05 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

dile getiriliyor: Tatlılardan bal tatlı / Meyvelerden nar tatlı / Anam babam sağ olsun / Hepisinden yâr tatlı. Kitapla ilgili düşüncelerimi ıki önen ıle bitıreceğim: 1. Bilindiği gibi Yunus Emre'de şiir birimi beyittir. Yunus mahlaslı ve dörtlük binmh" şiirler daha sonra yetışen şaırlerle ilgilidir. Ne var ki halkımızın dörtlüklerden oluşan şiirlerı daha kolay ezberleyip hatırda tutması, araştırmacıları da yanlış bir uygulamaya yöneltmij. Bircoğu aruz ölçüsüyle ve musammat mısraları ortadan da kafiyeli olan beyit biç'imindc soylenen şiirler istendığinde beyıt, ıstendiğınde dörtlük bicimine sokulabiliyor: Dervij gönülsüz gerekdür sögene dilsüz gerekdür / Dögene elsüz gerekdür halka berabcr gerekmez. Bu beyıt şöyle de yazılıyor: Derviş gönülsüz gerekdür / Sögene dilsüz gerekdür / Dögene elsüz gerekdür / Halka beraber gerekmez. Ama bu dörtlük biçimıne çevirme hcr zaman böyle sonuylanmıyor. Yunus Emre gibi buyuk bir şairde görülmemesi gereken kafiye bozukluklarına yol açıyor. Hatta bu bıçımıyle lise edebiyat kıtaplarına da giren şiirler öğrencilerde ve öğretmenlerde bir ıkilem de yaratıyor. Bir örnekle açıklayayım: Kırk kişi bir ağacı dağdan gücin indire / Ya bunca mürid muhib Sırat nice geçesi Bu beytı dörtlük biçimınde, yazdığımız zaman ortaya Yunus'a yakışmayan garip bir dörtlük çıkmaktadır: Kırk kişi bir ağacı / Dağdan gücin indire / Ya bunca mürid muhib / Sırat nice geçesi. Eğer Yunus, şiirini dörtluklerle örmek isteseydi kafiyeleri de yerli yerinde kullanırdı, değil mi? D Eskışehır, Yunus Emre Türbesl. nın / Doğru yola gitmeyenin göğsünde iman neylesin. Derviş Yunus'tan: Oruç namaz zekât hac cürm ü cinayettürür / Fakir bundan azaddır hass ü havas içinde.' Bütün araştırmacıların ve tarihsel kaynakların yaşamış bır kişi olarak kabul ettikleri, 13. yüzyıl ortalarından 14. yüzyılın ilk çeyregine değin yaşattıkları (12401320) Yunus Emre'nın de hayatı boyunca, bıze birbırinden ayn görüşlere yaslanıyormuş gıbı gelen şıırler söylemiş olmasını doğal karşılamak gerek. Şairin iç dünyasındaki fırtınalardan, dinginliklcrdcn şiirinin de etkileneceği gcrçcğindcn yola çıkarak Yunus Emre'deki bu ikiliği de kolaylıkla anlayabiliriz. Bunlar herkesin işine geldıği gıbı yorunılanatak veriler ularak değil de yazarııı yaptığı gıbı şur dolu bır hayatın değişik evreleri olarak yorumlanırsa daha olumlu olur. llhan Başgöz'ün güldestesıne yazdığı incclemede bana ilginç vc yararlı gclcn yorumlardan birkacını daha sıralamak istiyorum: 1. Yunus'un şıırlerindeki ölüm korkusunu, bır canlının ölüm karşısında duyduğu korku olarak değil, küçüklüğünde gördüğü birtoplu kırımla ilgili korku olarak yorumlamaM. Bu toplu kırımlar Yunus Emre'nin çagı iı,in hi^ de olmayatak şeyler değil... 2. Yunus Emre'nın kullandığı dılin "yerleşik bir kültürün dili.. kentte oturan, eğitim görmüş bir Türkmen'in dili" olarak tanıtılması. 3. Katılmamakla birlikte yazarın "oğlan" vc "oğlancılık"la ilgili saptama vc yorumları da ilginı,. Bence "şeriat oğlanlan" sozünü "hakikat erenleri" sözüyle birlikte yorumlamalı ve bunları bıter tasavvuf terımı olarak ele almalı. 4. Yazarın Yunus Emre'nin şiirlerindc Türk halk edebiyatının izlerine rastlaması da ilginç saptamalardan biCUMHURİYETKİTAPSXy/48 (1) 1971 yılıncü da UNESCO, Yunus Emre'nın ölümünün 650. yıldonumu nedenıyle ülkcmız ba$ta olmak uzere dunyanın bırçok yerinde anılmıştı Bu arjda Akbank da 68 Eylül 1971'de İstanbul'da bır "Uluslararası Yunus Emre Semineri" du/.t'nlemıj, seminer bıldırılerını dc yayımlamıştı: Uluslararası Yunus Emre SemineriBildiriler, İstanbul, 1971, 310 s Akbank'ın, bır kültiir hızmeti olarak gerçekleştırdığı scmıncrın ıkıncısını dc 1991'de duzcnlemesı yararlı olacaktır. (2) M. Fuat Köprülü, Burhan Toprak, Abdulbaki Gölpınarlı ve Cahit özıelli'nin çalışmalarını bu tür çok yönlü araştırmalara ornek gosterebüırız. Yunus Emre Sevgi Yılı dolayısıyla yazacağım yazılardan bırını bu büyük Türk şaırı uzenne hazırlamp yayımlanmi} kıtaplara jyırıp derli toplu bır lıste vereceğım. (3) Yunus EmreArastırma ve Şiirlerinden Güldeste, istanbul, 1990, }2X s,.İndıana Unıversıtesı vc Pan Yayıncılık Ortak Yayını. (4) Yunus Emre / Güldeste, Ankara, 1990, [240 s.], Kültur Ba kanlığı Yayını. ridir. Dede Korkut Hikâyeleri'ndeki AzraılDeli Dumrul motifinin izlerine Yunus Emre'de de rastlanıyor. Yazar, Yunus Emre'nin bu hikâyeleri bildiğini, onları okumuş ya da dinlemiş olabileceğini ileri süruyor, örnek beyitlerle görüşünü doğrulamaya çalışıyor. Türk halk edebiyatıyla ilgili ikınci saptama ıse halk şııri türlerinden "mâni" ile ilgilidir. Demek ki "mâni" sözü Yunus Emre'nin yağında da bir halk $iiri türü olarak kullanılıyordu. Yunus Emre'nin konuyla ilgili bcyti şöyle: Mânide getirmişler kardeşten yâr yeğrektir / Oğuldan daha tatlı eğer doğru yâr ise. Anadolu mânılerinden birindc bu gorüş aşağıdaki gibi 'm » L. Emresultan Kuyu'nde Taptuk'un türbesı önündekı Yunus Emre mezarından gurunümler. S A Y F A 2 1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle