17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OOOF OFF LINE Tanol Türkoğlu ([email protected]) BİLİM TARİHİ Antiterörist faaliyetler sonuçta sıradan vatandaşın canını, malını korumak için değil mi? Peki nasıl olur da bu koruyucu faaliyetlerin kendisi vatandaşın canını ya da malını tehdit edici bir unsur olabilir? Teknoloji ve müzik Büyük müzik eserleri, müzik teknolojilerindeki gelişmeler olmaksızın yaratılamazdı. Osman Bahadır [email protected] Dijital Güvenlik Paradoksu Eski ABD güvenlik uzmanı Edward Snowden’in, ABD güvenlik kurumu NSA ile ilgili açıkladığı belgeler Wikileaks skandalı kadar önemli. İşlerin rayından çıktığına kanaat getirdikten sonra ülkesini terk eden Snowden önce Hong Kong’a gitti, daha sonra Rusya’nın kapılarını açması üzerine bu ülkeye yerleşti. Snowden’in son bir kaç haftadır yaptığı açıklamalar, NSA’in Google, Yahoo gibi önemli arama motoru sitelerinin veri merkezlerini, Washington’daki (Türkiye dahil) pek çok Avrupa ülkesinin büyükelçiliğini, Almanya Başbakanı Merkel’in cep telefonunu dinlediğini de iddia ediyor. Öncelikle NSA tüm bu faaliyetleri 11 Eylül gibi terörist eylemlerin bir daha yaşanmaması için yapmakta olduğunu açıklıyor. Bu amacı sağduyulu hiç kimse eleştiremez. Zaten uzmanların NSA’in faaliyetlerini eleştirme nedeni de bu amaç değil; daha ziyade eylemlerin artık bu amacın ötesine geçecek raddeye varmış olması. Gerçekten de dünyadaki herhangi bir ülkede yaşayan herhangi bir vatandaş, ülkesine karşı herhangi bir terörist faaliyette bulunmadığı sürece her türlü iletişiminin devlet kurumları tarafından dinlenmesi, bilinmesi karşısında “nasılsa benim gocunacak bir şeyim yok, varsın dinlesinler” diyebilir mi? Bu soruya dürüst bir cevap vermek gerekirse aslında sokaktaki vatandaşın böyle bir tepki vermesi bütünüyle yaşadığı topraklardaki kamu kurumlarının, o vatandaşın vicdanında derin yararlar açıp açmadığı ile ilgili olsa gerek. Eğer vatandaşı devletine, en yetkilisinden en az yetkili personeline kadar tüm kamu personeline güveniyorsa böyle düşünmemesi için bir neden yok. Yine aynı samimiyetle bu tespiti tersinden de yapmak gerekir. Eğer vatandaş böyle tepki veremiyorsa demek ki devlet ya da kamuda çalışan personel vatandaşının nezdinde bu güven seviyesini yakalamamış demektir. Bir devlet, vatandaşının vicdanında bu güven duygusunu oluşturabilmek için şöyle bir teminat verebilir mi? Her ne seviyede olursa olsun bir kamu kurum ya da personelinin sebebiyet vereceği her türlü mağduriyete karşı devletin kendisi sorumludur. Böyle bir teminatı vermek kolay değil. Minicik bir yanlışlıkta bile devlet sorumlu olacak. Hangi devlet buna yanaşır? Belki de bu tür geniş yetkilerle çalışan kamu güvenlik kurumlarının yaptıkları şeyin ne kadar kritik olduğunu tespit etmenin bir başka yönü de budur. Ulusal güvenlik kurumları o kadar hassas bir tablo içinde çalışıyorlar ki minicik bir hataları suçsuz vatandaşlara çok büyük zararlar verecek olayların tetikleyicisi olabilir. Sağduyulu vatandaşların vicdanını bu denli rahatsız eden nokta da bu olsa gerek. Bunun devletin antiterör mücadelesini desteklememekle bir ilgisi yok. Vatandaş yaşamınının bir bilgisayarın, bir kurumun ya da bir kamu personelinin ufak bir yanlış yapmasının ucunda olduğu görüyor ve buna karşılık yaşamını nasıl koruyabileceğini bilemiyor. Devlet bu dengesizliği ortadan kaldırmak üzere vatandaşına ne tür bir söz veriyor? Bütün bu antiterörist faaliyetler sonuçta aynı (suçsuz) vatandaşın canını, malını korumak için değil mi? Peki nasıl olur da bu koruyucu faaliyetlerin kendisi o vatandaşın canını ya da malını tehdit edici bir unsur olabilir? İ 19. yüzyıla kadar çalgı üreticileri, çok çeşitli nsanlar daha ilkçağlarda kendi seslerinin, melodi ve ritim zevklerini tatmin etmekte yetersiz çalgıları üretebiliyordu. Farklı müzik aletlerinin yakaldığını farkederek yeni ses kaynakları aramış pımında uzmanlaşma, 20. yüzyılda gerçekleşmiştir. 19. yüzyılın son çeyreğinde gramofonun mülar ve bu çabalarının sonucunda ilk müzik araçlarını yaratmışlardı. Çubukların birbirine vurulma zik eserlerini kaydetmeye ve çalmaya, 20. yüzyısı ya da en ilkel biçimleriyle davullar, büyük olasılıkla danslarında veya yürüyüşlerinde tempo tutmalarına yaramış olmalıdır. Eski resimlerde ve kabartmalarda lir gibi telli ve sirinks gibi borulu araçları kullandıkları anlaşılmaktadır. Ur’da yer altından çıkartılan 11 telli bir lir kalıntısı, 5000 yıl önce yaşayan insanların farklı ses arayışı içerisinde olduklarını göstermektedir. Sümerlerin 6000 yıl önce saz heyeti oluşturduklarına dair kanıtlar vardır. Ayrıca M.Ö. 2750 yıllarına ait bir Mısır tablosu, yedi müzisyenden oluşan bir orkestrayı göstermektedir. Bu müzisyenlerden ikisi telli, üçü borulu çalgı kullanmakta, ikisi ise bunlara tempo tutmak üzere el çırpmaktadır. Melodi taAntonio Stradivari keman yaparken rihinin, teknoloji tarihiyle birlikte gittiğini söyleyebiliriz. Tarih boyunca gerçekleşmiş olan bilimsel keşifler, müzik teknolojisine de yansımıştır. Havanın, sesin, çeşitli madenlerin niteliklerinin anlaşılmasına bağlı olarak, piyanoda, orgda veya başka enstürmanlarda değişiklikler yapılmıştır. Örneğin piyanonun gelişmesinde en uygun çelik üretiminin gerçekleştirilmesinin büyük bir etkisi olmuştu. İlk piyano 1711 yılında bir İtalyan tarafından yapıldı. Piyano, kendisinden önceki klavyeli bir çalgı olan klavsenin veremediği ara sesleri vererek kompozitöre büyük bir serbestlik derecesi sağlamıştı. Ancak her tip piyanonun olanakları aynı biçimde de İlkçağ’da lir çalan kadınlar ğildi. Örneğin hafif dokunuşlarla kolayca çalmayı lın ilk çeyreğinde de radyonun yayına başlaması, sağlayan mekanizmasıyla Viyana piyanoları hafif müziğin dev adımlarla gelişmesini sağlamıştır. Bu ve özellikle parmak çabukluğu isteyen müzik için aygıtların icadından önce müziğin yayılabilmesi elverişliydi. Ama daha ağır mekanizması ve daha iki şeye bağlıydı; müzik topluluklarının dinleyihacimli sesiyle İngiliz piyanosu Beethoven’e da ciye gitmesine veya dinleyicinin müzik toplulukha uygun geliyordu. Çünkü Beethoven’in anla larına gitmesine. Bu iki icatla artık müziğin kentımındaki yoğunluğu, güçlü tını sağlayan İngiliz disi dinleyiciye gitmeye başladı. (Böylece teknoloji, müziğin tekrarını icracılarından özgür kılmış piyanosu daha iyi veriyordu. oldu). Bu gelişme, müziği sadece kolayca ulaşılabilir kılmakla kalmıyor, fakat aynı zamanda müTEKNOLOJİ MELODİYİ ziğin ulusal kültürün önemli bir bileşeni olmasıZENGİNLEŞTİRDİ Ünlü İtalyan keman yapımcısı Antonio Stra na (hatta uluslararasılaşmasına) da yol açıyordu. Öte yandan müzik salonlarının akustik koşuldivari (16441737), 70 yıllık meslek yaşamında, ları da müziğin icrasında çok önemlidir. Aynı şeçoğu keman olmak üzere 1000’den fazla yaylı çalkilde gramofon ve radyo stüdyolarının akustik kogı yaptı. Onun geliştirdiği kemanlar, kendine özşulları da belirli özelliklere bağlıdır. Bu tür mimagü sesleriyle büyük müzisyenlerin her zaman terri ve akustik zorunlulukların sağlanmasında mücih ettikleri çalgılar oldu. Fakat bilimsel ve tekhendislik hizmetlerinin önemi büyüktür. Müziğin nolojik gelişmelerin müzik aletlerine olan etkisi dinleyicilere sağlıklı bir biçimde ulaşması ancak ve bu aletlerdeki teknik evrim, herhalde en iyi şegerekli ve uygun teknik düzenlemelere bağlıdır. kilde org üzerinde izlenebilir. İlk kez M.Ö. 3. yüzMüzik başyapıtları, teknolojik gelişmelerden yılda İskenderiyeli Ktesibios tarafından yapıldığı kabul edilen org, bu tarihten 1960’lı yıllara kadar, ayrı düşünülemez. Dâhi besteci ve icracılar, yetebiçim, boyut, ses nitelikleri, çalışma mekanizması neklerini, yaratıcılıklarını ve üstün duyarlılıklarıve harekete geçirici güçlerin niteliği bakımların nı ancak teknik bakımdan gelişmiş çalgılarla ortaya koyabilirler. dan sayısız yenilikler geçirdi. CBT 1390 12 / 8 Kasım 2013
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle