Katalog

6 Son Araştırmalardan rıca gölgede su buzunun bulunma ihtimali çok daha büyük diyor uzmanlar. CBT 1493/30 Ekim 2015 Amerika kökenli Xylella fastidiosa Güney Avrupa’ya ulaşarak büyük zararlar verdi. Bu katil bakteri birkaç yıl önce Kosta Rika’daki cüce kahve bitkisiyle Güney İtalya’ya geldi, Avrupa’da ilk kez 2013 yılında saptanmıştı. 2015 yılında ise İtalya’nın Puglia bölgesindeki binlerce zeytin ağacına bulaştı. Bakteriye karşı herhangi bir ilacın bulunmaması nedeniyle bakteri taşıyan her ağaç, diğer ağaçları korumak için kesiliyor veya yakılıyor, etrafındaki otlar kesiliyor ve tarım ilacı uygulanıyor. İtalya’da bu şekilde 230.000 hektarlı bir alan işlemden geçirilirken bir milyonun üzerinde zeytin ağacı da kesildi. Ağaçların birçoğu en az yüz yıllıktı. Xylella fastidiosa, Korsika üzerinden Fransa’ya ulaştı. Nis yakınlarındaki bir çalı bitkisinde bakteri saptanmış. Bakteri asma, turunçgil ve badem ağaçları dahil akçaağaç ve meşe gibi daha büyük ağaçlara da bulaşıyor. Uzmanlar, AB tarafından Honduras ve Kosta Rika’dan getirilecek bazı kahve bitkileri için konan yasağın bu durumda yeterli olmayacağını, etkili bir ilacın bulunmaması halinde de tek çarenin ağaçların kesilmesi olacağını söylüyor. Katil bakteri: İtalya’da 1 milyon zeytin ağacı kesildi Yedi ve sekiz yaşlarında çocukların bulunduğu evlerde bulaşık, makine yerine elle yıkandığında, çocuklarda daha az alerji görülüyor. İsveçli araştırmacılar bu sonuca İsveç’teki ailelerin mutfaktaki yaşam biçimlerini ve beslenme alışkanlıklarını inceleyerek ve toplam 1029 çocuğun sağlık durumunu da takip ederek ulaşmışlar. Buna göre bulaşık makinesi kullanılmayan ailelerdeki çocuklarda alerji riski yüz Bulaşıkları elle yıkamak, çocukları alerjiden koruyor Rusya ve Avrupa Uzay Ajansı Esa Ay’da su aramak için ortak misyon planlıyor. 2020 yılı için “Luna27” projesi çerçevesinde Ay’ın güney kutbuna özel bir sonda inecek. Projenin teknolojik açıdan çok gelişkin ve çok iyi hazırlanmış olduğu söyleniyor. Ay’ın güney kutbu araştırılmamış bir bölge. Avrupa uzay yolculukları şefi Jan Wörner’a göre dünyamızın uydusu büyük ilgi odağı halinde. Gerçi şu sıralar insanlı Ay uçuşu için somut bir proje yok ama genç nesil büyük bir küresel işbirliğinin özlemi içinde. “Moon village” (Ay köyü) dünya genelinde tartışılan bir proje fikri. Rus uzmanlara göre Ay’ın güney kutbu, bölgenin hem güneş ışığı alması nedeniyle hem de gölgenin bulunması açısından olası bir yerleşim yeri için ilgi çekici. Güneş ışığı ihtiyaç duyulacak enerjiyi üretecek güneş panelleri için gerekli. Gölge sayesinde ise uzay yolcuları güneş ışınlarından korunacak. Ay Esa Ay’da su arayacak de 23, bulaşıkları makinede yıkayan ailelerin çocuklarında ise yüzde 38 civarında. Bilim insanları bu sonuçtan elle yıkamada tabak çanağın üzerinde kalan mikropların sorumlu olduğunu düşünüyor. Bu bakteriler çocukların bağışıklık sistemlerinin çalıştırarak, güçlendiriyor. Aynı etki köyde veya çiftlikte yetişen ve küçük yaştan itibaren hayvanlar ve bakterilerle temas eden çocuklarda da ortaya çıkıyor. Bu çocuklarda da şehirlerde büyüyenlere kıyasla daha az alerji görülüyor. Çocuklardaki alerji riski üzerinde etkili olan yalnızca bulaşık yıkama şekli de değil. Araştırmacılar doğrudan doğruya üreticiden alınan meyve ve sebzelerin çiğ veya pişmiş halde çocuklara verilmesinin de alerji riskini düşürdüğünü söylüyor. devrine ait, çok iyi korunagelen bir iskeleti inceleyip, postu hakkında da ayrıntılı analizler yaptı. Hayvan bir tür mantar enfeksiyonuna yakalanmış. Bu enfeksiyon günümüzdeki memelilerde de görülüyor. Bilim insanları hayvanın tüylerle kaplı olması dışında sırtında minik dikenler bulunduğunu da saptamış. Bunlar kirpinin dikenlerine benzese de çok daha küçük olmalılar diyor uzmanlar. İlkel memelinin Spinolestes ismi de buradan geliyor. Spinosus Latincede dikenli demek. Dikenler, bu devre ait fosillerde saptanabilen ilk örnekler. Araştırmacılar hayvanın sırtının ayrıca minik nasırlı plakalarla kaplı olması gerektiğini de düşünüyor. Bu özellikler günümüzde Afrika ve Anadolu’da yaşayan dikenli fareden bilinmektedir. Düşman fareyi sırtından yakaladığında bu dikenler kopuyor ve düşmanın çenesine yapışıyor. Böylece farenin kaçma şansı oluyor. Bilim insanları Spinolestes’teki dikenlerin de aynı işlevi görmüş olabileceğini düşünüyor. Her ne kadar 125 milyon yıl önce yaşayan bu hayvan günümüzde yaşayan fareye çok benzese de bilim insanları fosili hiçbir memeli grubuna sınıflandıramadı. Hayvan ünümüzdeki memelilerde görülen özellikler taşısa da bunlar akrabalık ilişkileri için bir işaret değil diyor Alman araştırmacı Thomas Martin. İlginç fosil İspanya’nın Las Hoyas bölgesinde bulunmuş. Burada genelde kuş ve sürüngen fosilleri bulunurdu. Fakat paleontolog Angela Buscalioni ile çalışan ekip üç sene önce ilk kez bir memeli fosili bulmuştu. rası bir ekip şimdi diş fosilleriyle geçerli bir kanıt sundu. Güney Çin’deki Daoxian bilgesindeki bir mağarada kökleri sağlam olan 47 azı ve köpek dişi bulan araştırmacılar, insanlık tarihine ait bir bölümün yeniden yazılması gerektiğini söylüyor. Homo sapiens’ın ilk temsilcileri Çin’e bundan 80.000 yıl önce ayak basmışlar. Hatta bir olasılıkla da 120.000 yıl önce Çin’de yaşamaya başlamışlar. Ekip, dişlerin Homo sapiens’e ait olduğundan emin. Peki bu insanlık tarihi için ne anlama geliyor? Avrupa’da bugüne kadar bulunan fosillere göre Homo sapiens yaklaşık 45.000 yıl önce Avrupa’ya gelmişti. Fakat son bulun Modern insan Yoksul ülkelerde trafik Avrupa’dan önce canavarı daha fazla İlkel memelinin ilginç Çin’e ulaşmış Homo sapiens’ın tam olarak ne zaman can alıyor hastalığı Çin’e geldiği sağlam kanıtların eksikliği yüUluslararası bir araştırma ekibi Tebeşir zünden kesin olarak bilinmiyordu. Uluslara tular modern insanın Avrupa’dan önce Doğu Asya’ya geldiklerini kanıtlıyor. Gerçi daha önceleri de Afrika dışında çok eski buluntular gün ışığına çıkarılmıştı, mesela İsrail’deki Skhul mağarasındaki 100.000 yıllık fosiller gibi. Fakat bu kalıntıların Asya’ya doğru devam eden başarısız bir göçün kalıntıları olduğu sanılıyordu. Oysa son buluntular gösteriyor ki Doğu’ya yapılan göçler çok başarılı olmuş ve tüm Asya kıtasına yayılmış. Mağaradaki dişlerde DNA bulunmadığı için bilim insanları Daoxian insanları arasındaki akrabalık ilişkileri hakkında bir şey söyleyemiyor, ancak bu insanların günümüzdeki Doğu Asyalılar veya Çinlilerle doğrudan akrabalıkları bulunmadığı düşünülmekte. Genetik veriler günümüzdeki Doğu Asya soyunun yaklaşık olarak 55.000 yıl önce Neandertallerle karışan insanlara uzandığını göstermekte. Trafik güvenliğine yatırım yapılamayan ül Jüpiter’deki dev kırmızı leke küçülüyor Jüpiter’deki kırmızı leke güneş sisteminin en büyük kasırgasıdır ve çok uzun bir süredir devam ediyor. Dünyamızdaki kasırgalar atmosferde birkaç hafta içinde dağılır oysa Jüpiter’deki dev Kırmızı Leke 1664 yılında tanımlanmıştı. Yani buna göre kasırga 351 yıldan beri devam ediyor. Kasırganın çapı dünyamızın iki katı büyüklüğünde olsa da artık küçülüyor. 1930 yılından bu yana Jüpiter kasırgası hem küçülüyor hem de daha yuvarlak bir biçim alıyor. Bu gelişme en çok da 2012 yılından bu belirginleşti. Uzay teleskopu Hubble ise 2014 yılında kasırganın en küçük halini kaydetti. Kırmızı Leke’nin uzun ekseni sadece 16.500 km kalmıştı ki iki yıl öncesine kadar 1000 kilometre daha uzundu. Kırmızı lekenin solduğu ve geçen yıla göre 240 kilometre daha küçük olduğu doğru ama son veriler küçülmenin yavaşladığını da gösteriyor. NASA, dev kasırganın daha küçük fırtınalarla etkileşim halinde olduğunu tahmin ediyor. Bunlar kırmızı lekeyle kaynaşarak dinamiğini ve büyüklüğünü değiştiriyor. Bilim insanları son görüntülerde lekelin ortasında iplik biçiminde bir sis perdesi tespit ettiler. Bu oluşum kasırgayı boydan boya kaplıyor. Bu sis perdesinin ne şekilde oluştuğu bilinmiyor. Yanıt bekleyen bilmecelerden biri de Jüpiter’in kuzey yarımküresindeki dalga motifi. Bu türbülanslı dalga yapısı son olarak birkaç on yıl önce Voyager 2 uzay sondasıyla tespit edilmişti.