24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

www.iku.edu.tr BİLİM KÜLTÜR VE EĞİTİM Bir Cumhuriyet Hanımefendisi, besteci Nazife Güran (19211993) Ece Idil Istanbul Kültür Üniversitesi Sanat Yönetmeni aşadığımız bu yüzyılda hiçbir şeyin tesadüf olmadığı gerçeği ile yüzleşiyoruz. Bestecimiz Nazife Güran’nın   bu kadar   farklı usülde ve konuda eserler yazabilmesinin tesadüf olmadığı gibi. 2000 yılında tüm liedlerini, marş ve deyişlerini toplayarak bestecimiz Nazife Güran’a anma konseri düzenledik. Bu büyük onuru Vedat Kosal ile birlikte   yaşadık. Tüm bu yapıtları aynı yıl  Vedat Kosal ile CD’ye kaydedecekken, kıymetli piyanistimizin ani ve zamansız ölümü, benim yarım kalan projeyi, piyanist Metin Ülkü ile gerçekleştirmeme vesile oldu. Bestekârımızı anlatırken zengin dağarcığını besleyen hayat hikâyesinden bahsetmeliyim. Babasının görevi dolayısiyle Viyana’da doğuyor Nazife Hanım, Midilli’de büyüyor. Ankara’da Mimar Kemal İlkokulu’na başlıyor. Babasının görevi  için gittikleri Kafkasya’da aldığı piyano dersleri yeteneğini geliştirmesi için önemli bir fırsat   yaratıyor. Işık Lisesi tahsili sırasında Cemal Reşid Rey’den armoni ve piyano dersleri alıyor. Bu donanım ile Berlin Yüksek Müzik Akademisi’nde okumaya hak kazanması ufkunu açan bir deneyim katıyor. Eşinin görevli olduğu Diyarbakır’da 6 yıl bulunup bizzat Diyarbakır Filarmoni Derneği’ni ve çocuk korosunu kurmasıy Y la yöre halkına kaynak oluyor. Oğlu Ali Nusret doğduktan bir süre sonra tekrar Köln Müzik Akademisi’nde yarım kalan tahsilini tamamlayıp, Çemberlitaş Kız Lisesi’nde müzik öğretmenliği yapıyor. Köklü bir aileden gelen Nazife Hanım Abdülhamid Devri’nin kısa dönem sadrazamlığını yapan   Hüseyin Hilmi Paşa’nın torunudur. Annesi Ayşe Hanım ilk piyano öğretmenidir. Hariciyeci olan babası bu zarif hanımefendinin ismini bilir. Konserlerinde eserlerini hep kendisinin çaldığını duyardım. Konservatuvar yıllarımda dolaylı olarak eserlerini söylemem için gelen teklifi, kendi kariyerimin kargaşasında olduğumdan   kabul etmemiştim. Hocam Usmanbaş varken,   Adnan Saygun’un Deyişleri’ni çalışırken, Necil Hocayla Poemleri’ni irdelerken   bu hanım bestecinin eserlerini söylemeye vakit ayıramadım.   Erkek bestecilerin arasında bir orta yaşlı hanım, hanımefendi…., nereye koyacağımı bilememiştim. Haklıydım da. Tüm Türk Beşlerini devirmeden çağın en üst çağdaş tınılarını tatmadan ben Nazife Hanımın o naif ve iç derinliği olan eserlerini nasıl yorumlayabilirdim.  Hiç şüphesiz vasat olurdu.Ya da ben anlayamazdım. Ben de Nazife Güran’ı eserlerinden tanıdım. Bunun en sağlıklısı olduğuna inanıyorum. İnsani zaafları, kişilik, görüntü gibi maddi unsurlar olmadan, müzik gibi soyutsal şekilde yapıtlara bakıldığında besteciyi analiz etmektir en doğrusu. Dini duyarlılığında yüksek olan Nazife Hanım’ın yazdığı eserler beş kategoride toplanır. 1 Milli Eserler(Marşlar,vecizeler…) 2 Dini Eserler(İlahiler,çok sesli koro için ve solo şan piyano için liedler) 3 Piyano eserleri (Sonat, küçük parçalar, valsler, ithaf edilen eserler, konçerto) 4 Çocuk şarkıları ve müzikli oyunlar 5 Liedler,şarkılar Müziğin erkeği kadını olmaz. Ama  sadece yurdumuzda değil, dünyada süregelen, “kadın” her meslekte erkek toplum tarafından sınanan ve denetlenen bir varlık. İspanyol ÇOK YÖNLÜ YARATICILIK P a u l i n e Viardot, Fransız Cecile Chaminade , Amerikalı Amy Beach, Fransız’larının tek bayanı Fransız Germaine Tailleferre, hangisinin mesleki   yaşamına baksanız içler acısı yaşam öyküleri görürsünüz, zorluklarla eserlerini icra ettirmişler. Hep yasaklarla kuşatılmış, yarım bırakılmış tahsillerle dolu. Ama azimleri ve kalemleriyle müzikleri bugün hala ses getiriyorlar. Hayret ve gıpta ile dinliyoruz. Nazife Hanım 1993 yılında   ‘Mehlika Sultan‘ adlı eserinin İDSO ile ilk icrası esnasında provalarda heyecanlanıyor ve maalesef  konseri dinleyemeden kalp yetmezliğinden vefat ediyor. Solist soprano Melek Çeliktaş, orkestra şefi Erol Erdinç’ tir. Anma töreninde beraber çalıştığımız Almanya’da yaşayan piyanistimiz Vedat Kosal onun eserlerini Keturi Musikverlag edisyonu tarafından basılmasında yardımcı olur. (Blaetter aus der Geschichte). Diğer eserleri  eşi tarafından GEMA’da tescillenmiştir. Nazife Hanım’ın kendi kalemiyle  anlattığı hayat hikâyesinden alıntılar yapmak bu kıymetli Cumhuriyet hanımefendisini tanımamıza  katkı sağlayabilir.   ‘‘Kafkasya’da kızakları çeken atların tatlı çıngırak sesleri, gördüğüm operalar, vatan hasreti ise artık ruhumda durmaz olmuş, tuşlarda akmaya başlamıştı.’’ (Bu eserlerini piyano öğretmeni Şuşik Abbas kaleme alır.) ‘‘Sanatımda esaslı NAZİFE HANIM’IN KALEMİNDEN adımları Berlin’e babam konsolos olarak tayin edildikten sonra attım. Berlin’deki heyecan, üzüntü, genel olan endişe dalgaları, Atatürk’ümüzün ufulü, İkinci Cihan Harbi’nde genç ruhumda fırtınalar yaratmış, yeni besteler doğmaya başlamıştı. (Atamın Hatırası, Akşam, Çoban, Şehit Çocuğa Ninni vs.)’’ ‘‘4 yıl İskenderiye’de kaldık. Bazen sıcak yaz gecelerinde ağlayanların acı sesleriyle uyanır, bazen de mandolin, gitarla serenad yapanları işitirdim. Sabahları ezan sesleri ile uyanırdım. Kahire’ye yaptığım seyahat neticesinde Nil, çöl ve Sfenks’in etkileri bestelerimde kendini göstermeye başladı. (Sfenks Sonatı, Mehlika Sultan Konser Etüdü, Fantezi Oryantal…)’’ ‘‘Nihayet Ankara’ya dönüş, yıl 194950 yeni adımlar, Türk Amerikan Kadınlar Kültür Derneği kurucularından olarak verdiğim konserler, Kore Savaşı. Şanlı ordumuza bestelediğim Kore Marşı’nın nidalarıyla Kore’ye gönderildi. (Şimdilerde ise bu marş Kore’de Türkler’le olan evliliklerde evlilik marşı olarak çalınmaktadır.)’’ Kennedy’nin ölümünü duyar duymaz yazdığı ona ithaf ettiği eser bugün Kennedy Müzesi’ndedir. Alıntılardaki çeşitlilikte görüldüğü gibi, Nazife Güran yaşamının her kertesinde toplumsal olaylardan etkilenerek eser yazar. Kendinden yaşça küçük dostu Vedat Kosal’a ‘Boğaziçi’nde İkebana’ adlı piyano yapıtını ithaf eder.. Bir gün Nazife hanımı çatanaya bindirirler, ardından ‘Boğaziçi’nde Gezi’ adlı piyano için konser etüdü doğar. Burada motor sesinin tınıları tuşlarda ardı sıra akorlarla  tasvir edilir. Kendisinin gördüğü tahsillere rağmen akademik bir kaygının uzağında içten doğaçlama bir yazı şekli vardır. List, Chopin ve Albeniz etkileri görülse de anlatımında tasvir hep ön plandadır. Piyano yazısı geçmişin tüm piyano ustalarının deneyimini yansıtsa da amacına en kolay ve en etkili ulaşan bir ekonomi içerir. Yalın bir şan çizgisi vardır ve teknik zorluk gerektirmeyen pasajlarda akılcı bir stil bilgisi yatar. Burada da sanki Fransız altılılarına yakın bir yazı ortaya çıkar. Kendine özgü bir izlenimcilik taşıyan eserlerinde tek bir imza vardır: Melodi. Eski İstanbul’un zarif naif halleri ve Cumhuriyet Dönemi’nin coşkulu özgür sesleriyle iki dönemin köprüsü olan Nazife Güran’ı asalet ve zerafet içinde anarken, müzik dünyasına bu eserleri bıraktığı için teşekkür ediyorum. Kaynakça; Kalan Müzik CD kitapçığı Ekinoks Firması Sanatsal Faaliyetler Dosyası (Kendi eliyle hayat hikâyesi) Wikipedia bilgisi Ali Nusret Güran (oğlu)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle