17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OOOF OFF LINE Tanol Türkoğlu ([email protected]) BİLİM TARİHİ On yedi yıllık eğitim hayatını on yedi saatte beyne indirecek bir teknoloji gelişse dünya ne yapardı; biz neyi tartışırdık? Yüz Temel (Dijital) Eser Teknolojik gelişmelerin zaman zaman belli bir doyum noktasına ulaştığı sanılır. Böyle durumlarda, “bakalım bundan sonra daha ne keşfedilecek?” tavrı takınılır ve pek de dişe dokunur bir keşfin gerçekleşebileceği beklenmez. Tam da böyle durumlarda dramatik, bambaşka bir buluş ortalığı toza dumana katar ve döngü tekrar eder. Tabii keşfin büyüklüğüne göre döngünün süresi de uzar. Örneğin 90’lı yıllarda hiç hesapta yokken ortaya bir internet çıktı ve yirmi yıldır gündemde kalmayı başardı. Önceleri internete erişebilmek, bir eposta gönderebilmek müthiş bir gelişme idi. Şimdi ücretsiz olarak kıtalararası görüntülü telefon görüşmesi yapmak, binlerce dolarlık bir malı internetten sipariş vermek sıradan günlük olaylar haline geldi. Teknolojinin şimdiye dek bu şekilde dokunmamış olduğu alanlarda gelecek yıllarda gözlenebilecek gelişmeler acaba bizi nasıl bir dünyaya taşıyacak? Örneğin gündemdeki sıcak konulardan bir tanesi de eğitim süreçlerinde teknolojiden istifade etmek. Dünyada OLPC projesi kapsamında imkânları sınırlı olan ailelerin okul çağındaki çocuklarına bir laptop temin etme çalışmaları hızla sürerken ülkemizde de FATİH Projesi kapsamında okulların akıllı tahtalar, öğrencilerin de tablet cihazlarla donatılması hedefleniyor. Bunlar ne kadar dramatik değişiklikler? Teknolojinin ilham aldığı bilim kurgu dünyasına bakalım. Örneğin Matrix filmlerindeki bilgi yükleme mekanizması. Kafatasımızın arkasındaki bir iletişim portu aracılığıyla çok karmaşık konularla ilgili bilgi ve deneyim birkaç dakika içinde beyne indirilebilmekteydi (örn. helikopter pilotluğu yapmak gibi). Böyle bir bilgi aktarma modeli yarın gerçekleşse dünyadaki örgün eğitim sistemlerinin akıbeti ne olurdu? Düşünsenize okula gitmeye, damla damla okul bilgilerini almaya gerek yok. Beyne ilgili bilgiler indiriliyor ve çocuk on yedi yıllık temel eğitim artı üniversite bilgilerini diyelim ki on yedi saat içinde öğrenmiş oluyor. Dünyanın hali nasıl olurdu? Ekonomik açıdan bakalım. On yedi yıl boyunca çocukların yılın üçte ikisini okulda geçirmeleri gerekmezdi. Peki tasarruf edilecek bu sürede bu çocuklar ne yapacak? İlk akla gelen şey iş hayatına atılmaları olacaktır. Biraz da hata payı bırakarak şöyle diyebiliriz: Bugün 2030’lu yaşlara gelindiğinde talep edilebilmekte olan kalifiye bilgi gerektiren işler 10 yaşındaki gençler tarafından talep edilmeye başlayacak. Bu bizim için çok büyük bir dönüşüm belki ama dünyada düzenli ve zorunlu eğitim sistemlerinin ülkelere yerleşmemiş olduğu dönemlerde, biraz da ortalama insan ömrünün otuzlu kırklı yaşlarda olması nedeniyle, insanlar hayata onlu yaşlarında atılıyorlardı. Tabii akla hemen böyle bir teknoloji ülkemize gelseydi (ya da ülkemizde icat edilseydi) bizim milli eğitim gündemimiz ne olurdu diye bir soru geliyor. Çünkü çok büyük bir olasılıkla bizim tartıştığımız konular bambaşka şeylerle ilgili olacaktı. Benim ilk aklıma gelen; on yedi saat içinde çocuğun beynine indirilecek olan bilgilerin ne kadarının matematik, fizik, kimya gibi pozitif bilgileri içerirken ne kadarının inanç sistemlerine dayalı bilgileri içereceğini tartışmak. Yüz temel eser listesinin her iktidar döneminde değiştirilmesine bakınca bunu tahmin etmek zor olmuyor. Hamit Dilgan’a göre matematik tarihi Prof. Hamit Dilgan’ın dünya matematik tarihi üzerine olan çalışması, ülkemizde bu alandaki ilk kapsamlı çalışmadır. İ Osman Bahadır [email protected] TÜ Mimarlık Fakültesi Yüksek Matematik Kürsü tarafından küresel astronomiye uygulanmıştır.” sü öğretim üyesi Prof. Hamit Dilgan (19021976), “Harzemli’nin matematik tarihinde büyük öne1955 yılında Matematiğin Tarih ve Tekamülüne Bir mi olan Cebir kitabında, birinci ve ikinci dereceden Bakış başlıklı bir kitap yayımladı. Prof. Hamit Dilgan, denklemlerin grafik metotla tahkiki ve birtakım cebir 58 sayfalık bu kitabında ilkçağlardan başlayarak mo problemleri vardır. Fibonacci, Paccioli, Cardan, Tardern dönemlere kadar matematikte görülen başlıca ge taglia, Ferrari gibi İtalyan matematikçileri, cebrin esalişmeleri anlatmakta ve yorumlamaktadır. Bu eser, o ta sını, Harzemli’nin eserinin latince tercümesinden öğrihe kadar ülkemizde yapılmış olan en kapsamlı dünya rendiklerini itiraf ederler.” matematik tarihi çalışmasıdır. “Hindçeden tercüme ettiği eserlerden başka ArapProf. Dilgan’ın eserinde başlıca olarak şu saptama ça 100’den fazla broşürü bulunan Biruni, düzgün poliları yapmaktadır; gonların çizimi (bilhassa dokuz kenarlı) ve bir açının “Babil ve Mısır matematikçilerinin sırfi (bağımsız) üçe bölünmesi ile uğraşmış ve bugün klasik olan birilim idealleri, teorik gayeye yönelmiş hamleleri yoktu. çok formüller tesis etmiştir. Biruni arzın dönmesinden Bu bakımdan matematik tarihçileri mücerret (soyut) de bahsetmiştir. Trigonometrideki kosinüs teoremi de matematiğin kurucusu olarak Pisagor’u zikrederler.” onun adını taşır.” “Öklid’in Elemanlar adlı geometri eseri öyle lojik “Michigan’lı matematikçi Prof. Louis Karpinski, (mantıksal) bir ağ sistemidir ki, hâlâ bütün dünya li ‘Türk alimlerinden olduğuna inandığım Nasireddin selerinde tedris olunur. Öklid’den üç asır evvel Yunan Tusi’nin, düzlem trigonometriyi yarattığına hükmedematematiği, didaktik ve sistematik bir karakter taşımı biliriz’ demiştir. Bundan başka Tusi, düzlem trigonoyordu. Öklid’in eseri, aritmetik bakımından da ehem metriyi küre geometrisine uygulamak suretiyle Transmiyetlidir. İkinci derece denklemin geometrik metot versal teoremlerini incelemiştir.” la çözümü ilk defa bu kitapta görülüyor. Bundan baş“17. asrın ilk yarısında Descartes’ın analitik geoka orantılar hesabı, en küçük orta kat, en büyük ortak metrisi doğmuş ve cebir, geometriye uygulanmış bulubölen bahisleri ile irrasyonel nuyordu. Kartezyen cebir, masayılar ve bilhassa ?2’nin irtematiğe yeni bir veche verdi. rasyonelliğinin ispatı bu eserMatematik tarihçisi Zeuthen’in de mevcuttur.” dediği gibi, Descartes’ın keşfin“Yunan matematiği M.Ö. den sonra adeta küçük sanatın 3. ve 4. asırlarda kültür merkeyerine fabrika geçti. İş bu kadarzi olan Atina’dan diğer ülkelela kalmadı. 17. asrın sonlarında re geçti. Suriye’de Nikomahos diferansiyel ve integral hesap, M.S.1. asırda, İzmir’de Theon fizik ve mekaniğe uygulanan M.S. 2. asırda ve İskenderiye’de bir metot haline gelmişti. EuDiophante M.S.3. asırda, ler bu sahada ilk didaktik eseri Öklid’in kitabını yorumlamak meydana getirdi (1748). Daha suretiyle aritmetiğe dair eserler sonra Lagrange analize daha geyazmışlardır. Nikomahos’un eselişmiş bir şekil vererek Analitik ri, M .S. 9. asırda büyük Arap Fonksiyonlar adlı eserini neşretti. matematikçisi Sabit bin Kurra Newton’dan bir asır sonra Lagtarafından Arapçaya tercüme range analitik mekanik ile varedilmiştir. Bu eser Arapça’ya Prof. Dr. Hamit Dilgan (19021976) yasyon hesabını, Laplace da gök çevrildikten sonra Türk ve Arap mekaniği ile ihtimaller hesabımatematikçilerine cebir ilmini doğurtacak mahiyette nı yarattı. 18. asır matematikçileri analizi, fizik ve mebir rehber oldu.” kanik için uygulanması zorunlu bir alet olarak aldılar.” “Miladın 5. asrından 8. asrına kadar geçen fası“Grup kavramı, 19. asrın ilk senelerinde Cauchy lada matematiğin gelişimini Hindistan’da görüyoruz. tarafından vazedilmiştir. Galois da bu kavramı cebirAryenler arasında yetişen Aryabatta (M.S.5. Asır) ile sel denklemlerin kökleri problemine uygulamıştır. FeBrahmagupta (7. asır) adındaki iki büyük matematikçi, lix Klein de geometriyi, transformasyon grupları kavDiophante’ın eserlerinden ilham almak suretiyle arit ramına bağlayarak her tür geometriye (öklidyen veya metiği geliştirmişlerdir. Bazı istisnalar bir tarafa bırakı gayri öklidyen) bir grup tekabül ettirmiştir.” larak denilebilir ki, Hind matematiği, gelişmiş bir Yu“1831’de, Lobaçevski ile Bolyai, 5 numaralı posnan matematiğinden başka bir şey değildir.” tulayı atmak suretiyle Öklidyen olmayan bir geometri “Sekizinci asrın sonlarından 16. asrın başlarına kurdular. Riemann da aynı suretle başka bir geometkadar matematik ve astronomi, bağımsız olarak Türk, ri icad etti.” Arap ve Fars alimlerinin otoriteleri altında mütemadi “Topoloji denilen, kantite ve ölçü kavramlarıyla bir gelişme göstermiştir. Bu dönemde, düzlem ve küre alakası olmayıp geometrik varlıkların bazı müşterek kasel trigonometriler, Elbattani, Sabit bin Kurra ve Boz litatif özelliklerinden bahseden bir geometridir. Bu yecanlı Ebülvefa tarafından icad edilmiş ve yine bunlar Yazının devamı 17. sayfada CBT 1380 12 / 30 Ağustos 2013
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle