24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Nobel Ödülleri CBT 1493/30 Ekim 2015 7 Kitap Yalanlara, Çarpıtmalara, İftiralara PANZEHİR Gerçeğe Çağrı “Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen gayretler belirebilir. Fikirlerimi inkar edenler ve beni lanetleyenler çıkabilir. Hatta bunlar benim yakın bildiğim ve inandıklarımın arasından bile olabilir. Fakat ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidir ki fikirler Hint’ten Mısır’dan döner dolaşır, gene gelir feyizli neticeleri kalpleri doldurur.” Mustafa Kemal Atatürk, 1937 İşte PANZEHİR’de Atatürk’ün fikirlerini inkar edenlerin, onu unutturmak isteyenlerin, onu lanetleyenlerin yalanlarına, çarpıtmalarına ve iftiralarına, tamamen belgelere dayalı olarak bilimsel cevaplar verilmiştir. AKP yakın tarihi çarpıtmaya, Atatürk’ü silip Cumhuriyet tarihini yeniden yazmaya kararlıdır. Bunun için kitapları değiştirmeye, belgeleri yok etmeye, bilgileri çarpıtmaya, anıtları, mimari eserleri yıkmaya çoktan başlamıştır. AKP “yeni Türkiye’ye yeni tarih” yazmakta kendi resmi tarihini oluşturmaktadır. AKP’nin yazdırdığı uyduruk tarihin boyutlarını görmek, bu kurgusal tarihin ne kadar yayıldığını anlamak için internette Cumhuriyet tarihi ve Atatürk konusunda bazı aramalar yapmanız yetecektir. Elinizdeki kitap, Atatürk’ü ve onun Cumhuriyeti’ni silmek amacıyla uydurulan yalan, çarpıtma ve kurgusal tarihin “panzehir’idir. Panzehir, aslında Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlarının yalanlarına karşı bu ülkede yıllardır devam eden direniş cephesinin son savunmasıdır. • Gökten indiği sanılan kitapların dogmaları, • Atatürk’ün sansürlenen mektubu, • Lozan • Musul • Karabekir’in iddiaları!• Atatürk ve masonluk • Şalcı Bacı • İskilipli Atıf • Hamidiye ve Rize • Atatürk’ün malvarlığı • Ayasofya • Atatürk ve Azerbaycan • Ali Şükrü Bey cinayeti •Kamâl • Osmanlı belgelerinin satılması • Güzellik yarışmaları • İnönü ve Harf Devrimi • Atatürk ve halifelik • Ezandaki felah • Hafta tatilinin pazara alınması • Atatürk ve SuriyeFilistin • Atatürk ve soyağacı. Bu ve buna benzer pek çok konudaki yalana çarpıtmaya, iftiraya cevap niteliğindeki bu kitabı okurlarıma öneriyoruz. Sinan Meydan İnkilap Yayınları Avcı ve toplayıcılar az uyuyormuş! Modern insanın kronik uykusuzluk gibi bir sorunu olup olmadığını öğrenmek isteyen Amerikalı bilim insanları, avcı ve toplayıcı toplulukları inceleyerek ilginç bir sonuca vardı. Bilim bugüne ka dar elektrik, televizyon ve İnternet gibi teknolojiler ve günlük kafein dozuna bağlı stres yüzünden modern insanın daha az uyuduğunu kabul ediyordu. Uykusuzlukla ilişkilendirilen hastalıklar ise günden güne çoğalıyor. Mesela şişmanlık, diyabet ve depresyon gibi. Kaliforniya Üniversitesi psikiyatrı Jerome Siegel, son araştırmasıyla ilkel zamanlardaki insanların ne kadar uyuduklarını bulmaya çalışmış. Elbette bu sorunun yanıtı doğrudan doğruya yanıtlanamıyor. Fakat günümüzde hâlâ avcı ve toplayıcı olarak yaşayan insan grupları var. Örneğin Tanzanya’daki Hadza, Namibya’daki San ve Bolivya’daki Tsimane toplulukları gibi. Bu üç topluluk da avcılık ve toplayıcılıkla geçiniyor, elektrik bağlantısına sahip olmadıkları için de modern insanın uykusunu çalan teknolojilerden yoksunlar. Fakat ne ilginçtir ki araştırma bu insanların bizden daha çok uyumadıklarını, hatta bizden bile az uyduklarını gösteriyor. Bu topluluklar günde ortalama 6,5 saatten da ha az uyuyorlar. Bu sonuç modern dünyada uyku süresinin kısaldığını ortaya koyan araştırmalarla çelişiyor. Current Biology dergisine göre Hadza, San ve Tismane toplulukları güneşin batışıyla birlikte yatağa girmek yerine, üç saat daha vakit geçiriyorlar. Anlaşıldığı üzere “doğal” uyku ritmi, ışıktan çok havanın sıcaklığına bağlı. Avcı ve toplayıcılar daha çok günün en soğuk olduğu zamanlarında uyuyor. Ve kış aylarında da sıcak mevsimlere göre bir saat daha uzun uyuyor. Fakat Siegel bir açıdan modern toplumlarla önemli bir fark söz konusu diyor. Avcı ve toplayıcı topluluklar kronik uykusuzluğun ne olduğunu bilmiyorlar. Amerikalı araştırmacı bundan sonra avcı ve toplayıcı toplulukların uyku ritminden yola çıkarak modern dünyadaki uykusuzluğa karşı yeni tedaviler bulmayı amaçlıyor. ler. Mesela 105 ülkede artık emniyet kemeri otomobildeki tüm yolcular için zorunlu. 47 ülkede yerleşim yerlerinde maksimum hız saatte 50km ile sınırlı. Motosiklet sürücüleri için kask zorunluluğu 44 ülkede ve çocuk koltuğu zorunluluğu için 54 ülkede uygulanıyor. Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Hizmetleri Başkanlığı’nın verilerine göre ülkemizde 20042013 yılları arasında meydana gelen 9 milyon 553 bin 227 trafik kazasında 42.447 kişi yaşamını yitirmiştir. 2014 yılında ise trafik kazalarında yaklaşık olarak 3530 kişi ölmüştür. Osmanlı Bilimi Araştırmaları İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bilim Tarihi Bölümü’nün yayın organı olan Osmanlı Bilimi Araştırmaları (Ed. Prof. Dr. Feza Günergun) dergisinin Cilt XVI, 2015 tarihli 2. sayısı, “İstanbul Üniversitesi’nde Bilim Tarihi’nin Kurumsallaşmasının 30. Yılı” başlığıyla çıktı. Derginin bu sayısında şu yazılar yer almaktadır: 1 Nil Pektaş: The beginnings of printing in the Ottoman capital: Book production and circulation in early modern Istanbul... s.332. “Osmanlı’da matbaacılığın başlangıcı: Erken modern İstanbul’da basma eserlerin üretimi ve yayımı (Özet)... s.31. 2 Sevtap Kadıoğlu: “Türkiye’de bilimin popülerleşmesi ve Maddiyat dergisi, 192526...s.3351. 3 İrfan Elmacı: “Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı’ndan TÜBİTAK’ın kuruluşuna Türkiye’de sanayiüniversite münasebetlerine teknoloji bağlamında bir bakış”...s.5265. 4 Ahmet BayındırCihan Bayındır: “Dalgalardan enerji üretme teknolojisinin yirminci yüzyıl başında Türkiye’deki yansımaları üzerine bir çeviri”... s.6770. 5 Şeref Etker: “Gurebayı Müslimin Hastanesi Darülkütübü Nizamnamesi (1913)” Çeviri yazı...s.7177. 6 Kaan Üçsu: Kitap tanıtımı; Pınar Emiralioğlu, Geographical Knowledge and Imperial Culture in the Early Modern Ottoman Empire, 2014... s.7880. 7 Faaliyet Raporu: “İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bilim Tarihi Bölümü’nün 20102015 yılları arasındaki çalışmaları”...s.81115. kelerde, zengin ülkelere kıyasla çok daha fazla insan trafik kazaları yüzünden yaşamını yitiriyor. Yoksul ve zengin ülkeler arasındaki fark, 100.000 kişiye düşen ölüm oranı istatistiklerinin karşılaştırılmasıyla belirgin bir şekilde ortaya çıkıyor. Dünya Sağlık Organizasyonu’nun raporuna göre en düşük ölüm oranı İsveç’te (3,3) ve Hollanda’da (3,4). Avrupa ülkeleri arasında en çok ölümün görüldüğü yerler Yunanistan (9,1) ve Polonya (10,3). Amerika’da ise bu oran 10,6 iken Çin’de 18,8. Bir batı Afrika ülkesi olan Liberya’da ise burada yaşayan çok az insanın otomobil sahibi olabilmesine rağmen ölüm oranı yüzde 33,7 olarak hesaplanmış. WHO’nun “Sokak Trafiği Güvenliği Raporu”na göre 79 ülkede git gide daha fazla otomobil ve motosiklet kullanılmasına rağmen trafik kazalarına bağlı ölümlerde düşüş görülüyor oysa en yoksul 68 ülkede artış söz konusu. Ölümlerin en az yaşandığı yerler, katı trafik kurallarının geçerli olduğu ve sokakları ve araçları daha güvenli hale getiren ülke Ebola enfeksiyonu dünya genelinde azalmış olsa da tehlike tamamen geçmiş sayılmaz. New England Journal of Medicine der Ebola, spermada daha uzun yaşıyor gisinde yayımlanan araştırmaya göre Ebola virüsü spermada tahmin edilenden çok daha uzun yaşıyor. Virüs spermada 9 ay kadar hayatta kalabiliyor. Araştırma hayatta kalanların iyileşmelerinden sonra altı 612 ay daha tıbbi bakıma ihtiyaçları olduğunu göstermekte. Nilgün Özbaşaran Dede nilodede@hotmail.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle