23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Gösteri dünyasmın bukalemun sanatçısı David Bovie'nin özyaşam öyküsü yayımlandı Dünyaya diişmüş bir yıldız * David Bowie, yirmi yıllık meslek yaşantısında, dığer yıldızların tam tersine, kişiliği hâlâ bir sır olarak kalabilen bir isim. Bir yandan müzısyen ve şarkıcı, diğer yandan da sinema ve tiyatro oyuncusu. T DERLEYEN EREN YÜCESAN uhaf bir kişiliğe sahiptır David Robert Jones, y.\ da herkesin tanıdığı adıyla, David Bowie. Yirmi yıllık meslek yaşantısında, diğer yıldızların tam tersine, kişiliği hâlâ bir sır olarak kalabilen bir ısım. Bir yandan müzisyen ve şarkıcı, diğer yandan da sinema ve tiyatro oyuncusu. Bunlar David Bovvie'nin açık seçik bilinen yönleri. 1947 yılında Brixton'da doğan Bowie gerçekte kalabalık, dağınık ve düzensiz bir aileye üyeydi, ama gene de özyaşam öyküsünün anlatıldığı kitabın başına bu ailenin soy ağacını ycrleştirecek kadar düşkündü onlara. Sözünü ettığimiz özyaşam öyküsü bir süre önce Avrupa ülkelerinde yayımlandı. Kaleme alanlar Peter ve Leni Gillman. Life on Mars, Young Americans, Heroes, Let's Dance gibi plaklar, Dünyaya üüşen Adam, Miriam Gece Yarısı Uyandı, Furyo, Dune, Mutlak Başlangıçlar gibi filmlcre imzasını atan sanatcı, bulunduğu yere gelene kadar değişik kişilerle, değişik ilişkiler kurdu. Burada kitaptan David Bovvie bir konseri sırasında. bazı alıntılar yaparak o kişiliklere değiniliyor: Çılgınlığa ve ilginçliğe düşkün bir kişi olarak dans sanatçısı Lindsay Kemp vorumladığı rollerden asla utanmaz. 1971 yılında kendi grubu ile sahneye koyduğu Oscar Wilde*ın Salome'sinde, 14 yaşındaki bakire Salome'yi, 40 yaşlarındaki adaleli bir erkek olan Kemp canlandırmıştı. Oyundaki tüm crkek rolleri de kızlara dağıtılmıştı. Ne var ki eleştirmenler bu oyunu öylesine yerden yere vurmuşlardt ki Kemp Ingıltere'yı terk etmişti. 6 yıl sonra dönüp sahnelcdiği oyunla da göklere çıkartılmıştı o başka... Gerçekte ilk olarak tanınmaya başladığı yıl olan 1967'de de onu sahnede görüp vurulanlardan biri de David Bowıe idi. Bir gün telefonla ondan redavu almış ve evine gitıtıeye ka rar vermişti. Kemp bu olayı şöyle anlattı daha sonra: "Telefondaki sesi o kadar hostu ki yüzünün mutlaka sevimsiz olacağını sanmıştım nedense. Ama kapıyı açtığımda karşımda sivilceli bir oglan değil, bir melek duruyordu." Bu iki kişinin tanışması ve aralarında başlayan ilişki, David Bowie'nin yaşantısında çok önemli bir nokta oldu. Kemp, David'in hem sevgilisi hem de öğreımeni oldu. Ögrencisini kabuğundan sıyrılmaya, yeni bir teatrallik ve teşhircilik edinmesi için zorladı. David, aynı zamanda Kemp'in Covcnt Garden'daki dans okuluna da devam etti ve burada dans ve mımın yanı sıra makyaj yapmayı da öğrendi. Ama günün birinde salona kıpkırmızı saçlarla giren Bowie öğretmenini bile hayrete düşürdü. Artık Chelsea'de oturmak David Bowıe için rahat bir evden bajka avanta|lar da sağlıyordu. Aynı semtte, Mick ve Bianca Jagger da yaşıyorlardı. Bunun sonucu olarak bu iki çift sık sık birlikte görülmeye başladılar. 6O'lı yıllarda Jagger'in bir hayranıyken, şimdi onunla arkadaş olmuş, ama çekingenliğinı yenememişti. Ne var kı sonradan arkadaşlık ilerlemiş ve gece geç saatlere kadar birlikte müzik yapar olmuşlardı. Ama Bowie'yi burada ilgilendiren bir başka yön de Mick'in kendiydi, o sıralarda yapılmış olan röportajda Mick'i inanılmaz derecede seksi ve erkeksi bulduğunu itiraf etmişti. O noelde kendini tutamayarak Mick'e son derece pahalı bir armağan olan bir video kamera almıştı ve artık davranışlarını kollayamaz olmuştu. Özyaşam öyküsünün yazarlarına göre aynı noelde Jagger, Bowie'ye sadece bir kravat ya da benzeri bir armağan almakla yetinmişti. Bu da David'i müthiş üzmüştü. David Bowie'nin hayran olduğu bir başka şarkıcı da Frank Sinatra idi. Bir keresinde, günün birinde Sinatra'nın yaşam öyküsünü anlatan bir film çevrilecek olursa, orada Sinatra'yı mutlaka kendinin oynamak ısteyeceğinı söylemişti. Las Vegas'a Sinatra'nın bir konserıni i/lemeye gitti ve Bowıe, konserden sonra buluşup tanışmalarını öneren bir not gönderdi. Ne var ki yılların şarkıcısı, gönderdiği vanıtta, onunla tanışmaya zamanı olmadığını ve 'öyle avam birinın kendini beyaz perdede canlandırmasına azla izin vermeyeceğini bildirdi. O gündcn sonra David Bowie, Sinatra'nın adını bir daha ağzına bıle almadı. David Bowie'nin Jagger ve Sinatra'dan başka çılgınca beğendiği, üçüncü sanatçı da John Lennon'du. Daha doğrusu en beğendiği kişi oydu. Beatles'ların dağılmasından dört yıl sonra, John Lennon New York'ta Dakoıa Oteli'nin bir süitinde kalmaktadır ve bir turne dönüşü Bowie onu orada ziyaret eder. Bu ziyareti iade etmek için Lennon da Pierre Oteli'ndeki Bowie'yc gider, bu toplantı sırasında orada bulunan Tony Visconti, o gün David'in müthiş çekingenleştiğini, içine kapandığını, bir kenarda oturup resim yaptığını anlatır. Daha sonraki görüşmelerde de Bowie, hep sessiz ve edilgen kalmış, onunla aynı odada bu* lunmak ona yetip artmıştır.D C U M H U R İ YET KİTAP: SA Yl 12 David Bowıe S A Y F A 2
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle