Katalog

26 TartışmaEditöre Mektup CBT 1500 /18 Aralık 2015 (CBT) 1500. Sayıya Merhaba Derken… gündeme gelen özelleştirme ya da kamusal hizmetlerin metalaşması eğitim sisteminde de tahrip edici sonuçlar yaCumhuriyet Bilim ve Teknoloji yak rattı. Oysa Türkiye’nin bilimde ve yönelaşık 30 yıldır yayın hayatını sürdürü timde sıçrama gerçekleştirerek kendisini yor. 18 Aralık 2015 tarihinde 1500. aşması eğitim ve eğitim politikaları ile sayısı yayınlanmış olacak. Giderek her yakından ilgilidir. Bilimsel eğitim sisteşeyin magazinleşip “katı olan her şeyin minin tahrip olduğu koşullarda gençler buharlaştığı” bir dünyada, ilkelerinden karanlıkta kalır. Aziz Sancar’lar yetişödün vermeden 1500.sayıya ulaşmak mez... işte bu noktada CBT’nin önemi şapka çıkarılacak bir başarıdır. Açıkça daha da artmaktadır. Bilginin, bilimsel belirtelim. Bu başarının mimarı, derginin bilginin kamusal niteliğini öne çıkararak yaratıcısı, yayınlandığı ilk günden bu geniş kitlelere ulaşmasını sağlar… zira güne kadar gelmesini sağlayan Orhan bilimsel bilgi piyasanın kar mantığına teslim edilemez… insanlığın ortak ürüBursalı’dır. CBT’nin 30 yıla yaklaşan yayın ha nüdür. Teknolojide meydana gelen hızyatına ilişkin bir içerik analizi yapıldılı gelişmelerin ğında, bilim ve teknoloneden olduğu jiye ilişkin hemen hemen Bilimsel eğitim sosyoekonomik her olgunun çözümlendisisteminin tahrip olduğu dönüşümleri niği görülür: Bilim ve tekkoşullarda gençler telendirmek için nolojide nasıl sıçrama çeşitli kavramlar gerçekleştirebiliriz?, eğikaranlıkta kalır. Aziz kullanılıyor. Bu time, özellikle de temel Sancar’lar yetişmez... kavramlardan bilimlere gerekli önemi işte bu noktada en çok bilineni vermeden teknolojide CBT’nin önemi daha da bilgi toplumu... gelişme sağlamamız artmaktadır. Bu noktada CBT, mümkün mü?, teknolojigenel anlamda de dışa bağımlılık nasıl bilgi toplumuna önlenebilir?, mevcut eğitim sistemi ile bilgi toplumunun gerekle geçişin, özel anlamda da bilgiye darini yerine getirmek olanaklı mı?, kültür yalı ekonomi olma olanaklarını onlarca boyutu eksik kalmış bir gelişme modeli bilimsel makale ile ortaya koymuş, bilolası mı?, neden bilim üretemiyoruz?, gi toplumu oluşumunun maddi ve insan teknolojide neden tökezledik, tarımda boyutunu çözümlemiştir. Böylelikle CBT neden geriyiz?, insanı merkezine alan yeni paradigmanın öncüllerini bilinçleribir ekonomik sistem inşa edilemez mi?, mize çıkararak da önemli bir işlevi yerisosyal gelişme olmadan ekonomik kal ne getirmektedir. CBT üniversitelerin sustuğu, eğitim kınmanın anlamı nedir?, toplumun ortak aklı olarak planlamadan neden yarar sisteminin giderek köhneleşip bilimden lanmıyoruz?, demokrasi ve insan hakları koptuğu bir ortamda, bilim ve aklın önkonusunda neden karnemiz iyi değil?... cülüğünde, sürekli atan bir kalp misali CBT aynı zamanda yön gösteren ülkesine ve insanlığa olan sorumluluğubir kılavuzdur. Türkiye’nin ancak aydın nu büyük bir özveriyle sürdürüyor. Bu lanma ideallerine ve reformlarına bağlı yönüyle CBT bir akademidir. Bilim ve kalarak yönünü bulabileceğini anlatan teknolojinin özgürce tartışıldığı bir akabir kılavuz. Bu nedenle CBT’nin 2. say demi… Türkiye gibi kitap okumanın özelfasında Mustafa Kemal’in “…Benim manevi mirasım bilim ve akıldır… Benden likle de bilimsel yayınları takip etmenin sonra beni benimsemek isteyenler, bu sınırlı olduğu ülkelerde CBT gibi bilimsel temel eksen üzerinde akıl ve bilimin reh bir dergiyi uzun soluklu çıkarmak çok berliğini kabul ederlerse, manevi miras zordur. Bu zorluğa rağmen CBT ilkelerinden ödün vermeden ve herhangi bir çım olurlar” sözleri yer alır. Türkiye’nin onuru, bilimde ilk Nobel’i sermaye/çıkar grubuna yaslanmadan kazanan Aziz Sancar’ın hemen her ko bilimsel dergi çıkarılabileceğini ortaya nuşmasında Atatürk’e, Cumhuriyet’e ve koymuştur. CBT o kadar fazla benimsenonun kurumlarına (özellikle de kendisi miştir ki, CBT’nin yayınlandığı günlerde nin yetiştiği yıllardaki eğitim sistemine) gazete daha fazla talep edilmektedir. Tüm zorluklara, imkansızlıklara, kışükran duygularını belirtmesi bir rastlantı değildir. Özlem Yüzak ve Orhan sırlaşmış entelektüel ve düşün dünyamıBursalı’nın aktardığına göre; “Nobel za rağmen CBT 30 yıldır karanlığa inat, ödülünü Atatürk’e ithaf eden Sancar, bilim ve aklın rehberliğinde yayın hayamadalyasını 19 Mayıs’ta Anıtkabir’e tını sürdürüyor… hem de her geçen gün götürecek”dir ( Cumhuriyet, 11 Aralık daha da çoğalarak, hem de daha da güçlenerek… İyi ki varsın CBT… daha 2015, s.17). Ülkemizde 1980’li yıllar ile birlikte nice 1500. sayılara… CBT’nin 1500. Sayısı Fransa’dan örnek aldığımız klasik lisenin (Bakalorya veya Olgunluk sınavlarının) amacı yurttaBozkurt Güvenç şa “genel ve özgür sanatlar eğitimi” vermekti. C u m h u r i y e t Popülist bir demokrasi adına bu ülküden kopGazetesi’nin eki olarak basılan ve dağıtılan tuk. Milli Eğitim çöktü. Son yıllardaki her reform CBT’ nin 1500. sayıya ulaşması, övülmeye, kut girişiminde, milli eğitimin amaçlarından biraz daha saptırıldığı görülüyor. lanmaya değer gerçek bir başarıdır! AB’ye katılma umudumuz, “Uluslararası CBT; 30 yıla yaklaşan yayın hayatında, dünyada ve ülkemizde yaşanan bunalımların Bakalorya” programını uygulayan eğitim kubasın organlarında yol açtığı sarsıntılara ve yö rumlarında canlı tutuluyor. CBT, izlediği yayın netim sorunlarına karşın, Atatürk Devrimleri’nin politikasıyla, Batı kültüründe, “arte liberale” aydınlık yolunda bir BilimTeknik Dergisi kimliği (özgür sanatlar), özerk Alman üniversitesinde “Studium generell” olarak bilinen, genel, temel ni korumuştur. CBT, adındaki “Bilim Teknik” veya “Tekno ve özgür sanatları gündemde tutmaya özen loji” kavramları bağlamında, Dünya’daki ve ül göstermiştir. Saydığım çoğu gelişmelerde, editör Orhan kemizdeki sosyal kültürel gelişmeleri ve güncel sorunları yakından izleyip okurlarına yansıtmış Bursalı’nın kişisel varlığı ve ağırlığı sezilir. Ültır. Bu görevini yerine getirirken, bilimteknolo kemizin çağdaşlaşma sürecindeki öncelikler jinin, tüketim ve refah ekonomisinin yol açtığı konusunda ayrı düştüğümüz, Doğan Kuban’ın sağlık, eğitim, hukuk ve güvenlik sorunları ile önerisine uyarak, görüşlerimizin aynı sayı ve özgürlük, özerklik, laiklik benzeri güncel tartış sayfada karşılıklı yayınlanmasını kabul etmiş, malara da yer vermiş; doğrudan ya da yazar okurlardan gelen talepler üzerine bu söyleşileları aracılığı ile dolaylı olarak katılmış; adını ve rin bir üniversite çatısı altında canlı olarak yapılmasını da sağlamıştır. görüşünü topluma duyurmuştur. Editör Bursalı, AK Parti’nin izlediği eğitim, Dergi, farklı görüş, öneri ve eleştirileri yayımlayarak, okurlarını yazmaya ve tartışmaya bilim ve kültür politikalarına karşı olmakla birözendirmiş; iki yeni üniversitemizin bilimsel likte, kişisel iletişimini iktidarı destekleyen kurum ve kişilere de açık tutmuş, araştırma ve araştırmacıçağrıldığı ve katıldığı otularına iki tam sayfa ayırCBT’ nin bir “Özgür rumlarda, sosyal demokrat mıştır. Halen, araştırma ve Sanatlar, Genel Kültür ve çizgisini ve dünya görüşüfelsefeye öncelik veren bir nü, eğilip bükülmeden açıküniversitemiz üçüncü sayYaygın Eğitim Dergisi” ça savunmuştur. faya aday görünüyor. Moolarak aydınlanma Profesör Aziz Sancar’ın dern ve modern sonrası caNobel Bilim Ödülü’nü özel ğın, “most(en)modern,” ve sürecindeki saygın yerini bir ilgiyle izleyen CBT Edi“küreselleşen dünyası”nı korumasını ve yaşamını törü ve eşi Yüzak, ülkemiyönlendiren medyanın kulaynı coşku ve başarıyla zin bilimine unutulmayacak landığı iletişim teknolijisini ve Nobel ile birlikte anılaizlerken –Ziya Gökalp’in sürdürmesini diliyorum. cak önemli katkılarda buyüzyıl önce öngördüğü lundular. Onyıllar süren bir gibi– ihmal edilen felsefenin bilime paralel olarak geliştiği ve gelişece başarı öyküsünün, teknolojik oyuncaklarla oyalanan toplumda, para kazanmak yanında bir ğini belgeliyor. Sınırlı olmakla birlikte CBT, dünyadaki ve ül bilim yapma heyecanı yaratacağını sanıyorum. Stockholm’daki ödül töreninden önemli mekemizdeki özgün eğitim, kültür ve sanat yayınlarıyla girişimlerini yakından izleyip tanıtarak bu sajlar var: Aldığı ödülü Atatürk’ e ithaf eden girişimleri gündemde tutumaya ve özendirmeye Aziz Sancar, bilim bütçelerinin, savaş bütçesinden daha fazla olmasını öneriyor. Barışçı gelişçalışıyor. Okurların, köşe yazarlarına yönelik eleş mede CBT ye de bir övünç payı vardır Toplam 1500 sayıdaki katkılarımın nice sıtirilerine yer vermiş, –geçen yıllardaki talihsiz “Rousseau Olayı” nda görüldüğü gibi– bilimsel nırlı olduğunu bilerek, bir şükran borcumu bu tartışma düzeyinin korunamadığı durumlarda, vesile ile dile getirmek isterim: Bir Cumhuriyet eleştirilere küsen kimi okur ve yazarların der okuru olarak gazeteye gönderdiğim bazı yagiden kopmasını sineye çekmiş; ancak hemen zılarımın kaybolması veya bulunamaması üzerine, üzüntümü paylaştığım Bursalı, yazılarımı hepsine dönüş yolunu açık tutmuştur. CBT, günümüzün süreli yayınlar sektöründe, CBT’de yayınlayacağını bildirerek beni teselli bankacılık, reklamcılık, siyaset ve kamu yöneti etmişti. Laik bir Cumhuriyetçi olarak Cumhuriyet mi vb. kurumlarındaki uygulamaya paralel ola yazarı olamadım ama CBT’li olmanın mululuğurak, interaktif (etkileşimci) bir tutum sergilemiştir. nu yaşıyorum. CBT’nin ülkemizin bilim ve genel kültürüne Ülkemizin kazandığı Nobel Bilim Ödülü’nün tanıtılması ve değerlendirilmesinde başarılı bir yaptığı hizmetler elbette bu saydıklarımla sınırlı değildir. Dergi ve köşe yazarları, çevre, ısınma, sorumluluk sınavı vermiştir. Özgür sanatlar, dil, bilim ve güzel sanat iklim değişikliği, büyüme ve yaşam sorunlarına lardan oluşan çağdaş üniversitenin temelini da ciddiyetle eğildiler. CBT’ nin bir “Özgür Sanatlar, Genel Kültür oluşturan fen ve edebiyat fakültelerinin çatısı altında yapılan genel ve temel bilimlerdir. Öyle ve Yaygın Eğitim Dergisi” olarak aydınlanma ki, özgür sanatları olmayan öğretim kurumları sürecindeki saygın yerini korumasını ve yaşaüniversite sayılmaz; meslek yüksek okulları da mını aynı coşku ve başarıyla sürdürmesini diözgür sanatlar programıyla üniversite olabilir. liyorum. Bayram Ali Eşiyok