Katalog

POLİTİKBİLİM Müfit Akyos http://www.ınovasyonheryerde.com/: mufı[email protected] EKİMGÖKYÜZÜ Komşu Komşunun Külüne... İster, üretim yapılanmasındaki küresel değişimlerin, isterse de bilimteknolojiyenilik sarmalının giderek iç içe geçen yapısının, farklı yetkinliklerin bir araya getirilmesini gerektirmesinden kaynaklansın; “birlikte iş yapma” araçları farklı düzlem ve derinliklerde çeşitlenerek gelişmektedir. Biraraya gelişler, girişim (örn; ulusal inovasyon girişimi); platform; (örn; TÜBİTAK Bilimsel ve Teknolojik İşbirliği Ağları ve Platformları veya Üniversite Sanayi İşbirliği Merkezleri PlatformlarıÜSİMP), kümelenme; (örn; Raylı Sistemler Kümelenmesi veya Medikal Sanayi Kümelenmesi) gibi isimler alabilmektedir. Biraraya gelişler, yalnızca parçaların biraraya gelmesinden öte “tamamlayıcılık” özelliği de taşımalıdır. Tamamlayıcılığı, bir parçanın diğeri ile biraraya gelmeden ikisinin de eksik kalması olarak tanımlayabiliriz. Bu bağlamda “bir artı birden” daha büyük bir çıktı oluşturabilmek şeklinde derinleştirebiliriz “tamamlayıcılık” kavramını. Bu boyutları nedeniyledir ki tamamlayıcılığı oluşturabilmek için ortam ve araçların geliştirilmesi bilimteknolojiyenilik dünyasında da başarılmaya çalışılan bir yöntemdir. Yeni fikirlerin besleneceği, yenilik deneyimlerinin aktarılacağı, yetenek ve kaynakların tanıtılacağı, tarafların (paydaşların) buluşacağı, hepsinden önemlisi bir alanda (sektörde, teknoloji alanında vb.) oluşan çok büyük boyut ve çeşitlilikte veri ve bilginin erişilebilirliğinin sağlanacağı bir ortam, “tamamlayıcılığın” alt yapısını oluşturacaktır. Bu alt yapıyı en iyi tanımlayan araç ise “platform” olabilir. Uygulamadan hareketle genel karakteristiği; hiyerarşiden uzak yalın ve sivil yapılanma, şeffaflık ve paylaşım olan platformların etkin olabilmesi için bazı ilkelerden hareket edilerek kurulması gerekmektedir. Bu ilkelerden birincisi; ağyapı: Bütün veri ve bilginin paydaşlar arasında erişilebilirliğini, akışını ve iletişimi sağlayacak yapıda olması. İkincisi; Öncülük: Platformun ilgi alanında önceliklerin belirlenmesini, uygulama, norm ve siyasanın oluşturulmasını hedeflemesi. Üçüncüsü; Kolaylaştırıcılık: Paylaşılan veri, bilgi ve kapasitelerden yeni merakların, soruların, yeniliklerin oluşması için özendirici ve kolaylaştırıcı araçları içermesi. Dördüncüsü; Temsiliyet: Ortaya çıkan sonuçları duyurmayı ve yaymayı, tarafların (paydaşların) haklarını korumayı hedeflemesi. Bu “ilkelerle” oluşturulsa da platformların etkinliğinin ve başarısının sağlanması bütün tarafların (paydaşların) katılımını sağlayabilmesinden geçecektir. Platformların çekiciliğini ve işlevselliğini sağlayacak üç ana işlev tanımlanabilir. Bunlardan birincisi; Bulma: Platform paydaşlarının “işlerini” geliştirebilecekleri işbirliklerini, en son yenilikleri, yeni bilgi ve kaynakları “keşfetmelerini” sağlaması. İkincisi; Arama: Başta insan kaynakları olmak üzere ne/nerede aramaları için veri tabanı oluşturması. Üçüncüsü; Sosyal ortam: Bütün platform üyelerine ve/ veya üye gruplarına açık sosyal iletişim araçları oluşturması. Doğaldır ki platformların günümüzde hayat bulacakları en uygun ortamı internet sağlamakta. Uygulamalara bakıldığında internette kurulu platformların, genellikle tanıtım yanları gelişkin web sayfaları oldukları görülmekte. Bu “zayıflığı” ülkemizde bilimteknolojiyenilik sisteminin etkinliğini arttırmak amacıyla platform veya kümeleşme başlıklı oluşumlarda da gözlemlemekteyiz. Yukarıda işaret edilen platform ilke ve işlevleri dikkate alınarak yapılacak değerlendirmelerle var olan platformların etkinliklerinin arttırılması söz konusu olabilir. Büyük ve kapsamlı bir ağyapı olarak nitelenebilecek ulusal yenilik sitemi içinde yer alan bütün aktörlerin farklı kombinasyon ve katmanlarda platformlar oluşturmaları kamu tarafından özendirilmesi gereken bir durumdur. Ancak günümüzde toplumsal yaşamımızın her alanında tehlikeli bir biçimde artmakta olan “bizden olmayan” yaklaşımı platform ruhuna tümüyle aykırıdır. Zaten tamamlayıcılığın en önemli yanı “mükemmelliği” sağlamak üzere bütünü sağlamak ise, kimsenin diğerini dışlama hakkı da olmasa gerek. Bu konuda, yakın tarihte gençlerimizin oluşturduğu başarı örnekleri sayılabilecek “sosyal platformlar” her türlü önyargı ve kompleksten uzak olarak incelenebilirse, öğrenilecekler var olan platformların iyileştirilmesinde bir fırsat olarak değerlendirilebilir. ... “tamamlayıcılığın” en önemli yanı “mükemmelliği” sağlamak üzere bütünü sağlamak ise, kimsenin diğerini dışlama hakkıda olmasa gerek. 22 Eylül’de 10 dakika farkla gece gündüze eşit Hasan H. Esenoğlu, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü, [email protected] EYLÜL AYINDA GÖK OLAYLARI GÜNLÜĞÜ gün saat 2 13 Mars Ay’ın 6 derece kuzeyinde 5 15 YENİ AY 5 16 Venüs Spica’nın 1.8 derece kuzeyinde 8 18 Spica Ay’ın 0.8 derece güneyinde ve örtülüyor 8 24 Venüs Ay’ın 0.4 derece güneyinde ve örtülüyor 9 20 Satürn Ay’ın 2 derece kuzeyinde 12 20 İLKDÖRDÜN 14 17:40 Batıda Güneş güneydoğuda Ay ufuktan 17 derece yüksekte 15 17:57 Batıda Güneş güneydoğuda Ay ufuktan 14 derece yüksekte 15 20 Ay Yer’e en yakın 16 18:13 Batıda Güneş güneydoğuda Ay ufuktan 10 derece yüksekte 18 02 Neptün Ay’ın 6 derece güneyinde (sanal resimde verildi) 19 14 DOLUNAY 20 03 Venüs Satürn’ün 4 derece güneyinde 20 08 Plüto sabit görünümde 20 18 Uranüs Ay’ın 3 derece güneyinde 20 19 Juno sabit görünümde 21 07:49 Batıda Ay doğuda Güneş ufuktan 10 derece yüksekte 22 08:21 Batıda Ay doğuda Güneş ufuktan 16 derece yüksekte 22 24 Ekinoks 23 08:51 Batıda Ay doğuda Güneş ufuktan 21 derece yüksekte 24 22 Merkür Spica’nın 0.8 derece kuzeyinde 27 07 SON DÖRDÜN 27 21 Ay Yer’e en uzak 28 12 Jüpiter Ay’ın 5 derece kuzeyinde Yeni Ay Gün 5 Saat 14:36 İlk Dördün Gün 12 Saat 20:08 GÜNEŞ 22 Eylül 2013 tarihinde saat 23:44’de gece süresi (11 saat 50 dakika) gündüze (12 saat 10 dakika) on dakika farkla eşit olacak. Altı ay aralıkla yılda iki defa gerçekleşen bu olayı “ışık hadisesi” ismi ile kültürümüze yerleştiren İbrahim Hakkı olmuştur. Siirt Valiliğince Aydınlar (Tillo) ilçesinde geleneksel ışık hadisesi ve İbrahim Hakkı üzerine (örneğin Güneş merkezli evren görüşü, bilim anlayışında Galileo’ya benzerliği, dünya literatürünü takip etmiş olması gibi) etkinlikler, ışık hadisesi öncesi günlerde düzenlenegelmektedir. Gündüz süresinin kısalması az da olsa Eylül ayı sonuna kadar sürecektir. Resimde 1, 22 ve 30 Eylül 2013 tarihlerinde sol(sağ)dan sırasıyla: gece (11 saat 40 dakika), astronomik tan (34 dakika), deniz tanı (32 dakika), günlük tan (28 dakika) ve gündüz (12 saat 20 dakika) ortalama saatlerinde verildi. Gündüzün beyazlığından gecenin karanlığına veya tersine geçişlerin yaklaşık 1 saat 34 dakikayı bulduğunu söyleyebiliriz. Ay boyunca gece, gündüz ve tan süreleri resim ve çizelgede verildi. Ayrıca, gecenin bittiği “imsak vakti” olarak sabah astronomik tan başlangıcı, “akşam vakti” olarak Güneş’in batış saati ve akşamın bittiği “yatsı vakti” olarak da akşam astronomik tan bitişi çizelgede belirtildi. BİR ELDE GÜNEŞ DİĞERİNDE AY Gün (Eylül) 14 15 16 21 22 23 Saat 17.40:05 17:56:39 18:12:50 07:49:09 08:20:43 08:51:16 Batıda Güneş Güneş Güneş Ay Ay Ay Güney Doğuda Ay Ay Ay Güneş Güneş Güneş Ufuktan Yükseklik (derece:dakika) 17.03 13.40 10.20 10,17 15.53 21.11 Dolunay Gün 19 Saat 14:13 Son Dördün Gün 27 Saat 06:55 CBT 13808 / 30 Ağustos 2013 Tan Günlük tan Akşam Deniz tanı Astronomik tan Sabah Astronomik tan Deniz tanı Günlük tan Başlama 19:37 (akşam) 20:05 20:39 04:53 (imsak) 05:29 06:02 Bitiş 20:05 20:39 21:14 (yatsı) 05:29 06:02 06:31 Başlama 19:01 (akşam) 19:29 20:01 05:19 (imsak) 05:52 06:24 Bitiş 19:29 20:01 20:34 (yatsı) 05:52 06:24 06:51 Başlama 18:48 (akşam) 19:15 19:47 05:28 (imsak) 06:00 06:32 Bitiş 19:15 19:47 20:19 (yatsı) 06:00 06:32 07:00 TAN SAATLER (saat:dakika) Eylül 1 22 30 EYLÜL AYINDA AY EVRELERİ (saat:dakika)