Katalog

2 Gündem Mutlu Olmanın Gizi: Verici Olmak ‘Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır!’ “Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.” Mustafa Kemal Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in sorusuna Mustafa Kemal’in yanıtı. Kaynak:?İsmet Giritli, Kemalist Devrim ve İdeoloji, İ.Ü. Yayınları Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi’nde mutluluk arayışının vazgeçilmez bir hak olduğu öne sürülür. Gerçekten de, mutluluk evrensel bir özlemdir yaşı, cinsiyeti, rengi, boyu ne olursa olsun, tüm insanlar mutlu olmak isterler. Üstelik insanlar paralarının, zaman ve enerjilerinin büyük bir bölümünü mutluluğa erişmek uğruna harcayarak bu konuda oldukça ustalaştıklarını da gözler önüne seriyor. N e var ki, insanların mutlu olma yeteneği gerçekte çok farklı bir konu. Mutluluğa giden doğru yolu bulmak çok zorlu bir süreç olabilir, çünkü araştırmalar insanların mutlu olmanın püf noktalarını bildiklerini sansalar bile, gerçekte kendilerini neyin mutlu edebileceğini kestirme konusunda pek de iyi olmadıklarını ortaya koyuyor. Kısa bir süre önce yeni gelişmekte olan bir araştırma alanı toplum yanlısı davranışın başkalarına yarar sağlamayı amaçlayan gönüllü davranışın insanlarda mutluluğu körükleyici bir etki yaratabileceğini ortaya koyarak, mutlulukla ilgili bu çelişkili durumu bir ölçüde açıklığa kavuşturdu. İyilikte bulunmak, doğrudan alıcının benzer etkileri gözler önüne seriyor. Başkaları için para harcayanlar (kendilerinden çok) çok daha mutlu bir yaşam sürdürüyorlar. Öyle ki, insanlara başkaları için iyi şeyler yapmalarını önermek kişisel mutluluk açısından son derece yararlı bir yöntemmiş gibi görünüyor. Cumhuriyet BİLİM?VE?TEKNOLOJİ Türkiye’nin Haftalık Bilim Haberleri ve Kültürü Dergisi Sayı: 1435 19 Eylül 2014 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç GENEL YAYIN YÖNETMENİ: Utku Çakırözer YAYIN?YÖNETMENİ : Orhan Bursalı YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ: Ayşe Yıldırım Başlangıç GÖRSEL?YÖNETMEN Tüles Hasdemir “Sağlık” sayfası VKV Amerikan Hastanesi’nin, “Bilim Kültür ve Eğitim” sayfası İstanbul Kültür Üniversitesi’nin ve arka sayfa konuları ‘Atılım Üniversitesi’nin katkıları ile hazırlanmıştır. Genel Müdür: Özlem Aydan, Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü, Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya, Reklam Müdürü: Ozan Altaş, Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE?MERKEZİ?VE?YAZIŞMA?ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No: 2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212 343 72 74 Faks: 0212 343 72 64 CUMHURİYET?REKLAM esenliğini etkileyen bir davranış olmakla birlikte, veren kişinin de “yardımcı olmanın sevincinden kaynaklanan” ve kendisini iyi hissetmesine neden olan hoş bir duygu yaratıyor. Örneğin, gönüllü çalışmaları daha mutlu ve daha az bunalımlı olmakla ilintilendiriliyor ve araştırmalar haftada bir gün (altı hafta boyunca) gelişigüzel 5 sevecen davranışta bulunmanın kişinin mutluluğunu arttırabileceğine işaret ediyor. Dahası, bu tür çalışma gününün sonunda çalışmanın başkalarının yaşamında olumlu bir değişiklik yarattığına inandığınızda, geceyi çok daha huzurlu geçiriyorsunuz. Harcamayla ilgili araştırmalar bile Gelgelelim, başkalarına yardımcı olmak istendiğinde hedeflerin daha somut bir biçimde belirlenmesi yaşanan mutluluğun düzeyini arttırabilir. Bu önemli bir saptama, çünkü yardımcı olmaktan duyulan sevinç yoğunlaştıkça kişinin o anki mutluluğu da artıyor, ancak bu duygu kişide yeniden birilerine yardımcı olma isteğini de körüklemiş oluyor kısacası, başkalarına yardım etmeyle kişisel mutluluk sağlama arasında bir döngüyü devinime geçiriyor. Araştırma kapsamında uzmanlar öncelikle insanların nelerden mutlu olmayı beklediklerini belirlemeye çalıştı. Bunun için deneklere iki benzer hedef sunuldu. Hedeflerden biri birini mutlu etmekti, ötekisi ise aynı amacın daha somut bir çerçeve içinde sunulmuş bir biçimi olarak bir başkasının gülümsemesini sağlamaktı. Bir sonraki aşamada deneklerden her bir hedefe ulaşmak niyetiyle sergiledikleri davranıştan ne denli bir mutluluk beklentisi içinde oldukları soruldu. “Hedeflerini yüksek tut” deyişine uyumlu olarak, insanlar birilerini mutlu etmek gibi daha yüce, ancak daha soyut olan hedefin, kendilerini çok daha mutlu edeceğini düşündüler. Bir deney, hedeflerini daha somut bir biçimde belirleyenlerin çok daha mutlu SOMUT HEDEF DAHA ÇOK MUTLULUK olduklarını ortaya koydu. Dahası, 500 farklı kişi üzerinde yapılan altı araştırma bu etkinin, genelde iyi niyet içeren tüm hedefler için de geçerli olduğunu ortaya koydu. Aynı etki, çevresel (örneğin, yeniden işlemden ya da dönüşümden geçirilen kaynak ve malzeme miktarının arttırılması) ve sağlıkla ilgili (örneğin, kemik iliği ve organ bağışında bulunmak) hedefler belirlendiğinde de geçerli. Hedefin bir bireye, gruba, ya da tümden bir topluma yardımcı olmak üzere belirlenmiş olmasının hiç bir önemi yoktu somut hedef, yine de soyut olanı gölgede bırakıyor ve vericiye daha büyük bir mutluluk sağlıyordu. İyi de, mutlu olma konusunda yaşanan bu farklılık nedendi? Hedefin somut hatlarıyla belirlenmesi, vericiyi beklentileri konusunda daha gerçekçi kılıyor. Beklentilerin çok yüksek olması düş kırıklığına ve mutsuzluğa yol açabiliyor. Ancak hedef somut bir biçimde belirlendiğinde kişi o hedefe ulaşmak için ne gibi engellerin üstesinden gelmek zorunda olduğuna ve bu yolda ne gibi olanaklarla karşılaşabileceğine çok daha iyi odaklanabiliyor. Bu da kişinin yaptığı iyilik karşısında sağlayacağı mutlulukla ilgili çok daha gerçekçi beklentiler içine girmesine olanak tanıyor. Ayrıca, başarının ölçütü son derece belirsiz olduğundan, somut biçimde belirlenen hedefe ulaşıldığında kişinin özgüveni de artıyor. Bir kişinin gülmesini sağlayıp sağlamadığınızı açık bir biçimde anlayabilirsiniz, ama birini mutlu edip etmediğinizi tam olarak kestiremezsiniz. Öyle ki, soyut yüce hedeflerin peşinden koşmak yerine onları sınırları kesin olarak belirlenmiş somut hedeflere dönüştürmek çok daha yararlı olabilir. Böylelikle, mutluluğu yakalama umutları beslemek yerine, mutluluğa koşup bu arada dünyamız için de iyi birşeyler yapabilirsiniz. Rita Urgan, Scientific American Online/ 8 Temmuz 2014 KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ SANAT GALERİSİ ‘CENNETİN KAPILARI’YLA AÇILIYOR İstanbul Kültür Üniversitesi Sanat Galerisi (İKÜSAG) 2014 – 2015 eğitim öğretim yılının açılışını Prof. Dr. Doğan Kuban’ın “Cennetin Kapıları – Divriği Mucizesi” ile açıyor. Sivas’ın Divriği ilçesindeki Ulu Camii ve Darüşşifası, İslam mimarisinin bir başyapıtıdır; iki kubbeli türbeye sahip bir cami ve ona bitişik bir hastaneden oluşmaktadır. Yapılar, mimari özelliklerinin yanı sıra, sergilediği zengin Anadolu geleneksel taş işçiliği örnekleriyle UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer almaktadır. 24 Eylül 2014 Çarşamba günü saat 14.00 de “Hürrem Şah’ın Heykeli” söyleşisi ile başlayıp 15.00 de sergi açılışı ve sonrasında kitaplarını imzalaması ile devam ediyor. Sergi ve etkinlikler 24 Eylül 12 Kasım 2014 tarihleri arasında İstanbul Kültür Üniversitesi Ataköy Kampus’unda izleyicileri ile buluşacak. Tel: 0212.2519874/3437274 Yerel Süreli Yayın BASKI DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul www.cumhuriyet.com.tr