02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

İklim günlüğü En sıcak gün sıcaklıkları küresel ısınma ortalamasının dört katını aştı Avrupa’nın kimi kesimlerinde en sıcak gün ve en soğuk gecelerin bir bölümünde 1950’den bu yana ortalama küresel iklim değişikliğinin dört katını aşan bir sıcaklık artışına tanık olundu. Grantham İklim Değişikliği Araştırma Enstitüsü, London School of Economics and Political Sciences ve Warwick Üniversitesi tarafından ortaklaşa yapılan çalışma kapsamında araştırmacılar hava koşullarıyla ilgili gözlemleri 1950 yılına uzanan bir veri tabanından yararlanarak iklim değişikliğiyle ilgili gözlemlere dönüştürdüler. Sonuçta, İngiltere’nin güneyinden kuzey Fransa ve Danimarka’ya uzanan kesimde yaz mevsiminin %5’ini oluşturan en sıcak günlerde en hızlı ısınmaya tanık olundu. Buna karşılık, ortalama ve ortalamanın biraz üzerinde seyreden günlerde en büyük sıcaklık artışlarının Fransa’nın güneyinde, Almanya, doğu İspanya ve orta İtalya’da yaşandığı görülürken, sıcaklıkları küresel ısınma ortalamasının altında seyreden yerlerin çoğunda kayda değer bir artışa rastlanmadı. CBT 13879 / 18 Ekim 2013 görülmektedir. Örneğin, İngiltere için son beş yıllık ortalama artış % 1.3 iken, son yedi yıllık ortalama % 1.2’dir. Türkiye için ise, son beş yıllık ortalama % 6.3 iken, son yedi yıllık ortalama % 13.9 olmaktadır. Ancak Türkiye için son yedi yıllık ortalama büyüme rakamını bu ölçüde yükselten etken 2007 yılındaki % 50.5 büyüme olup, bu rakamın ulusal gelir hesaplamalarında uygulanan yeni hesaplama yönteminden kaynaklandığı bilinmektedir. Uzun dönemli yıllık ortalama ulusal gelir artış oranında beş yıllık ve yedi yıllık ortalamalar arasında ortaya çıkan – özellikle Türkiye açısından önemli fark sebebiyle 2023 yılı için hesaplanacak 11 yıllık projeksiyonun iki seçenekli olarak yapılması uygun görülmüştür. Tablo 1’in incelenmesinden, 2012 yılı sıralamasına göre son dört sırada olan ülkelerin ulusal gelirlerindeki gelişmelerin ilk 20 ülkeler arasındaki sıralamayı pek fazla etkilemeyeceği düşünüldüğünden, 2023 yılı projeksiyoları yalnızca 2012 sıralamasında ilk 20 arasında olan ülkeler için hesaplanmıştır. Tablo 3’te görüleceği gibi, 5 ya da 7 yıllık ortalama yıllık artış oranlarına göre hesaplanan 2023 yılı brüt ulusal gelirlerine göre ortaya çıkacak olan yeni büyüklük sıralamasının, 2012 sıralamasına kıyasla, gelişmiş ülkeler aleyhine önemli ölçüde değişeceği, Türkiye’nin 2023 yılında % 6.3 artış hızına göre 18’inci sırada kalacağı, % 13.9 artış hızına göre ise, 12’nci sıraya yükseleceği ortaya çıkmaktadır. Burada dünya ekonomisinin oldukça önemli dalgalanmalar gösterdiği, gelecek 11 yılda ortaya çıkacak değişimlerin son 5 ya da 7 yıl içindeki gelişmelerden çok farklı olabileceği açıktır. 2012 ve 2013 yılındaki gelişmelerin gelişmekte olan ülkelerin ekonomik büyümelerinde Çin dahil yavaşlamalar olacağına işaret ettiği birçok çevrelerce ileri sürülmektedir. Gelecek tam olarak öngörülemez. Burada yapılan hesaplamalar ise, derin ekonomik analizlere ve gelecek öngörülerine dayanmayan basit aritmetik işlemleridir. Ancak yine de gelecekteki gelişmelere ilişkin bazı ipuçları verebilirler. Burada ülkemiz açısından şu noktalara dikkat edilmesinin yararlı olacağı kanısındayım: * Cumhuriyetimizin 100. yıldönümü olan 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmek için yıllık en az %10 ulusal gelir artışı sağlamak zorundayız. * %10’un üstünde bir büyümeyi sağlamak için ise, ulusal endüstrimizin vc ekonomimizin teknoloji üreten bir yapıya hızla dönüşmesi gerekmektedir. * Diğer yandan, unutulmamalı ki, teknoloji üretiminin altyapısı sermaye yatırımı ve bilim üretimidir. Pakistanlı Nobel ödüllü fizikçi Prof. Dr. Abdüsselam’ın belirttiği gibi “Bugünün bilimi yarının teknolojisidir”. Kambur Balinalar da Kışı Antarktika’da Geçiyorlar: Alfred Wegener Kutup ve Deniz Araştırmaları Enstitüsü’nden dirimbilim ve fizik uzmanları güney yarıkürede yaşayan kambur balinaların (Megaptera novaeangliae) tümünün Antarktika yazının bitiminde ekvatora doğru göç etmediğini ortaya koydu. Kambur balina nüfusunun bir bölümü kış mevsimini Antarktika sularında geçiriyor. PLOS ONE dergisinde yayımlanan haberde araştırmacılar Antarktika’daki PALAOA akustik gözlemevinde gerçekleştirilen su altı kayıtları sayesinde bu buluşa ulaştıklarını belirttiler. Güneyin kış aylarında bile kambur balinaların su altındaki sesleri düzenli kaydediliyor. Su altındaki şaşırtıcı sesler İklim değişikliğinin sıcaklık ve yağışlarda yarattığı çeşitli etkiler Batı Nil virüsünün yayılmasını da aynı ölçüde etkileyebilir. Arizona Üniversitesi araştırmacıları tarafından yapılan ve Proceedings of the National Academy of Sciences adlı bilim dergisinde yayımlanan rapora göre, bu durum virüsün denetlenmesi yönündeki kamu sağlığı girişimlerinde, küreselden çok, yerel bir bakış açısına gerek duyulabileceğine işaret ediyor. İklim değişikliğinin Batı Nil virüsü üzerindeki etkileri Bilim insanları genelde iklim değişikliği ve okyanuslardaki ısınmanın insanların yiyecek ve geçim kaynaklarından birini oluşturan balıkları yeni yaşam alanlarına sürükleyeceğini düşünürler. Ne var ki, canlı türlerinin ne zaman yer değiştirecekleri ve nereye gidecekleri yönündeki kestirimler hayvanların devinimleriyle ilgili çok genel kestirimler olup, çoğu zaman doğanın gerçeklerine ters düşmektedir. Princeton Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırma bu konuda çok daha kesin kestirimlerde bulunmanın püf noktasının yerel sıcaklıklardaki değişimleri izlemek olduğunu ortaya koyuyor. Science dergisinde yayımlanan raporda, araştırmacılar ilk kez deniz canlılarının sürekli olarak “iklimin hızına” ya da okyanus sıcaklıklarındaki değişikliklerin hızına ve yönüne ayak uydurduklarını gösteren kanıtlar elde ettiklerine dikkat çekiyorlar. Hazırlayan: Rita Urgan Antarktika’da buzulaltı bir gölün çökeltilerinde yaşam belirtileri
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle