşkusuz doğum tarihleri 1900 dolayında bulunan ressamlarla, bugün orta ya da genç yaşlarını sürdürenler arasında, en azından iki kuşağın deneyimlerini kapsayan bir zaman aralığı vardır. Bu aralığın doğurabileceği uzaklık ilk bakışta bize, büyük dönüşümİerin yaşandığı ızlenimini verebilir. Böyle bir izlenim hem görecedir, hemde değildir. Görecedır, çünkü dünden bugüne veya bugünden düne bakışımız, bizim kendi değer yargılarımız açısından geçerli olabilir. Görece değildir, çünkü değişim süreçlerinin mantığı, en azından zaman kavramına dayalıdır. Dolayısıyla sanatçıların bırer tabloyla temsil edildikleri böyle bir sergi, |^izi sanatsal dönemeçlerden çok, bu dönemeçlerin oluşumuna katkıda bulunmuş sanatçılar açısından ilgilendirebilir. Ayrıca bu serginin, banka gibi, Ö7e\ bir kııruluş tarafından seçilerek alınmış tablolardan oluşması, Türkiye'de Cumhuriyet sonrası sanatsal gelişmelere, bu koleksiyonun sınırları ıçinde yaklaşmamızı zorunlu kılarki.budadoğaldırelbet. Geçen dönemde yapılan sergiyle, o serginin ikinci yarısı sayabileceğimız bu sergiyi, bir bütün olarak düşünüp göz önüne aldığımızda, çağdaş anlamdaki resim sanatımızın oldukça geniş bir tablo birikimiyle karşı karşıya bulunduğumuz kolayca anlaşılır. Koleksiyonun iki sergiye bölünmüş olması, bu tablolarıtümüylekucaklayacakbirmekanın bulunmamasından kaynaklanıyor. Ama öyle de olsa, bu ölçüde kapsamlı bir koleksiyonun, Cumhuriyet gibi anlamlı bir arakesit çevresinde organize edilmesiyle, yenilikçiliğinin ve çağdaşlığın bir bütün olduğu, gelişmelerin birbirini izlediği, sanatçı kuşakları arasındaki evrensel anlamlı iletişimin her zaman geçerliğini koruduğu ve koruyacağı gerçeği üzerinedikkat çekilmiş oluyor. • Cumhuriyet Dönemi < Orhan Pckcrd 9271979) "Guvcrcinlcr" T Imtiyaz Sahibl: Berin Nadl o Basan ve Yayarv Yenl Cün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A S. 'Cenel Yayın Yönetmenl: öıgen Acar cenel Yayın Koordlnatöru: Hlkmet çetlnkaya o Cenel Yayın Danı$mani: Orhan ErinçoYazı l$ler) Müdürierl: Ibrahlm Yildız, Dlnc Tayanç (Sorumlu) o Yayın Yönetmenl: Turhan Cunay Crafik Yönetmen: Dilek llkorur Reklam Reha Isıtman L bağlı kalarak, dönemden döneme farklılıklargöstermişolsada.temeldeki "tercih"hep saklı kalmıştır. Bu tercih, ister doğacı, ister doğadışı oİsun, özgur yaratma ya da biçimlendirme iradesinin varlıgına tanıklık eder. Değişim, dönemselliğin zorunlu bir motifi olarak agırlığını duyurmuş, ancak paylaşılan asgari görsel (plastik1* değerler, degişmeyen bir dünya görüşünü ya da daha geniş bir anlamda sanatsal bilinci açığa vurur. Bu açıdan baktığımızda, değişenle değişmeyen şeyi ayırmakta roğu zaman güçlük çekeriz. Değişen, değişmeyene tanıklık eder, değişmeyen ise, değişen şeyin esprisinin kendi varlıgıyla açıklanabileceğigerçeginegötürürbizi.çünkü sanat olgusu, sanatçının varhğıyla bjğımlıdır. Sanatçı olduğu için, sanat vardır. Sanatçının kişisel yordumu çoğul bir karaktere doğru açılım yaptıkça, sanatsal sürecin birbirine bağlanan halkaları geleceğe doğru uzar. Işte Cumhuriyet sonrası dönemin sanatsal gelişmeleri için de böyle bir varlık nedeni, yönlendirici tek etken olabilmiştir. Eğilim ve görüşlerin farklılaşması, hiçbir zaman bu varlık nedenini gölgelemez. Sanatçılar kendi anlayışlarına kimi zaman bağlı kalırlar, kimi zaman ödün verdikleri de olur, ama Cumhuriyet sonrası Türk resmini belirleyerı etkenler yönünden, değerlendiricinin göz önünde tutacağı ölçütler, bu tür bir yüzeysel bakışla sanırlı olamaz. Eğilimlerin çoğul karakteri, yapıtlann yıldan yıla sayıca ve nitelikçe gelişmesidir ortamın sağlıklı büyümesine yol açan etken. Önce bu noktanın saptanması gerekiyor. Türkiye, 1920'leri, daha sonra da / Turkıye tj Bankası Koleksiyonu / Türkiye 1) Bankası tarafından yayımlanmışttr /128 s S A Y F A 3 C UMHUR IY E T Kİ T A P S A Yl 2 0 9
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle