Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sağlık CBT 1492/23 Ekim 2015 17 Deri kanserleri Deri kanserleri esas olarak Bazal hücreli karsinoma (BHK), Skuamöz hücreli karsinoma (SHK, yassı hücreli karsinoma) ve melanoma’dır. Daha nadir olarak derideki sinirlerden gelişen nöroendokrin karsinoma ile deri eklerinden yani kıl ve yağ dokusundan gelişen karsinomalar da deri kanserleri olarak kabul edilmektedir. pılmalı, daha önceden mevcut benler, kabarıklar belirlenmeli ve sık tekrarlanmalıdır. Melanom dışı deri kanserlerinden korunmada en önemli gelişmelerden biri de sık deri kanseri gelişen organ nakli yapılmış, immün sistemi baskılanmış veya genetik hastalığı bulunanlarda sistemik retinoidler ve celecoxib kullanımıyla deri kanseri gelişiminin baskılanmasıdır. Doç. Dr. Yasemin Oram VKV Amerikan Hastanesi, Dermatoloji Bölümü A merikan Kanser Derneği verilerine göre deri kanserleri Amerika Birleşik Devletleri’nde tüm kanser olgularının % 50’sini oluşturmakta ve görülme sıklığına göre tüm kanserler içinde 1. sıraya oturmaktadır. BHK beyaz ırkta en sık görülen deri kanseridir ve tüm melanom dışı deri kanserlerinin % 7580’ini oluşturur. Yoğun güneşe maruz kalmak, ileri yaş, erkek cinsiyet, açık tenli, sarı saçlı veya kızıl saçlı olmak, ailede deri kanseri bulunması, bağışıklık sisteminin azalması, bazı genetik hastalıklar, radyasyon, arsenik ve daha önceden ultraviyole tedavisi almak deri kanserleri için risk faktörleridir. Bu faktörlere ilave olarak SHK için bazı virüsler, eski yara izleri ve iyileşmeyen konik yaralar, radyoterapi izleri, sigara ve tütün kullanımı da risk oluşturmaktadır. Melanomada ise displastik nevüslerin (atipik benler) varlığı veya kişide 50’den fazla nevüs (ben) bulunması diğer risk faktörleri olarak kabul edilmektedir. RİSK FAKTÖRLERİ Klinik olarak daha önceden deri yüzeyinde bulunmayan ve kendiliğinden gerilemeyen, kısa sürede büyüme izlenen veya uzun bir süredir yavaş büyüme ile sebat eden, ağrısız, kaşıntısız, sıklıkla sert, kabuk KUŞKU UYANDIRAN BELİRTİLER lu veya kepekli görünümde, bazen yüzeyi kanamalı yaralar veya deri yüzeyindeki kabartılar deri kanseri açısından şüphe uyandıran lezyonlardır. BHK sıkılıkla güneşe maruz kalan deri bölgelerinde, deriden kabarık, parlak yüzeyli, merkezinde ülserasyon olabilen kabartı şeklinde veya kırmızıkahverengi yüzeyi kepekli, kabuklu bir plak şeklinde ortaya çıkar. SHK sıklıkla deriden kabarık, ülsere bir tümördür. Melanoma ise daha önceden var olan bir nevüste (ben) değişimle veya normal deride hızla oluşan yüzeyi sert, bazen kanamalı, gölgeli ve kabuklu sıklıkla koyu kahverengi siyah tümördür. Melanoma tanısında ABCDE kriterleri hasta eğitiminde önemlidir. A (Asimetri) lezyonun bir yarısının diğer yarısından farklı olması, B (Border düzensizliği) lezyon sınırlarının düzensiz olması, C (Color: Renk) lezyonda değişik renklerin bulunması, D (Diameter :Çap) lezyonun 6 mm’den geniş olması, E (Evolving: Büyüme ve değişim) mevcut bir bende son zamanlardaki değişimleri gösteren bu kriterler hasta açısından uyarıcı olmalıdır. Deri kanserinin tipi ancak biyopsi alındıktan sonra patolojik incelemeyle kesinleşir. BHK deride dokuyu hasarlayarak gelişen, metastaz riski hemen hemen hiç bulunmayan bir deri kanseridir. Uygun tedavi ile tekrarlama ve yayılma riski çok düşüktür. Melanoma ve SHK ise erken tedavi edilmezse veya yanlış tedavi edilirse lenf bezlerine veya diğer organlara yayılarak ölümcül olabilir. KORUNMA Çocukluk çağlarından başlayarak gü neşten korunmak deri kanserlerini önlemede en önemli yaklaşımdır. Bu amaçla yazkış güneş koruyucuların kullanılması, koruyucu giysilerin tercih edilmesi, solaryum alışkanlığının bırakılması ve bu konularda toplumun bilinçlendirilmesi esastır. % 4060 SHK, aktinik keratoz olarak bilinen, kronik güneşe maruz kalan deri bölgelerinde oluşan kanser öncüsü lezyonlardan gelişmektedir. Bu nedenle aktinik keratozların erken tanısı ve tedavisi SHK gelişme riskini belirgin olarak azaltır. Bireylerin kendi deri muayenelerini ve deri kontrollerini evde yapmaları, yeni oluşan ve iyileşmeyen veya eskiden beri mevcut olan ancak büyüme izlenen her lezyonu bir dermatoloğa danışmaları, risk faktörleri tespit edilen hastaların sıkı takibi deri kanserlerinin gelişimini azaltacaktır. Kişinin kendi deri muayenesi sırasında dikkat edilmesi gereken noktalar; aydınlık ve iyi gün ışığı alan bir yerde çıplak olarak ya Deri kanserlerinin tedavisinde en tercih edilen yaklaşım cerrahi olarak tümörün çıkarılmasıdır. Küretaj ve elektrodesikasyon, sıvı azot ile dondurma yöntemi (kriyoterapi), radyoterapi, 5Fluorouracil ve imiquimod kremlerle medikal yöntemler melanom dışı deri kanserlerinde önerilen diğer tedavi seçenekleridir. Bu tedavi yöntemleri cerrahi uygulanamayan hastalarda önerilmektedir. Son yıllarda fotodinamik tedavi olarak bilinen, ışığa duyarlılık oluşturan bir madde deriye uygulandıktan sonra değişik dalga boylarında ışınlama ile tümörün yok edilmesi yöntemi melanom dışı deri kanserelerinde bazı olgularda önerilmektedir. Melanoma tedavisinde cerrahi yapılamayan olgularda veya metastatik melanomalarda sistemik tedavi kullanılmaktadır. Son yıllarda henüz melanoma aşıları da deneysel olarak kullanılmaktadır. TEDAVİ Melanoma dışı deri kanserlerinde erken tanı ve uygun tedavi ile hastaların % 9095’inde tam iyileşme elde edilir. Çok az bir grupta o bölgede kanserin tekrarlaması veya SHK için lenf yolu ile metastaz (% 0.56 oranında) görülebilir. Melanomada ise erken tanı çok önemlidir. Melanoma derinliği 0.5 mm’den az olan hastalarda uygun cerrahi ile tam iyileşmeden bahsedilir. Daha derin melanomlularda lenf bezi ve diğer organ metastazları gelişme riski daha yüksektir. Ayrıca bir deri kanseri geçiren hastanın başka bir bölgede deri kanseri gelişme olasılığı da daha yüksektir. Bu nedenle deri kanseri öyküsü olan her hastaya yılda en az bir kere tüm vücut dermatolojik inceleme yapılmalıdır. ERKEN TANI Bisiklet nasıl oluyorda devrilmeden dik durabiliyor? M. Suat Çakmak, msuatcakmak@gmail.cpfn Derginizin 9Ekim 2015 tarih ve 1490 sayılı nüshasında aynı başlık altında bir yazıyı biraz hayretle okudum. Zira aşağıda görüldüğü gibi basit olarak açıklanabilen bu olayda hemde matematiksel olarak çözülemeyenin ne olduğunu anlayamadım, zannederim bu konuda yazıda bir eksiklik olacak. Herhalde tek başına bir bisiklet devrilmemek için kendi, kendini dengeleyemez, binici ile bir bütün oluşturur. Şekilde görüldüğü gibi, bisikletin tekerleklerinin yere değdiği A ve B noktalarından geçen (?) düzlemi yer düzlemine diktir. Bisikletin ve binicisinin ortak birleştirilmiş ağırlık merkezi G ve bu noktada etkili olan F ağılık kuvveti bu düzlemin içinde olduğu müddetce bisiklet ve binicisi dengededirler ve devrilmezler ama normal olarak bu pratikde dış etkenlerden dolayı pek olanaklı değildir. Bisikletin yavaş hareket ettiği durumunda G ağırlık merkezi her hangi bir sebebden bulunduğu düzlemin dışına çıkarsa (resimde G’), F’ kuvveti (?) düzlemi ile yer düzleminin arakesiti AB doğrultusuna göre bir moment meydana getireceğinden devrilme tehlikesi doğar ve bu durumda binici iç güdüsel olarak gidonu sola çevirir, ön tekerleğin yer düzlemindeki temas noktasının yeni konumu A’ dür ve A’B arakesit doğrultusuna göre (?) düzleminin yeni konumu (?’) düzlemidir ve G’ ağırlık merkezi bu düzlemin içindedir bisiklet dengededir. Aslında binicinin gidonu sağa, sola oynatma açısının (b) büyüklüğü, değişen G’ ağırlık merkezini, yine değişen A’B arakesitli (?’) ile çakışacak kadar olmalıdır, buda binicinin maharetine bağlıdır. Bu iş bisiklet ne kadar yavaş giderse o derece zorlaşır, sirk cambazları bisikletin hızı sıfır olsa bile devrilmeden dengede kalabiliyorlar. Bisiklet çok hızlı gittiği takdirde tekerleklerdedönme hızının karesi ile orantılı Volan Momenti meydana gelir, bu durumda jiroskop özelliği kazanan tekerlekleri özellikle ön tekerleğin dönme düzlemini değiştirmek için ayrı bir kuvvet uygulamak gerekeceğinden, gidonu serbest bıraksanız dahi bisiklet aynı doğrultuda hareketine devam eder. (Bu kinematik durum hesap edilebilir). (Bir zamanlar idaresi altında plan Deneme Bilim Merkezinde bu olayla ilgili tek bisiklet tekerleğinden oluşan Deney Birimini belki Sayın Orhan Bursalı hatırlarlar)